Sinsi Plan! Mezhep savaşı an meselesi
Yıllardır terör örgütleri eliyle yürütülen bu sinsi plan Katar hamlesiyle devletler seviyesine çıkarılmak isteniyor. Bölgenin Sünni Arap devletlerinin Şii İran ile yakınlaştığı gerekçesiyle Katar'a tavır alması bu planın bir parçası olarak değerlendiriliyor. Nitekim plan, Katar tecridi ile sınırlı kalmadı. Tecrit ile eş zamanlı olarak İran hedef alındı.
Terör örgütü DEAŞ ilk kez İran'ı hedef aldı. Başkent Tahran çifte terör saldırısına maruz kaldı. Hedef, Şii dünyasının sinir uçlarıydı. Humeyni türbesine ve parlamentoya düzenlenen terör saldırılarında 13 kişi öldü 40'dan fazla kişi de yaralandı.
İran, Suud'u suçladı
İran, Tahran'daki saldırıların arkasında Suudi Arabistan olduğunu açıkladı. İran Devrim Muhafızları, "Bu terörist saldırı, terörizmi destekleyen ABD Başkanı ve Suudi liderlerin görüşmesinden sadece bir hafta sonra meydana geldi. DEAŞ'ın bu saldırıyı üstlendiği gerçeği, onların da bu saldırıya katıldığını ispatlıyor. Şüphesiz ki, bugün Tahran'da olanlar için teröristlerden, onların bağlantılarından ve destekçilerinden intikam alacağız" açıklamasında bulundu.
Son saldırılar ve karşılıklı suçlamalar bölgedeki tansiyonun daha yükselmesine neden oldu. ABD Başkanı Donald Trump'ın Suud'a yaptığı ziyaret sırasında Suud Kralı Selman, "İran rejimi, Humeyni devriminden bu yana küresel terörizm bayrağını taşıyor" demişti.
Trump saldırılardan memnun
İran'ın başkenti Tahran'da yaşanan terör saldırılarının Katar krizi ile İslam dünyasında çıkarılmak istenen yeni kaosun bir parçası olduğu ifade edilirken planın sahibi olan ABD Başkanı Donald Trump da İran'daki terör saldırısından "Terörizmi destekleyen ülkelerin, destekledikleri kötülüğün kurbanları olma riskini taşıdığını vurguluyoruz" açıklaması yaptı.
Bu açıklamaya cevap veren İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, "İranlılar ABD'nin arka çıktığı müşterilerin terörüne karşı koyarken iğrenç Beyaz Saray açıklaması ve Senato yaptırımları? İranlılar ABD'nin bu dostluk iddialarını reddediyor" dedi.
Türk askeri Katar'a gidiyor
Katar krizinde Türkiye'nin durumuna gelince. ABD'nin talebi ile Suudi Arabistan ve Mısır öncülüğünde Katar'a yaptırım uygulayan ülke sayısı 10'u buldu. Yaptırımları doğru bulmadığını açıklayan Türkiye, dikkat çekici bir kararla bu ülkeye asker gönderme kararı aldı. Katar'da Türk askeri konuşlandırılmasına ilişkin Kanun Tasarısı TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Öne çekilerek oylanan ve kabul edilen Kanun tasarısına göre, Türkiye Katar'da müşterek bir karargâh, koordinatör heyet, destek unsurları, kara ve deniz unsurları bulundurabilecek. Katar'da bulunacak birliğin asli görevinin; gerçekleştirilecek müşterek/birleşik tatbikatların ve eğitimlerin vasıtasıyla Katar'ın savunma imkânının ve kabiliyetlerinin geliştirilmesinin desteklenmesinin, her iki tarafın da diğer ülkelerin Silahlı Kuvvetleri ile eğitim/tatbikatlar icra edebilmesini, terörizmle mücadelenin uluslararası barışa katkı sağlamak olması amaçlanıyor.
Türk mallarına boykot çağrısı
Suudileri destekleyen Araplar sosyal medyadan Türk mallarını boykot çağrısında bulundu. Birçok hesap tarafından paylaşılan çağrıda Türk medyasının tavrına da tepki gösterildi. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır'ın Katar ile ilişkilerini kesmesini açıklamasının ardından başlayan kriz sürüyor.
Katar'la ilişkilerini kestiğini açıklayan ülke sayısı her geçen gün artıyor. Tüm dünyadan arka arkasına açıklamaların geldiği krizle ilgili yeni bir gelişme yaşandı. TBMM'de Katar'a asker gönderilmesinin kabul edilmesinin ardından Suudileri destekleyen Araplar, Türkiye'yi Katar'ın yanında yer almakla suçladı.
Suudileri destekleyen Araplar sosyal medyadan Türk mallarını boykot çağrısında bulundu. Birçok hesap tarafından paylaşılan çağrıda Türk medyasının tavrına da tepki gösterildi.