logo
19 MART 2024

Sözde değil özde; dindar Atatürk

Kocaeli'de gerçekleşen Atatürk Vatandır Sempozyumunda konuşan Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu, "Atatürk dinin değil, yanlış din anlayışının karşısındaydı. Atatürk şekilci İslam'a karşıydı ama tertemiz bir Müslüman'dı" dedi.
20.11.2017 00:00:00
YENİ MESAJ / KOCAELİ

Yeni Mesaj gazetesi tarafından düzenlenen Atatürk Vatandır sempozyumları serisi Kocaeli ile devam etti. İki oturum halinde yapılan sempozyuma vatandaşların ilgisi büyük oldu.

Yeni Mesaj Gazetesi Başyazarı Muharrem Bayraktar Kocaeli'de düzenlenen Atatürk Vatandır Sempozyumunda konuştu. Konuşmasında Mustafa Sabri'nin adının Tokat'ta bir imam hatip lisesine verilmesini değerlendiren Bayraktar, "Bu adam 'Türklükten şeref ve izzetimle istifa ediyorum' diyor. Hain bir insan ancak şerefsizlik ve izzetsizlikle Türklükten istifa eder. Sen istifa etsen ne olur etmesen ne olur. Şimdi bütün kaynaklar, arşivler bunların elinde Mustafa Sabri'nin adını güya sehven Tokat'ta okula veriyorlar. Bunlar hiç sehven hayırlı iş yapmazlar hep sehven şer iş yaparlar" dedi.



Bayraktar konuşmasında Mustafa Sabri'ye ilişkin şu anekdotu da dileyicilerle paylaştı: "Mustafa Sabri, Yunan İzmir'i işgal ettiği zaman Yunan işgal komiserinin yanına gidiyor ve ona 'Bu Mustafa Kemal'i görüyorsunuz, sizinle savaşıyor, padişaha karşı geliyor. Biz zaten İzmir merkezli bu bölgenin Yunan'ın elinde olmasını istiyoruz. Bize izin verin Batı Anadolu'da Yunanistan himayesinde bir hükümet kuralım. Bu teklifi Yunan işgal komutanı Atina'ya iletiyor. Dönemin Yunan Başbakanı, "Kendi milletini satan hainlere bizim ihtiyacımız yok" cevabını veriyor. Bunu niye anlattım? Maalesef bizim Milli Eğitim Bakanlığımız Yunan Başbakanı kadar geleceği göremedi" dedi.

'Haydar Baş tsunamisine çarptılar'

"Yunan' kendi ülkesini satanlarla işimiz olmaz' diyor ama bizimkiler kendi ülkesini satan hainin adını okul tabelasına koydular" diyen Muharrem Bayraktar, "Türk milleti tepki gösterince de indirdiler. Bu tepkinin kaynağı da Prof. Dr. Haydar Baş'ın 'Hoş Geldin Atatürk' kitabıdır. Bu tepkinin nedeni Prof. Dr. Haydar Baş'ın Türkiye'de meydana getirdiği tsunamidir. Bu dalgalar bu tabelaları darmadağın etti ve darmadağın etmeye devam edecek. Bir de Atatürk düşmanları hemen soluğu Yunanistan'da alıyor. Kimisi 'keşke Yunan kazansaydı' diyor. Mustafa Sabri ile beraber Mehmet İhsan Efendi var o da Yunanistan'a kaçmış. Mesela İskilipli Atıf Hoca da o dönem fetvalarla milli mücadeleye karşı çıktı. Ben Atatürk düşmanlarının izinin Yunan muhabbeti açısından incelenmesi gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

'Atatürk şekilci değil gerçek bir dindardı'



Atatürk Vatandır Sempozyumunun kapanış konuşmasını Gaziantep Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu yaptı. Atatürk'ün dinin değil, yanlış din anlayışının karşısında olduğunu ifade eden Prof. Eyercioğlu, "Yanlış bir din anlayışının karşısında bir Atatürk vardır. İslam'ın gerçek mahiyetiyle öğrenilmesinden yana taraf olan bir Atatürk vardır. Mesela Harf Devrimi'yle ilgili bir sürü şey söyleniyor ama şu söylenmiyor; acaba niçin Arapça? Ayeti kerimede Cenab-ı Hak (Yusuf Suresi 2. ayet) 'Biz bu Kuran'ı anlayasınız diye Arapça indirdik' buyuruyor. Yani buradaki kutsallık Kuran'ın anlaşılmasıdır, Arapça değildir. Eğer Arapça'ya kutsallık verirseniz o dönemin Ebu Lehebleri ve Ebu Cehilleri de Arapça konuşuyordu. Çocukluğumuzda sigara kâğıtları vardı üstünde de Arapça yazardı görünce hemen alıp duvarın deliğine saklardık. Bu çocuk anlayışı ona hürmet etmektir. Ama siz bunu böyle yaparak hayatınızı tamamlarsanız Cenab-ı Hakk'ın istediği manada bir kul asla olamazsınız. Çünkü onun içindeki manayı anlamakla, yerine getirmekle yükümlüsünüz. Onun için Gazi Mustafa Kemal harf devrimiyle beraber anlayalım diye Kuran-ı Kerim'i Elmalılı'ya tefsir ettirmiştir. İşte Atatürk böyle bir dindardır. Şekilden ibaret olmayan, işin aslını ortaya koyan bir dindardır. Hani diyor ya Yunus Emre; 'dervişlik olsaydı sarıkla hırka, biz de alırdık otuza kırka?' Atatürk'e bu manada karşı çıkıyorsan sen Yunus'a da karşısın, gerçek dindara karşısın demektir. Atatürk şekilci İslam'a karşıydı ama tertemiz bir Müslüman'dı. O dindardı ve İslam'ın en büyük savunucusuydu. Niçin? Çünkü Başta Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) olmak üzere İslam Haçlıya karşı büyük mücadeleler verdi. Aynı şeyi Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları yaptı ve o dönemde cennetmekân kabul ettiğimiz Osmanlı ailesi İngilizlerin yanında, Haçlının yanındaydı" dedi. Profesör Eyercioğlu konuşmasını şu şekilde tamamladı: "Tarih bir ilim ise bu kriterlere göre yürüyecek ve bu kriterlere göre yazılmış Atatürk'ü anlatan tek kitap Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Hoş Geldin Atatürk" eseridir. Onun için Atatürk'ü anlayan ve anlatan gerçek lider Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Onunla beraber olanlar da bilimle, gerçekle beraberdir ve Hakk'la beraberdir."


Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin

Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 9. Yargı Paketi'ne ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Seçim sonrası Meclis'imizin takdirine taslak çalışmamızı sunacağız." dedi.
18.03.2024 21:11:00 / Güncelleme: 18.03.2024 21:16:44
Anadolu Ajansı
Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması
Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması

Ankara Hakimevi'nde basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Tunç, hukuk devletlerinde basının dördüncü kuvvet olduğunu, kamunun denetimi ve doğru bilgilendirmesi için basının önemli bir görevi ifa ettiğini vurguladı.

Basın kuruluşlarının başta 15 Temmuz darbe girişimi olmak üzere demokrasinin yanında durduğunu belirten Tunç, "Basının demokrasinin yaşatılması, hukuk devletinin güçlendirilmesi anlamında görevi yadsınamaz." dedi.

Tunç, adaletin tecellisinin hukuk devletinde mümkün olduğunu, bunun için de yargının tarafsız ve bağımsız olması gerektiğini ifade ederek, buna ilişkin mevzuat iyileştirilmesi anlamında çok önemli reformlara imza atıldığını anlattı.

Türkiye'nin 2009'dan itibaren planlı bir reform stratejisine girdiğini belirten Tunç, son Yargı Reformu Stratejisi Belgesi kapsamında da 8 yargı paketinin yasalaştığını anımsattı.

8. Yargı Paketi'nde önemli düzenlemelerin gerçekleştirildiğini belirten Tunç, şunları kaydetti:

"9. Yargı Paketi'mizin hazırlıkları devam ediyor. Meclis'in takvimi nedeniyle o pakette yer alamayan birçok husus var. Özellikle Ceza Muhakemesi Kanunu'yla ilgili, cezasızlık algısıyla ilgili bazı yasal düzenleme ihtiyaçları var. Bununla ilgili taslak çalışmalarımızı milletvekillerimizin takdirine sunacağız. Meclis açıldığında, seçim sonrası Meclis'imizin takdirine taslak çalışmamızı sunacağız."

"İnşallah Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında yeni anayasayı da bu ülkeye yapmak nasip olur"

Adalet Bakanı Tunç, Anayasa'da da reform niteliğinde değişiklikler yapıldığını, hak arama hürriyetine ilişkin önemli düzenlemeler getirildiğini belirtti.

Anayasa'da yapılan değişikliklerin darbeci, vesayetçi ruhu tam anlamıyla kaldırmadığını dile getiren Tunç, "Bu değişiklikler, yeknesaklığı bozdu. Bu bozukluk devletin kurumları, yargı kurumları arasında görüş farklılıklarına, bazı olaylarda farklı sonuçlara varmalarına neden olabiliyor. O nedenle yeknesaklığın ortadan kaldırılması hem darbeci ve vesayetçi ruhun tamamen terk edilmiş olması ve Anayasa'mızın darbeciler tarafından yazılmış olması bile yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunun açık göstergesidir." ifadelerini kullandı.

Herkesin "yeni bir anayasaya mutlaka ihtiyaç vardır" görüşünü paylaştığını aktaran Tunç, "O zaman milletimize olan bu borcumuz, parlamentoda bu uzlaşma ile inşallah gerçekleşir ve Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında yeni anayasayı da bu ülkeye yapmak nasip olur." dedi.

Yuva köyü davasında sanıklar ikinci kez hakim karşısında

Bolu'nun Yuva köyünde 1 kişinin öldüğü, 147 kişinin de tedavi görerek taburcu olduğu su kaynaklı zehirlenmelere ilişkin 5 sanıklı davanın ikinci duruşması yapıldı. Sanıkların tutuksuz yargılanmasına ve davanın genişletilmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
18.03.2024 19:48:00
İhlas Haber Ajansı
Yuva köyü davasında sanıklar ikinci kez hakim karşısında
Yuva köyü davasında sanıklar ikinci kez hakim karşısında
Bolu'da 2022 yılında 1 kişinin hayatını kaybettiği, 147 kişinin de tedavi görerek sağlığına kavuştuğu zehirlenme olayıyla ilgili davanın ikinci duruşması görüldü.

Olayın ardından 5 sanık hakkında hazırlanan 14 sayfalık iddianame, Bolu 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. 85 kişinin suç duyurusunda bulunduğu iddianame çerçevesinde İl Özel İdaresi Su ve Kanal Hizmetleri Müdürü M.A.A., İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Ü.B. ve köy muhtarı M.E. hakkında 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 15 yıl hapis cezası talep edilirken, hemşireler B.K. (41) ve F.İ. (42) hakkında da 'görevi kötüye kullanma' suçundan dava açılmıştı. Davanın ikinci duruşması Bolu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada, tutuksuz yargılanan sanıklar Yuva köyü muhtarı M.E., İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Müdürü Ü.B. ve İl Sağlık Müdürlüğü'nde görevli hemşire B.K. ile avukatlar ve müştekilerin bir kısmı hazır bulundu.

Zehirlenme vakalarının yaşandığı dönemde yaşamını yitiren Eyüp Ertem'in (49) E. Coli enfeksiyonuna maruz kaldığı ve ölümünün de E. Coli enfeksiyonuna bağlı olarak gelişen 'invaziv enterokolit, sepsis, septik şok, tipik hemolitik üremik sendrom' ile gelişen komplikasyonlar sonucu gerçekleştiği kaydedildi. Hastanelere sevk edilen bazı hastalarda kanlı ishalle ortaya çıkan, anemi ve akut böbrek yetmezliğiyle seyreden 'Hemolitik Üremik Sendrom' tanısı konulduğu da belirtildi.

'Bilirkişi heyetinde herhangi bir araştırma yapılmamıştır'

Zehirlenen ailelerin avukatı Tunahan Sarıalan, 'Dosya çerçevesinde hazırlanan bilirkişi raporu yeterli değildir. Bilirkişi heyetinde İl Sağlık Müdürlüğü'nden personel bulunmaktadır. Tarafsızlık ilkesine aykırıdır. Akabinde zehirlenmenin sebebi tavuk dışkısı olarak geçmektedir. Ancak buna ilişkin bilirkişi heyetinde herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Yayla suyu denilerek üzerinden geçilmiştir. Teknik kurallara uygun bir mantık çerçevesine oturtulmamıştır. Yayla suyu 4 farklı mahalleye gitmektedir, sadece bir mahallede zehirlenme yaşanmıştır. Tavuk dışkısına göre araştırma yapılması gerekmektedir. Tavuk dışkısına dair bir araştırma yapılmasının akabinde, tarafsız farklı şehirlerden bilirkişi heyeti oluşturularak, dosyanın bilirkişiye tebliğ edilmesini talep ederiz' dedi.

Avukatın yeniden bilirkişi raporu oluşturulması talebi, davanın ilerleyen aşamada genişletileceği belirtilerek reddedildi. Sanıkların tutuksuzluk hallerinin devamına karar veren mahmeke, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için ileri bir tarihe erteledi.

En hüzünlü şehitlik: Cepheye gidemeden şehit oldular

Sivas'ın Zara ilçesinde yer alan ve 1914 yılında cepheye asker yetiştirmek üzere kurulan 36'ncı Talimgah Alayı'nda salgına yakalanan 256 asker, 50-60 kişilik toplu mezarlara defnedildi.
18.03.2024 11:54:00 / Güncelleme: 18.03.2024 12:02:48
İhlas Haber Ajansı
En hüzünlü şehitlik: Cepheye gidemeden şehit oldular
En hüzünlü şehitlik: Cepheye gidemeden şehit oldular
Sivas'ın Zara ilçesinde bulunan 36'ncı Talimgah Alayı Şehitliği, hikayesi ile duyanları duygulandırıyor. 1914 yılında Doğu Cephesi'ne asker yetiştirmek maksadıyla kurulan Alay, cephede yaralanan askerlerin tedavisine de hizmet etti. Aynı yıllarda orduda baş gösteren salgın hastalıklar nedeniyle eğitim birliğinde bulunan ve tedavi olmak üzere askeri hastaneye gelen onlarca Mehmetçik şehit oldu. Salgın nedeniyle şehit olan askerlerin defin işlemleri güçleşince 50 ila 60 arasında naaş alabilecek toplu mezarlar kazılarak askerler defnedildi.



1'inci Dünya Savaşı öncesi Sivas'taki 12. Tümen'e bağlı 36. Talimgâh Alayı'nın Zara'da kurulduğunu ifade eden Zara eski İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Hakkı Acar, "Bu alayın amacı doğuya asker yetiştirmek, eğitmek hem de Sivas, Erzincan, Giresun yol ağını kontrol edebilmekmiş. Savaş başladıktan sonra bir Amele Taburu Zara'da bırakılmış, diğer askerler cepheye sevk edilmiş. Ancak 1915 yılında askerler arasında bir salgın hastalık başlamış ve bu Amele Taburu, Zara'daki askeri hastaneyi ve askeri kışlanın binalarını inşa etmiş. Giresun ve Erzincan civarında hem yaralananları hem de bu salgın hatalığa yakalanan askerleri Zara'ya getirerek oradaki askeri hastanede tedavi ederlermiş. Bu hastanede ise üç doktor görev yapmaktaymış ve hastane binasının yetmediği durumda çevre konaklara da asker yatırılırmış, bu bir süre böyle devam etmiş" dedi.



"Halk arasında 20-30 bin şehidin yattığı rivayet edilir"

Tedavi edilen askerlerin yeniden cepheye sevk edildiğini belirten Acar, "Ölümlerin önü alınamamış ve birçok asker şehit olmuş, cenazeleri defnetmek de büyük bir problem olunca 50-60 kişilik çukurlar kazarak buralara şehitleri defnetmişler. 1970'li yıllarda araştırmalara başladığımda 256 şehidin ismine rastladım bir listede ama vatandaşların da ziyaret ettiği bu şehitlikte 20 bin, 30 bin şehidin yattığı rivayet edilir. Bu şehitliğin üzerine bir de 1915 yılında anıt yapımına başlanmıştır. Osman Usta ile Simon Veyani adında iki usta, 1917 yılında bu şehitlik anıtını bitirirler. Bu anıt 1939 Erzincan depreminden etkilenir ve üst kısmından bir bölüm yıkılır ve eğilir. Pisa Kulesi'ne benzer yerli ve yabancı turistlerin odak noktası haline gelir ve 1952 yılına kadar Zara'da 36. Eğitim Alayı Şehitliği diye adlandırılmıştır. Yine 1952 yılında kışlada bir yangın çıkar ve kışla binaları yanar bu nedenle askeri birlik de alay da Zara'dan başka bir yere nakledilir. Benim ilkokul yıllarımda askeri birlik Zara'daydı en azında kalıntıları, depoları vardı onları muhafaza ediyorlardı, 1950'lili yıllarda çok güzel bayramlar yapılır. Şehitlikte 256 şehidimiz yatıyor demiştik ancak o zaman için ama burada görev yaparken şehit olanlar da buraya defnedilmiş, hatta bir yarbay Zara'da görev yaptıktan sora başka bir yerde şehit olmuş ve vasiyeti üzerine buraya defnedilmiş. Ve şu anda 275 civarında şehit yatmaktadır Zara şehitliğinde" şeklinde konuştu.

Sahte kripto para dolandırıcılığına 9 gözaltı

Samsun merkezli "kripto para ve kripto para yatırımı" dolandırıcılığı ile ilgili Adana, Ankara, Isparta ve Manisa'da düzenlenen eş zamanlı operasyonda 9 kişi gözaltına alındı.
18.03.2024 11:54:00
İhlas Haber Ajansı
Sahte kripto para dolandırıcılığına 9 gözaltı
Sahte kripto para dolandırıcılığına 9 gözaltı
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Samsun Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından, Samsun merkezli Adana, Ankara, Isparta ve Manisa illerinde eş zamanlı operasyon düzenledi.

8 şüphelinin birbirleriyle 'Telegram' isimli mesajlaşma programında oluşturdukları gruplarda kendilerini 'kripto para yatırım uzmanı' ve internette kripto para yatırımı yapıp 'yüksek tutarlı kazançlar elde eden kişiler' gibi tanıtarak aldatıcı dekont paylaşımlar ve bu paylaşımlara yapılan olumlu yorumlar ile böyle bir yatırım şekli olduğuna ikna ettikleri ortaya çıktı.

Söz konusu dolandırıcıların mağdurları sahte kripto para sitelerine yönlendirdikleri, sahte kripto sitelerine üye olmalarından sonra yatırım amaçlı transfer ettikleri tutarları ile yüksek tutarlı kazanç elde ettiklerine inandırıp, müştekilerden bu kez sitede kazandıkları tutarları çekebilmeleri için sigorta, vergi, işlem ücreti, ulusal dosya güvenliği gibi gerekçeler ile para talep etmek suretiyle dolandırıcılık yaptıkları ortaya çıktı.

Samsun Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri düzenlenen eş zamanlı operasyonda 9 kişi gözaltına alındı.

Bir kişi ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılırken, Samsun Emniyet Müdürlüğündeki sorguları tamamlanan 8 kişi bugün Samsun Adliyesine sevk edildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.