logo
19 MART 2024

Suud ve İsrail gizli müttefik

İngiltere'de yayımlanan Independent gazetesinin Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, Suudi Arabistanlı zenginlerin tedavi için gizlice İsrail'e gittiklerini iddia etti. İki ülke arasındaki işbirliği bununla sınırlı değil. Wikileaks belgelerine göre Suud ile İsrail 2002 yılından bu yana 'gizli müttefik' olarak işbirliği yapıyor.
23.09.2017 00:00:00
İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler göründüğünden çok daha derinlere uzanıyor. Pekçok noktada paralel politika takip eden Suud ile İsrail, Katar krizinde de aynı çizgiye sahip. Suudi Arabistan ile İsrail'in henüz alenen olmasa bile perde arkasında işbirliği yapması Batıda 'başarı' olarak lanse ediliyor.

İngiltere'de yayımlanan Independent gazetesinin Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, Suudi Arabistanlı zenginlerin tedavi için gizlice İsrail'e gittiklerini yazdı. Fisk, zengin Suudi vatandaşlarının hasta oldukları zaman özel jetlerine binip gizlice İsrail'e giderek, burada lüks hastanelerde tedavi olduklarını iddia etti.

İsrail ve Suudi Arabistan jetlerinin uçuşa geçtiklerinde de, "Sünnilerden ziyade Şiileri bombalamaya gittiklerinden emin olabilirsiniz" ifadelerini kullanan Robert Fisk'e göre, Suudi Arabistan ile İsrail, Şii Müslümanlara düşmanlık konusunda da aynı paralelde.

'Suud artık gizleme gereği duymuyor'

Başında Julian Assange'ın bulunduğu, hükümetlerin ve diğer organizasyonların gizli belgelerini ifşa eden İsveç merkezli  Wikileaks internet sitesi de Suudi Arabistan ile İsrail ilişkilerinin çok eskilere dayandığını ortaya koyan çok sayıda belge paylaştı.

Suudi Arabistan'ın İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesiyle ilgili çok gizli olarak tasnif edilmiş yeni bilgiler yayınlayan Wikileaks'a göre Suudi Arabistan, yıllardır İsrail'le gizli ilişkiler kurmasına rağmen bunu yakın zamana kadar çok sıkı bir şekilde gizledi.

Halkın tepkisinden çekinen Suudiler, bu sırrın gün yüzü görmemesi için büyük gayret sarfetti. Ancak son dönemde Suudilerin bunu saklama ihtiyacı hissetmediği görülüyor. Nitekim Wikileaks'in internet sitesinde yayınladığı belgeler, Suudi Arabistan'la İsrail arasındaki ilişkilerin, Suudilerin Arap Barış Planı'nı gündeme getirdiği ve Arap Birliği'nde planın kabul edildiği tarih olan 2002 yılına kadar gittiğini gösteriyor.

'Düşman değil, müttefik'

Ancak Suud'daki etkili isimlerin İsrail'in Suudi Arabistan'ın düşmanları listesinde olmadığını ve hatta tersine onun gayrı resmi müttefik olduğunu açıkça ifade etmeye başlamaları 2006 yılına rastlıyor.

Wikileaks'in yayınladığı belgelere göre iki ülke arasındaki yakınlaşma çabaları ve görüşmeler bu tarihten beri devam ediyor.

Wikileaks'in 2015 yılında yayınladığı belgelerde, Suudi Arabistan'dan onlarca öğrencinin İsrail'in Washington Elçiliğini ziyaret ettiği ve diplomatlar ile birlikte resimler çektirdiği ifşa edilmişti. 2016 yılında da, bazı üst düzey Suudilerin İsrailli askerlerle önemli müzakereler yürüttüğü medyaya yansımıştı.

Bu görüşmeler ortaya çıkınca İsrail eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Uzi Arad, iki ülke arasında hızla yükselen işbirliğine dikkat çekerek "İran'ın politikalarına yönelik endişeyi beraber taşıyoruz" demişti.

2012 yılında ise Suudi Arabistan Ordu Komutanlarından General Nayef bin Ahmed bin Abdulaziz, ABD'ye yayınlanan bir dergiye yazdığı makalede, "Riyad ile Tel Aviv arasındaki ilişkileri güçlendirmeye hepimizin ihtiyacı var" demişti.

Panama Belgeleri,

2016 yılında ortaya çıkan "Panama Belgeleri" olarak bilinen Panama menşeili Mossack Fonseca adlı kurum tarafından 214 binden çok off-shore kurum için düzenlenmiş olan 11.5 milyon gizli belgelerde ise Suudi Arabistan Kralı Salman'ın İsrail Başbakanı Netanyahu'ya seçim kampanyası yürütmesi için 80 milyon dolar verdiği ortaya çıkmıştı.


İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor

Canan Kaftancıoğlu "para sayma" soruşturmasında "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldı

CHP İstanbul İl Başkanlığında çekildiği öne sürülen para sayma görüntülerine ilişkin soruşturmada, eski CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu "şüpheli" sıfatıyla ifadeye çağırıldı.
18.03.2024 21:22:00
Anadolu Ajansı
Canan Kaftancıoğlu "para sayma" soruşturmasında "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldı
Canan Kaftancıoğlu "para sayma" soruşturmasında "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, CHP İl Başkanlığında çekildiği iddia edilen ve sosyal medyada paylaşılan para sayma görüntüleriyle ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.

Bu kapsamda, şüpheli Ali Rıza Braka'nın savcılıkta, "CHP adına süreci o tarihte İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu yürütüyordu. Kendisiyle 6 Kasım 2019'da Beyoğlu 3. Noterliği'nde satış sözleşmesi imzaladık." şeklindeki ifadesiyle isminden söz ettiği Kaftancıoğlu'nun "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldığı öğrenildi.

Soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı sosyal medya hesaplarında, "Fatih Keleş'in CHP İstanbul İl Başkanlığında para destelerini sayarken çekilen görüntüleri ortaya çıktı." notuyla paylaşılan görüntülere ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla resen soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma kapsamında İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ve eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Can Poyraz'ın şüpheli olarak savcılıkça ifadesi alınmıştı.

Keleş, "Parayı avukatlık ofisinde CHP İstanbul il binasını satan Ali Rıza Braka teslim aldı." şeklinde ifade vermişti.

Soruşturma kapsamında, Braka ve İmamoğlu İnşaat Şirketi'nin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'ın da "şüpheli" olarak ifadesi alınmıştı. 

Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 9. Yargı Paketi'ne ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Seçim sonrası Meclis'imizin takdirine taslak çalışmamızı sunacağız." dedi.
18.03.2024 21:11:00 / Güncelleme: 18.03.2024 21:16:44
Anadolu Ajansı
Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması
Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması

Ankara Hakimevi'nde basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Tunç, hukuk devletlerinde basının dördüncü kuvvet olduğunu, kamunun denetimi ve doğru bilgilendirmesi için basının önemli bir görevi ifa ettiğini vurguladı.

Basın kuruluşlarının başta 15 Temmuz darbe girişimi olmak üzere demokrasinin yanında durduğunu belirten Tunç, "Basının demokrasinin yaşatılması, hukuk devletinin güçlendirilmesi anlamında görevi yadsınamaz." dedi.

Tunç, adaletin tecellisinin hukuk devletinde mümkün olduğunu, bunun için de yargının tarafsız ve bağımsız olması gerektiğini ifade ederek, buna ilişkin mevzuat iyileştirilmesi anlamında çok önemli reformlara imza atıldığını anlattı.

Türkiye'nin 2009'dan itibaren planlı bir reform stratejisine girdiğini belirten Tunç, son Yargı Reformu Stratejisi Belgesi kapsamında da 8 yargı paketinin yasalaştığını anımsattı.

8. Yargı Paketi'nde önemli düzenlemelerin gerçekleştirildiğini belirten Tunç, şunları kaydetti:

"9. Yargı Paketi'mizin hazırlıkları devam ediyor. Meclis'in takvimi nedeniyle o pakette yer alamayan birçok husus var. Özellikle Ceza Muhakemesi Kanunu'yla ilgili, cezasızlık algısıyla ilgili bazı yasal düzenleme ihtiyaçları var. Bununla ilgili taslak çalışmalarımızı milletvekillerimizin takdirine sunacağız. Meclis açıldığında, seçim sonrası Meclis'imizin takdirine taslak çalışmamızı sunacağız."

"İnşallah Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında yeni anayasayı da bu ülkeye yapmak nasip olur"

Adalet Bakanı Tunç, Anayasa'da da reform niteliğinde değişiklikler yapıldığını, hak arama hürriyetine ilişkin önemli düzenlemeler getirildiğini belirtti.

Anayasa'da yapılan değişikliklerin darbeci, vesayetçi ruhu tam anlamıyla kaldırmadığını dile getiren Tunç, "Bu değişiklikler, yeknesaklığı bozdu. Bu bozukluk devletin kurumları, yargı kurumları arasında görüş farklılıklarına, bazı olaylarda farklı sonuçlara varmalarına neden olabiliyor. O nedenle yeknesaklığın ortadan kaldırılması hem darbeci ve vesayetçi ruhun tamamen terk edilmiş olması ve Anayasa'mızın darbeciler tarafından yazılmış olması bile yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunun açık göstergesidir." ifadelerini kullandı.

Herkesin "yeni bir anayasaya mutlaka ihtiyaç vardır" görüşünü paylaştığını aktaran Tunç, "O zaman milletimize olan bu borcumuz, parlamentoda bu uzlaşma ile inşallah gerçekleşir ve Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında yeni anayasayı da bu ülkeye yapmak nasip olur." dedi.

'Para sayma' görüntülerine ilişkin İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi

CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği öne sürülen 'para sayma' görüntülerine ilişkin soruşturmada, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz 'şüpheli' sıfatıyla Savcılığa ifade verdi.
18.03.2024 18:10:00
İhlas Haber Ajansı
'Para sayma' görüntülerine ilişkin İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' görüntülerine ilişkin İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
Sosyal medyada İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş'in, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği öne sürülen para sayma görüntülerine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespiti için re'sen soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturma çerçevesinde, Keleş ile birlikte eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ve CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın eski basın danışmanı Can Poyraz geçtiğimiz günlerde 'şüpheli' sıfatıyla Savcılığa ifade vermişti.

İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü de ifade verdi

Konuya ilişkin soruşturma sürerken, söz konusu binayı sattığı öne sürülen Ali Rıza Braka'nın ardından İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz da Savcılığa 'şüpheli' sıfatıyla ifade verdi. Bu çerçevede şimdiye kadar toplamda 5 şüpheli ifade vermiş oldu.

Kişi başına düşen gelirde ince hesap

 
 
Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, geçen yıl milli gelirin 1 tilyon 119 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, buna sayıları 5 milyonu bulan sığınmacıların ürettiği mal ve hizmetlerin dahil olduğunu söyledi. Eğilmez, “Ancak kişi başı geliri hesaplarken sığınmacıları nüfusta yok sağdığımız için nüfusumuz daha az görünüyor ve 13 bin 110 dolar olarak kişi başı gelir daha yüksek çıkıyor. Oysa sığınmacıları dahil ederek hesapladığımda 11 bin dolara geriliyor" dedi.
18.03.2024 14:16:00
AHMET TURAN YİĞİT
 Kişi başına düşen gelirde ince hesap
 Kişi başına düşen gelirde ince hesap

Altınbaş Üniversitesi'nin Ekonomi Söyleşileri programında bir araya gelen iki deneyimli ekonomist, Prof. Dr. Işın Çelebi ve Dr. Mahfi Eğilmez, 2024 Mart ayı ekonomi görünümünü değerlendirdi. Dr. Mahfi Eğilmez, Mart ayında açıklanan ekonomik göstergeler arasından büyüme oranı ve turizmin olumlu olduğunu dile getirdi. Yüzde 4.5 açıklanan 2023 büyüme oranını iyi olarak nitelendiren Mahfi Eğilmez, Türkiye'nin yüzde 67'lik enflasyonuyla Arjantin ve Lübnan'ın ardından üçüncü sırada olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Işın Çelebi de 4.5'lik büyüme oranının hizmetler sektöründeki büyümeden kaynaklandığına işaret ederek, tarımdaki büyümenin yüzde 0.5 ile gelecek için çok ciddi bir tehlike olduğunu anlattı. Çelebi, şunları söyledi: "Dünyada gıda fiyatlarının yüzde 10 düşerken, Türkiye'de yüzde 70'den fazla artması ciddi bir sorunun göstergesi. İnsanlar, 1 kilo kıyma alabilmek için kuyruklarda bekliyor" dedi.

Gerçekte kişi başına düşen gelir 11 bin dolar


Dr. Mahfi Eğilmez, geçen yıl milli gelirin 1 tilyon 119 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, buna sayıları 5 milyonu bulan sığınmacıların ürettiği mal ve hizmetlerin dahil olduğunu söyledi. Eğilmez, şunları söyledi: "Ancak kişi başı geliri hesaplarken sığınmacıları nüfusta yok sağdığımız için nüfusumuz daha az görünüyor ve 13 bin 110 dolar olarak kişi başı gelir daha yüksek çıkıyor. Oysa sığınmacıları dahil ederek hesapladığımda 11 bin dolara geriliyor. Yıllık olarak hane halkı tüketim oranımız ise yüzde 12.8 olarak açıklandı. Bu da tüketim artışımızın gelirimizden daha fazla olduğunu gösteriyor. Sokaktaki vatandaş enflasyon ile ciddi mücadele olmadığını görünce iç tüketimini kısmıyor. Kredi kartı taksit sayıları kısıtlandı ama tüketimin önüne geçilemiyor. Maliye politikası gevşekse ve yarı sıkı para politikanız varsa önleyemezsiniz. Sokağın davranışı da fiyatları artırıyor. Sarmaldan çıkılamıyor."

İşsizlik de çok yüksek

İşsizlik rakamlarını ise geniş işsizlik olarak ele almak gerektiğini vurgulayan Mahfi Eğilmez, "Bu durumda açıklanan yüzde 9.1 işsizlik oranı yüzde 26.5'e çıkıyor. Çok yüksek bir oran ve maalesef artıyor" diye konuştu. Geçen yılın bütününde 143 milyar lira olan bütçe açığının 2024 yılında şimdiden 151 milyar liraya ulaştığına işaret eden Eğilmez, şöyle devam etti: "Ocak ve Şubat aylarında nakit açığı 405 milyar liraya yükseldi. Bu bütçeyi zorluyor. Döviz rezervlerinde yılbaşına göre 10.1milyar dolar düşüş oldu. Net rezervlerde 14.5 milyar dolarlık bir düşüş var. Swap (para takası) harici net rezervlerde ise 10.3 milyar dolarlık bozulma var ki bunun sonucunda swap harici net rezervlerimiz eksi 47.8 milyar dolara geldi." Enflasyonla mücadele de farklı yöntemler denenebileceğini anlatan Eğilmez, en kötüsünün enflasyonu takip etmek olduğunu söyledi. Eğilmez, "Merkez Bankası, faizi yüzde 45 yerine bir anda yüzde 75'e çıkarabilir. Böylece sistemi önce bir sarsarsın ve ordan geriye gelirsin. Böylece enflasyonun önüne geçerek önemli bir etki yaratılabilirdi. Bu şekilde farklı yöntemler denenebilir" şeklinde çarpıcı bir öneri de bulundu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.