Tropik afetler İstanbul'a mı taşınıyor?
18 Temmuz'da şiddetli yağış ile imtihan olan İstanbul, Perşembe akşamı Hint Okyanusu ve Uzakdoğu'da sık sık arz-ı endam eden tayfunvari bir hava durumu ile karşılaştı.
Saat 18.00'da hava birden simsiyah oldu. Bu durumu metrobüste bizzat yaşayan bir gazeteci olarak tüm araçlar farlarını açtı. Saat 18.05'te yağmur ve fırtına start aldı.
Saat 18.10'da Bahçelievler Metrobüs İstasyonu'nda indim, aslında gideceğim mesafe sadece 75 metre ötedeydi. Ama ne gezer! Hareket etmek kabil değildi. Derken fırtınaya dolu eşlik etti. Kalabalık bir grupla birlikte metrobüs istasyonunun turnikelerin bulunduğu, iki taraftan açık olan dar alana sığındık.
İşte orada kadınlardan çığlıklar yükselmeye başladı. Bilenler dua etmeyi, Kuran-ı Kerim okumayı ihmal etmedi. Yaşadıklarımız sanki kıyametten bir sahneydi. Herkes sırılsıklam olmuştu.
18 Temmuz'daki afete de işe gelirken metrobüs istasyonunda yakalanan birisi olarak 27 Temmuz'un çok daha farklı bir afet olduğunu belirtmeliyim. 18.25 gibi fırtına hız kesince bu kez dört tarafı kapalı Bahçelievler Metro İstasyonu'na sığındım. Orada bulunan yaşlılara sordum: İstanbul'da böyle bir havaya tanıklık ettiniz mi? El Cevap: Hayır.
Bereket versin ki her şey 40 dakika sürmüştü.
İki-üç saat sürseydi acaba ne olurdu? Ardından sığındığım alandan çıkarak iki tarafı ağaçlı bir yoldan oğlumun spor okuluna doğru ilerledim. 20 dakikalık rüzgâr neredeyse ağaçlarda kırılmadık dal bırakmamıştı.
Yemyeşil yapraklar kaldırımları ve yolları halı gibi örtmüştü. 38 yıldır İstanbul'da yaşayan birisi olarak çok şiddetli yağmur gördüm ancak yağmur eşliğinde böylesine şiddetli fırtınaya tanıklık etmedim. Yaşadıklarımız 'tayfun' gibi bir şeydi. Acaba iklim değişikliği hızlanmış, İstanbul tropikal bölgelerdeki afetlerle tanışmaya mı başlamıştı?
Ağaçlar yerle bir
İstanbul'un Anadolu yakası dün de tedirgindi. Zira AKOM, sabah saatlerinde Kartal, Pendik, Adalar ve Tuzla için şiddetli yağış uyarısında bulunmuştu. Beklenen yağış gerçekleşti ancak herhangi bir olumsuzluk meydana gelmedi.
Meteorolojik verilere göre yağış, İstanbul'u terk etti. Metrekareye 15 kilogram yağış düştü. İstanbul'da Cuma günü fazla mesai yapan çalışan grubu temizlik görevlileri ile belediyelerin park ve bahçe çalışanlarıydı.
Sağanak ve fırtına nedeniyle devrilen ya da zarar gören ağaçlarla ilgili belediye ekiplerince başlatılan çalışmalar gün boyu sürdü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre İstanbul İtfaiyesi, devrilen 214 ağaca ve 296 çatı uçmasına, Park Bahçeler Daire Başkanlığı da devrilen 175 ağaca müdahale etti!
İstanbul'da ne oldu?
* Sağanak ve fırtına nedeniyle Esenler'de 3 araç, uçan çatının altında kaldı.
* Sağanak nedeniyle Beykoz Devlet Hastanesi'nin Acil Servisi'ni su bastı.
* Yağan yağmur ve dolu Acıbadem'de park halindeki araçlarda hasara yol açtı.
* Beyoğlu'nda 200 evde sıkıntı yaşandı. 100'e yakın ağaç devrildi ve bazı evleri su bastı.
* Zarar gören araçlar yetkili servis ve oto sanayi sitelerine akın etti. Ağırlıklı olarak araçların arka camlarında hasar meydana gelirken, bazı araçlarda da dolunun neden olduğu çökmeler gözlendi.
* Şiddetli yağış nedeniyle Küçükçekmece'de Mareşal Fevzi Çakmak Camisi'nin minaresi tamamen yıkılırken, Kadıköy'de Haydarpaşa Camisi'nin minaresinin de külahı düştü.
* Kadıköy'den E5'e çıkan yollar tamamen kapanırken, Kurbağalıdere'nin taşmasıyla bazı yollar da sular altında kaldı.
* Marmaray seferleri tedbiren durduruldu.
* Eyüp'te sağanak sırasında yıldırım düşen depoda çıkan yangın itfaiye ekiplerinin çalışmaları sonucunda söndürüldü.
* Küçükçekmece'de sağanağın etkisiyle elektrik direğinden kopan kablonun yolda biriken suya temas etmesi sonucu bir kişiyi elektrik çarptı. Kaldırımdaki vatandaşlar tarafından yoldan çekilen vatandaş, ambulansla Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.