Türk askeri meçhule mi gidiyor?
Asker takviyesi kararının operasyonda TSK'ya eşlik eden Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) bağlı grupların harekâttan çekilmeye başlamasının ve El Bab bölgesine başlatılacak operasyonun etkili olduğu ifade ediliyor.
Kilis'in Elbeyli ilçesinden 30 km güneyde olan ve IŞİD'in Rakka'dan sonra ikinci önemli merkezi olarak kabul edilen El Bab kentine inmek için TSK'nın değişik harekât planları bulunuyor. Buna göre "Fırat Kalkanı" harekâtına katılan unsurlarda artış olacak.
Doğrudan Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı Özel Kuvvetler, savaş uçakları ve tankların yanı sıra, Kara Kuvvetleri'ne bağlı değişik muharip piyade sınıfları da Suriye içine girecek.
Özel Kuvvetlerin belirleyeceği IŞİD mevzileri tank, top ve savaş uçaklarıyla vurulacak, kara güçleri de arkadan güvenliği sağlayacak. Bir yetkili, "El Bab'a inmek için daha kapsamlı kara gücü şart. Harekât planlarında elbette kara unsurları da bulunuyor" dedi.
Milli Savunma Bakanı Işık ise Fırat Kalkanı Harekatı hakkında, "ÖSO'ya gereken her türlü desteği veriyoruz. Ama kendi piyadelerimizle bu harekata katılmak gibi bir planlamamız bugün için yok" dedi.
İlk adım Dabık!
El Bab'a ulaşmak için önce IŞİD açısından özel öneme sahip Dabık hedefleniyor. Dabık, Türkiye sınırına 20 km uzaklıkta. Ancak Dabık bölgesinden gelen istihbarat bilgileri, işin çok da kolay olmayacağını gösteriyor.
İstihbarat birimlerinin hazırladığı raporlarda Dabık'ın etrafında çok sayıda hendek kazıldığı, seyyar anti-tankların bulunduğu, kentin etrafına yüzlerce mayın ve el yapımı patlayıcı (EYP) döşendiği belirtiliyor.
Erdoğan uçuşa yasak bölge istedi
Birleşmiş Milletler toplantıları için ABD'de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Suriye krizini değerlendirdi. "Cerablus'taki Fırat Kalkanı Harekatı sayesinde bölge halkı evlerine dönmeye başladı" diyen Erdoğan "Güvenli alan haline getirdiğimiz yerlerin uçuşa yasak bölge ilan edilmesine yönelik kararlı bir duruş göstermeli ve hep birlikte çalışmalıyız" dedi.
"Bizim Suriye'nin topraklarında asla gözümüz yoktur" diyen Erdoğan şöyle devam etti: "Bütün mesele Suriye, Suriyelilerindir. Fırat Kalkanı Harekâtı umutsuzluğun hâkim olduğu bir bölgede istikrarın, huzurun ve dengenin yeniden tesisi için kritik bir öneme sahiptir. PKK, PYD terör örgütünün önceliğinin IŞİD ile mücadele etmek olmadığı bu operasyonla birlikte açıkça ortaya çıktı. Operasyon, Suriye'deki ılımlı muhalif unsurların özgüvenlerinin yerine gelmesini de sağlamış oldu. Bölge Azez'den Fırat'a kadar bir terör koridoru olmaktan çıktı ve barış koridoru haline geldi." Konuşmasında sayıları 3 milyonu aşan Türkiye'deki mültecilere de değinen Erdoğan, "Türkiye mülteciler için şu ana kadar 25 milyar dolar harcadı. Peki, dünyadan bize ne geldi? BM'den bize gelen destek 525 milyon dolardır. Başka? Başka herhangi bir şey yok. Peki, AB'den gelen bir şey var mı? Ne yazık ki AB de verdiği sözleri tutamamıştır. UNICEF'e sadece gönderdikleri 178 milyon dolardır, o kadar. Fakat Türkiye'ye gelen herhangi bir yardım bu konuda söz konusu değildir" dedi.