BURAK KARATAŞOĞLU - ÜNAL MÜRTEZA KURTOĞLU / ANKARA
İcmal Gençlik Derneği Ankara Şubesi, her hafta sürdürdüğü seminerlere bir yenisini daha ekledi. İcmal Gençlik Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Bilgisayar ve İnşaat Mühendisi Haydar Yıldız, "Para Kavramına Genel Bakış ve Paranın Tarihçesi" konulu bir seminer verdi. 
Yıldız konuşmasında, paranın tarihçesi hakkında bilgi vererek paranın günümüz dünyasındaki konumundan bahsetti. Ayrıca Yıldız, Prof. Dr. Haydar Baş'a ait Milli Ekonomi Modeli'nde paraya getirilen yeni tarif ve paraya yüklenen yeni işlevler hakkında gençleri bilgilendirdi.
Yıldız, "Para kullanılmadan önce "takas ekonomisi" adı verilen insanların sahip oldukları malları değiş tokuş ettikleri uygulamalar söz konusuydu. Bu uygulama küçük topluluklarda uygulama imanına sahipti. Ancak, toplulukların gelişmesi, nüfusun artması ve insanlar arasındaki etkileşimin hızlanmasıyla "takas ekonomisi" sistemi kullanılmaz hale geldi. Çözüm olarak, insanlar tarafından ortak bir ölçü ifade eden, toplumlar tarafından genel olarak kabul görmüş, "para" olarak isimlendirilen materyaller kullanılmaya başlanmıştır" dedi.

Para; gücün, bağım-sızlığın ve egemenliğin en büyük göstergesidir
Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Tarih boyunca para olarak birçok nesne kullanılmıştır. Okyanustan çıkartılmış deniz kabukları, buğday taneleri, gümüş ve altın sikkeler, hepimizin cebinde bulunan banknotlar, kredi kartları para olarak kullanılan nesnelere örnek gösterilebilir. Bu tür nesneler içinde altının yeri ise çok özeldir. Milletler ve devletler değişse dahi altın her devirde varlığını ve önemini korumuştur. Ayrıca, para basan devletlere ve para basılan zamanlara baktığımızda şunu görüyoruz: Para ticaretin çok yoğun olduğu, üretim ve tüketimin hızlı bir şekilde arttığı dönemlerde, devrin güçlü olan uygarlıkları tarafından basılmıştır. Bu bakımdan para her devirde gücün, bağımsızlığın ve egemenliğin en büyük göstergesi olmuştur.
Para, tarih boyunca birçok süreçten geçmiştir. Ancak, günümüzü de çok yakından ilgilendiren gelişmeler 20. yüzyılın ilk yarısında meydana gelmiştir. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sonucunda, ABD'nin dolarının egemen olduğu, ABD'nin karşılıksız basarak dünyaya pompaladığı dolarlarla ülkelerin kaynaklarını sömürdüğü, halen de aynı sistemin devam ettiği bir para sistemi ortaya çıkmıştır. 
Dolar hâkimiyetine
son veren model: Milli Ekonomi Modeli
Günümüze geldiğimizde doların hâkimiyetine son verecek ve ülkeleri ekonomik alanda ayağa kaldıracak yepyeni bir model ortaya çıkmıştır. Türk milleti olarak kendimizi şanslı hissedebiliriz ki bu model Milli Ekonomi Modeli'dir ve bu modelin sahibi içimizden çıkan bir bilim adamı olan Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Milli Ekonomi Modeli'nde para
Dünyaya hakim olan dolar imparatorluğunu yıkarak yepyeni bir para tanımı ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş sayesinde dünya yepyeni bir iktisat anlayışıyla ve para tarifiyle tanıştı. Bu manada Türk milleti olarak içimizden çıkan Sayın Baş gibi bir değere sahip çıkmalı ve ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'ni hayata geçirmeliyiz. Sayın Baş'ın ortaya koyduğu iktisat ve para anlayışını şu şekilde özetleyebiliriz: 
1) Para faiz ve borçlanma yoluyla maliyetli bir şekilde değil, devletlerin senyoraj hakkıyla maliyetsiz bir şekilde üretilmelidir.
2) Para, sosyal devlet projeleri ile birlikte kılcal damar misali halkın tamamına ulaşmalı, bu sayede artacak tüketim ile ekonomide sürekli büyüme sağlanmalıdır.
3) Para emeğin ve üretimin karşılığı olarak basılmalıdır.
4) Para ekonomik dinamikleri harekete geçiren bir tahrik unsudur.
5) Paranın tasarruf aracı olarak kullanılması faiz yoluyla paradan para kazanma şeklinde değil, üretimi artıracak şekilde yatırım aracı olarak kullanılması ile olmalıdır.
6) Devletlerin senyoraj hakkıyla basmış oldukları paralar ile birlikte kendi aralarında milli paralarıyla ticaretlerini yapmaları gerekmektedir."