TÜRKİYE KANDIRILDI
AKP hükümetinin bir adım ilerisini göremeyen basiretsiz dış politikası Türkiye'nin omzuna ağır bir yük daha birdirdi. Vize vaadi ile kandırılan Türkiye Geri Kabul Anlaşmasını imzalayarak mülteciler konusunda Avrupa'nın tampon bölgesi oldu. İmzalar, 18 Mart'ta Brüksel'de Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da katıldığı AB-Türkiye mülteci zirvesinde atılmıştı.
Anlaşmanın iki boyutu vardı. Buna göre Türkiye Yunanistan'a geçen mültecileri geri alacak buna karşılık olarak da AB Haziran sonu itibarıyla Türklere vizesiz seyahat hakkı verecekti. Anlaşmanın ilk bölümü olan Geri Kabul Anlaşması uygulanmaya başlandı. 4 Nisan'dan bu yana Yunanistan çeşitli ülkelere mensup mültecileri İzmir Çiğli'ye getirerek Türkiye'ye teslim ediyor. Türkiye de mültecilerin Yunanistan'a geçişine izin vermiyor. Ege'den mülteci geçişi, anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte yüzde 90 oranında azaldı.
Rest çekerken bile taviz verdik
Kendi üzerine düşeni yapan Ankara, AB'den de verdiği sözü, yani Türklere vizeleri kaldırmasını bekliyordu ancak olmadı. AB "72 şartın tamamı yerine getirilmedi" dedi ve Türkiye'ye dirsek gösterdi. 72 şart arasında Türkiye'nin yerine getirmediği en önemli şart terör tanımının değiştirilmesi. Terörle mücadele yasasının da değiştirilmesi anlamına gelen bu düzenleme yapıldığı anda Türkiye Güneydoğu'da devam eden operasyonları da yeniden gözden geçirmek zorunda olacak. Brüksel tarafından bir kez daha kandırılan Ankara ise konuşmaktan başka bir şey yapmıyor. AB'ye rest çeken açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan aynı konuşmalarında Haziran sonu için söz verilen vize serbestîsini ilginç bir şekilde Ekim ayına attı.
3 milyar Euro'dan da haber yok!
Türkiye'nin AB ile yaptığı mülteci anlaşmasının içinde Türklere vize serbestîsinin yanı sıra mültecilere için harcanmak üzere 3+3 milyar euro para desteği de yer alıyordu. Ancak AB tıpkı vize konusunda olduğu gibi bu konuda da çamura yattı ve sözünü tutmadı. Tek başına 3 milyondan fazla mülteciyi barındıran Türkiye, maddi yükü de tek başına üstlenmiş oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul'da yapılan 10. Balkan ülkeleri Genelkurmay Başkanları konferansında yaptığı konuşmada Türkiye'nin mültecilere yaptığı harcama konusunda şunları söylemişti: "Milli bütçemizden şu ana kadar 10 milyar doları aşkın harcama yaptık. Faturalı olan harcamalar bunlar. Bir de STK'larımızın, belediyelerimizin yapmış olduğu harcamalar var ki onlarla beraber yaklaşık 20 milyar dolara ulaşmıştır bu. 3 milyar Euro yılda destek verme kararına varan Avrupa Birliği, henüz doğru düzgün bir desteği, yardımı direkt olarak yapamamıştır. Biz milli bütçemize destek istemiyoruz. Suriyeli ve Iraklı mültecilere destek istiyoruz. Bize bu güne kadar BM'den gelen destek 450 milyon dolardır.
Yeni müzakere başlığı da açılmadı
Türkiye ? AB anlaşmasının içerisinde Türkiye'nin AB üyeliği kapsamında yeni müzakere fasıllarının açılması da vardı. 8 Mart'ta Brüksel'de yapılan AB-Türkiye zirvesinde Başbakan Davutoğlu ,"15, 23, 24, 26, 31'inci fasıllar açılsın. Bu da tabii önemli. Hollanda dönem başkanlığı boyunca bu beş faslın açılmasını bekledik. Rumlar direniyor ama 23, 24'ü kesin açarız diğerlerinden kaçmak istiyorlar" demişti. 18 Mart'ta yapılan 2. AB-Türkiye zirvesinde ise Rumların talebi doğrultusunda bir karar çıkmıştı. Zirvede Türkiye'nin istediği 5 müzakere başlığı (enerji, yargı ve temel haklar, adalet, özgürlük ve güvenlik, eğitim ve kültür ve dış, güvenlik ve savunma politikaları) Rum engeline takıldığı için açılmayacak bunun yerine kimsenin bloke etmediği "Mali ve Bütçesel Hükümler" başlıklı 33 nolu faslın müzakereye açılması kararlaştırılmıştı. Ancak gelinen noktada bu başlık da müzakereye açılmadı.
Umutsuz açıklamalar
Vize hayali başlamadan biterden Brüksel'de temaslarda bulunan AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, "Parlamentoda konu kilitlenmiş vaziyettedir. Bunun çözümü de komisyona düşmektedir. Parlamentoda yaptığım görüşmelerden edindiğim intiba budur. Bugünkü görüşmelerimizde bu sürecin tıkandığı noktanın aşılması için konunun tekrar komisyonda değerlendirilmesi, Türkiye ile yeni bir istişarenin başlatılması, bu 5 kriterin aşılması konusunda bir istişare yapılmasıyla çözülebilecek bir noktadayız. Ancak bugünkü temaslarım konusunda da maalesef çok umutlu olduğumu söyleyemiyorum. Böyle bir mekanizmayı başlatmak durumda dahi olmadıklarını ifade ettiler. Komisyonun önümüzdeki dönemde olumlu bir yaklaşımda olmayacağı şeklinde yorumlanabilir" açıklamasında bulunmuştu.
'Türkiye Pokeri'
Avrupa Birliği kanadı ise yeni bir strateji belirlemek için Almanya'nın başkenti Berlin'de mini zirve yaptı. Mini zirveye Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz katıldı. Alman Bild gazetesi Berlin'deki mini zirveyi "Büyük Türkiye Pokeri" başlığıyla okuyucularına duyurdu. AB liderlerinin Türkiye ile varılan mülteci anlaşmasında yeni bir strateji üzerinde uzlaştıkları ifade edilen haberde "Türklere "vizesiz Avrupa" için Ankara'nın 5 kriteri yerine getirmesi konusunda ısrar edilecek. Söz konusu kriterler yerine getirilmezse, vize serbestîsi verilmeyecek" dendi.