logo
29 MART 2024

Yeni Mesaj 20 yaşında

Yeni Mesaj gazetesi bugün yayın hayatında 20 yılı geride bıraktı. 27 Kasım 1997'de başladığımız yolculuk aynı şevk ve heyecanla devam ediyor.
26.11.2017 00:00:00
RECEP BAHAR | ANALİZ

Yeni Mesaj gazetesi bugün yayın hayatında 20 yılı geride bıraktı. 27 Kasım 1997'de başladığımız yolculuk aynı şevk ve heyecanla devam ediyor.

Aradan geçen 20 yılın 19 yıl, 10 aylık bölümünde Haber Müdürü ve Yazı İşleri Müdürü olarak bu gazeteye emek verdim.

22 Ocak 1998'de Haber Müdürlüğü görevini üstlenmeden önce Meltem TV Haber Müdürü olarak da katkıda bulunuyordum.

İlk haberimin tarihi 12 Aralık 1997... Dolayısıyla gazetenin başından bu yana yer alıyorum. Kesintisiz olarak Yeni Mesaj'a emek vermiş, dolayısıyla benden de kıdemli olan arkadaşımız ise Kültür Sanat Editörümüz Okan Egesel?

Okan arkadaşımız hazırlık aşamasında da buradaydı ve yıllık izinleri hariç vazifesini hiç aksatmadı. Kendisine nice hizmetler temenni ediyoruz.

Yeni Mesaj gazetesi ilk günden bu yana gündeme farklı yaklaşımlarıyla hep öne çıktı.

Kamuoyu ise yeterince takdir etmedi bizi maalesef. 1998 yılı Şubat ayından itibaren Fetullah Gülen'in Vatikan'ı ziyaretiyle birlikte Türk halkının içine soktuğu 'dinlerarası diyalog' fitnesine karşı uzun yıllar boyunca mücadele eden tek gazeteydik.

Bu mücadelede yalnız kaldık. Ne Akit, Ne Milli Gazete, ne Yeni Şafak vesaire bu ciddi, ülkenin geleceğini etkileyecek, 15 Temmuz darbe girişimiyle sonuçlanacak bu kritik meseleye dokunmadı.

 Hatta bizi eleştirdiler.

Bu süreçte reklamlarımız ve ilanlarımız kesilerek bize bedel ödettirildi. Bu fitneye karşı boyun eğmedik, bedel ödedik ve haklı çıktık. Sonuçta Vatikan ile başlayan darbe hazırlığı 15 Temmuz'da fiiliyata döküldü.

O zamandan bu yana yazdıklarımız, söylediklerimiz, anlatmaya çalıştıklarımız dikkate alınsaydı, hainler darbeye kalkışacak güce kavuşabilir miydi? Takdir eden eder, etmeyeni Allah'a havale ediyoruz.

Türkiye Aralık 1999'dan itibaren Avrupa Birliği cenderesine sokuldu. Yeni Mesaj, bu oyalama sürecinin hep karşısında oldu. Yapılan anayasa değişiklikleri, çıkarılan uyum yasaları, verilen tavizler, Papa heykelinin altında Avrupa Birliği ülkelerinin halklarının bile reddettiği AB Anayasasına atılan imzalar hep boşa gitti.

Türkiye taptaze enerjisinin bir hiç uğruna harcadı. Ne borçlanmadan kurtulabildik, ne de ekonomimizi ve sanayimizi istediğimiz gibi ileriye taşıdık. Sonuçta balon patladı; AB konusunda da Yeni Mesaj haklı çıktı.

Elbette bu haklı çıkışta Yazarımız Prof. Dr. Haydar Baş'ın ta 1986 yılında Öğüt Dergisi'ne verdiği mülakatta dile getirdiği "Türkiye ile Avrupa Topluluğu arasında kan uyuşmazlığı var. Bu nedenle bizi almazlar" tespiti çok ama çok etkili olmuştu.

Gazetecilik hayatıma 1990'de Öğüt Dergisi ile başlamıştım. O dönemlerde ABD'nin Irak'ı işgalinin yol açtığı tahribatları irdeliyorduk ve küresel gücün fiilen bölgemize gelmesinin Türkiye'ye zararının büyük olacağını vurguluyorduk. Yine bu noktada fikrimizin rehberi Prof. Dr. Haydar Baş olmuştu. Prof. Baş; ABD, Irak'ı işgal etmeye hazırlandığı sırada "Hedef Türkiye" demişti.

 Biz de 20 Mart 2003'te başlayan ABD'nin İkinci Irak işgaline de bu nokta-i nazardan baktık. Hep etrafımızdaki çemberin biraz daha daraldığını yazdık, çizdik. Özellikle Türkiye'nin Irak'ın işgalinde ABD'ye destek olmamasını vurguladık. Hele hele Şubat 2004'te gündeme gelen Büyük Ortadoğu Projesi'ne (BOP) hiç ama hiç bulaşılmaması gerektiğine işaret ettik.

Ancak AB konusunda olduğu gibi bu hassas meselede gerçekleri haykırsak da sesimizi duyuramadık. 2004-2014 yılları arasında konuya dair haberlerimiz zaman zaman komplo teorileri olarak algılandı.

Oysa şimdi bize komplo teorisyeni diyen sağ cenahtaki gazeteler BOP, Sevr projesi, ABD'nin Ortadoğu planları konusunda bizim eski manşetlerimize benzeyen manşetler atıyor! Nerede nereye! Yeni Mesaj ABD'nin Ortadoğu planları konusunda da haklı çıktı.

Suriye kuşatmasına gelince... Arap Baharı'na şüpheli ve temkinli yaklaştık. ABD'nin BOP projesinin bir parçası olarak gördük bunu... Çünkü süreçte devlet başkanlığı ile yönetilen Tunus, Libya, Mısır, Yemen ve Suriye hedef alınırken, kraliyet ya da emirlikle yönetilen ülkelerde yaprak kımıldamıyordu.

Hatta Bahreyn'deki özgürlük arayışları Suudi Arabistan tarafından askeri güç kullanılarak bastırılmıştı. Oysa Ürdün'deki antidemokratik uygulamalar Mısır'dan ya da Libya'dan az değildi. Ancak Ürdün, ABD'ye raptiye ile iliştirilmiş bir kral tarafından yönetildiğinden proje dışında tutulmuştu.

Şüphemizi celbeden ikinci husus ise Arap Baharı projesine tepki koyan Libya'ya karşı NATO öncülüğünde askeri operasyon düzenlenmesiydi. Demek ki bu bir senaryoydu ve gitmesi istenenlerin direnmesi istenmiyordu; Bahreyn örneğinde olduğu gibi kalması istenenler ise destekleniyordu.

O dönemde Suriye'ye karşı ise istihbarat servislerinin ürettiği DEAŞ, PYD/YPG gibi terör örgütleri devreye sokuldu. Biz ise bu dönemde Suriye'nin Büyük İsrail Projesi bağlamında karıştırılmak istendiğine işaret ederek, "Türkiye'nin toprak bütünlüğünün bu ülkenin toprak bütünlüğünden geçtiğini" vurguladık. Sürece Rusya dahil oldu...

Bu dönemde Nisan 2012'de çok önemli bir manşete imza attık. Moskova muhabirimizin çok özel bir çabayla elde ettiği bilgi şuydu:

Rusya Devlet Başkanı Putin, yakın çevresine "Savaş Moskova sokaklarına taşsa dahi Esad'ın gitmesine müsaade etmeyeceğim" demişti. Bu çıkış, dünyanın en büyük nükleer gücü Rusya'nın Suriye konusundaki kararlılığını gösteriyordu. Bu manşetten bu yana 5.5 yıl geçti. Putin; askeri, ekonomik ve diplomatik olarak Esad'ın yanında durdu. Esad'ı biri Moskova'da, diğeri Soçi'de olmak üzere iki kez misafir etti. Keşke Türkiye Rusya'nın gözü karalığını dikkate alsaydı da, Suriye meselesinde Batı yanlısı politikalarını terk etseydi. Suriye konusunda Prof. Dr. Haydar Baş, Yeni Mesaj'da çok etkileyici yazılar kaleme aldı. Bunlardan en dikkat çekeni ise "Esed'in Türkiye tarafından tekrar kardeş Esad olarak niteleneceği" yazısıydı.

 Şimdi Türkiye yavaş yavaş o noktaya geliyor. Yeni Mesaj Suriye konusunda da haklı çıkmıştı.

Ermenistan ile yakınlaşmaya karşı çıktık, neticede süreç akamete uğradı.

PKK ile çözüm sürecine karşı çıktık, sonuç bizi haklı çıkardı.

Bu konu başlıklarını uzatabiliriz. Burada neyi zikretsek, bir şeyleri eksik bırakırız.

20 yıllık tarihimizde bizler Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Milli Bütünlüğümüz Dini Bütünlüğümüz" ilkesini prensip edindik. Hep birlikten, beraberlikten, kardeşlikten söz ettik. "Alevi-Sünni-Şii kardeştir" dedik.

Etnik kimlikçilere yer vermedik. En zor zamanlarda bile Atatürk'ün Türk milleti için birleştirici sembol olduğunu vurguladık. Ekonomide izlenen IMF ve Dünya Bankası politikalarının ülkeyi sıkıntıya sokacağını seslendirdik. Bu noktada BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli" eserinin dikkate alınması gerektiğini savunduk. Özelleştirmeye karşı durduk, devletin bu bağlamda servetsiz bırakılmasına itiraz ettik?

Sonuçta 20 yıllık geçmişimizde haklı çıkmadığımız, savunup da yüzümüzü kara çıkaran tek mesele yok... Nice yıllara? Bu vesile ile Yeni Mesaj'ın bir dönem imtiyaz sahipliğini yapan, ilk günden bu yana ufuk açan yazılarıyla geniş okur kitlesine ulaşarak Yeni Mesaj'ın isminin dünyanın dört bir köşesinde duyulmasına, ilk andan itibaren her daim ekibimize destek vererek Yeni Mesaj'ın vücut bulmasına ve bu vücudun dimdik yoluna devam etmesine vesile olan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'a nihayetsiz şükranlarımızı sunarız.

Bize destek veren okurlarımıza teşekkür ederiz. Bu uzun dönemde dar-ı bekaya uğurladığımız yazarlarımız Ali Gedik, Baki Bektaş hocalarımıza; Engin Çamurdan, Lütfullah Dereci kardeşlerimize Yüce Allah'tan gani gani rahmet dileriz.
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 

Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi
28.03.2024 15:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:37:04
AA
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla illere gönderilen genelgede, eğitim kurumlarının, 31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, seçmenin oy kullanmasına imkan verecek şekilde hazırlanacağı belirtildi.

Genelgede, seçimlerin ardından Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının, eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi amacıyla 1 Nisan 2024 Pazartesi gününün tatil edildiği bildirildi.

Öte yandan 1 Nisan günü yönetici ve öğretmenler, aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılacak. 

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.

Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor

Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Kenan Balcı, 'Gece geliyorlar, gündüz geliyorlar. Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyorlar' dedi.
28.03.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Türkiye Deniz Canlıları Müzesi'nin de bulunduğu Beylikdüzü Balıkçı Kenan Tesisleri sahibi balıkçı Kenan Balcı İmamoğlu aleyhinde yapmış olduğu açıklamalar sonrasında işletmesi zabıtalar tarafından ablukaya alındı ve mühürlenmek istendi. Evraklarının tam ve eksiksiz olduğunu belirten tesis sahibi Balıkçı Kenan Balcı, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla işletme adeta abluka altına alındı. 150 bin lira olan arazimize 1500 lira verip almaya çalışıyorlar" dedi.

Zabıta ekiplerine direnen Kenan Balcı, 'Ben 15 yıldır Anadolu Caddesi üzerinde, 50 yıldır da esnaflık yapıyorum. Böyle bir şey ilk defa gördüm. Zabıta ekipleri talimatla işletmemizi mühürlemeye geliyorlar. Bizlere de 'bu mühür sembolik' diye ifadelerde bulunuyorlar. Gündüz ayrı ekip, gece ayrı ekip geliyor. zabıta ekipleri işlerini bırakmışlar, Balıkçı Kenan Tesisleri'ni ablukaya almışlar. Gündüz zabıta ekip araçlarla geliyorlar. Gecede vinçlerle. Bizim arazimizi, işletmemizi elimizden almak için her yolu deniyorlar' ifadelerini kullandı.

"Ben bir esnaf olarak kazanımlarımı korumak amaçlı çıktığım bu yolda her geçen gün yeni bir zulümle karşı karşıya kalıyorum" ifadelerini kullanan Balcı, '50 yıldır balıkçıyım. Esnaflık yapıyorum. İmamoğlu tarafından yaklaşık 5 yıl önce kendi tapulu arazimden bir kısmını hediye etmem istendi. Ben bu isteği reddettim. Ondan sonra isteklerini yerine getirmediğim için kapsamlı olarak yıpratma ve yıldırma kampanyası başlattılar. Kendi tapulu arazime el koydular. Metrekaresi 150 bin lira olan arazimin metrekaresini bin 500 liraya almaya çalıştılar. Biz sesimizi yükselttikçe, itiraz ettikçe onlar daha çok üstümüze gelmeye başladılar' dedi.

"Paradan kuleler yapan İmamoğlu ve ekibi istediklerine ulaşamayınca zulmün dozunu artırmaya başladı" diyen Balcı, '30 yıldır bu bölgede balıkçılık yapıyorum. Ruhsatımı kendisi verdi. Ama şimdi beni ruhsatsız balık satmakla suçluyor. Ruhsatsız olduğu gerekçesiyle işyerimi kapatmak istiyor. Bu dükkanım tam 15 yıldır aynı yerde faaliyet göstermekte. 15 yıldır sorunsuz bir şekilde çalışan işyerimi istediklerini yapmadığım için ruhsatsızdır diye ilan edip kapatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar burada balık satmaya devam edeceğiz. Arazimi, işyerimi İmamoğlu'na yem etmeyeceğim. Bu arazimin tapularını pankart yapıp suratlarına çarpıyorum' diye konuştu.

"İmamoğlu'na karşı bizi koruyun"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım isteyen Balıkçı Kenan Balcı, 'Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a seslenmek istiyorum. Erdoğan sevdalısı esnaf olarak başımıza bu işleri açan, bize çökmeye çalışan, paradan yeni kuleler yapmak isteyen, İmamoğlu ve ekibine karşı bizi koruyun. Adaletin sağlanmasına vesile olun. Hz Ömer adaletinin temsilcisi sayın Cumhurbaşkanımızdan bunu talep ediyorum. Lütfen zulme karşı yanımızda olun' ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.