Ölümün inanamayacağımız kadar güzel olduğunu bir kere daha yaşadık ve anladık merhum Ali Gedik Hocamızın Hakka vuslatıyla? Cenaze merasiminde herkesin yüzünde bir hoşluk, bir güzellik vardı. Onu kaybetmenin hüznünün yanı sıra tatlı bir muhabbet kaplamıştı her yanı ve her gönlü. Bu ölüm nasıl bir ölümse ayrılıktan çok vuslatı, uzaklıktan çok yakınlığı anlatıyordu. Onun ölümünün güzelliği elbette tüm güzellikleri kendisinde cem etmesinden başka bir şey değildi?Cenaze namazını kıldıktan sonra beraber olduğumuz tüm dostlar şen şakrak, güleç bir tavırla Onunla yaşadıklarını anlatıyor ve sanki bizimle beraber olduğunu, aramızdan ayrılmadığını söylüyorlardı. Hülasa sevgili okurlar bir tatlı huzur yaşadık Ali Hoca'mızı toprağa verirken. Doğumu, yaşamı, ölümü tam bir bereket ve rahmet olmuştu ve toprağın altında bir rahatlığın ve huzurun olduğunu hep beraber yaşıyorduk?Masmavi gök kadar berrak, sonsuz derin, ince ve nazik beyefendi bir tavırla bir insanlık medeniyeti idi Ali Hoca'mız? Bebesinden en yaşlısına herkese ama herkese bir baba tavırla, bir halifetullah namzedi ile davranır ve hitap ederdi. Ege bölgesinde kendisi ile birçok seyahatlerimiz oldu ve kendilerini birçok kez misafir etmekle şereflendik. Geceleri uyumazdı ve bizleri sabah namazına kaldırırken; "Adem bey namaz" nidalarının tatlılığı, güzelliği, sevecenliği her an dimağımdadır. Yüzüne bakmaktan ve sohbetini dinlemekten huzur bulurdunuz. Bulunduğu ortama şen şakraklık, muhabbet neşe ve espri katardı. Bir haya ve edep timsali idi. "Haya imandandır" mücerredinin müşahhas bir örneği gibiydi. Giyiminde, kuşamında, hareketinde, tavrında tam bir beyefendilik ve estetik vardı. İnsanlara değer verir ve sonuna kadar dinlerdi. Dinledikten sonra anlatanın bile aklına gelmeyen bir şekilde konuşmasına bir mana ve hikmet yükleyerek kişiyi mest ederdi.Feragat ehli idi."Çocukla çocuk,"büyükle büyük olmasını,"aç ile aç, tok ile tok kalkmasını, aç olup da tok gözükmesini bilen" bir insandı. Yanlış gördüğü bir tavrı kişiyi incitmeden onun hoşuna gidecek bir şekilde çözerdi. Hal, hareket ve tavırları tam bir İnsan-ı Kamilce idi. Zaten O bir İnsan-ı Kamil idi. Velayet çeşmesinden kana kana içmiş bir Allah dostu, bir Allah adamı idi?Yanında bulunduğunuzda gönlünün bir penceresinin hep ötelere açık olduğunu hissederdiniz. Nümayiş ve alayişe kaçmadan sade, zarif ve duygulu bir hayat sürdü. Şiire, sanat müziğine ve halk türkülerine özel bir hayranlığı vardı. 'Güller arasında seni bensiz gören olmuş' ve 'Hüma Kuşu' vazgeçilmezlerindendi?Öğretmenlikten geldiği için gençlere çok değer verir, ilgilenir ve sürekli sohbet ederdi. Dertlerine hal çareleri arardı. Sıkıntısı olanın sıkıntısını anlar ve çözüm yoluna başvururdu. Gençlerin kendisine gelmesini beklemek yerine bizzat onların ayağına giderdi.Hülasa sevgili dostlar Ali Baba'yı anlatmaya dil kafi değil. O yaşayan köklü medeniyetimizin temel direklerinden, maneviyat erenlerinden ulu bir dost idi. Rabbimizden şefaatlerini dilerken elimize ulaşan değerli şairimiz Şerif Mengütemür beyin 'iki cihan dostu' şiiri ile yazımızı nihayete erdirelim.
İki cihan dostu Dördüncü halifenin adını taşıyordunİnandığın davayı harfiyen yaşıyordunSırf Allah rızasının peşinden koşuyordunDünyada dost tutmadın üstüne Haydar Baş'ınAhrette de dilerim o olsun arkadaşın.
İhlasla sabrederek ne hal gelse başınaMerdiven dayamıştın altmış altı yaşınaHayrandın musikiye, hele "Hüma Kuşu"naDünyada dost tutmadın üstüne Haydar Baş'ınAhrette de dilerim o olsun arkadaşın.
İnce bir ruh sahibi, adam gibi adamdınNe çeyrektin ne yarım, eksiksiz tastamamdınKıvamlıca pişmiştin, ne az olgun ne hamdınDünyada dost tutmadın üstüne Haydar Baş'ınAhrette de dilerim o olsun arkadaşın.
El açanı elinin tersi ile itmedinKalp kırmaktan kaçınıp kimseyi incitmedinNefse uyup gurura hiç tenezzül etmedinDünyada dost tutmadın üstüne Haydar Baş'ınAhrette de dilerim o olsun arkadaşın.
Şerif'im şairsem de şiirlenmez hayatınNe kelam kafi gelir, ne yaz diye dayatınMüminler duanıza Ali Gedik'i katınDünyada dost tutmadın üstüne Haydar Baş'ınAhrette de dilerim o olsun arkadaşın.Şerif Mengütemür
Adem Birinci / diğer yazıları
- Ali'nin Hendek’teki darbesi / 28.11.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023