Güzel dediğimiz, gözle görüldüğünde göze hoş gelen, şık gözüken eşya, nesne veya insanı ferahlatan dertlerinden uzaklaştıran bazen bir çiçek, bazen bir çocuk, bazen bir gün, bazen yediğiniz içtiğiniz, bazen de gönülleri kuşatan duyduğunuz bir türkü veya bir sözdür.
Herkesin her çiçeği sevmesi beklenemez, bazıları gülü bazıları orkideyi sever bazı çiçekler sıcak havayı bazı çiçekler soğuk havayı sever. Bazıları yaz mevsimini bazıları kışı, bazıları ilkbaharı, bazıları sonbaharı sever. Aslında duyu organlarımızla algıladığımız burnumuzla kokladığımız, gözümüzle gördüğümüz, dilimizle tattığımız, kulağımızla duyduğumuz ve hissettiklerimizden hoşumuza gidenlerdir, güzel.
Güzel herkese göre aynı olmasa bile duyu organlarımıza hoş gösterilen her şey bize güzel gelir. Ufacık bebekler, hayvanların yavruları, yemeklerin ve içeceklerin tatları duyduğumuz türküler şarkılar müzikler dinlediğimiz şiirler neye göre bize güzel gösterilmiş?
Siyah renk çoğu zaman güzellik sıfatı için kullanılmasa bile davet gecelerinin en çok tercih edilen kıyafet rengidir. Bazı bölgelerin yemeklerindeki acılı ve baharatlı tatlar bazıları için güzel tatlar olurken bazıları için zehir tatlar olmaktadır. Bazılarına göre güneşli deniz kıyıları güzel yerler güzel havalar olsa bile bazılarına göre karlı dağ havaları daha güzeldir.
Neyin güzel neyin güzel olmadığının felsefesini yapmaya kalkarsak Yunan öncesi Helenistik çağdan başlayıp İslam felsefesi derken, Hint, Çin, Çağdaş Avrupa felsefesinden çıkmamız gerekir.
Güzellik görecesi; duyu organlarımızın bize alıştırdığı güzel gösterdiği göreceliktir. Çizgi filmlerdeki küçük, şirin mi şirin gösterilen, dinimize göre kılından tırnağına kadar haram olan domuz hangi algıyla Müslümanların çocuklarına ve gelecekteki büyüklerine güzel gösteriliyor! Bu örnekleri fazlasıyla çoğaltabiliriz.
Duyu organlarımızın gerçek güzeli görebilmesi, bizlerin güzel olanı hoş olanı, doğru olanı güzel olarak algılayabilmesi için, Yüce Yaratıcının bizden istediklerini yerine getirmeli yasakladıklarından da uzak durmalıyız.
Duyu organlarımız mesela gözümüz neyi görüyorsa arzu ve istekleri o istikamette oluyor. Kulak neyi duyuyorsa, ne yiyip içiliyorsa, ne koklanıyorsa, insana o daha bir hoş ve güzel geliyor. Mesela sigara içen bir kişiye sigaranın kötü koktuğunu ikna edemezsiniz.
Duyu organlarımız güzellik ve hoş şeylerde bizi bu kadar çok etkileyebiliyor. Duyu organlarımızı da en iyi terbiye eden ibadet oruç ibadetidir. Oruç ağza, göze, kulağa, buruna, tene, bu sistemin kumanda odası beyine, hükmeden bir ibadettir. Güzel olan her şeyi güzel olan Yaratıcı Allah-ü Teâlâ'nın güzellikleri doğrultusunda görmek için oruç kaçırılmayacak bir fırsattır.
Bu arada güzel insanları göremeyen, güzel hoş ekonomik modelleri görmemezlikten gelip adaletsiz ve sömürgeci ekonomik modellere yapışanların da, neden güzeli ve güzellikleri göremedikleri ortaya çıkmış oluyor.
Herkesin her çiçeği sevmesi beklenemez, bazıları gülü bazıları orkideyi sever bazı çiçekler sıcak havayı bazı çiçekler soğuk havayı sever. Bazıları yaz mevsimini bazıları kışı, bazıları ilkbaharı, bazıları sonbaharı sever. Aslında duyu organlarımızla algıladığımız burnumuzla kokladığımız, gözümüzle gördüğümüz, dilimizle tattığımız, kulağımızla duyduğumuz ve hissettiklerimizden hoşumuza gidenlerdir, güzel.
Güzel herkese göre aynı olmasa bile duyu organlarımıza hoş gösterilen her şey bize güzel gelir. Ufacık bebekler, hayvanların yavruları, yemeklerin ve içeceklerin tatları duyduğumuz türküler şarkılar müzikler dinlediğimiz şiirler neye göre bize güzel gösterilmiş?
Siyah renk çoğu zaman güzellik sıfatı için kullanılmasa bile davet gecelerinin en çok tercih edilen kıyafet rengidir. Bazı bölgelerin yemeklerindeki acılı ve baharatlı tatlar bazıları için güzel tatlar olurken bazıları için zehir tatlar olmaktadır. Bazılarına göre güneşli deniz kıyıları güzel yerler güzel havalar olsa bile bazılarına göre karlı dağ havaları daha güzeldir.
Neyin güzel neyin güzel olmadığının felsefesini yapmaya kalkarsak Yunan öncesi Helenistik çağdan başlayıp İslam felsefesi derken, Hint, Çin, Çağdaş Avrupa felsefesinden çıkmamız gerekir.
Güzellik görecesi; duyu organlarımızın bize alıştırdığı güzel gösterdiği göreceliktir. Çizgi filmlerdeki küçük, şirin mi şirin gösterilen, dinimize göre kılından tırnağına kadar haram olan domuz hangi algıyla Müslümanların çocuklarına ve gelecekteki büyüklerine güzel gösteriliyor! Bu örnekleri fazlasıyla çoğaltabiliriz.
Duyu organlarımızın gerçek güzeli görebilmesi, bizlerin güzel olanı hoş olanı, doğru olanı güzel olarak algılayabilmesi için, Yüce Yaratıcının bizden istediklerini yerine getirmeli yasakladıklarından da uzak durmalıyız.
Duyu organlarımız mesela gözümüz neyi görüyorsa arzu ve istekleri o istikamette oluyor. Kulak neyi duyuyorsa, ne yiyip içiliyorsa, ne koklanıyorsa, insana o daha bir hoş ve güzel geliyor. Mesela sigara içen bir kişiye sigaranın kötü koktuğunu ikna edemezsiniz.
Duyu organlarımız güzellik ve hoş şeylerde bizi bu kadar çok etkileyebiliyor. Duyu organlarımızı da en iyi terbiye eden ibadet oruç ibadetidir. Oruç ağza, göze, kulağa, buruna, tene, bu sistemin kumanda odası beyine, hükmeden bir ibadettir. Güzel olan her şeyi güzel olan Yaratıcı Allah-ü Teâlâ'nın güzellikleri doğrultusunda görmek için oruç kaçırılmayacak bir fırsattır.
Bu arada güzel insanları göremeyen, güzel hoş ekonomik modelleri görmemezlikten gelip adaletsiz ve sömürgeci ekonomik modellere yapışanların da, neden güzeli ve güzellikleri göremedikleri ortaya çıkmış oluyor.
Ali Nezir / diğer yazıları
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Şanlı olarak kutlansın / 30.08.2023
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Şanlı olarak kutlansın / 30.08.2023