İslam sadırlardan, (göğüslerden) satırlara geçerek yaşanmış bir dindir. Kitabı Kur'an-ı Kerim Allah-ü Teâlâ tarafından ilahi korumaya alınıp tahrifata uğramayacağı müjdelenen tek kitaptır. Peygamberi Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.a.) ve onun mübarek soyu Ehl-i Beyt'i Müslümanlar tarafından örnek alınması gereken (müşahhasla somutlaşmış, elle tutulabilen) şahsiyetlerdir.
İslam'ın öğrenilmesinde ve yaşanılmasında Müslümanlar, ne kadar örnek şahsiyetlerle beraber olmuşlarsa; birlik, beraberlik, huzur ve mutluluk o kadar doyasıya yaşanmıştır.
Haramları açıklayan, helalleri açıklayan, şüpheli şeylerden uzak durmayı emreden bir din kesinlikle insanları geri bırakamaz. Dinimizde haramlar, insanın fıtratına, cismine, ruhuna, sosyal ve ekonomik yapısına, nesline zarar veren, yasaklanmış her türlü iştir. Zinadır, faizdir, içkidir, domuz etidir, yalandır, ihanettir, aldatmadır.
O zaman, neden dolayı İslam toplumlarının yaşadığı coğrafyalarda kan, gözyaşı, adaletsizlik, haksızlık ve hukuksuzluğun çoğaldığını, yalan ve talan siyasetinin yürütüldüğünü, canlı örnekleriyle görmekteyiz? Eksiklik ya dinde ya da dine tabi olanlarda.
İslam dininde bir eksikliğin olma ihtimali yok!
Bu eksiklik kabul etsek de, etmesek de bu dine tabi olan Müslümanların kendilerindedir.
Anadolu'da yaşayan insan Hacı Bektaş'ı tanımış; onun toplumun yaralarını nasıl sardığını görmüş, düşenin elini nasıl tutup kaldırdığına şahit olmuştur. Mevlana'yı görmüş aşkı onla yaşamıştır. Yunus'u tanımış onun örnek aldığı Resul'ü örnek almaya çalışmıştır.
Anadolu'da ve diğer İslam'ın yayıldığı coğrafyalarda yaşanılan İslam, Ehl-i Beyt İslam'ıdır ve Ehl-i Beyt varisleri ile yaşanılan bir İslam, örnek şahsiyetle gerçekçi olabilir ve hikaye tarzından çıkıp hayatın içinde tüm gerçekliği ile yer alır. Ehl-i Beyt varisleri örnek şahsiyetler olmadan yaşanıldığında, (herhangi bir yemeği tarif ederek bir açı doyurmak, alacaklıya temenni ile borç kapatmak gibi) nasıl bir İslam'ın ortaya çıktığını bir düşünsenize!
Düşünün ki ortada Mevlana'sız, Hacı Bektaş'ı Veli'siz, Yunus'suz, bir İslam, örnek almadan, örneğini görmeden kitaplardan okunarak öğrenilip yaşanılacak bir din. (Anadolu'da o zaman yaşayan milletler Arapça biliyor muydu?) Ne Anadolu İslam olurdu, ne de Müslümanlar Anadolu'da kalabilirdi! Kitap tek başına bu dini yaşamakta yeterli olsa idi, O âlemlerin Sultanı Resul niye gönderildi?
Yahu bir arabayı kullanmak için el kitabı yeterli oluyor mu? Basit bir arabayı kullana bilmek için bir öğreticiden ders almanız lazım. Bazılarının şimdiden şöyle söylediklerini duyar gibiyim; "Araba fiili bir iş, o yüzden araba kullanmanın dini anlamayla ne alakası var?"
Çok kıymetli dostlar, İslam, din olarak bizlere, Allah-ü Teâlâ tarafından O'nun rızasına uygun olarak, O'nun dostlarına bakarak, dostlarını örnek alarak yaşamamız için gönderilmiştir. Siz imanı, ameli, takvayı, duayı, manevi hazzı lezzeti neye göre hissedip yaşayacaksınız. Kazandığınız savaşlara, ele geçirdiğiniz ganimetlere, kölelere veya devletlere göre mi?
İslam'ın, aşırısı, ılımlısı olmaz! Anadolu'yu, Balkanlar'ı, Orta Asya'yı hangi İslam İslamlaştırdı? Hangi yabancı milletler topluca, kaç adet Arapça ilmî kitap okuyarak İslamlaştı?
İslam, Allah'ın dostları için bir yaşayış tarzı ve yaşantı biçimidir. O yüzden Ortadoğu'da Abdülkadir Geylani, Orta Asya'da Ahmet Yesevi, Anadolu'da Hacı Bektaş, Balkanlar'da Sarı Saltuk, Kuzey Afrika'da Ahmet El-Bedevi, İbrahim El- Dusük ve daha nice Allah dostları, insanların İslam'ı tanıyıp İslam ile müşerref olmalarına ve irşatlarına vesile olmuşlar ve toplumlarda İslam'ı bir yaşam tarzı olarak ortaya koymuşlardır.
Pekâlâ, İslam coğrafyaları neden bu kadar acı ve ıstırap çekmekte? Cevap çok basit "Rabbim bizleri Kendilerine nimet verdiklerinin (peygamberlerin ve velilerin) yoluna ilet" diye dua etmemizde.
Radikal ve ılımlı denilen, ithalatla doldurulmuş kafaların ürünleri olan bu düşüncelerin, kaç insanın veya hangi toplumların hidayetine vesile olabildiğine bakarsak hakiki İslam gün gibi ortaya çıkacaktır.
İslam'ın öğrenilmesinde ve yaşanılmasında Müslümanlar, ne kadar örnek şahsiyetlerle beraber olmuşlarsa; birlik, beraberlik, huzur ve mutluluk o kadar doyasıya yaşanmıştır.
Haramları açıklayan, helalleri açıklayan, şüpheli şeylerden uzak durmayı emreden bir din kesinlikle insanları geri bırakamaz. Dinimizde haramlar, insanın fıtratına, cismine, ruhuna, sosyal ve ekonomik yapısına, nesline zarar veren, yasaklanmış her türlü iştir. Zinadır, faizdir, içkidir, domuz etidir, yalandır, ihanettir, aldatmadır.
O zaman, neden dolayı İslam toplumlarının yaşadığı coğrafyalarda kan, gözyaşı, adaletsizlik, haksızlık ve hukuksuzluğun çoğaldığını, yalan ve talan siyasetinin yürütüldüğünü, canlı örnekleriyle görmekteyiz? Eksiklik ya dinde ya da dine tabi olanlarda.
İslam dininde bir eksikliğin olma ihtimali yok!
Bu eksiklik kabul etsek de, etmesek de bu dine tabi olan Müslümanların kendilerindedir.
Anadolu'da yaşayan insan Hacı Bektaş'ı tanımış; onun toplumun yaralarını nasıl sardığını görmüş, düşenin elini nasıl tutup kaldırdığına şahit olmuştur. Mevlana'yı görmüş aşkı onla yaşamıştır. Yunus'u tanımış onun örnek aldığı Resul'ü örnek almaya çalışmıştır.
Anadolu'da ve diğer İslam'ın yayıldığı coğrafyalarda yaşanılan İslam, Ehl-i Beyt İslam'ıdır ve Ehl-i Beyt varisleri ile yaşanılan bir İslam, örnek şahsiyetle gerçekçi olabilir ve hikaye tarzından çıkıp hayatın içinde tüm gerçekliği ile yer alır. Ehl-i Beyt varisleri örnek şahsiyetler olmadan yaşanıldığında, (herhangi bir yemeği tarif ederek bir açı doyurmak, alacaklıya temenni ile borç kapatmak gibi) nasıl bir İslam'ın ortaya çıktığını bir düşünsenize!
Düşünün ki ortada Mevlana'sız, Hacı Bektaş'ı Veli'siz, Yunus'suz, bir İslam, örnek almadan, örneğini görmeden kitaplardan okunarak öğrenilip yaşanılacak bir din. (Anadolu'da o zaman yaşayan milletler Arapça biliyor muydu?) Ne Anadolu İslam olurdu, ne de Müslümanlar Anadolu'da kalabilirdi! Kitap tek başına bu dini yaşamakta yeterli olsa idi, O âlemlerin Sultanı Resul niye gönderildi?
Yahu bir arabayı kullanmak için el kitabı yeterli oluyor mu? Basit bir arabayı kullana bilmek için bir öğreticiden ders almanız lazım. Bazılarının şimdiden şöyle söylediklerini duyar gibiyim; "Araba fiili bir iş, o yüzden araba kullanmanın dini anlamayla ne alakası var?"
Çok kıymetli dostlar, İslam, din olarak bizlere, Allah-ü Teâlâ tarafından O'nun rızasına uygun olarak, O'nun dostlarına bakarak, dostlarını örnek alarak yaşamamız için gönderilmiştir. Siz imanı, ameli, takvayı, duayı, manevi hazzı lezzeti neye göre hissedip yaşayacaksınız. Kazandığınız savaşlara, ele geçirdiğiniz ganimetlere, kölelere veya devletlere göre mi?
İslam'ın, aşırısı, ılımlısı olmaz! Anadolu'yu, Balkanlar'ı, Orta Asya'yı hangi İslam İslamlaştırdı? Hangi yabancı milletler topluca, kaç adet Arapça ilmî kitap okuyarak İslamlaştı?
İslam, Allah'ın dostları için bir yaşayış tarzı ve yaşantı biçimidir. O yüzden Ortadoğu'da Abdülkadir Geylani, Orta Asya'da Ahmet Yesevi, Anadolu'da Hacı Bektaş, Balkanlar'da Sarı Saltuk, Kuzey Afrika'da Ahmet El-Bedevi, İbrahim El- Dusük ve daha nice Allah dostları, insanların İslam'ı tanıyıp İslam ile müşerref olmalarına ve irşatlarına vesile olmuşlar ve toplumlarda İslam'ı bir yaşam tarzı olarak ortaya koymuşlardır.
Pekâlâ, İslam coğrafyaları neden bu kadar acı ve ıstırap çekmekte? Cevap çok basit "Rabbim bizleri Kendilerine nimet verdiklerinin (peygamberlerin ve velilerin) yoluna ilet" diye dua etmemizde.
Radikal ve ılımlı denilen, ithalatla doldurulmuş kafaların ürünleri olan bu düşüncelerin, kaç insanın veya hangi toplumların hidayetine vesile olabildiğine bakarsak hakiki İslam gün gibi ortaya çıkacaktır.
Ali Nezir / diğer yazıları
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Şanlı olarak kutlansın / 30.08.2023
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Şanlı olarak kutlansın / 30.08.2023