Sadece hayatı kilitleyen bilgiler olsa neyse, zihinleri kilitleyen bilgileri de tartışmak yasak.
İlim üretme merkezleri durumundaki üniversiteler, kendilerine ezberletilen ve kendilerinin de genç nesillere ezberlettikleri bilgileri tartışmıyor, tartışamıyorlar.
Herhangi bir alandaki bilgiyi hiç sormadan, sorgulamadan dedelerden alındığı gibi torunlara aktarmak, bu bilgileri iyi ezberleyenlere geçer not verip sınıf geçirmek ve mezun etmek sadece toplumdaki ezbercilerin sayılarını artırıyor ve asla bilgi artırmıyor, taşın üstüne bir taş koymadığı gibi, sürmekte olan problemlerin çözümüne de bir katkı sunmuyor.
Batı menşeli, Avrupa menşeli bilgilerin adeta dokunulmazlıkları var, doğru mu yanlış mı diye asla tartışılamaz ve acaba bizim toplum yapımıza, bizim kültürel dokumuza zararlı olabilir mi diyerek sorgulanamaz.
Ezberletilen bu bilgiler çoğu zaman, çoğu noktalarda hayatı kilitlese de, zihinleri kilitlese de 'acaba?' deyip üzerinde durulmuyor ve asla hakkında kafa yorulmuyor.
İktisat ilmi, ekonomi ilmi; "sınırlı kaynaklardan sınırsız ihtiyaçların karşılanması ilmidir" şeklinde ezberlenmiş ve yıllardır bu ezber tekrarlanıp duruluyor.
Bugün bu alanda prof. unvanıyla hocalık yapanlar dedelerinden öyle almışlar ve torunlarına da aynı tarifi ezberletmeye devam ediyorlar.
Nice on yıllardan beridir, bir ilim adamı olarak bir siyasetçi olarak sayın Prof. Dr. Haydar Baş ısrarla haykırıyor; "Bu tanım, bu tarif yanlıştır, bunun tam tersi doğrudur, kaynaklar sınırsızdır ama ihtiyaçlar sınırlıdır" deyip duruyor.
İlim mahfelleri, üniversite çevreleri, biraz da vicdan sahibi olanlar, şöyle göz ucuyla Haydar Hoca'nın tezini inceliyorlar, isabetli de buluyorlar ama hakkında bir satır yazamıyor, tez üzerine bir cümle kuramıyorlar.
Bu nasıl bir despotluk, bu nasıl bir baskıdır ki alanında özgür olmaları gereken ilim adamları hem de kendi alanları ile ilgili olan bir tez üzerine bir tartışma açamıyor, bir cümle kuramıyorlar.
Ülkemizde şu kadar siyaset fakültelerimiz var, bu kadar bu sahada yetişmiş ilim adamlarımız var ama mesela başından beri Suriye konusunda bilgi üretmedikleri için, bildikleri doğruları rahatlıkla söyleyip yazamadıkları için başımıza şu kadar çorap örüldü ve işte mevcut iktidar işin içinden çıkamıyor bir türlü.
Ezberletilen bilgiler önce zihinleri sonra da hayatı kilitlediği halde bir türlü tartışamıyoruz ve debelenip duruyoruz.
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024