Mustafa Kemal Atatürk, Yıldırım Ordusu Kumandanlığı'nı üstlenip İstanbul'dan Halep'e gideceği zaman Alman Mareşal Falkenhayn'dan kendisine sandıklarla altın gelir. Almanların amacı Mustafa Kemal'i satın almaktır. Bunu bilen Atatürk, altınları kabul etmemiş; yalnızca borç olarak, ordunun ihtiyaçları için senet karşılığında kabul etmiş ve zamanı geldiğinde de borcu ödeyerek senedi geri almıştır.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey de, 1995 yılında, Amerikalıların kendisine yaptığı benzer teklifi kabul etmemiş ve Amerikan büyükelçisine, "Misafir olarak bulunduğu ülkemizde, ihtiyaçlarını karşılamak görevimizdir" diye haber göndermiştir.
17 Şubat 1923'te İzmir'de İktisat Kongresi yapılmasının sebebi, Lozan görüşmelerinde, özellikle Amerika ve İngilizlerin dayattığı ağır ekonomik şartlardır. Bu dayatmalara karşı, savaşlardan çıkan ve dolayısıyla kötü durumunda olan ülkemizin ekonomik durumunu iyileştirici çözümler ortaya koymak için İzmir İktisat Kongresi yapılmıştır. Ardından ikinci tur Lozan görüşmelerine geçilmiştir. Daha sonra da ülke genelinde sanayi hamlesi başlamıştır.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey de Milli Ekonomi Modeli'ni 2005 yılında dünyaya duyurarak öncelikle ülkemizin, ardından da tüm devletlerin ulusal kalkınmasının formüllerini ortaya koymuştur. Rus Meclisinde konuşması, BRICS ülkelerinin uygulamaya başlaması ve nihayetinde 4 milyar insanın faydalanması, modelin mükemmelliğinin göstergesidir. Ayrıca, modeldeki tarım ve çiftçilik bölümünde, Mustafa Kemal Atatürk'ün "avans sistemi"ni kullandığını bizzat Prof. Dr. Haydar Baş Bey ifade etmiştir.
Bir makale sınırlarına sığmayacak diğer maddeleri geçerek belirtmek isterim ki Mustafa Kemal Atatürk'ü tanımadan ve bilmeden, kimin Atatürkçü olup olmadığını anlamak imkansızdır. Onu tanımanın yolu da önce "Nutuk"tan geçer. Bu konuda yazılan kitap, yapılan konuşma bayağı çok olsa da asıl olan birinci el kaynaklardır. Ali Mithat İnan'ın yayınladığı "Atatürk'ün Not Defterleri" kitabı, Falih Rıfkı Atay'ın bir gazeteci olarak şahid olduklarını yazdığı "Çankaya" kitabı bu konuda çok değerli çalışmalardır. Günümüzde Atatürkçü olarak lanse edilen ve yazılı ya da görsel medyada boy gösteren insanlardan, AB/ABD/Soros fonlarından para alanların kimler olduğunu ve nasıl insanlar olduklarını Yılmaz Dikbaş'ın "İğfal" kitabından, Turgut Özakman'ın "Vahdettin, M. Kemal ve Milli Mücadele" kitabından ve Attila İlhan'ın "Hangi Atatürk" kitabından inceleyebilirsiniz. Detaylarına değinmediğim konu ve bilgileri buralarda bulabilirsiniz.
Şimdi gelelim başlıktaki soruya? Mustafa Kemal Atatürk konusunda hayli bir araştırma yapmış ve Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i de uzun zamandan beri konuşma ve kitaplarından, aynı zamanda hayatından takip eden biri olarak diyebilirim ki:
Haydar Baş Bey, 11 Kasım 1938'den beri
Atatürkçüdür.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey de, 1995 yılında, Amerikalıların kendisine yaptığı benzer teklifi kabul etmemiş ve Amerikan büyükelçisine, "Misafir olarak bulunduğu ülkemizde, ihtiyaçlarını karşılamak görevimizdir" diye haber göndermiştir.
17 Şubat 1923'te İzmir'de İktisat Kongresi yapılmasının sebebi, Lozan görüşmelerinde, özellikle Amerika ve İngilizlerin dayattığı ağır ekonomik şartlardır. Bu dayatmalara karşı, savaşlardan çıkan ve dolayısıyla kötü durumunda olan ülkemizin ekonomik durumunu iyileştirici çözümler ortaya koymak için İzmir İktisat Kongresi yapılmıştır. Ardından ikinci tur Lozan görüşmelerine geçilmiştir. Daha sonra da ülke genelinde sanayi hamlesi başlamıştır.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey de Milli Ekonomi Modeli'ni 2005 yılında dünyaya duyurarak öncelikle ülkemizin, ardından da tüm devletlerin ulusal kalkınmasının formüllerini ortaya koymuştur. Rus Meclisinde konuşması, BRICS ülkelerinin uygulamaya başlaması ve nihayetinde 4 milyar insanın faydalanması, modelin mükemmelliğinin göstergesidir. Ayrıca, modeldeki tarım ve çiftçilik bölümünde, Mustafa Kemal Atatürk'ün "avans sistemi"ni kullandığını bizzat Prof. Dr. Haydar Baş Bey ifade etmiştir.
Bir makale sınırlarına sığmayacak diğer maddeleri geçerek belirtmek isterim ki Mustafa Kemal Atatürk'ü tanımadan ve bilmeden, kimin Atatürkçü olup olmadığını anlamak imkansızdır. Onu tanımanın yolu da önce "Nutuk"tan geçer. Bu konuda yazılan kitap, yapılan konuşma bayağı çok olsa da asıl olan birinci el kaynaklardır. Ali Mithat İnan'ın yayınladığı "Atatürk'ün Not Defterleri" kitabı, Falih Rıfkı Atay'ın bir gazeteci olarak şahid olduklarını yazdığı "Çankaya" kitabı bu konuda çok değerli çalışmalardır. Günümüzde Atatürkçü olarak lanse edilen ve yazılı ya da görsel medyada boy gösteren insanlardan, AB/ABD/Soros fonlarından para alanların kimler olduğunu ve nasıl insanlar olduklarını Yılmaz Dikbaş'ın "İğfal" kitabından, Turgut Özakman'ın "Vahdettin, M. Kemal ve Milli Mücadele" kitabından ve Attila İlhan'ın "Hangi Atatürk" kitabından inceleyebilirsiniz. Detaylarına değinmediğim konu ve bilgileri buralarda bulabilirsiniz.
Şimdi gelelim başlıktaki soruya? Mustafa Kemal Atatürk konusunda hayli bir araştırma yapmış ve Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i de uzun zamandan beri konuşma ve kitaplarından, aynı zamanda hayatından takip eden biri olarak diyebilirim ki:
Haydar Baş Bey, 11 Kasım 1938'den beri
Atatürkçüdür.
Hüsamettin Çalışkan / diğer yazıları
- ‘Otomobil uçar gider’ / 14.03.2023
- ‘Masa da masaymış ha!’ / 11.03.2023
- Reddiye-III / 29.12.2020
- Reddiye-II / 28.12.2020
- ABDAL MUSA SULTAN PEND-NAMESİ / 26.12.2020
- Reddiye-I / 25.12.2020
- Peygamberimiz (s.a.v) okuma yazma biliyordu! / 23.12.2020
- ‘Sınavsız üniversite’ ontolojisi / 18.12.2020
- Haydar Haydar… / 24.04.2020
- Sonuç ve Milli Ekonomi Modeli / 21.04.2020
- ‘Masa da masaymış ha!’ / 11.03.2023
- Reddiye-III / 29.12.2020
- Reddiye-II / 28.12.2020
- ABDAL MUSA SULTAN PEND-NAMESİ / 26.12.2020
- Reddiye-I / 25.12.2020
- Peygamberimiz (s.a.v) okuma yazma biliyordu! / 23.12.2020
- ‘Sınavsız üniversite’ ontolojisi / 18.12.2020
- Haydar Haydar… / 24.04.2020
- Sonuç ve Milli Ekonomi Modeli / 21.04.2020