Bir insan zalimse hem Hak katında hem de halk nazarında suçludur dolayısıyla her suçlu gibi zalim de zayıftır, güçsüzdür.
Sesinin gür çıkması, zulmettiği mazlumların, kendi iç dünyasında yankılanan feryadlarını bastırmak içindir.
Bir insan zorba ise, insanların emeğine, alın terine çökmeği meslek edinmişse hem Hak katında hem de halk nezdinde suçludur.
Yaptığı alçaklıktır, yaşadığı alçakça bir hayattır, dolayısıyla başının dik durması sizi aldatmasın yüzü yerlerdedir her zaman.
Bu tipler, etraflarına topladıkları yalaka-yağcı takımı sayesinde güçlü görünmeye çalışırlar, zengin ve mutluymuş gibi yaşamaya çalışırlar ama içten içe içlerini bir kurt kemirip durmaktadır sürekli.
Helal lokma hassasiyetini kaybedenlerin, yok olası hırs ve ihtirasları uğruna ihlal edemeyecekleri insani ve İslami hiç bir kural yoktur.
İnsanlara zulmederek, insanların alın terine ve emeğine, insanların ekmek paralarına, yoksulların çocuklarının defter-kalem paralarına çökenler aslında "asıl yoldan" sapmışlardır da hala kendilerini "yolda" zannetmektedirler.
Evrensel bir kuraldır; başkalarının alın teri ve emeği üzerinden mutluluk olmaz, başkalarının göz yaşları üzerine mutlu bir hayat kurulmaz, mazlumun ahını alanlar asla ve hiç bir zaman iflah olmazlar.
"Mazlumun duası ile Allah arasında perde yoktur" buyuran son elçiye ümmet olma iddiasında olanlar başlarını yastığa nasıl koyarlar, nasıl rahat uyurlar bilinmez?
Mazlumların göz yaşları coşkun sel olup ta boğmaz mı onları rüyalarında?
Alın teri ve emeği gasp edilen insanlar, geleceğe dair umutları, tertemiz hayalleri çalınan insanlar o zorbaların yakalarına her gece rüyalarda yapışmazlar mı?
Kırk yıllık alacağını almak için kapısına gelen mağdurun gözüne baka baka, telefonun öte ucundaki oğluna; "Oğlum! ne kadar para lazımsa hemen çıkarayım" demek nasıl bir ruh halini, nasıl bir Müslüman profilini ele veriyor sizce?
Sesinin gür çıkması, zulmettiği mazlumların, kendi iç dünyasında yankılanan feryadlarını bastırmak içindir.
Bir insan zorba ise, insanların emeğine, alın terine çökmeği meslek edinmişse hem Hak katında hem de halk nezdinde suçludur.
Yaptığı alçaklıktır, yaşadığı alçakça bir hayattır, dolayısıyla başının dik durması sizi aldatmasın yüzü yerlerdedir her zaman.
Bu tipler, etraflarına topladıkları yalaka-yağcı takımı sayesinde güçlü görünmeye çalışırlar, zengin ve mutluymuş gibi yaşamaya çalışırlar ama içten içe içlerini bir kurt kemirip durmaktadır sürekli.
Helal lokma hassasiyetini kaybedenlerin, yok olası hırs ve ihtirasları uğruna ihlal edemeyecekleri insani ve İslami hiç bir kural yoktur.
İnsanlara zulmederek, insanların alın terine ve emeğine, insanların ekmek paralarına, yoksulların çocuklarının defter-kalem paralarına çökenler aslında "asıl yoldan" sapmışlardır da hala kendilerini "yolda" zannetmektedirler.
Evrensel bir kuraldır; başkalarının alın teri ve emeği üzerinden mutluluk olmaz, başkalarının göz yaşları üzerine mutlu bir hayat kurulmaz, mazlumun ahını alanlar asla ve hiç bir zaman iflah olmazlar.
"Mazlumun duası ile Allah arasında perde yoktur" buyuran son elçiye ümmet olma iddiasında olanlar başlarını yastığa nasıl koyarlar, nasıl rahat uyurlar bilinmez?
Mazlumların göz yaşları coşkun sel olup ta boğmaz mı onları rüyalarında?
Alın teri ve emeği gasp edilen insanlar, geleceğe dair umutları, tertemiz hayalleri çalınan insanlar o zorbaların yakalarına her gece rüyalarda yapışmazlar mı?
Kırk yıllık alacağını almak için kapısına gelen mağdurun gözüne baka baka, telefonun öte ucundaki oğluna; "Oğlum! ne kadar para lazımsa hemen çıkarayım" demek nasıl bir ruh halini, nasıl bir Müslüman profilini ele veriyor sizce?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024