logo
19 NİSAN 2024

Hepimizin Haydar Baş'a özür borcu var

26.07.2016 00:00:00
 Son dönemde yaşadığımız buhranlar ve ağır travmalar sonucu ülkemiz neredeyse bölünme eşiğine geldi. Bu gidişata dur, diyen, bu buhranları önceden haber veren, aksi takdirde zifiri karanlığın bizi beklediğini söyleyen tek kişi vardı. Geldiğimiz noktada bu kişinin hakkını vermek zorundayız.   
Bu kişi geleceği iyi okuyan, ülkenin yaşayabileceği badireleri gören 1980'li yıllardan itibaren Milli Birlik ve Beraberlik konusunda çalışma yapan tek insandır. 1991 yılından Amerika'nın I. Körfez çıkarmasında tüm devlet erkanı Amerika'nın yanında yer alırken sadece O, bu hareket Türkiye için yapılıyor, Türkiye bölmek için yapılıyor diyerek, siyasileri ve askeri uyaran tek kişidir.
Kendisini, 1993'te lisede son sınıfta iken tanıdım. Milli Birlik ve Beraberlik konusunda Artvin'de bir konferansı konferansta, İmam Hatip Lisesinde okumam rağmen ilk defa yeni bir kavram duydum; "Dini Bütünlüğümüz, Milli Bütünlüğümüzdür. Milli Bütünlüğümüzde Dini Bütünlüğümüzdür." Tabi daha genciz çok ta bir şey anlamamıştık. 
Bu insan, 'İnsan gönüldür, gönül' diyerek insanı merkeze koymuş, İnsanımız kazanırsak her şeyi kazanırız, demişti. Ecdadımızın dediği, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' mantığını bin yıl sonra tekrar hayata geçirmek için yola çıkmıştı. 
90'lı yılları çoğumuz hatırlarız! Ülkede, PKK terörü var. Halkımızın tamamı PKK terör örgütüne karşı bir ve beraber? Kimsenin aklından ülkeyi bölmek gibi fikir yok. Ama bu insan böyle bir ortamda Milli Birlik ve Beraberlik konferanslarına devam ediyor, ardından ise  'Dini ve Milli Bütünlüğümüze yönelik tehditler'  başlığıyla yeni bir konferanslar zinciri vermeye başlıyor ve aynı isimle bir eser hazırlıyordu.  İnsan ister istemez bu kadar telaşa ne gerek var, diye soruyordu.
Tabi o yıllarda hazırlanan ve bugün hepimizin çok iyi bildiği ABD menşei bir proje var; BOP. 
Bu projeyi hayata geçirmek için bu ülkelerde yapılan faaliyetler sivil toplum örgütlerinin ve liderlerinin ikna edilip devşirilmesi, basın yayın organlarının satın alınması, cemaat ve kanaat önderlerinin satın alınması, siyasi ve asker içinde bu projeye hayır diyeceklerin tasfiye edilip, yerlerine bunu gerçekleştirecek olanlarla getirilmesi amaçlanıyor. 
Türkiye'de 1970'li yıllarda yapılanmaya başlayan FETÖ hareketi 1998 yılında Dinler arası diyalog veya Ilımlı İslam projesi ile resmen hayata geçirilmeye başlandı.  
Oyun büyüktü ve Türkiye'deki bütün cemaat liderleri Fethullah'ın bu çalışmalarına evet, dedi. Siyasilerde evet dedi. Tek bir kişi karşı durdu. Yalnızca Prof. Dr. Haydar Baş karşı durdu. 
Rahmetli Oktay Sinanoğlu'nun dediği gibi 'Batı 2000'li yıllarda Türkiye'yi parçalayacaktı, Haydar Baş önlerine taş gibi düştü.
Benim şahit olduğum Muhsin Yazıcıoğlu ile görüşme. Haydar Baş, Muhsin Bey'e Fethullah tehlikesini saatlerce anlattı ve bu konuda hazırlanan dosyayı verdi. Muhsin Yazıcıoğlu şaşkınlık ve dikkatle dinlerken "bunları bilmiyordum" diyordu. Bu durumda olan Muhsin Yazıcıoğlu yaptığı Parti kongresinde MYK üyelerinin yarısını Fethullahçıları getirdi. O da bir şekilde ikna edilmişti. Fethullah,  O'nu da kullandı. İşi bitince de helikopteri düştü!
Fethullah'ın sivil toplum uzantıları, medyası, tabandaki misyonerleri insanları öyle işlemeye başladı ki, Amerika ve Batısız olmaz fikri, millet üzerinde hâkim oldu. Bu mantıkla çevremiz ateş çemberine dönüştü. Bütün komşularımız ile kavgalı hatta savaş haline geldik. Birileri diğer taraftardan da mezhepsel farklılıklar kaşımaya başlamıştı.   
Bu vahim tabloyu gören siyasileri, askeri, halkı uyaran tek kişi vardı. Haydar Baş vardı. Yaptığı Ehli Beyt programları ile İslam dünyasında, Fethullahçılar'ın çıkarmaya çalıştığı Şii-Sünni çatışmasının önüne geçti. Dini ve Milli hassasiyetleri ayakta tutmaya çalıştı. Gerçek dindar, gerçek milliyetçi, gerçek Atatürkçü nasıl olunur portresini hem anlattı, hem de bizzat yaşayarak hayata geçirdi. 
15 Temmuz akşamı Amerika ve Fethullah'ın, Türkiye'yi bölmek için başlattığı isyanı, Türk Milleti sağcısı solcusu, Sünnisi Alevisi, Türk'ü, Kürdü sokaklara dökülerek tankların önüne barikat kurarak, mermilere hedef olarak savaş helikopterleri ve uçaklarına pense, cıvata, çekiç atarak dur, dedi. Ülke iç savaşın eşiğinden döndü.
Bundan sonra zaman bu tip durumlarla karşılaşmamak için yapılacak olan şey AB ve ABD politikalarını terk edip Prof. Dr. Haydar Başın etrafında düşüncelerinde birleşip Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal devlet projelerini hayata geçirme zamanıdır. Haydar Baş bu ülkenin birlik ve beraberliğini adıdır.
 
Tahsin Aydın / diğer yazıları
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.