Derler ya "minareyi çalan kılıfını uydurur" diye? Ülke olarak adeta bölünmenin, parçalanmanın eşiğine maalesef gelmiş durumdayız. Ancak ortada sanki suçlu yok gibi. Anlaşılır gibi değil. Biraz geriye giderek olayları incelersek aslında suçun, suçlunun hangi anlayış olduğu gün gibi ortaya çıkacaktır. Bugün eğer güneydoğu artık yaşanamaz hale geldiyse bu, yanlış siyasetin suçu değil midir?
Uğruna binlerce insanımızın hayatını kaybettiği, dış destekli, ülkemizi bölme amaçlı bir terör hareketinin akil adam denilen birkaç şövenistle halledileceğine inandırıldı, Türk Milleti. Peki, sonuç ne? Hüsran.
İkinci olarak, eli kanlı bebek katilleri ile görüşme, onları muhatap alma rezaleti sergilendi. İşin asıl vahimi, ülkemizi idare eden anlayışın başındaki siyasetçilerin başta inkar ettikleri sonra bahaneyle görüştüklerini itiraf ettikleri teröristlerle, Türk Milleti adına masaya oturulmuştur. Sonuç ne yine hüsran. Hem de görüşme söylentileri başladığında inkar eden ve ispat edilirse en ağır ifadeleri kullanarak şeref ve haysiyeti ortaya koyarak hodri meydan diyenlerin yüzleri kızarırcasına yapılan görüşmeler.
Peki netice nedir?
Netice şu an yaşadığımız iç çatışma. Amaçları ülkemizi bölme olan ve BOP'un Türkiye ayağını oluşturmak olduğu ayan olan PKK terör örgütü muhatap alınmıştır maalesef. Bu, iktidar partisinin başarısızlığını gösterir. Ancak suçu kabul eden yok. Ortada her şeye bahane bulan bir anlayış var. Kandırıldık mazeretinin arkasına sığınarak aslında halkı kandırmaktadırlar. Bu yalanlara kanan Türk Milleti aslında kandırılmayı da hak etmektedir maalesef.
Düşünün, ülkeyi idareye talip olan ve defaatle seçilen idareciler sürekli yaptıkları yanlışların arkasına sığındıkları bir tek mazeretleri vardır, o da kandırıldık ifadeleridir.
Ülkemiz ateş çemberi altındayken milletimiz ne yapmaktadır? Hiçbir çözüm ve tezleri olmayan, aslında birbirinin aynı olan partileri meclise taşımıştır maalesef.
Ülkeyi topyekûn kurtaracak proje sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i ve kadrosunu görmek istemeyen Türk Milleti kendini kurtaracak sihirli bir el mi beklemektedir? En hafif ifade ile, vatandaşlık maaşı ile bitebilecek terör, halkın yanlış tercihleri sebebi ile ülkemizi bölünme noktasına getirmiştir. Burada suçlu sadece her yanlış icraatın arkasına bahane üreterek sığınan iktidar değil, çözümsüzleri göreve getiren millettir. Acı da olsa durum budur maalesef. İnşaallah henüz iş işten geçmeden milletçe ayıkırız.
H. İbrahim TALAY / diğer yazıları
- Kısır politika ve milli siyaset / 31.05.2020
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018