3. hadis
Komşunun Şikâyeti:
Resul-i Ekrem (s.a.a.)'in huzuruna bir adam geldi ve şöyle dertlendi:
"Ya Resûlallah! Komşum bana eziyet ederek huzurumu bozuyor, ne yapayım?" diyerek komşusunu şikâyet etti.
Resul-i Ekrem (s.a.a.), "Tahammül et ve komşunun gürültü patırtısına aldırma, belki gidişatını değiştirir" buyurdu.
Bir müddet sonra adam ikinci defa gelerek şikâyet etti. Resul-i Ekrem (s.a.a.) bu kez de biraz daha sabret buyurdu.
Adam üçüncü defa yine komşusundan mustarip olarak geldi. Ve "Ya Resûlallah, benim bu komşum gidişatını düzeltmiyor, beni ve ailemi rahatsız etmek için her şey yapıyor, artık dayanamıyorum" dedi.
Resul-i Ekrem (s.a.a.) bu defa adama şöyle dedi: "Cuma günü, ev eşyalarını dışarı çıkar, yoldan gelip geçen halk görsün. Halk sana niçin ev eşyalarını buraya döktün, diye soracaktır. Kötü komşunun elinden bizar oldum diyerek şikâyetini bütün halka söyle."
Şikâyetçi adam Resûlullah'ın (s.a.a.) söylediğini yaptı. Eziyet eden komşu ise onun kendisini Peygambere şikâyet ettiğini biliyordu. Ancak Peygamberin her zamanki gibi yine tahammül et diyeceğini umuyordu.
Oysa İslam anlayışında zulmün def edilmesi, hukukun müdafaası hususunda mütecavize saygı gösterilmemesi gerektiğini adam bilmiyordu. Böylelikle herkesin huzurunda rezil olacağını sezen eziyetçi komşu, konuyu öğrenince komşusuna koşup yalvarıp yakarmaya başladı ve adamın eşyasını evine taşımasını rica etti. Ve de bir daha komşusunu incitecek bir şey yapmayacağına söz verdi.
4. hadis
İman ile Ahlak İlişkisi:
İmandan beslenmeyen ahlak anlayışı temelsiz; ahlakla bezenmemiş dindarlık muteber değildir. İman, güzel ahlakla kemal bulur. Ahlak ile iman, birbirleriyle doğrudan alakalıdır. Ve ahlakı imandan ayırmak mümkün değildir. Zira Kur'an-ı Kerim, imanla birlikte birçok ahlaki öğretiyi de emreder. Kur'an'ın emirlerine teslimiyet ise imanın gereğidir.
Güzel ahlak, tam ve olgun imanın belirtisidir. Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.a.), "İman açısından en olgun mümin, güzel ahlak sahibi olan ve ailesine iyi davranandır" buyurmuştur. Ve de şöyle buyurmuştur: "Ben, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim."
İman pınarından beslenmeyen ahlak, zayıftır, yüzeyseldir. Dine soğuk bakan toplumlardaki ahlaki çöküntünün sebebi iman zayıflığındandır.
İslam anlayışında güzel ahlak, kâmil imanın göstergesi iken, kötü ahlak da imandaki eksikliğe işaret eder. Gerçek İslam'da dinamik ve harekete geçirici bir iman anlayışı vardır. Bu anlayışa göre İslam insanların sadece iman etmeleri değil, aynı zamanda güzel davranışlarda bulunmalarını ister.
İlgili ayette şöyle deniyor: "Asr'a and olsun ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip güzel ameller (fiiller)'de bulunanlar müstesnadır." (Asr, 1-3).
Komşunun Şikâyeti:
Resul-i Ekrem (s.a.a.)'in huzuruna bir adam geldi ve şöyle dertlendi:
"Ya Resûlallah! Komşum bana eziyet ederek huzurumu bozuyor, ne yapayım?" diyerek komşusunu şikâyet etti.
Resul-i Ekrem (s.a.a.), "Tahammül et ve komşunun gürültü patırtısına aldırma, belki gidişatını değiştirir" buyurdu.
Bir müddet sonra adam ikinci defa gelerek şikâyet etti. Resul-i Ekrem (s.a.a.) bu kez de biraz daha sabret buyurdu.
Adam üçüncü defa yine komşusundan mustarip olarak geldi. Ve "Ya Resûlallah, benim bu komşum gidişatını düzeltmiyor, beni ve ailemi rahatsız etmek için her şey yapıyor, artık dayanamıyorum" dedi.
Resul-i Ekrem (s.a.a.) bu defa adama şöyle dedi: "Cuma günü, ev eşyalarını dışarı çıkar, yoldan gelip geçen halk görsün. Halk sana niçin ev eşyalarını buraya döktün, diye soracaktır. Kötü komşunun elinden bizar oldum diyerek şikâyetini bütün halka söyle."
Şikâyetçi adam Resûlullah'ın (s.a.a.) söylediğini yaptı. Eziyet eden komşu ise onun kendisini Peygambere şikâyet ettiğini biliyordu. Ancak Peygamberin her zamanki gibi yine tahammül et diyeceğini umuyordu.
Oysa İslam anlayışında zulmün def edilmesi, hukukun müdafaası hususunda mütecavize saygı gösterilmemesi gerektiğini adam bilmiyordu. Böylelikle herkesin huzurunda rezil olacağını sezen eziyetçi komşu, konuyu öğrenince komşusuna koşup yalvarıp yakarmaya başladı ve adamın eşyasını evine taşımasını rica etti. Ve de bir daha komşusunu incitecek bir şey yapmayacağına söz verdi.
4. hadis
İman ile Ahlak İlişkisi:
İmandan beslenmeyen ahlak anlayışı temelsiz; ahlakla bezenmemiş dindarlık muteber değildir. İman, güzel ahlakla kemal bulur. Ahlak ile iman, birbirleriyle doğrudan alakalıdır. Ve ahlakı imandan ayırmak mümkün değildir. Zira Kur'an-ı Kerim, imanla birlikte birçok ahlaki öğretiyi de emreder. Kur'an'ın emirlerine teslimiyet ise imanın gereğidir.
Güzel ahlak, tam ve olgun imanın belirtisidir. Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.a.), "İman açısından en olgun mümin, güzel ahlak sahibi olan ve ailesine iyi davranandır" buyurmuştur. Ve de şöyle buyurmuştur: "Ben, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim."
İman pınarından beslenmeyen ahlak, zayıftır, yüzeyseldir. Dine soğuk bakan toplumlardaki ahlaki çöküntünün sebebi iman zayıflığındandır.
İslam anlayışında güzel ahlak, kâmil imanın göstergesi iken, kötü ahlak da imandaki eksikliğe işaret eder. Gerçek İslam'da dinamik ve harekete geçirici bir iman anlayışı vardır. Bu anlayışa göre İslam insanların sadece iman etmeleri değil, aynı zamanda güzel davranışlarda bulunmalarını ister.
İlgili ayette şöyle deniyor: "Asr'a and olsun ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip güzel ameller (fiiller)'de bulunanlar müstesnadır." (Asr, 1-3).
Ahmet Topacık / diğer yazıları
- Hz. İbrahim'in kavminden örnekler / 23.03.2017
- Hz. Fâtımatü'z-Zehra (a.s.)-7 / 22.03.2017
- Hz. Fâtımatü'z-Zehra (a.s.)-6 / 21.03.2017
- Hz. Fâtımatü'z-Zehra (a.s.)-5 / 20.03.2017
- Hz. Fâtımatü'z-Zehra (a.s.)-4 / 19.03.2017
- Hz. Fâtımatü'z-Zehra (a.s.)-3 / 18.03.2017
- Hz. Fâtımatü'z-Zehra (a.s.)-2 / 17.03.2017
- Hz. Fâtımatü'z-Zehra (a.s.)-1 / 16.03.2017
- Harun Reşid ile İmam Musa Kâzım'ın (a.s.) tartışması-2 / 15.03.2017
- Harun Reşid ile İmam Musa Kâzım'ın (a.s.) tartışması-1 / 14.03.2017
- Hz. Fâtımatü'z-Zehra (a.s.)-7 / 22.03.2017
- Hz. Fâtımatü'z-Zehra (a.s.)-6 / 21.03.2017
- Hz. Fâtımatü'z-Zehra (a.s.)-5 / 20.03.2017
- Hz. Fâtımatü'z-Zehra (a.s.)-4 / 19.03.2017
- Hz. Fâtımatü'z-Zehra (a.s.)-3 / 18.03.2017
- Hz. Fâtımatü'z-Zehra (a.s.)-2 / 17.03.2017
- Hz. Fâtımatü'z-Zehra (a.s.)-1 / 16.03.2017
- Harun Reşid ile İmam Musa Kâzım'ın (a.s.) tartışması-2 / 15.03.2017
- Harun Reşid ile İmam Musa Kâzım'ın (a.s.) tartışması-1 / 14.03.2017