Hoş Geldin Atatürk

Türk Milletini yokluk, çaresizlik içindeki ölüm halinden ve vatanı da düşmanlardan kurtararak uygar bir yaşam düzenine kavuşturan eşsiz lider Atatürk, bugüne kadar tam olarak anlatılamamış ve hakkında atılan iftiralar ve suçlamalar karşısında yeterli ve ikna edici cevaplar maalesef verilememiştir.
Ancak bugünden sonra durum değişiyor. Bundan böyle bizler ve gelecek kuşaklar, "Hoş Geldin Atatürk" adlı eser sayesinde bize anlatılmayan yönlerini görecekler, daha da iyi anlayacaklar ve yaşadıkları devrin büyük sorunlarına ondan aldıkları ışıkla çözüm bulacaklar.
Öyle ki Ata'mız yüce milletimiz için sönmeyen bir ışık ve tükenmeyen bir güç kaynağıdır.
Atatürk'ün yaşamı ve görüşleri hakkında onlarca eser okumuş biri olarak diyebilirim ki, Atamızın hakkında bizlere öğretilen ve birçok kitapta  yalan yanlış bilgilerin artık bu saatten sonra hiçbir hükmü ve geçerliliği kalmamıştır.
"Hoş Geldin Atatürk" adlı eserle Prof. Dr. Haydar Baş Bey, Türk Milletinin hafızasına ve gönül dünyasına adeta format atmaktadır.
Onun zihniyeti, görüşleri, yaptıkları ve yapmak istedikleri, olaylar karşısındaki tavrı, tutum ve davranışları içtenlikle vatan ve millet sevgisi, kararlılığı, ciddiyeti dürüstlüğü, ahlakı ve Müslüman kimliği öz kaynağından yapılan inceleme ve araştırmalar sonucu, belgeleriyle birlikte ortaya çıkarılması Atatürk'e laf söyleyenlere tokat gibi cevaplar verecektir.
Bu eser ile gerçek Ata'sını tanıyacak olan Türk Milleti, onun pırıl pırıl ışığında yücelerek ülkemiz, milletimiz ve devletimizle bölünmez bütünlük içindeki yaşamını sonsuza dek sürdürecektir.
Dört bir tarafı işgal güçleri altında bulunan kutsal vatanı kurtarmak için yaratılmış, büyük, kuvvetli ve inançlı kişiliğini yine bu eserde bulabileceğiz.
Mustafa Kemal Atatürk güç zamanların insanıdır. İşgal edilmiş bir vatanı, yok olmanın uçurumundaki bir ulusu kurtarmayı üstlenen ulusunun büyüklüğüne, erdemine güvenen asil bir aileden aldığı terbiye ve eğitimle başarıya ulaşmış bir liderdir.
Ehl-i Beyt nefesini ve gücünü hep arkasında hisseden mübarek bir ananın evladı olarak milletin inancıyla kendi inancını bütünleştiren her şeyden önce inançlı bir Müslümandır.
"Temel ilke, Türk Milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır" diyerek ait olduğu milletini ve ülkesinin kurtarılması ve yüceltilmesi noktasında inançlı ve bilinçli geniş tarih ve şuuruna sahip olduğunu yine bu eserde göreceğiz.
Atatürk, başarılan eserleri ve geleceğe dönük yüksek öngörüleriyle yazgımızı ve tarihin akışını değiştirmiş özellikle 1923-1938 yılları arasında uyguladığı kendine ait "Milli Ekonomi" anlayışıyla savaştan çıkmış bir toplumu uçak yapma seviyesine çıkarmış eşsiz bir devlet adamıdır.
Atatürk'ün din, Müslümanlık gerçekleri ve Hz. Peygamberimiz aleyhinde hiç bir söz, davranış ve tutumu olmamıştır. Aksine din, Müslümanlık ve Hz. Peygamberimiz hakkında özgü ve saygın sözleri yanında Müslümanlığından dolayı gururunu, memnuniyetini ortaya koyan sözleri mevcuttur.
Bakınız Ata'mızın şu sözleri çok anlamlıdır: "Türk milleti daha dindar olmalıdır. Yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Şuura aykırı, ilerlemeye aykırı hiçbir şey ihtiva etmiyor."
"Milletimiz din ve dil gibi kuvvetli iki fazilete maliktir." "O (Hz. Muhammed), Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim senin adın silinir fakat sonsuza kadar O, ölümsüzdür."
Bu anlamda daha birçok görüşleri var Atamızın kutsal inanç ve değerlerimizle ilgili.
Maalesef yıllardır Mustafa Kemal'in bu yönü kitaplarda hiç anlatılmadı. Ailesi başta olmak üzere ağır hakaretlere maruz kaldı. Şunu net olarak belirtmeliyim ki Atatürk dine değil, din istismarına karşıdır. Aynen günümüzde FETÖ'cülere karşı olunduğu gibi.
Dolayısıyla bugüne kadar yazmış olduğu eserlerle Türk Milletine yol gösteren  bilge insan Prof. Dr. Haydar Baş Bey, aynı şekilde bu eserle büyük bir boşluğu doldurarak, halkımızın gerçek Atatürk'ü tanımasına imkan sağlamış olacaktır. Minnettarız efendim.