Hz. Abbas Ebu'l-Fazl, Hz. Ali'nin Ümmü'l-Benin'den olan dört çocuğundan birisidir. Kûfelilerin daveti üzerine abisi İmam Hüseyin'i yalnız bırakmamış, kafileye katılmıştır. Kerbela'da savaş başlayınca Hz. Abbas, meydana gitmek için abisinden defalarca izin istemiş ancak Hz. Hüseyin'den her defasında hayır cevabını almıştır.
En son teklifinde ise İmam Hüseyin kardeşinin savaşa katılmasına izin verdi fakat ondan, önce Fırat'tan biraz su getirmesini rica etti. Bunun üzerine Hz. Abbas düşman safını yararak Fırat nehrine ulaştı, tulumunu suyla doldurduktan sonra kendisi de su içmek isteyip avucunu suyla doldurup dudaklarına yaklaştırdı. Fakat anında suyu tekrar Fırat'a döktü.
Abisini ve ailesini düşünerek günlerdir çöl sıcağında susuz kalmasına rağmen çatlamış dudaklarına su değdirmek istemedi. Hemen yerinden kalkıp suyla doldurduğu tulumunu çadırlara doğru götürmeye hazırlanıyordu ki, düşman saflarından biri gizlendiği yerden çıkarak namertçe Hz. Abbas'ın sağ kolunu keserek bedeninden ayırdı.
O haline rağmen yılmayan Hz. Abbas, atının üzerinde çadırlara doğru ilerlemeye devam etti. Fakat düşman saflarından bir asker Abbas'ın sol kolunu bedeninden ayırdı. Ayakta durmakta zorlanan Hz. Abbas'a bu sefer göğsü ve tulumu hedef alınarak saldırıldı. Son olarak çadır direği ile düşman tarafından kafası yarıldı. Kardeşinin şehadetini gören İmam Hüseyin şöyle buyurdu: "Belim şimdi kırıldı, çarem kalmadı?" (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Hüseyin, s.643-646).
İmam Zeynel Abidin (a.s.) o mübarek hakkında şöyle diyor:
"Allah, amcam Abbas b. Ali'ye rahmet etsin. Hiç kuşkusuz o fedakârlık sergiledi, canını hiçe saydı ve kardeşi için feda etti. Derken her iki kolu da (bu fedakârlık sırasında) kesildi. Allah da bu kolları yerine ona -amcası Cafer b. Tayyar gibi- cennette meleklerle birlikte uçacağı iki kanat verdi. Doğrusu Abbas'ın (a.s.) Allah Tebareke ve Teâlâ'nın katında öyle bir makamı vardır ki, kıyamet gününde bütün şehitler ona gıpta edecek ve o makama ulaşmayı arzu edeceklerdir." (Hisal, Şeyh Saduk, c.1, s.68).
İmam Zaman Mehdi (a.s.) ise şöyle buyurur:
"Selam Mü'minlerin Emiri'nin oğlu Ebu'l-Fazl Abbas'a! Kendi canını kardeşine hediye etti, dünyayı ahiretine vesile kıldı ve canını kardeşine feda etti. O, İmam'ın haremine bekçilik yaparak susuz dudaklara su ulaştırmak için çok çaba sarf etti. İki kolu Allah yolunda cihad ederken kesildi. Allah onun katilleri Yezid b. Er-Rukad ve Hekim b. Tufeyl Tai'yi rahmetinden uzak kılsın." (Batlu'l-Alkame, c.2, s.311).
En son teklifinde ise İmam Hüseyin kardeşinin savaşa katılmasına izin verdi fakat ondan, önce Fırat'tan biraz su getirmesini rica etti. Bunun üzerine Hz. Abbas düşman safını yararak Fırat nehrine ulaştı, tulumunu suyla doldurduktan sonra kendisi de su içmek isteyip avucunu suyla doldurup dudaklarına yaklaştırdı. Fakat anında suyu tekrar Fırat'a döktü.
Abisini ve ailesini düşünerek günlerdir çöl sıcağında susuz kalmasına rağmen çatlamış dudaklarına su değdirmek istemedi. Hemen yerinden kalkıp suyla doldurduğu tulumunu çadırlara doğru götürmeye hazırlanıyordu ki, düşman saflarından biri gizlendiği yerden çıkarak namertçe Hz. Abbas'ın sağ kolunu keserek bedeninden ayırdı.
O haline rağmen yılmayan Hz. Abbas, atının üzerinde çadırlara doğru ilerlemeye devam etti. Fakat düşman saflarından bir asker Abbas'ın sol kolunu bedeninden ayırdı. Ayakta durmakta zorlanan Hz. Abbas'a bu sefer göğsü ve tulumu hedef alınarak saldırıldı. Son olarak çadır direği ile düşman tarafından kafası yarıldı. Kardeşinin şehadetini gören İmam Hüseyin şöyle buyurdu: "Belim şimdi kırıldı, çarem kalmadı?" (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Hüseyin, s.643-646).
İmam Zeynel Abidin (a.s.) o mübarek hakkında şöyle diyor:
"Allah, amcam Abbas b. Ali'ye rahmet etsin. Hiç kuşkusuz o fedakârlık sergiledi, canını hiçe saydı ve kardeşi için feda etti. Derken her iki kolu da (bu fedakârlık sırasında) kesildi. Allah da bu kolları yerine ona -amcası Cafer b. Tayyar gibi- cennette meleklerle birlikte uçacağı iki kanat verdi. Doğrusu Abbas'ın (a.s.) Allah Tebareke ve Teâlâ'nın katında öyle bir makamı vardır ki, kıyamet gününde bütün şehitler ona gıpta edecek ve o makama ulaşmayı arzu edeceklerdir." (Hisal, Şeyh Saduk, c.1, s.68).
İmam Zaman Mehdi (a.s.) ise şöyle buyurur:
"Selam Mü'minlerin Emiri'nin oğlu Ebu'l-Fazl Abbas'a! Kendi canını kardeşine hediye etti, dünyayı ahiretine vesile kıldı ve canını kardeşine feda etti. O, İmam'ın haremine bekçilik yaparak susuz dudaklara su ulaştırmak için çok çaba sarf etti. İki kolu Allah yolunda cihad ederken kesildi. Allah onun katilleri Yezid b. Er-Rukad ve Hekim b. Tufeyl Tai'yi rahmetinden uzak kılsın." (Batlu'l-Alkame, c.2, s.311).
M. Haydar AKYAVUZ / diğer yazıları
- ‘Biz korkuyu Kerbela'da bıraktık’ / 30.05.2020
- Anneler Günü’nde Ebe Anne / 12.05.2020
- O bir davetçiydi / 10.05.2020
- Kardeşlerim / 27.04.2020
- Amerika kaybedecek! / 10.01.2020
- Röportaj: CHP İl Gençlik Başkanı Ali Rıza Tufan / 21.12.2018
- Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) / 18.12.2018
- Şıkşıkiye Hutbesi / 27.10.2018
- Kahrolsun bazı şeyler / 04.05.2018
- Üniversiteme dokunma / 29.04.2018
- Anneler Günü’nde Ebe Anne / 12.05.2020
- O bir davetçiydi / 10.05.2020
- Kardeşlerim / 27.04.2020
- Amerika kaybedecek! / 10.01.2020
- Röportaj: CHP İl Gençlik Başkanı Ali Rıza Tufan / 21.12.2018
- Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) / 18.12.2018
- Şıkşıkiye Hutbesi / 27.10.2018
- Kahrolsun bazı şeyler / 04.05.2018
- Üniversiteme dokunma / 29.04.2018