"Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: "Kızım Fatıma geçmiş ve gelecekteki bütün kadınların en üstünüdür." O, Resûlullah Efendimizin ruhu, canı ve eşsiz kalbinin bir meyvesidir. O, her iki cihan kadınlarının hanımefendisidir. İnsan şeklinde bir nurdur. Cennete girecek olan ilk kişidir.
O'nu anlatma ve vasfetmeye elbette ki, dil kâfi değildir. Diyebiliriz ki, Hz. Fatıma (a.s.) Resûlullah (s.a.v.)'in kadın halidir. Sadece O'nda peygamberlik makamı yoktur." (Prof. Dr. Haydar Baş)
O, kalp ve azaları imanla dolu; Rabbimizin en nazlısı ve en sevdiklerinden biridir? Allah'ın öz nurundan yarattığı Hz. Fatıma anamızın sevgisi yüz yerde insana yarayacaktır; onların en kolayı ölüm, kabir, mizan, sırat ve hesaptır.
Kâinatın incisi Efendimize açılan kapının adıdır, Hz. Fatıma anamız? Denilebilir ki, Peygamber Efendimizin sırrının evrene yansıdığı nokta, Fatıma anamızın gönlüdür. İki Cihan Serveri; "Allah kendisini bende, ben de kendimi Fâtıma'da seyrettim." buyurmaktadır. O gönle girmeyen-giremeyen gönül kesinlikle ölüdür.
Hz. Fatıma anamız olgun bir akla, kusursuz bir ruh güzelliğine, saflık ve berraklığa, asil ve üstün bir kereme sahipti. Başkasını kendisine tercih edenlerin en hayırlısıydı? İmam Hasan b. Ali anlatır: "Anam Fatıma'yı, bir cuma gecesi mihrabında ibadet ederken gördüm. Şafak sökünceye kadar sürekli rükua gitti, secde etti ve hep mümin erkeklerle mümin kadınlara isim vererek dua ettiğini duydum. Uzun uzun dua ediyordu. Kendisi için hiç dua etmiyordu. Dedim ki: 'Anneciğim! Niçin başkaları için dua ettiğin gibi kendin için de dua etmiyorsun?' Dedi ki: Yavrucuğum! Önce komşu, sonra ev."
Kendi canları çektiği halde, yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler. Eşsiz eşleri İmam Ali efendimizle her şeylerini ama her şeylerini Allah yolunda feda ettiler ama nihayetinde Allah'ı kazandılar.
Burada Ehl-i Beyt'in en büyük özelliğinin cömertlik olduğunu görüyoruz sevgili okurlar? Kendi ihtiyaçları oldukları halde, ihtiyaçlarını görmüyorlar; yoksula, yetime ve esire ikram ediyorlar? Cömertlikten de öte bir hal?
Hz. Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Eğer iyilik ve güzellik bir şahıs olmak isteseydi, o mutlaka Fatıma olurdu; oysa Fatıma ondan daha üstündür. Kızım Fatıma soy, yücelik, keramet ve bağış bakımından yeryüzündeki insanların en üstünüdür."
Allah Teâlâ Hazretleri, Resûlullah Efendimiz ve Ehl-i Beyt yüzüsuyu hürmetine kainatı yaratıyor ve Onları tertemiz kılıyor. Tüm ümmete de Onları sevmeyi farz kılıyor. İmanın tadı ve lezzeti; başta Peygamber Efendimiz olmak üzere, Hz. Fatıma anamız, İmam Ali Efendimiz, Hz. Hüseyin ve Hz. Hasan Efendilerimizi kendi öz nefsimizden daha fazla sevmemizden geçmektedir? Onları her şeyden daha üstün ve aziz kılmadıktan ve kendi öz nefsimizden daha fazla sevmedikçe gerçek iman etmiş olmayız. Gerçek iman etmedikçe de cennete giremeyiz.
Her şeyin ama her şeyin şifresi Ehl-i Beyt'i sevmekten geçmektedir. Risaletin manası, Peygamberliğin gönderiliş maksadı bile sadece ve sadece Ehl-i Beyt'i sevmektir.
Ehl-i Beyt sevgisinin olmadığı gönül ölüdür ve harabedir. Dün olduğu gibi bugün de Resûlullah (s.a.v)'in Ehl-i Beyt'i üzerinde müthiş bir karartma vardır. İslam'ı anlamada tek yol olan Ehl-i Beyt'i devre dışı bırakmak, aslında Hz. Peygamberi devre dışı bırakmak demektir.
1400 yıldır Ehl-i Beyt gerçeği, anlatılmamış, anlaşılmamış ve maksatlı kişiler tarafından hep üstü örtülmüştür. Ehl-i Beyt'in olmadığı bir anlayışıyla ümmet yarım-yamalak bir din hayatı sürmüştür.
Bu eksik ve yanlış din telakkisi, o gün bu gündür Müslümanların iki yakasını bir araya getirmemiştir. Her zaman ve her yerde sömürülen, itilen, kalkılan hep Müslümanlar ve İslam dünyası olmuştur.
Sizde Ehl-i Beyt'in aşkı, sevdası, imanı ve duruşu olmazsa elbette gerçek mümin olamazsınız; hakkınızı savunamaz, onun bunun oyuncağı olursunuz.
Rabbimiz bizleri Ehl-i Beyt'in aşkı ile arı duru hale gelip, imanın lezzetini tadan; vatanına, milletine, bayrağına, yeraltı-yerüstü kaynaklarına, hakkına sahip kullarından eylesin. Bizleri Ehl-i Beyt'le diri kılsın?
Başta Hz. Peygamber olmak üzere; Fatıma annemizin, İmam Ali Efendimizin, İmam Hasan-İmam Hüseyin Efendilerimizin sevgisinin yüreğimize akıp hayatımıza ve davranışlarımıza yön vermesi dualarımızla?
Selam sana Ey Hanedanı Ehl-i Beyt? Ya İmam Mehdi Aleyhirrasul?
O'nu anlatma ve vasfetmeye elbette ki, dil kâfi değildir. Diyebiliriz ki, Hz. Fatıma (a.s.) Resûlullah (s.a.v.)'in kadın halidir. Sadece O'nda peygamberlik makamı yoktur." (Prof. Dr. Haydar Baş)
O, kalp ve azaları imanla dolu; Rabbimizin en nazlısı ve en sevdiklerinden biridir? Allah'ın öz nurundan yarattığı Hz. Fatıma anamızın sevgisi yüz yerde insana yarayacaktır; onların en kolayı ölüm, kabir, mizan, sırat ve hesaptır.
Kâinatın incisi Efendimize açılan kapının adıdır, Hz. Fatıma anamız? Denilebilir ki, Peygamber Efendimizin sırrının evrene yansıdığı nokta, Fatıma anamızın gönlüdür. İki Cihan Serveri; "Allah kendisini bende, ben de kendimi Fâtıma'da seyrettim." buyurmaktadır. O gönle girmeyen-giremeyen gönül kesinlikle ölüdür.
Hz. Fatıma anamız olgun bir akla, kusursuz bir ruh güzelliğine, saflık ve berraklığa, asil ve üstün bir kereme sahipti. Başkasını kendisine tercih edenlerin en hayırlısıydı? İmam Hasan b. Ali anlatır: "Anam Fatıma'yı, bir cuma gecesi mihrabında ibadet ederken gördüm. Şafak sökünceye kadar sürekli rükua gitti, secde etti ve hep mümin erkeklerle mümin kadınlara isim vererek dua ettiğini duydum. Uzun uzun dua ediyordu. Kendisi için hiç dua etmiyordu. Dedim ki: 'Anneciğim! Niçin başkaları için dua ettiğin gibi kendin için de dua etmiyorsun?' Dedi ki: Yavrucuğum! Önce komşu, sonra ev."
Kendi canları çektiği halde, yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler. Eşsiz eşleri İmam Ali efendimizle her şeylerini ama her şeylerini Allah yolunda feda ettiler ama nihayetinde Allah'ı kazandılar.
Burada Ehl-i Beyt'in en büyük özelliğinin cömertlik olduğunu görüyoruz sevgili okurlar? Kendi ihtiyaçları oldukları halde, ihtiyaçlarını görmüyorlar; yoksula, yetime ve esire ikram ediyorlar? Cömertlikten de öte bir hal?
Hz. Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Eğer iyilik ve güzellik bir şahıs olmak isteseydi, o mutlaka Fatıma olurdu; oysa Fatıma ondan daha üstündür. Kızım Fatıma soy, yücelik, keramet ve bağış bakımından yeryüzündeki insanların en üstünüdür."
Allah Teâlâ Hazretleri, Resûlullah Efendimiz ve Ehl-i Beyt yüzüsuyu hürmetine kainatı yaratıyor ve Onları tertemiz kılıyor. Tüm ümmete de Onları sevmeyi farz kılıyor. İmanın tadı ve lezzeti; başta Peygamber Efendimiz olmak üzere, Hz. Fatıma anamız, İmam Ali Efendimiz, Hz. Hüseyin ve Hz. Hasan Efendilerimizi kendi öz nefsimizden daha fazla sevmemizden geçmektedir? Onları her şeyden daha üstün ve aziz kılmadıktan ve kendi öz nefsimizden daha fazla sevmedikçe gerçek iman etmiş olmayız. Gerçek iman etmedikçe de cennete giremeyiz.
Her şeyin ama her şeyin şifresi Ehl-i Beyt'i sevmekten geçmektedir. Risaletin manası, Peygamberliğin gönderiliş maksadı bile sadece ve sadece Ehl-i Beyt'i sevmektir.
Ehl-i Beyt sevgisinin olmadığı gönül ölüdür ve harabedir. Dün olduğu gibi bugün de Resûlullah (s.a.v)'in Ehl-i Beyt'i üzerinde müthiş bir karartma vardır. İslam'ı anlamada tek yol olan Ehl-i Beyt'i devre dışı bırakmak, aslında Hz. Peygamberi devre dışı bırakmak demektir.
1400 yıldır Ehl-i Beyt gerçeği, anlatılmamış, anlaşılmamış ve maksatlı kişiler tarafından hep üstü örtülmüştür. Ehl-i Beyt'in olmadığı bir anlayışıyla ümmet yarım-yamalak bir din hayatı sürmüştür.
Bu eksik ve yanlış din telakkisi, o gün bu gündür Müslümanların iki yakasını bir araya getirmemiştir. Her zaman ve her yerde sömürülen, itilen, kalkılan hep Müslümanlar ve İslam dünyası olmuştur.
Sizde Ehl-i Beyt'in aşkı, sevdası, imanı ve duruşu olmazsa elbette gerçek mümin olamazsınız; hakkınızı savunamaz, onun bunun oyuncağı olursunuz.
Rabbimiz bizleri Ehl-i Beyt'in aşkı ile arı duru hale gelip, imanın lezzetini tadan; vatanına, milletine, bayrağına, yeraltı-yerüstü kaynaklarına, hakkına sahip kullarından eylesin. Bizleri Ehl-i Beyt'le diri kılsın?
Başta Hz. Peygamber olmak üzere; Fatıma annemizin, İmam Ali Efendimizin, İmam Hasan-İmam Hüseyin Efendilerimizin sevgisinin yüreğimize akıp hayatımıza ve davranışlarımıza yön vermesi dualarımızla?
Selam sana Ey Hanedanı Ehl-i Beyt? Ya İmam Mehdi Aleyhirrasul?
Adem Birinci / diğer yazıları
- Ali'nin Hendek’teki darbesi / 28.11.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023