Geçen metroya bindim, zor da olsa kendime bir yer buldum ve sağ salim gideceğim yere varmayı bekledim.
İBB toplu taşıma araçlarına ekran koymuş sürekli belgesel tarzı şeyler yayınlanıyor.
Canı sıkılan, birine kızan, cinnet geçiren bir insanın dikkatini dağıtması için güzel fikir.
Malum İstanbul'da toplu taşıma felaketlerine hepimiz şahidiz.
Sonra baktım İBB yaptığı hizmetlerin propagandasını yapıyor o ekranda.
Ben dikkatlice ekrana bakınca herkes kafasını ekrana doğru çevirdi.
"Metrobüs yaptık, metro yaptık" gibi icraatlar yazıyordu, burası normal.
Anormal ve komik olan kısmı ise yapılanlardan çok planlanan ama yürürlüğe koyulmayan şeylerin de icraat olarak reklam edilmesiydi.
"Havaray yapmayı planladık", "yeni toplu taşıma araçlarının alımını planladık" diye?
Sessizce tebessüm ettim.
Yanımda orta yaşlı bir vatandaş rahatsız oldu, "ne oldu zoruna mı gitti" dedi.
"Yok" dedim, "komiğime gitti."
"Adamlar yapmış" dedi. Tipik yandaş misali.
"Yaptıklarından çok planladıklarını reklam etmeleri komik değil mi" sizce diye sordum.
Başladı bana 80'leri anlatmaya...
Dedim "durun, siz ne iş yapıyorsunuz", "İBB'de çalışıyorum" dedi.
"Sen şimdi 100 rekat namaz kılmayı planlasan fakat kılmasan bu düşüncenden hak talep edebilir misin" diye sordum, sustu..
Aradan 2 gün geçti, bir baktım İBB Başkanı Kadir Topbaş belediye çalışanların maaşlarına zam yapmış.
En düşüğü 4 bin 97 TL.
Sonra metrodaki adamın o komik tabloyu savunmasının sebebini anladım.
Millet 1300 TL alıp asgari ücretle geçinmeye çalışarak geçimsizlikle başbaşayken vatandaş belediye elemanı diye 4 bin TL'yi alıp ben cebime bakarım havasında.
Gerçi 4 bin TL bile yoksulluk sınırının altında bir rakam.
Türk milletinin düşüncelerini köleleştirenler utansın.
Aslında suç 1300 TL'ye mahkûm edilip bu adaletsizliğe ses çıkarmayan, "vardır bir hikmeti" fitnesine kapılan Türk milletinde.
Bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırının dahi altında yaşayanların haklarını aramamaları, kör, sağır, dilsiz taklidi yaparak çözüme sırtlarını dönmeleri sonucunda halimiz ortada.
Kişi başına düşen milli gelir açıklanır, vatandaşın cebine giren para açıklanan miktarın 10'da biri bile değilken, minibüse binecek parası dahi yokken almadığı paranın havasını atar.
3. köprü yapılacak diye göbek atar, köprü fiyatı yüksek geldiğinde kaçak geçer, kaçak geçişe 20 kat ceza gelince de kontak kapatır.
Şimdi İBB çalışanlarının maaşlarının 4 bin TL yapılmasıyla hava atan işsizler bile var piyasada.
Seçim zamanında ecnebilere peşkeş çekilen ve her gün yenisi tespit edilen yeraltı kaynaklarımızı millileştirerek "halkıma 5000 TL asgari ücret vereceğim" diyen Haydar Hoca'ya, "kaynak nerede" diye soranlar nedense İBB'nin bu hareketini ayakta alkışlıyor.
Halbuki asgari ücreti işyerleri kendileri de vermeyecek, bugünkü sistem devam edecek, üzerini devlet vatandaşın hesabına yatıracaktı.
Haydar Baş'ın projelerini çaldılar, siz ise aslını tercih etmek yerine sahtelerini tercih edip sefalete razı oldunuz.
Tezat olan asgari ücrette yapılacak 50 TL kesintinin günlerce gündem olması.
Bunun adı dilencilik değil de nedir?
Aklını başka düşüncelere peşkeş çeken millet sayesinde Türkiye bütün dünyada uygulanan Milli Ekonomi Modeli'nin sosyal devlet projelerinden mahrum kaldı.
Lüksemburg 1900 euro, Almanya 1500 euro, Fransa 1450 euro, krizde olan Yunanistan'da dahi asgari ücret bizden daha yüksek miktarda 700 euro? Bu kadar kaynağımız var iken, bu kaynakları hayata geçirecek olan Milli Ekonomi Modeli'nin mimarı Prof. Dr. Haydar Baş bu ülkenin ferdiyken açlığı tercih etmek akıl işi mi?
Özgürlüğün önündeki en büyük engel halinden memnun kölelermiş...
Bunun örneğini kendi vatanımızda yaşamak ve bunun sonuçlarına şahit olmak çok acı.
Eğer biraz samimi iseniz, çalışanlarının asgari ücretini 4 bin TL yapan İBB'ye ve siyasileri de "kaynak nerede" diye sorup hakkınıza sahip çıkarsınız.
Çünkü 'Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır' der İmam Ali...
İBB toplu taşıma araçlarına ekran koymuş sürekli belgesel tarzı şeyler yayınlanıyor.
Canı sıkılan, birine kızan, cinnet geçiren bir insanın dikkatini dağıtması için güzel fikir.
Malum İstanbul'da toplu taşıma felaketlerine hepimiz şahidiz.
Sonra baktım İBB yaptığı hizmetlerin propagandasını yapıyor o ekranda.
Ben dikkatlice ekrana bakınca herkes kafasını ekrana doğru çevirdi.
"Metrobüs yaptık, metro yaptık" gibi icraatlar yazıyordu, burası normal.
Anormal ve komik olan kısmı ise yapılanlardan çok planlanan ama yürürlüğe koyulmayan şeylerin de icraat olarak reklam edilmesiydi.
"Havaray yapmayı planladık", "yeni toplu taşıma araçlarının alımını planladık" diye?
Sessizce tebessüm ettim.
Yanımda orta yaşlı bir vatandaş rahatsız oldu, "ne oldu zoruna mı gitti" dedi.
"Yok" dedim, "komiğime gitti."
"Adamlar yapmış" dedi. Tipik yandaş misali.
"Yaptıklarından çok planladıklarını reklam etmeleri komik değil mi" sizce diye sordum.
Başladı bana 80'leri anlatmaya...
Dedim "durun, siz ne iş yapıyorsunuz", "İBB'de çalışıyorum" dedi.
"Sen şimdi 100 rekat namaz kılmayı planlasan fakat kılmasan bu düşüncenden hak talep edebilir misin" diye sordum, sustu..
Aradan 2 gün geçti, bir baktım İBB Başkanı Kadir Topbaş belediye çalışanların maaşlarına zam yapmış.
En düşüğü 4 bin 97 TL.
Sonra metrodaki adamın o komik tabloyu savunmasının sebebini anladım.
Millet 1300 TL alıp asgari ücretle geçinmeye çalışarak geçimsizlikle başbaşayken vatandaş belediye elemanı diye 4 bin TL'yi alıp ben cebime bakarım havasında.
Gerçi 4 bin TL bile yoksulluk sınırının altında bir rakam.
Türk milletinin düşüncelerini köleleştirenler utansın.
Aslında suç 1300 TL'ye mahkûm edilip bu adaletsizliğe ses çıkarmayan, "vardır bir hikmeti" fitnesine kapılan Türk milletinde.
Bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırının dahi altında yaşayanların haklarını aramamaları, kör, sağır, dilsiz taklidi yaparak çözüme sırtlarını dönmeleri sonucunda halimiz ortada.
Kişi başına düşen milli gelir açıklanır, vatandaşın cebine giren para açıklanan miktarın 10'da biri bile değilken, minibüse binecek parası dahi yokken almadığı paranın havasını atar.
3. köprü yapılacak diye göbek atar, köprü fiyatı yüksek geldiğinde kaçak geçer, kaçak geçişe 20 kat ceza gelince de kontak kapatır.
Şimdi İBB çalışanlarının maaşlarının 4 bin TL yapılmasıyla hava atan işsizler bile var piyasada.
Seçim zamanında ecnebilere peşkeş çekilen ve her gün yenisi tespit edilen yeraltı kaynaklarımızı millileştirerek "halkıma 5000 TL asgari ücret vereceğim" diyen Haydar Hoca'ya, "kaynak nerede" diye soranlar nedense İBB'nin bu hareketini ayakta alkışlıyor.
Halbuki asgari ücreti işyerleri kendileri de vermeyecek, bugünkü sistem devam edecek, üzerini devlet vatandaşın hesabına yatıracaktı.
Haydar Baş'ın projelerini çaldılar, siz ise aslını tercih etmek yerine sahtelerini tercih edip sefalete razı oldunuz.
Tezat olan asgari ücrette yapılacak 50 TL kesintinin günlerce gündem olması.
Bunun adı dilencilik değil de nedir?
Aklını başka düşüncelere peşkeş çeken millet sayesinde Türkiye bütün dünyada uygulanan Milli Ekonomi Modeli'nin sosyal devlet projelerinden mahrum kaldı.
Lüksemburg 1900 euro, Almanya 1500 euro, Fransa 1450 euro, krizde olan Yunanistan'da dahi asgari ücret bizden daha yüksek miktarda 700 euro? Bu kadar kaynağımız var iken, bu kaynakları hayata geçirecek olan Milli Ekonomi Modeli'nin mimarı Prof. Dr. Haydar Baş bu ülkenin ferdiyken açlığı tercih etmek akıl işi mi?
Özgürlüğün önündeki en büyük engel halinden memnun kölelermiş...
Bunun örneğini kendi vatanımızda yaşamak ve bunun sonuçlarına şahit olmak çok acı.
Eğer biraz samimi iseniz, çalışanlarının asgari ücretini 4 bin TL yapan İBB'ye ve siyasileri de "kaynak nerede" diye sorup hakkınıza sahip çıkarsınız.
Çünkü 'Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır' der İmam Ali...
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018