logo
19 MART 2024

İmam Hüseyin (a.s.) neden kıyamı tercih etti-2

24.10.2017 00:00:00
(dünden devam?)
2- İmam Ali (a.s.) ve barış:    
Yüce İslam'ın barışla ilgili önümüze koyduğu şahsiyetlerden biri de İmam Ali (a.s.)'dır.
İmam Ali (a.s.) da her zaman barışı savaşa tercih etmiş bir şahsiyettir. Örneğin Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kendisinden sonra onun halife olması konusunda o denli tembih ve sözleri/hadisleri olmasına rağmen, İmam yirmi beş sene kendi tabiriyle "Gözde diken, boğazda kemik varmışçasına?" acılar içerisinde sabrediyor ve o makamı gasp edenlere karşı savaşı değil sabrı/barışı tercih ediyordu. Hatta onun bu denli sabırlı davranmasına ve karşıdakilerin o sert ve kaba tutumuna karşı kendisinin o denli yumuşak davranmasına karşılık eşi, Peygamber kızı Hz. Fâtıma (s.a.) bile tahammül edemeyip şu itirazda bulunuyor:
"Nedir bu halin ey Ebu Tâlib oğlu?! Neden anne rahmindeki bebek gibi el ve ayağını kucaklayıp bir köşeye çekilmiş, dışarı çıkmaktan mahcubiyet duyan sanıklar gibi evde oturmuşsun? Savaş meydanlarında aslanlar senin önünden kaçarlardı. Şimdi bu çakallar sana musallat olmuşlar! Neden?" (İhticac-ı Tabersi, c.1, s.107).
Hz. Fâtıma (a.s.)'ın bu itirazına karşı İmam Ali (a.s.) şu cevabı veriyor:
"O zaman vazifem oydu, şimdi ise budur. Ben savaşmak için görevlendirildiğim o günlerde savaşıyordum, şimdiyse savaşmamakla görevlendirildim."
İmam Ali (a.s.) üçüncü halife Osman b. Affan'a karşı yapılan ayaklanmada dahi barış yanlısı ve uzlaşmacı kişiliğini sürdürmüş, ne Osman'dan ve ne de isyan edenlerden taraf olmuştur. Bir taraftan isyan edenleri sükûnete ve olayı sonlandırmaya çalışıp İmam Hasan ile İmam Hüseyin'i O'nun evine su götürmeyle görevlendirirken, diğer yandan da Halife Osman'a şu tavsiyede bulunuyordu:
"Ben senin bu ümmetin öldürülen önderi olmandan endişeleniyorum. Sen öldürülecek olursan bu ümmet üzerine öldürme kapısı açılacak, Müslümanlar arasında asla sönmeyecek bir fitne ateşi çıkacaktır."
İmam Ali (a.s.) barış ortamına ve uzlaşmacılığa o kadar önem veriyordu ki, ikinci halifenin tayin ettiği o altı kişilik hilafet şurasında sergilenen oyun sonucu, yine hilafet elinden çıkarılıp; "Şimdi böyle bir oyun karşısında sen ne yapacaksın?" dediklerinde de İmam Ali şöyle buyurdu:
"Allah'a and olsun ki ben, Müslümanların işleri düzenli yürüdüğü müddetçe ve özellikle benden başkasına zulmedilmedikçe teslim olacağım." (Nehcü'l-Belağa, 74. Hutbe)
Görüldüğü üzere İmam Ali (a.s.) kendi kişisel hakkını (hilafeti), ümmetin menfaatine (birlik içerisinde olup işlerini yürütmelerine) feda ediyordu. Bu kadar uzlaşmacı ve barış yanlısı Ali, yeri geldiğinde de haksızlıkları önlemek ve zulme dur demek için Cemel, Sıffin ve Nehrevan gibi kanlı savaşlara imzasını atıyordu.
Sıffin savaşını zafer ile sonuçlandırmaya bir su içimi kadar az bir zaman kala, hilekârlığı ile ünlü Amr b. As ile Muaviye'nin yine bir hileye başvurup Kur'an sayfalarını mızrakların ucuna takarak, "Gelin aramızda Kur'an hükmetsin" demeleri üzerine İmam Ali (a.s.)'ın ordusunda çıkan ikilik sonucu, tekrar İmam, cahil Haricilerin sözünü dinlemek zorunda kalıyor. İstemediği halde teslim oluyor ve sonunda "hakemiyet olayı"nı kabul ediyor. Bunu böyle yapmakla de yine sonucu barışa benzer bir işi imzalamış oluyor. Diğer bir ifadeyle, savaşı yok etmek ve barışa giriş yapmak için atanan hakemlerin gidip İslam ve Kur'an'ın emri doğrultusunda uygun bir karar vermelerinin yolunu açıyor. Fakat yine Amr b. As ve Muaviye yapacakları düzenbazlıklarını yapıyor ve bu işten de doğru bir sonuç çıkmıyor.
Konuyu toparlarsak, mesele ölmek ve öldürmek meselesi değildir. Mesele, savaş ve barış meselesi de değildir! Mesele, hedefe daha kolay ve daha kısa yoldan ulaşmaktır. Mesele "acaba beni hedefime ulaştıracak imkânı sağlayan şey barış mı-savaş mıdır, ölüm mü-sağ kalma mıdır?" meselesidir. Şayet bir Müslüman barış yoluyla en kısa zamanda ve en verimli şekilde hedefine ulaşacaksa barışı, cihad/savaş yoluyla en kısa ve en verimli şekilde hedefine varacaksa cihadı seçmelidir. Zira İslam açısından savaş da barış da halka hizmet ise o iş kutsaldır. Değilse hiç birinin de değeri ve kıymeti yoktur.
Barış ile ilgili bu bilgileri verdikten sonra şimdi de cihat/savaş ile ilgili kısa kısa bilgileri aktarmamız lazım. Bakalım yüce İslam dini, cihat/savaş konusunu nasıl ele almış ve nasıl bir statü belirlemiştir.
 
Hasan Kanaatlı / diğer yazıları
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.