logo
28 MART 2024

20 Mayıs'ın ardından

25.05.2001 00:00:00
Yıl 1919, Mayıs'ın 19'u... Millet bitap ve çaresiz. Osmanlı Cihan Devleti içten yıkılmış, son demlerini yaşıyor. İşgal kuvvetleri İstanbul ve yurdun dört bir yanında. Vatan ve millet kurtarıcı bir el arıyor. Zamanın Padişahının emriyle M. Kemal Atatürk ve dava arkadaşları Kuvayı Milliye Ruhuyla Samsun'da bir milleti uyandıran, dirilten ateşi yakıyorlar. Öyle bir ruhla bu ateş yakılıyor ki, çaresizlik ve ümitsizliğe gark olmuş bu yüce millet haykırırcasına özüne dönüyor ve tekrar milli-manevi değerlerine sahip çıkıyor.

Yıl 2001. Mayıs'ın 20'si... Aradan geçen 82 yıl. Manzara aynı. Merhum M. Akif'in ifadesiyle; "Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdıracak günleri göstermesin" sözü tezahür ediyor. Düşman o yıllardaki gibi topla tüfekle gelmiyor. Savaş yöntem değiştirmiş. Kültürel, iktisadi boyuta taşınmış. Öyle bir tahribat yapılıyor ki; bu dinin bayraktarlığını asırlar boyu yapan yüce Türk milleti hissiyatsızlaştırılmış. Adeta uyuyor. O yüreğindeki iman ateşi küllenmiş. 1919'daki gibi külleri üzerinden atacak, yeniden kendini diriltip, özüne döndürecek bir el arıyor.

...Ve Çağlayan Meydanındaki muhteşem manzara. Adeta umutları yeşerten, gözleri yaşartan o muhteşem görüntü. Türkiye sel olmuş, meydana akmış. "Bu vatan sahipsiz değildir, bu vatanın gerçek sahipleri vardır" diyerek haykırıyor. Kilitlenmiş dilleri, küllenmiş gönülleri yeniden harekete geçiyor. Hiçbir gücün güdümü altında kalmayarak, gücünü sadece ve sadece inanmış halktan alan bu ruh, 1919'un Kuvayı Milliye ruhunu yeniden canlandırıyor. Bir çok hikmetlere vesile olan bu büyük miting, yüce Türk Milletinin silkinerek kendine gelmesine zemin hazırlıyor. Öyle bir kendine geliş ki; meydanı dolduran yüz binler tek bir yürek ve sesle, "Bu vatan bizimdir, bizim kalacak" diye hayırıyor.

Meydanı dolduran yüz binler o kadar sahip çıkıyordu ki vatana, bir ara arkadaşlarla aramızda şöyle bir diyalog yaşandı:

Miting öncesi İstanbul Emniyeti üzerine düşeni fazlasıyla yapmış, gerekli güvenlik önlemlerini almıştı. Çevre binalarda keskin nişancılar ve güvenlik kameraları yer alıyordu. Mitingin ilerleyen saatlerinde binaların üzerindeki çevik kuvvet sayısı azalınca bir arkadaş şu benzetmeyi yaptı: Polisimiz; "Bunlar bizden daha fazla vatanı koruyup, sahip çıkıyor" deyip; diğer mitinglerden farklı olduğunu görünce Emniyet tedbirlerini de azalttılar." Gerçekten de alanda görülmemiş bir birlik-beraberlik havası yaşanıyordu.

Çevre yollardan, eline aldığı Türk bayrağıyla meydana akın akın gelen insanların heyecanı gözlerinden okunuyordu. Çünkü kendilerini o meydana koşmaya iten güç; herhangi bir menfaat, makam ve mevkii sevdası değil, sadece ve sadece kökü imana dayanan bir vatan sevgisi... Tabi ki bu sevgiyi o gönüllere nakşeden büyük dava erleri. Öyle bir er ki, herkesin baş olduğu yerde ayak olmaya hazır bir er. Yüce milletimize kendini adamış, ayağının tozu olacak kadar sevdalı bir yürek. Nasıl olsun da akmasın yüz binler oraya...

Biraz önce dedik ya, öyle büyük hikmetlere gebe ki bu miting. Evet evet tam bir ayna mesabesinde. O büyük aynaya bakan herkes kendini görüyor ve safını netleştiriyor. Bu büyük milleti kandırmanın ve O'nun değerleriyle oynamanın vakti geçti artık. Çünkü ufuktan güneş artık farklı doğuyor. Her şey ayan beyan ortada. Sadece ve sadece mitingin medyadaki yansımalarına bakmak acı ile tatlıyı, siyah ile beyazı birbirinden ayırmak kadar her şeyi net olarak gösteriyor. Nerede din sömürücülüğü yapanlar, nerede milliyetçi-mukaddesatçı geçinenler, nerede birlik-beraberlik sevdalıları. Vazgeçin artık şu körü körüne teslimiyet ruhundan. Görün artık hakikati. Türkiye'nin önüne şu en sıkıntılı günlerinde Prof. Dr. Haydar Baş geçmiş, çözüm bizde diyor. Dinleyen yok. Daha önce dedik ya gözler körelmiş. Fakat öyle bir sel olmuş akıyor ki, Üstad N. Fazıl'ın ifadesiyle "Ayağa kalkmış geliyor Sakarya"... Katılın siz de bu kervana. Alın bayrağınızı elinize. Bu büyük Kuvayı Milliye hareketindeki yerinizi alın, vakit çok geç olmadan.

Bu coşku dolu manzara karşısında bu satırları yazmak istemezdim ama, kul olarak vazifemiz; inancımızın gereği kardeşlerimizi uyararak görevimizi yerine getirmek.

Prof. Dr. Haydar Baş, ülkemizin içinde bulunduğu durumu ve çözüm yollarını veciz ifadelerle ortaya koyduktan sonra, bunun nasıl gerçekleşeceğini somut bir örnekle açıkladı. O kadar çok mitinge katıldım. Hiçbirinde rastlamadığım, gönlümün derinliklerine hitap eden bu misal, beni olduğu kadar alanı dolduran yüz binleri de gözyaşlarına boğdu. Çünkü o bir gönül adamıydı. Gönüllerin nasıl ihata edileceğini de en iyi o biliyordu. Ve bunu da büyük Arif Abdülkadir Geylani'den verdiği "Aşk Menkıbesi" ile gösterdi. Artık söylenecek fazla söz kalmamıştı. Veda cümleleriyle sözlerini tamamlayıp, bir dahaki büyük buluşmaya kadar selam ve muhabbetlerini gönderiyordu...

Yusuf Kurt
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'

Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı

Adaylardan Mehmet Akarca 120, Ömer Kerkez 138 oy alırken, 9 boş oy, 71 de geçersiz oy kullanıldı. Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 11. tur oylamayla devam edilecek.
28.03.2024 16:24:00
Anadolu Ajansı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılmaya başlanan başkanlık seçimlerinin onuncu turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.

Mehmet Akarca, Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilmiş, 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da pazartesi günü sandık kuruldu ve Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk dokuz turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün, Akarca ve Kerkez'in katıldığı onuncu tur oylama yapıldı.

Oylama sonucu Yargıtay Başkanı Akarca 120, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 138 oy aldı. Seçime katılım 338 olarak kayıtlara geçerken, kullanılan oylardan 9'u boş, 71'i ise geçersiz sayıldı.

Sekizinci tur oylamada diğer aday Muhsin Şentürk 96 oy almış, 3 oy geçersiz sayılmış, boş oy ise kullanılmamıştı.

Seçime 1 Nisan Pazartesi günü 11. tur oylamayla devam edilecek. Bu turda Muhsin Şentürk de oylamaya katılabilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi
28.03.2024 15:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:37:04
AA
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla illere gönderilen genelgede, eğitim kurumlarının, 31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, seçmenin oy kullanmasına imkan verecek şekilde hazırlanacağı belirtildi.

Genelgede, seçimlerin ardından Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının, eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi amacıyla 1 Nisan 2024 Pazartesi gününün tatil edildiği bildirildi.

Öte yandan 1 Nisan günü yönetici ve öğretmenler, aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılacak. 

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.

İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması

Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, İsmailağa Cemaatinin resmi sayfasından kendisi hakkında yapılan paylaşımlara dair açıklama yaptı.
28.03.2024 09:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 09:37:53
Haber Merkezi
İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması
İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması
İsmailağa Cemaatinin kendileriyle hiçbir bağı kalmadığını söylediği ve cemaatlerini dağıtmakla suçladığı Ahmet Mahmut Ünlü'den (Cübbeli Ahmet Hoca) açıklama geldi.

Ünlü, cemaatin istişare heyeti imzasıyla yayınlanan açıklamanın baştan aşağıya yalanlarla dolu olduğunu bunun kaynaklarını da haftaya paylaşacağını duyurdu.


'SEYFETTİN İNANÇ'I ÇÖZMEDEN İSMAİLAĞA ANLAŞILMAZ'

Kendisine yakın olan Lalegül TV'de konuşan Ahmet Hoca, istişare heyeti olarak kendileri adlandırılan heyetin kimse tarafından bilinmediğini ifade etti. İstişare heyetinde bulunan çoğu ismin cemaatin başı olan Mahmud Efendi tarafından hiçbir zaman vekil olarak tayin edilmediği iddia etti.

Ünlü özellikle Seyfettin İnanç'a dikkat çekti:

İsmailağa'nın bütün maddi işlerini, para işlerini toplayan kotaran Seyfettin İnanç'tır. Bu Seyfettin İnanç bizim işte talebelerimizdendir. Tefsirde senelerce bizimle bulunmuştur. Dolayısıyla tarikat vekilliği yoktur. Yani şimdi öyle bir durum ki vekilliği olmayan adamlar bunlar. Ama projeleri getiren bunlar, bütün olayları heyete arz eden, şu anda beni güya ihraç etmişler, aforoz etmişler. Bunun da işte alt şeyini birlikte hazırladıkları adam Seyfettin İnanç'tır. Şimdi Seyfettin İnanç meselesi önemlidir. Çünkü yakın zamanda medyada İsmail Ağa'dan FETÖ çıktı diye haberler birçok kanalda yer almıştır. Ekranda görüyorsunuz. Burada ortada oturan Seyfettin İnanç'tır. Buradaki resmin ortası işte bu heyetinde ortasını İsmail'e de ortasını her şeyin ortasını anlamak istiyorsanız o ortadaki arkadaş bu arkadaşın kardeşi Mehmet Bahadır İnanç. Bu kişi FETÖ firarisidir. Şu anda FETÖ'den aranmaktadır. Dolayısıyla bizim FETÖ ile ne irtibatımız var diyenin bütün camianın para işleri, finans işleri, bütün getir götür işleri, heyetin karar işleri, azir işleri, nasip işleri, ikram işleri hepsi Seyfettin'in inancı üzerinden geçer. İsmailağa'yı anlamak isteyen Seyfettin'i çözmeden anlayamaz.

FETÖ 2000'LERDEN BERİ SIZMAYA ÇALIŞIYOR

Ünlü, FETÖ'nün 2000'lerin başından itibaren İsmailağa Cemaatine sızmaya çalıştığını ve 2006 sonrasında bu çalışmalara hız verdiğini iddia etti. Kendisine yapılanın da bu çerçevede yapıldığını öne sürdü.

Cübbeli Ahmet Hoca kendisini direkt cemaatin bir önceki lideri olan Mahmud Ustaosmanoğlu'na bağlı olduğunu şu an cemaatin başında olan Hasan Efendi'nin de aynı durumda olduğunu ve bu sebeple kendisini cemaatten atmaya bir yetkisinin olmadığını vurguladı. Buna ek olarak Ünlü, cemaatten bazı kişilerin FETÖ'cü Emre Uslu ile aynı dili kullandığı ve kendisi için "gebermesini" istediklerini ifade etti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.