logo
20 NİSAN 2024

Adetullah'a sarılmak

10.10.2001 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın kalemindenDini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler

Manevî mevcudatın varlığında da yine sebepler silsilesi vardır. Bu sebepleri zikretmek veya kulun o sebeplere sarılması yaratıcıyı inkar etmek değil, bilakis sünnetullaha uymaktır. Bu hakikat "Ey inananlar, Allah'tan korkun, O'na (yaklaşmaya) vesile arayın" emri ile sabittir. Bu emri yerine getirmek ibadettir.

Nitekim cehennemde azap, cennette nimet vardır. Aslında azap da, nimet de Allah'tandır. Ama cennet nimete, cehennem de azaba vesiledir.

Aynı şekilde kulların hayır ve şerrini tesbit eden Allah'tır bu işe de Cenab-ı Hak "Kiramen Katibin"i vesile kılmıştır.

"Kulların üstünde galip O'dur ve üzerinize amellerinizi yazan hafeze melekleri gönderir"

Ayrıca insanı koruyan Allah olduğu halde buna da melekleri vesile kılmıştır. "Her insan içi önünden ve arkasından takip eden melekler vardır. Onu Allah'ın emriyle korurlar" Keza Allah (cc) Bedir'de peygamber ordusuna melekleri vasıtasıyla yardım etmiştir. Bu hususta Cenab-ı Hak şöyle buyurur: "O vakit Rabb'inizden yardım ve zafer istiyordunuz da o size "Gerçekten Ben arka arkaya bin melaike ile imdat ediyorum" diye duanızı kabul buyurmuştu" "Allah size bu meleklere yardımı sırf bir müjde olsun ve bununla kalpleriniz korkudan yatışsın diye yapmıştı. Yoksa zafer ancak Allah'ın katındandır"

Bütün bunlardan çıkardığımız netice şudur: Cenab-ı Hak, maddî ve manevî bütün işleri sebeplerle yaratırken, acaba kullarının hidayetinde ve maddî ve manevi vesileler (sebepler) koymuş mudur? Şüphesiz ki evet. Hidayet muhakkak Allah'tandır. Ancak resuller, nebiler ve veliler bu hidayete vesiledirler. Aksi takdirde Cenab-ı Hakk'ın peygamberleri göndermesine lüzum olmazdı. Bu noktada Batı kökenli bir ifade olan "Allah ile kul arasına kimse giremez" itikadına dikkat çekmek yerinde olur. Bu söz esasen kilisenin yoğun baskısına karşı isyan eden Batı insanına ait ifadedir. Şöyle ki, cennetin anahtarlarını ellerinde tuttuklarını iddia eden, tek bir sözle insanları dinden çıkarma hakkına sahip kilise çevrelerine karşı çıkan Protestanlık mezhebinin kurucusu Martin Luther, ruhban sınıfına karşı "Tanrı ile kul arasına girmeyin" sözüyle yola çıkmıştır.

Hiç şüphesiz ki Allah ile kul arasına kimse giremez. Yalnız her şey de olduğu gibi kulun hidayet ve irşadında da mutlaka bir sebebe ihtiyaç vardır. İrşad ve hidayetin sebepsiz olacağını düşünmek, İslam'ın ve imanın mantalitesinden mahrumiyetin bir ifadesidir. Maddî ve manevî her işte bir vasıta, bir vesile gerekirken, insanların dünya ve ahiret hayatının akıbetini belirleyecek derecede mühim olan 'hidayet' ve 'irşad' meselesinde nasıl olur da bir vasıta gerekmez? Yoksa muhakkak ki Allah ile kul arasına kimse giremez.

Kalbin gıdası durumunda olan feyz, muhabbet gibi kavramlar, Allah'ın yaratığıdır, mahluktur. Nasıl ki Cenab-ı Hakk'ın maddî nimetlerinden olan ekmek, para veya mal gibi varlıkları sahiplerinden istemek, bunları elde etmek için çalışmak âdetullah gereği ise, aynen bunun gibi, feyz ve muhabbet cihetiyle şereflenen ve zengin olan bir insan-ı kâmilden, edep kurallarına uygun olarak sahip olduğu manevî zenginlikleri istemek de yine âdetullah gereğidir. Maddî mahlukların tâbi olduğu manevî zenginlikleri istemek de yine âdetullah gereğidir. Maddî mahlukların tâbi olduğu kurallarla, manevî varlıkların tâbi olduğu kurallar esas itibariyle aynıdır. Nasıl ki, bir eve kapıdan giriliyorsa, herhangi bir konuda da istenilen neticeye varmak için âdetullah denilen sebepler ve hikmetler silsilesine sarılmak şarttır. İstenilen netice, onu doğuran sebep ve şartlara uymakla gerçekleşir.

Nitekim bu hususta Cenab-ı Hak hidayet ve rahmetini enbiya ve evliya vasıtasıyla kullarına ulaştırmaktadır. Hidayet ve rahmete ulaştıran başka bir kapının olmaması da yine âdetullah gereğidir.

Feyz ve muhabbet gibi manevî varlıkların, sahiplerinden istenmesine şirk mantığı ile bakanlar manevî mahlukları Cenab-ı Hakk'ın zâtına izafe etmek suretiyle kendileri şirke düşmekte, feyz ve muhabbeti vâcib'ül vücud olarak kabul etmektedirler. Zira en büyük şirk mahluk olan manevî varlığı Halik yerine koymak ve bu tasavvurla hadiseye yaklaşmaktadır. Zira muhabbetullah, sevap, cennet gibi hidayet ve rahmete vesilesi varlıkların hepsi de Cenab-ı Hakk'ın tecellisi sonucu var olan mahluklardır, yaratılmışlardır. Maddî bir nimetin sahibinden istenmesi şirk olmuyor da, manevî bir nimetin sahibinden istenmesi neden şirk olsun?

Kaldı ki, maddî ve manevî bütün varlıkların Allah tarafından yaratıldığı, hayır ve şerrin Allah'tan geldiği her zaman ifade edilmese de fikirlerde ilim, kalplerde itikat olarak zaten olduktan sonra bir insanın bir Allah dostundan himmet ve dua istemesi, bir bakkaldan veya fırıncıdan ekmek istemesinden farklı değildir.

Allah (cc) derece ve mertebelerine göre nebilerin ve velilerin gönüllerine tecelli eder. Cenab-ı Hak eşyaya da tecelli eder. Bunun mümkün olabileceğini Musa (as) ile ilgili şu hadise bize göstermektedir. "(Musa) şöyle dedi: Rabb'im cemalini bana göster, sana bakayım. Allah (cc): 'Beni hiçbir zaman göremezsin, fakat şu dağa bak' dedi. Nihayet Rabbi o dağa tecelli edince onu (dağı) yerle bir etti"

İtikatta mezhep imamımız İmam-ı Ebu Mansur Maturidi bu ayeti, tecellinin hak olduğuna delil göstermiştir. Ve yine Mukaddes Vadi'de Cenab-ı Hak, Hz. Musa'ya bir ağaçtan hitap etti. "Ey Musa! Pabuçlarını çıkar. Çünkü sen Mukaddes Vadi'de Tuva'dasın"

Dağa ve ağaca tecelli eden Allah insan dağına ve insan ağacına tecelli etmez mi? Elbette ki Allah insanın kalbine nazar eder. Peygamberimiz "Allah sizlerin cisimlerinize ve sûretlerinize bakmaz, bilakis kalplerinize nazar eder" buyurmuştur.

Cenab-ı Hakk'ın nazar ettiği kalp nurlanır. Nitekim Resul-i Ekrem duasında bu nuru istemişti. "Allah'ım bana nur ver, nurumu arttır. Kalbimi nurlandır, kabrimi nurlandır, kulağımı nurlandır, gözümü nurlandır, hatta saçımı, tenimi, etimi, kanımı ve kemiğimi nurlandır"

İnsan-ı kâmil Allah'ın kalbine nazar edip nurlandırdığı insandır. Bir başka ifade ile kâmil insan Allah'ın tecelli ettiği ve Hz. Musa'nın teveccüh ettiği dağ ve ağaç gibidir. İnsan-ı kâmil nazargâh-ı ilahî olduğuna göre ona teveccüh, şansına değil kendisine tecelli eden Cenab-ı Hakk'adır. Peygamberimiz dahi Mirac'da Cenab-ı Hak ile görüşmeden evvel Sidre-i Münteha'ya kadar Hz. Cebrail ile gitmiştir. Oradan öteye ise Refref (aşk) ile devam etmiştir.

Aynı şekilde Hz. Musa (as) "İlm-i Ledün"nü öğrenmek istediği zaman ona muallim olarak Hz. Hızır tayin edilmiştir. Bu hususta Cenab-ı Hak şöyle buyurur: "Nihayet kullarımızdan bir kul (olan Hızır'ı) buldular ki, Biz ona katımızdan bir vahiy vermiş ve etrafımızdan (gayblara dair özel) bir ilim öğretmiştik. Musa, Hızır'a "Sana öğretilen ilimden bana öğretmek şartı ile sana uyayım mı?" dedi"

Bu kıssada İlm-i Ledün'nün sırlarıyla ilgili birçok hakikat anlatılmaktadır.

Sahabe-i Kiram Peygamberimizi vesile ederek Cenab-ı Hakk'a iltica ederlerdi. Peygamberimizin rıhletinden sonra ise amcası Hz. Abbas'ı vesile ederlerdi. Bu husustaki şu hadise manidardır: Enes b. Malik şöyle demiştir. Halk kıtlığa düçar olduklarında Ömer b. Hattab Nebiyy-i Ekrem'in amm-ı mükerremi Abbas b. Abdi-l Muttalib ile (tevessül ederek) istiska eder ve "ilahi, bizler (eyyam-ı hayatında) Peygamberimiz (sav) ile tevessül ederek 'Sen'den niyazda bulunurduk da bize yağmur ihsan ederdin. Şimdi de Peygamberimizin amm-ı muhteremi ile tevessül ederek 'Sen'den niyaz ediyoruz. Bize (yine) yağmur ihsan et" diye dua eylerdi" (Râvi Enes (ra) der: "Bu duayı edince iska olunurlardı" (Sahih-i Buhari c. 13).
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk

'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma

31 Mart yerel seçimlerinde oy vermek için Ömer Keçecigil Okuluna giden askeri ve polis personellerine 'Konuş, sen nerelisin'' diyen DEM Partili Süleyman Salğucak, seçim kanuna muhalefet suçundan dolayı Şırnak İl Emniyet Müdürlüğünde ifadesi alındı.
19.04.2024 16:21:00
İhlas Haber Ajansı
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
Avukat Ramazan Demir, Şırnak'ta taşımalı seçmen olduğunu düşündüğü kişilere 'Konuş sen nerelisin'' diyerek tepki gösteren Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldığını duyurdu.

31 Mart günü Şırnak'a oy vermek için taşınan asker ve polisler tek sıra içeri girerken tepki gösteren 61 yaşındaki Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldı.

Avukat Ramazan Demir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Şırnak savcılığı 'Konuş, sen nerelisin' sözünden dolayı Süleyman Salğucak'a 'Seçim kanununa muhalefetten' soruşturma açmış" diye belirtti.

Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Salğucak hakkında 'Seçim kanununa muhalefet' ve 'Seçmenin oy kullanmasını engelleme' iddialarıyla ilgili soruşturma açtı.

Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması

Beypazarı Maden Suyu firması, ürün değerlerinin Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygun olduğunu belirterek, durumun Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de mevzuatın farklılığından kaynaklandığını açıkladı.
19.04.2024 14:17:00 / Güncelleme: 19.04.2024 14:39:00
İhlas Haber Ajansı
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu, Beypazarı Maden Suyu firmasının bazı ürünlerinden alınan numune sonrası "ürünlerde bor miktarının yüksek olduğu" gerekçesiyle teslim edilen ürünler hakkında satış durdurma kararının alınmasını istemişti.

Geçtiğimiz günlerde firma tarafından yapılan açıklamada ise sosyal medyada ürün hakkında atılan iddialar yalanlanmıştı.

Firma, tartışmalara konu olan iddialar hakkında talep edilen İsviçre kaynaklı analiz sonucunun taraflarına ulaştığını açıkladı.



Firma tarafından analiz kaynaklarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Maden suyumuzun değerleri Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygundur. Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum Avrupa Birliği ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır. Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli bir şekilde denetlenip, analiz edilmektedir. Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir" ifadelerine yer verildi.

Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı

Mersin'de haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen şafak operasyonunda 78 kişi gözaltına alındı
19.04.2024 11:20:00
İhlas Haber Ajansı
Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı
Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı
Mersin'de haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen şafak operasyonunda 78 kişi gözaltına alındı.

İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, dolandırıcılık, yaralama, hakaret, hırsızlık ve tehdit gibi suçlardan haklarında yakalama kararı bulunan şahısların yakalanmasına yönelik Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği koordinesinde operasyon düzenlendi. İl genelinde 30 adrese düzenlenen şafak operasyonunda 78 kişi yakalanarak gözaltına alındı.

Gözaltına alınan şahıslarla ilgili işlemlerin sürdüğü bildirildi.

Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye'nin, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 206 bin 34 olarak belirlenen çocuk nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 26'sını oluşturdu
 

 
19.04.2024 10:34:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:43:28
AA
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken bunun 22 milyon 206 bin 34'ü çocuk olarak kayıtlara geçti.

Çocuk nüfusun yüzde 51,3'ünü erkek, yüzde 48,7'sini kız çocuklar oluşturdu.

Birleşmiş Milletler tanımına göre, 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken bu oran 1990'da yüzde 41,8 ve 2023'te yüzde 26 oldu.

Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2030'da yüzde 25,6, 2040'ta yüzde 23,3, 2060'ta yüzde 20,4, 2080'de yüzde 19 olacağı öngörüldü.

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023'te çocuk nüfus oranının AB ortalaması yüzde 18 oldu.

AB üye ülkeleri içinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip ülkeler sırasıyla yüzde 23,4 ile İrlanda, yüzde 21,1 ile Fransa ve yüzde 20,9 ile İsveç olarak kaydedildi.

Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla yüzde 15,1 ile Malta, yüzde 15,4 ile İtalya, yüzde 15,9 ile Portekiz olarak belirlendi.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranının AB'ye üye ülkelerden daha yüksek olduğu görüldü.

 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.