Allah'a gidişte ilk konaklama mahalli ailedir. Bir ailede kadın, erkeğin himayesine muhtaçtır. Erkek ise, kadının muhabbetine, nezaketine ve de manevi desteğine muhtaçtır Psikolojik açıdan aileye bakarsak, herşeyden evvel insanların çift yaratılarak birbirlerine meyilli bulunmaları, Allah'ın rahmetinin, lütfunun bir delilidir. Aile bireylerinin birbirlerine olan hürmet ve sevgileri, karşılıklı hak ve vazifeler, onların herbirinin psikolojik ihtiyaçlarının da bir ifadesidir. Nitekim bir ailede kadın, erkeğin himayesine muhtaçtır. Erkek ise, kadının muhabbetine, nezaketine ve de manevi desteğine muhtaçtır. Çocuklarn anne ve baba şefkatine, anne ve baba ise, büyük bir nimet olan çocuklarının sevgisine muhtaçtır. Sevmek, sevilmek, karşılıklı hürmet ve muhabbet Allah'ın bir lüftfu ve hepsi de ihtiyaçtır.İnsan ruhu, aile içindeki duygu hiyererşisi ve kompozisyonu içinde Allah'a doğru rücu eder. Çünkü herşey Allah'tandır. Herşey O'ndan kaynaklanmıştır. Ve O'na dönecektir. Bu sebeple aile, tabiri caizse, Allah'a gidişte ilk konaklama mahallidir. Nitekim, Hz. Peygamberin (sav) bütün insanların ilahî fıtrat üzere doğduklarını, ancak ebeveynlerinin onları yahudi, hıristiyan yahut ateşperest yaptıklarını vurgulaması bu bakımdan çok manidardır. Bu yüzden ailenin İslamileşmesi, kulluk yolunda en büyük yardımcı unsurlardandır. Sağlam ve köklü ailelelerin, dengeli bir ruh yapısına sahip, kullukta samimi insanlar yetiştirdiğine tarih şahittir. Bu sebeple İslam muamelatı, aileyi ihmal etmemiş, onun sağlam, köklü ve dengeli olarak oluşmasına azami önem vermiştir.