logo
18 NİSAN 2024

Ajanların kirli emelleri

28.08.2001 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden

Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler

Elhasıl bu şekilde İptidai ve Rüşti derslerini gördükten sonra Beyazıt Camii Şerifinde müderris Pala Bıyık Ali Efendi'nin ders halkasına dahil oldum. Cübbem, pabuçlarım, sarığım pek hoş, muntazam ve temizdi. Yolda tesadüf edenlerin hiç biri bir kere olsun bana yobaz demedi. Daima çelebi çocuk derlerdi. Tespihim elimde, kitabım koltuğumda evden medreseye ve camii şerife ve dershaneden eve gider gelir, geceleri derslerime çalışırdım. Küçücük ve sarı sakalımı taramak için şimşir tarağım ve pak dişlerim için küçük misvakım cebimde ve divitim belimden eksik değildi. Validem Gülsüm hanım beni yatırıncaya kadar uyumaz, daima zihin açıklığı için dua ederdi. Ali Ağa'nın çocuğu olmadığından ben Gülsüm hanımın öz evladı daha doğrusu gözünün nuru idim. Sarf, Nahiv, Ayamil, Kafiye, Mantık, Tasavvurat, Tasdikat, Kelam, Fıkıh, Tefsir ve İla ahire gibi bir çok kitapları sırası ile okudum ve öğrendim. Arkadaşlarımdan okuyanlar pek çoktu. Ancak öğrenenler birkaç kişiden ibaretti. Fransızca öğrenme hevesine düştüm. Bir müddet aradıktan sonra Dellâl oğlu Dikrar isimli bir Ermeni buldum. Bu zat iyi Türkçe ve Fransızca biliyordu.

Bu zâtın evine gitmeye ve ders almaya başladım. Ders verişi o kadar mükemmeldi ki az bir zaman zarfında Fransızca konuşmaya da muvaffak oldum. Arapça dersinde arkadaşlarım içinde birinciydim. Hocama öyle sualler yöneltiyordum ki bazen onu bile düşündürüyordum. Sonunda ismime bir de zekilik ilavesiyle çalışmalarım takdir edildi. Ve bu isim ile ödüllendirildim. Cami dersini ikmal ederek icazet aldım yani Sünni bir müderris oldum. Yaşım da otuzu buldu. Dersaadet'e (yani İstanbul'a) gelişimden icazet alıncaya kadar her ay bir kere geceleyin sefarethaneye gider ve sefirin iltifatına mazhar olurdum. İngilizce, Fransızca, Türkçe ve Arapça okur yazar olduğumdan Bâb-ı Âli'ye devama başladım. Hariciye Nezareti Tercüme Kalemi'ne memur edildim. Maaşım 500 kuruş oldu. Bir gün İngiltere Sefiri, Sadrazam Reşit Paşa'yı ziyarete gelir. Söz arasında "sefaret kavvası Ali Ağa'nın mahdumu İbrahim Zeki Efendi'nin 500 kuruş maaşla Bâb-ı Âli'ye çırağ buyrulduğunu tebriş ettiler memnun oldum, teşekkür ederim" der. Sadrazam da: "Tercüme odasına birkaç katip almışlar hangisi olduğunu bilemiyorum çağıralım da bir görelim" buyurur. Beni huzurlarına çıkardılar. Reşit Paşa iltifat etti ve o günden itibaren siyasi ve harici işlerde beni çalıştırdı. İngiltere sefarethanesine ben gönderilirdim. Az zamanda maaşım 2000 kuruş oldu. Ve hariciyede tercüme odası baş halife oldum. Misyon Cemiyeti'nden gelen bir emir üzerine Londra'ya gelişim lazım geldiğinden sakal ve bıyıklarımı tıraş ettirdikten sonra tam bir Avrupalı kıyafetine bürünüp değerli arkadaşlarıma veda ederek İngiltere'ye döndüm. Yeni şeklim beni tanıyanları hayrete düşürdü."

Buradan da anlaşılacağı üzere misyoner ajanlar pek büyük bir titizlikle yetiştirilmekte ve yapacakları vazifeler istikametinde eğitilmektedirler. Mr. John'un çocuk yaşta bir Türk'ün himayesine verilip tamamen bir Osmanlı Türk'ü olarak yetiştirilmesi, Türkçe'yi, Arapça'yı, Kur'an-ı ve bütün İslamî ilimleri inceliklerine varıncaya kadar öğrenmesi, kendisinin hadis, sünnet ve İslam'ın diğer pek çok temel esası üzerinde ihtilaf, fitne çıkartma, şüphe uyandırma ve tefrika yaratma vazifesini mükemmel bir şekilde îfâ edebilmesi içindir.

Ajan Herbert'in Faaliyetleri

"Misyon Cemiyeti'nden Herbert'e tevdî edilen vazife Bektaşi Tarikatını öğrenmek olduğundan benim gibi yetiştirildikten yani Sünniliği dört mezhebe ait bilgileri öğrendikten sonra Konya'ya gönderildi. Herbert, İngilizliğe taban tabana zıt olarak güzel sözlü, şen ve kurnazdı. Rind meşrepliği sever, akşamcılığa bayılır, dünyalığa ehemmiyet vermez, kimse aleyhinde ağzını açmaz, her şeye eyvallah diyerek hoş görür bir adam olduğundan tab'an Bektaşî idi. Şiire meraklı olan Herbert Türkçe, Arapça, Farsça bir çok kasideler, mersiyeler, methiyeler ezberine almıştı. Sırası düştükçe onlardan birini okurdu.

Mr. Herbert'in Müslümanca ismi Muhammed Ali idi. Muhamed Ali her akşam kahvehane ve bozahanelere devam etti. Orada rastladığı adamlarla dost oldu. Çünkü Türkiye'deki meyhanelerde insan bir iki kadeh yuvarladıktan sonra önüne gelenle dost olur. Herbert hemen her gece dostlarına ikramda bulundu ve bu yolda pek çok paralar sarf etti. Başlar bir miktar döndükten sonra Herbert bütün maharet ve dirayetini ortaya koyarak hazırûnun can alacak noktalarına temas eden sözleri sarfına başlar ve akabinde bir iki mersiye okurdu. Herbert'in her hali dostlarının sevgisini çeker, kalplerini kazanırdı. Erenlerden biri "Adına kurban olayım Muhammed Ali imanım sen teb'an canlardansın ham ervahlar arasında yerin yoktur. Noksanın nasip almamaklığındır. Haydi pir evine gidelim. O merasimi de yapalım olsun bitsin, dedi. Oradakiler bu teklifi alkışladı. Herbert (yani Muhammed Ali de) "hay hay gidelim, canıma minnettir ehl-i beyte, al-i aba'ya canım feda" dedi. İki üç gün zarfında usulden olan nevalar dizildi, hediyeler hazırlandı. Mangırlar istif edilerek pir evine gidildi. Ayinler icra olundu. Herbert, tarikatı Bektaşiye'ye intisap etti. Sonraları tarikatta halife derecesine kadar çıktı.

Not: Bu zatın Bektaşi tarikatına girebilmek için gösterdiği bu gayret, sarfettiği para, harcadığı emek dikkat çekicidir. Bir ajan-misyoner nasıl yetiştirilir, nasıl gayesine ulaşmak için engel tanımadan gayret eder bu hadise bize apaçık göstermektedir. Zira Bektaşi tarikatını bozmak aslından ve maksadından uzaklaştırmak, adını kirletmek, halk arasındaki itibarını düşürmek, ancak Bektaşiliğin içine sızmak, bu kimselerle beraber olmak ve onları etkilemekle mümkün olabilir. Mr. Herbert'in yaptığı da budur. Zira başta da ifade ettiğimiz gibi İngiliz ajanları İslam ülkelerinde;

-Renk ayrımını,

-Kabile ihtilaflarını,

-Arazi ihtilaflarını,

-Dinî ihtilafları,

-Kavmiyetçilik akımlarını körükleme hedefini benimsemişlerdir. Dinî ihtilafları körükleyebilmek için bu yol takip edilmiştir. İşte böylece misyoner yetiştirilir. Hindistan'da, Çin'de, Bolucistan'da hatta o çetin Afganistan'da, Afrika'da, Amerika, Avustralya'da ve bu kıtaların en ücra köşelerinde adalarda hülasa dünyanın her noktasında bulunmuş bizim gibi yetiştirilmiş ve oralardaki mezhepleri örf ve adetin, akaidin, âlimi ve şahidi olmuş bir çok zâtın bir araya gelmesiyle husule gelmiş cemiyete Misyon Cemiyeti denir. Bu cemiyetin vazifesi Protestanlığı neşr ve ta'mim etmek, gizli görevleri ise İngiliz siyaset ve menfaatinin temini için keşfiyatta ve teşvikiyatta bulunmaktır.
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
'Almanya bizi kıskanıyor mu' dediniz?
Türkiye enflasyonda Nijerya'yı ikiye katladı
CHP parlamenter sistem hedefinden vaz mı geçti?
Yeni anayasada kritik düğüm
3 kişi gözaltına alındı
İşletme belgesi iptal edildi
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
'Almanya bizi kıskanıyor mu' dediniz?
Türkiye enflasyonda Nijerya'yı ikiye katladı
CHP parlamenter sistem hedefinden vaz mı geçti?
Yeni anayasada kritik düğüm
3 kişi gözaltına alındı
İşletme belgesi iptal edildi

Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde yaklaşık bir buçuk saat arayla 4,7 ve 4,1 büyüklüğünde iki deprem oldu. Depremden etkilenen 3 ilçede eğitim öğretime 1 gün süreyle ara verildi.
18.04.2024 07:15:00 / Güncelleme: 18.04.2024 07:29:36
İhlas Haber Ajansı
Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu
Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 01.06'da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntının çevre illerden de hissedildiği öğrenildi.

Yaklaşık bir buçuk saat sonra aynı yerde 4,1 büyüklüğünde bir deprem daha kaydedildi.

Yerlikaya: Saha taramaları devam etmektedir

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, depremin ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı:

"Tokat ili Sulusaray ilçesinde 4,7 büyüklüğünde meydana gelen depremde AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına devam etmektedir. An itibarıyla olumsuz bir durum yoktur. Gelişmeleri takip ediyoruz. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun."

AFAD: Olumsuz bir durum yok

AFAD'ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Tokat ilimizin Sulusaray ilçesinde saat 01.06'da meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki deprem sonrası, an itibarıyla, olumsuz bir durum bulunmamaktadır. Saha tarama çalışmaları devam etmektedir. Etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunarız."

Deprem anındaki panik kamerada

Tokat'ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. 

Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

'Yıkılan, hasarlı bir bina yok'

Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, 'Saat 01.06'da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun' dedi.

Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.

3 ilçede okullar tatil edildi

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Sulusaray, Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde okulların bugün tatil edildiğini bildirdi.

Hatipoğlu, Sulusaray ilçesinde gece saatlerinde 4,7 ve 4,1 şiddetinde depremlerin olduğunu söyledi.

Bölgede ara ara artçı depremlerin yaşandığını ifade eden Hatipoğlu, "Çok şükür depremde her herhangi bir olumsuzluk yok. Kaymakamlığımız, AFAD, emniyetimiz ve jandarmamız bölgede tarama çalışmaları yaptılar. Herhangi bir olumsuzluk olmadı. Sulusaray, Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde okulların bugün tatil ettik" dedi.

Çanakkale'de toprak kayması: Göçük altında kalanları kurtarma çalışmaları devam ediyor

Çanakkale'nin Lapseki ilçesine bağlı Kangırlı köyünde bir tarlada hayır çeşmesi için kanal yapımı sırasında toprak kayması meydana geldi. Göçük altında kalanları kurtarma çalışmaları devam ediyor.
17.04.2024 19:41:00 / Güncelleme: 17.04.2024 23:47:56
İhlas Haber Ajansı
Çanakkale'de toprak kayması: Göçük altında kalanları kurtarma çalışmaları devam ediyor
Çanakkale'de toprak kayması: Göçük altında kalanları kurtarma çalışmaları devam ediyor
Lapseki ilçesine bağlı Kangırlı köyünde su kuyusundan hayır çeşmesi oluşturmak için kanal yapımı sırasında toprak kayması meydana geldi.

İhbar üzerine bölgeye çok sayıda jandarma, sağlık personeli, AFAD ve UMKE ekibi sevk edildi.

Göçük altında kalanları kurtarmak için çalışmalar devam ediyor.

Türkiye'de 'ıstakoz' nerede, kaç TL'ye yenir?

AKP İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı'nın Monaco'da ıstakoz yediği anları sosyal medyada paylaşması Türkiye'de tepkilere neden olmuştu. Biz de yenimesaj.com.tr olarak sizler için ülkemizdeki seçkin balık restoranlarında satılan ıstakozun fiyatları hakkında bilgi aldık
17.04.2024 12:27:00 / Güncelleme: 17.04.2024 16:08:31
Fahri Fatih Özcan
Türkiye'de 'ıstakoz' nerede, kaç TL'ye yenir?
Türkiye'de 'ıstakoz' nerede, kaç TL'ye yenir?
AKP İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı'nın, Monaco'da Istakoz yediği anları sosyal medya hesabından paylaşması Türkiye'de büyük tepkilere neden oldu.

Bursalı'nın paylaşımına kendi partisinin içinden de sert eleştirler geldi. Bu arada Monaco Yat Kulübü'ndeki ıstakozun fiyatının da 60 avro olduğu ortaya çıktı.

Yat kulübündeki "Carte Restaurant 1909" isimli restoranın menüsünde yer alan fiyat listesine göre, Bursalı'nın paylaştığı "Langouste grillée" isimli ıstakoz yemeğinin 250 gramı 60 avro olarak görüldü. 60 avro, 2 bin 76 Türk lirasına karşılık geliyor.


Türkye'de ıstakoz satan çok iyi restoranlar var


Türkiye'nin seçkin balık restoranlarında ıstakoz fiyatları, lezzet tutkunlarının dikkatini çekiyor. İzmir'in ünlü Canbaba Istakoz ve Balık Restaurant'ında, Ege otlarıyla hazırlanan ıstakozlar, ziyaretçilerden tam not alıyor. Restoranın ıstakozları, kilosu 6 bin TL'den müşterilerine sunuluyor. Canbaba'da ıstakoz kilogram olarak servis edilirken porsiyon olarak servis edlen restoran ve otellerin de olduğu biliniyor. Fakat ülkemizdeki balık restoranlarında genellikte kilogram olarak satılıyor.

İstanbul'un Boğaz kıyısındaki Park Fora ise, 40 yıllık deneyimiyle balık ve deniz ürünleri konusunda iddialı. Mevsiminde balık tüketiminin önemine vurgu yapan Park Fora, ıstakoz ve diğer deniz canlılarını da menüsünde özenle sunuyor. Park Fora'da ıstakozun kilosu 7 bin TL'den satılıyor. Istakozun Türkiye'nin denizlerinde de bulunduğunu bildiren restoran yetkilisi, ıstakoz fiyatının, büyüklüğüne göre değiştiğini vurguluyor.

Bodrum ve Galataport İstanbul'da hizmet veren Sait Restoran da, Ege Denizi'nden taze çıkan ıstakozları ve diğer deniz ürünlerini, özel mezeler ve salatalarla birleştirerek misafirlerine sunuyor.

Bodrum Yalıkavak'ta bulunan Sait Restoran'ın şefiyle yaptığımız görüşmede, ıstakozun kilosunun 7-8 bin TL arasında değiştiğini belirtiyor. Fiyatların günlük olarak belirlendiği belirten Sait Restoran'ın şefi yerli ıstakoz kullandıklarını söylüyor. Sait Restoran, ıstakozu müşterilerinin isteğine göre haşlama, ızgara veya makarna eşliğinde servis ediyor.

Türkiye'de ıstakoz en çok Çanakkale'de yakalanıyor. Ayrıca büyük marketlerde satılan ıstakozlar ise genellikle ihtal ürünler oluyor. Bu açıdan Türkiye aynı zamanda ıstakoz ithalatçısı bir ülke. 

Bu restoranlar, deniz ürünleri severler için sadece lezzetli yemekler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'nin zengin deniz kültürünü de yansıtıyor. Fiyatlar, restoranın konumuna, sunduğu hizmet kalitesine ve tabii ki ıstakozun büyüklüğüne göre değişiklik gösterse de, deneyimli gurme ve deniz ürünleri meraklıları için bu restoranlar, ıstakozun tadını çıkarmak için ideal adresler arasında yer alıyor.

Sivas-İstanbul yüksek hızlı tren seferleri başlıyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sivas ile İstanbul arasında aktarmasız yüksek hızlı tren (YHT) ekspres seferlerinin 4 Mayıs itibariyle başlayacağını duyurdu.
17.04.2024 11:30:00 / Güncelleme: 17.04.2024 11:31:13
İhlas Haber Ajansı
Sivas-İstanbul yüksek hızlı tren seferleri başlıyor
Sivas-İstanbul yüksek hızlı tren seferleri başlıyor
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sivas ile İstanbul arasında başlayacak olan aktarmasız yüksek hızlı tren seferlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Türkiye'de demiryollarında yapılan yatırımlar ve atılımlar sayesinde ulaşımda çağ atlatan projelerin hayata geçirildiğinin altını çizen Bakan Uraloğlu, hızlı tren projeleri, mevcut demiryollarının yenilenmesi ve modernizasyonu, milli ve yerli demiryolu sanayisinin geliştirilmesinde bakanlık olarak duraksamadan çalıştıklarını ifade etti. Uraloğlu, vatandaşların güvenli, ekonomik, çevreye duyarlı ve konforlu ulaşımını sağlayabilmek için demiryolları yatırımlarına hız kesmeden devam edeceklerini belirtti.

Ankara-Sivas YHT hattını 1 yılda 971 bin kişi kullandı

Ankara-Sivas Hızlı Demiryolu Hattı'nın 26 Nisan 2023 tarihinde hizmete girmesiyle Ankara-Sivas arasındaki mesafenin 603 kilometreden 405 kilometreye, 12 saat olan seyahat süresinin 2 saate düştüğünü anımsatan Bakan Uraloğlu, Ankara-Yozgat arasının da 1 saat düştüğünü söyledi. Güzergah üzerinde bulunan 8 istasyon ile hizmet vermeye başlayan hızlı tren hattının Elmadağ, Kırıkkale, Yerköy, Yozgat, Sorgun, Akdağmadeni, Yıldızeli ve son olarak da Sivas'a ulaştığını belirten Uraloğlu, 'Kırıkkale, Yozgat ve Sivas illerimizin de Ankara merkezli hızlı tren ağına bağlanması ile bu illerimizde yaşayan yaklaşık 1,3 milyon vatandaşımız hızlı trenle seyahat etme imkânına kavuştu. Ankara-Sivas arasında günde karşılıklı 3+3 sefer olarak işletilen Yüksek Hızlı Tren ile 26 Nisan 2023 tarihinde hizmete girmesinden bu yana geçen 1 yılda 971 bin yolcu seyahat etti' dedi.

4 Mayıs İtibariyle YHT ile Sivas-İstanbul aktarmasız ekspres başlıyor

Sivas ve Ankara'dan Yüksek Hızlı Trenler ile seyahat eden yolculardan gelen aktarmasız Sivas-İstanbul sefer talepleri doğrultusunda çalışmaların tamamlandığının müjdesini veren Uraloğlu, 'Sivas'tan 4 Mayıs saat 13.00'da hareket edecek Yüksek Hızlı Trenimiz ekspres ve aktarmasız olarak İstanbul'a devam edecek. 483 yolcu kapasitesine sahip setler kullanılarak işletilecek ekspres trenlerimiz İstanbul'dan da 08.40'ta hareket edecek, Sivas' a 15.58' de varacak, Sivas' tan 13.00' da hareket edecek ve İstanbul' a 20.08' de ulaşacaktır' diye konuştu.
Bakan Uraloğlu, İstanbul-Sivas seferinin 7 saat 18 dakika, Sivas-İstanbul seferinin ise 7 saat 8 dakika süreceğini belirterek, 'Ekspres Yüksek Hızlı Trenler, Sivas-İstanbul arasında Yozgat, Kırıkkale, Ankara, Eskişehir, Arifiye ve Pendik'te duracak. İlerleyen günlerde yolcu taleplerini dinleyeceğiz, gerekli değerlendirmeleri yaparak işletme planı değişiklikleri yapacağız' ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.