Antikorlar, vücuda giren düşman hücreleri yok etmek için üretilen protein yapılı silahlardır. Bu silahlar savunma sistemindeki B hücreleri tarafından üretilirler. Vücuda giren düşman hücreye (antijene) bağlanan antikorlar düşmanın biyolojik yapısını bozup yok ederler. Bu işlemler şöyle gerçekleşir:
Kanda ve hücre dışı sıvıda bulunan antikorlar, hastalıklara yol açabilen bakteri veya virüslere bağlanırlar. Bağlandıkları yabancı molekülleri işaretleyip etkisiz hale getirirler. Antikor, bağlanacağı düşmana, üç boyutlu bir yapıda, tıpkı bir anahtarla kilit arasındaki uyum gibi tam olarak oturur.
Vücudun karşılaştığı hemen hemen her düşmanın yapısına uygun, onunla başa çıkabilecek bir antikor hazırlanır. Bir hastalık için üretilen antikor, başka bir hastalık için etkisizdir.
Her düşman için ayrı ayrı antikor üretilmesi gerçekten üzerinde düşünülmesi gereken, olağanüstü bir durumdur. Doğada milyonlarca çeşit düşman (antijen) bulunmaktadır. Dolayısıyla B hücrelerinin uygun antikor üretmesi için karşılaştıkları her düşmanı çok iyi tanıyıp, yapısını çok iyi bilmeleri gerekmektedir. Nitekim B hücrelerinde, mucizevi bir şekilde milyonlarca bilgi depolanmıştır. Bu bilgiler doğru yerlerde ve son derece bilinçli bir şekilde kullanılır. Bir hücrenin, bu bilgileri insanın sağlığını korumak için bilinçli olarak muhakeme edip kullanması da elbette ki ayrı bir mucizedir.
Küçücük hücrelerin sahip oldukları bu fevkalade yeteneğin sırrı, insan aklının kavrama sınırlarının ötesindedir. 20. yüzyılın teknolojisi bu mükemmel sistemi anlama aşamasında bile ilkel ve yetersiz kalmaktadır. İleriki yıllarda, bu hücrelerin hangi yöntemleri, nasıl kullandıkları aydınlandığında, Allah'ın kusursuz yaratmasındaki mükemmellik ve sanat daha da iyi anlaşılacaktır.
Antikorların Yapısı
Antikorlar proteinlerden, proteinler de aminoasitlerden oluşur. 20 farklı aminoasit, farklı sıralamalarda ardı ardına gelerek farklı proteinleri meydana getirir. Aminoasitlerin dizilimindeki bir hata proteini işe yaramaz, hatta zararlı hale getirir. Dizilimde en ufak bir hataya bile yer yoktur.
Aminoasitlerin hangi sırayla dizilip, hangi proteinin üretileceği ayrıca her bir proteine ait tüm bilgiler hücre çekirdeğinde bulunan genlere yerleştirilmiştir.
İnsan vücudunda bir milyon civarında antikor üretildiğine göre, bir milyon gene ihtiyaç vardır. İnsan vücudunda ise üretilen bir milyon antikora karşılık yalnızca yüz bin gen vardır. Yani dokuz yüz bin gen eksiktir. (www.belgeseller.net)
Peki nasıl olur da az sayıdaki genlerden, toplam gen sayısının on katı kadar antikor üretilebilir? İşte mucize bu noktada gerçekleşir. Hücre, sahip olduğu yüz bin geni, farklı kombinasyonlarda birleştirerek yeni antikorları üretir.
Yüzbin gen kullanılarak sayısız kombinasyon yapılabilir. Ancak hücre inanılmaz bir akılla, yalnızca 5200 temel kombinasyon kullanmakta ve 1.920.000 özel antikor üretmektedir.
Burada başka bir mucize daha ortaya çıkar: Yüz bin gen kullanılarak sayısız alternatif üretilebilir. Ancak hücre burada da inanılmaz bir akıl gösterir ve yalnızca 5200 temel kombinasyon kullanır. Dolayısıyla ürettiği özel antikor sayısı 1.920.000'dir. Acaba hücre sayısız ihtimal içinden, doğru kombinasyonlar yapmayı nasıl öğrenmiştir? Bir de bu hücre, kombinasyon yapma fikrine nasıl sahip olmuştur?
İnsanoğlunun daha kavrama aşamasında bile yetersiz kaldığı bir sistemin, düşünme ve akletme yeteneği olmayan bir hücrenin içine yerleştirilmiş olmasının çok özel bir anlamı vardır. Bu, sonsuz ilim sahibi Allah'ın yaratmasındaki benzersizliğin küçücük bir hücre üzerinde tecelli etmesidir. Allah, üstün ilminin herşeyi kuşattığını Kuran'da şöyle bildirmiştir:
"Dilediği kadarının dışında, O'nun ilminden hiçbir şeyi kavrayıp-kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp-kuşatmıştır. Onların korunması O'na güç gelmez. O, pek yücedir, pek büyüktür." (Bakara Suresi, 255)
Yaratılış Hakikatleri
Harun YAHYA
Kanda ve hücre dışı sıvıda bulunan antikorlar, hastalıklara yol açabilen bakteri veya virüslere bağlanırlar. Bağlandıkları yabancı molekülleri işaretleyip etkisiz hale getirirler. Antikor, bağlanacağı düşmana, üç boyutlu bir yapıda, tıpkı bir anahtarla kilit arasındaki uyum gibi tam olarak oturur.
Vücudun karşılaştığı hemen hemen her düşmanın yapısına uygun, onunla başa çıkabilecek bir antikor hazırlanır. Bir hastalık için üretilen antikor, başka bir hastalık için etkisizdir.
Her düşman için ayrı ayrı antikor üretilmesi gerçekten üzerinde düşünülmesi gereken, olağanüstü bir durumdur. Doğada milyonlarca çeşit düşman (antijen) bulunmaktadır. Dolayısıyla B hücrelerinin uygun antikor üretmesi için karşılaştıkları her düşmanı çok iyi tanıyıp, yapısını çok iyi bilmeleri gerekmektedir. Nitekim B hücrelerinde, mucizevi bir şekilde milyonlarca bilgi depolanmıştır. Bu bilgiler doğru yerlerde ve son derece bilinçli bir şekilde kullanılır. Bir hücrenin, bu bilgileri insanın sağlığını korumak için bilinçli olarak muhakeme edip kullanması da elbette ki ayrı bir mucizedir.
Küçücük hücrelerin sahip oldukları bu fevkalade yeteneğin sırrı, insan aklının kavrama sınırlarının ötesindedir. 20. yüzyılın teknolojisi bu mükemmel sistemi anlama aşamasında bile ilkel ve yetersiz kalmaktadır. İleriki yıllarda, bu hücrelerin hangi yöntemleri, nasıl kullandıkları aydınlandığında, Allah'ın kusursuz yaratmasındaki mükemmellik ve sanat daha da iyi anlaşılacaktır.
Antikorların Yapısı
Antikorlar proteinlerden, proteinler de aminoasitlerden oluşur. 20 farklı aminoasit, farklı sıralamalarda ardı ardına gelerek farklı proteinleri meydana getirir. Aminoasitlerin dizilimindeki bir hata proteini işe yaramaz, hatta zararlı hale getirir. Dizilimde en ufak bir hataya bile yer yoktur.
Aminoasitlerin hangi sırayla dizilip, hangi proteinin üretileceği ayrıca her bir proteine ait tüm bilgiler hücre çekirdeğinde bulunan genlere yerleştirilmiştir.
İnsan vücudunda bir milyon civarında antikor üretildiğine göre, bir milyon gene ihtiyaç vardır. İnsan vücudunda ise üretilen bir milyon antikora karşılık yalnızca yüz bin gen vardır. Yani dokuz yüz bin gen eksiktir. (www.belgeseller.net)
Peki nasıl olur da az sayıdaki genlerden, toplam gen sayısının on katı kadar antikor üretilebilir? İşte mucize bu noktada gerçekleşir. Hücre, sahip olduğu yüz bin geni, farklı kombinasyonlarda birleştirerek yeni antikorları üretir.
Yüzbin gen kullanılarak sayısız kombinasyon yapılabilir. Ancak hücre inanılmaz bir akılla, yalnızca 5200 temel kombinasyon kullanmakta ve 1.920.000 özel antikor üretmektedir.
Burada başka bir mucize daha ortaya çıkar: Yüz bin gen kullanılarak sayısız alternatif üretilebilir. Ancak hücre burada da inanılmaz bir akıl gösterir ve yalnızca 5200 temel kombinasyon kullanır. Dolayısıyla ürettiği özel antikor sayısı 1.920.000'dir. Acaba hücre sayısız ihtimal içinden, doğru kombinasyonlar yapmayı nasıl öğrenmiştir? Bir de bu hücre, kombinasyon yapma fikrine nasıl sahip olmuştur?
İnsanoğlunun daha kavrama aşamasında bile yetersiz kaldığı bir sistemin, düşünme ve akletme yeteneği olmayan bir hücrenin içine yerleştirilmiş olmasının çok özel bir anlamı vardır. Bu, sonsuz ilim sahibi Allah'ın yaratmasındaki benzersizliğin küçücük bir hücre üzerinde tecelli etmesidir. Allah, üstün ilminin herşeyi kuşattığını Kuran'da şöyle bildirmiştir:
"Dilediği kadarının dışında, O'nun ilminden hiçbir şeyi kavrayıp-kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp-kuşatmıştır. Onların korunması O'na güç gelmez. O, pek yücedir, pek büyüktür." (Bakara Suresi, 255)
Yaratılış Hakikatleri
Harun YAHYA