logo
28 MART 2024

BiLMEK ZORUNDASINIZ

14.06.2001 00:00:00
Ahmet Musaoğlu

Son üç haftadır ATV televizyonunda milyonlar tarafından dikkatle izlenen "Ceviz Kabuğu" programının, kendilerini "Ben de Müslümanlardanım" diyerek tanımlayan insanların kendilerine, "Biz bu konuşmaların neresindeyiz?" sorusunu sormaları gerektiğini ortaya koyduğunu ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Söz konusu programın 3 hafta önceki gecesinde, "Kutsal kitapların kökeninin Sümerler denilen ulus olduğu" iddia edilmesini ve o gece programa telefonla katılan Musevi ve Hıristiyan ilahiyatçıların, kendi kültür geleneklerini alabildiğince ve de Müslüman ilahiyatçılardan (doğru demiyorum ama) daha bilinçli bir şekilde savunduklarını izlemiştik.

Söz konusu iddiaları ileri süren hanımefendinin iddiasını ilk ileri sürdüğü Mart-1995'te, iddialarını yayınlayan dergiye bir fax çekmiş ve söz konusu iddiaları her zeminde tartışabileceğimizi ifade etmiş ama cevap alamamıştım. Bu iddiaların yeniden gündeme taşındığı 3 hafta önceki "Ceviz Kabuğu"na telefonla katılmış, ama (Tarihte Sümerler, Eski Yunan denen ulusların yaşamadığı, yazıyı Sümerler'in bulmadığı gibi) bilmediği şeyleri ilk kez benden duyan sayın program yapımcısı bana konuşma fırsatı vermemiş, telefon yayınını kesmişti. Böyle olunca da, kutsal kitapların kökeninin Sümerler olduğunu iddia eden kişilere (Tarihte Sümerler denilen bir ulusun yaşamadığı iddiamızı da bir tarafa bırakarak), "Biz biliyoruz ki. Mezopotamya'da ortaya çıkarılan kil tabletler 1850 civarında bulunmuş ve ancak 1870'lerde çözülüp okunabilmiştir. Söz konusu tabletler, bu tarihten önceki bir dönemde bulunmamış ve de okunmamış olduğuna göre, Kur'an'ın vahiy edildiği tarihten yaklaşık 1200 yıl sonra bulunup okunabilen bu tabletlerin Kur'an'a kaynaklık yaptığını iddia edebilmek (veya Peygamberimizin buradan alıp Kur'an'ı yazdığını iddia edebilmek) bilim dışılığın ötesinde, akıldışı da değilse nedir?" sorunumuzu sorma fırsatı bulamamıştık. Bunun yanında, MÖ. 3000 civarında yaşadığı ileri sürülen Sümerler denilen ulusun (!) insanlığın medeniyet tarihine "ilk kaynaklık" yaptığını iddia etmek, bu tarihten önce yaşamış en az 5000 yıllık insanlık medeniyetini (Kur'an'da ismi geçen Adem-İdris-Nuh-Hud-Salih aleyhisselamların yaşadığı bu dönemi) hiç yaşanmamış saymak demek değil midir? Böyle bir iddia da bilimdışı değil midir?" sorumuzu da soramamıştık. Üstelik, insanlık medeniyetinin başlangıcını M.Ö. 3000 civarında ve de Mezopotamya ile başlatmak, medeniyet tarihinde ara bir istasyon olan Anadolu'muzda M.Ö. 7000 civarında Diyarbakır yakınındaki Çayönü'nde ve M.Ö. 6500'de Konya yakınında Çatalhöyük'te yaşanmış olan medeniyetleri ve de bu tarihlerden de önce, M.Ö. 8000-9500 yılları arasında Kuzey Suriye'de ve Filistin'de ortaya çıkmış ilk kentleri de yok saymak demekti ki, bu durum da en hafif deyimiyle "bilim düzenbazlığı" olur. (Bu konuda Vural Yayıncılıktan çıkan Uygarlığın Tarihi isimli eserime bakılabilir).

Kutsal kitapların kaynağı Sümerlerdir diyen insanların gözlerden kaçırmak istediği bir gerçek daha var ki o da, Tufan hadisesinden bahseden Gılgamış Destanı tabletinin, kendisinden çok önceki bir tarihte yazılmış daha eski bir başka tabletin içerdiği bilgileri çarpıtan bir versiyon olduğunun söylenmemesidir. Oysa, 1914 yılında Arno Peobel tarafından bulunan asıl (versiyon olmayan) tablette, çok tanrıcılığın bulunduğu dönem denilen dönemden önceki tarihlerde yeryüzünde Tek Tanrı inancı bulunduğu, insanın balçıktan yaratıldığı ve Tufan kahramanı olan Ziusudra isimli kişinin, vahiylere her zaman saygılı ve dindar bir kral olduğu bilgileri yer alıyordu. (Bu konuda, yine Vural Yayıncılıktan çıkan Nuh Tufanı isimli kitabıma bakılabilir).

Ceviz Kabuğu programının son iki hafta içindeki programlarında ise, "evrim ve yaratılış" konusu işlenmiştir. Yapılan ilk programda yapımcılar tarafından, telefonla katılmam istenmiş ben de bu isteğe evet demiştim. Söz konusu program esnasında, programa yine telefonla katılan evrimbilimci sayın Ali Demirsoy'a programı yürüten sayın Cevizoğlu, (beni kastederek) "sizi gelecek programa bilirlikte alayım" demesine rağmen, gerçekleştirilen ikinci programa stüdyo konuğu olarak değil de, yine telefonla katılmam istenmiş, ben bu isteğe de evet demiştim. Evrim ve Yaratılış adı altında gerçekleştirilen bu iki programın bir kez daha gözler önüne koyduğu, fakat bazıları tarafından hala anlaşılamayan iki önemli gerçek vardır. Bunlardan ilki, kendilerini "Ben de Müslümanlardanım" şeklinde tanımlayan insanların bilime (dolayısıyla İslam'a) ne kadar uzak oldukları (buna paralel olarak C. Babuna ve gençleri) gerçeğidir. İkinci önemli gerçek ise, İslam'ın ilahiyat olmadığının açık bir şeklide bir kez daha ortaya çıkmış olması ve bu yanlış kabulün bir an evvel terk edilmesi zorunluluğu olmuştur.

Bu nedenle de, artık Müslümanlar; fal, büyü, rüya tabiri, şiir, felsefe benzeri kitaplara ayırdığı zamanın bir kısmını (daha doğru bir ifade ile de, önemli bir bölümünü) bilimsel kitaplara ayırmalıdırlar. Artık Müslümanlar, Nobel fizik ödüllü Pakistanlı rahmetli Abdüs-Selam'ın "cihad" anlayışı için söylediği, "Peygamberimiz yaşasaydı niçin Ay'a siz gitmediniz?" açıklamasında ifadesini bulan gerçeği kavrayıp yola koyulmalıdırlar. "Düşmanlarınızın silahlarıyla silahlanınız" fermanında anlamını bulan çağrıya koşmalıdırlar.

Koşulacak yer bilimdir. Bilimsel Yaratılışçılıktır. İslam'ın sadece ilahiyat olmadığı, bu şekildeki bir anlamanın ve uygulamanın yanlış olduğunun artık anlaşılmasının gerekli olduğudur. Ancak bu şekilde, asırlardır bilim dünyasına borçlu olan Müslümanlar borçlarını ödeyebilecek, geçmişte parıldamış olan İslam Medeniyet Güneşi ancak bu şekilde yeniden parlayabilecektir.

Bunun aciliyetini, "evrim ve yaratılış-2" programına telefonla katılan bir ilahiyatçı doçentimizin, "Dünya 6000 yıl önce yaratılmıştır, ben ayetten öyle anlıyorum" şeklindeki açıklamasını duyduktan sonra bir kaz daha anlamış bulunuyorum. Böyle bir iddiayı duyan sayın Demirsoy gibilerin ise (asla mazeret değil ama), din adamı doçenti bu şekilde konuşan bir dine bakış açılarının sağlıklı olamayacağı da itiraz edilemez bir gerçek olarak kabul etmek gerekir. Çünkü bilimdışı (esasında İslam dışı) bu bakış açısı Avrupa'da hortlamış, dünyanın M.Ö. 4004 (6000 yaşında olduğu) söz konusu dönemde İncil'e de sokulmuştur. Bunun sonuçları ise, 19. yüzyılda yine Batıda görülmüş, dinin hayattan kovulması ile sonuçlanmıştı.

Kur'an bilimlerin kaynak kitabıdır. "O" hem ilahiyat, hem edebiyat, hem astronomi, hem biyoloji, hem jeoloji (vb) kitabıdır. Bu anlaşıldığı ve anlatılabildiği zaman sayın Demirsoy gibiler de Kur'an'ın önermelerini daha iyi anlayacak, onun stüdyoda benim telefonda olduğum konumda bana yönelttiği, "Ayette dağları kazık yaptık deniyor, bu ne demek" gibi bir soru da sormayacak, ayetin bildirdiği haberin jeolojideki "izostazi prensibi" olduğunu anlaması da daha kolaylaşacaktır. Üstelik sayın Demirsoy, ikimizin de telefonla konuk olduğumuz "evrim ve yaratılış-1" programında benim söylediğim onun da "evet doğru" dediği, "Hayat (canlılık) çamur-kil'le (inorganik) başlamış sonra da eşeyli olarak devam etmiştir" açıklamamın, bilimin yanında dinin de önermesi olduğunu öğrenmesi de daha kolay olacaktır. Bu ise, "İlahiyatın İslam olduğu" anlayışı içerisinde olamayacağı için de, sayın Demirsoy gibiler aslında yaratılışı da ortaya koydukları halde, (tek bir sebep asla değil ama) eğer "Dünya 6000 yaşındadır" derseniz karşı çıkmakta haklı olur gibi de olurlar. Bu endişem, İslam'ı, dolayısıyla ilahiyatı önemsediğim içindir. ...devamı yarın
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalan yandaşa belgeli kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
"Ligden çekilmek için sponsorlarımızla görüştük"
Koç: Bize ceza verirlerse vebalini öderler
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalan yandaşa belgeli kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
"Ligden çekilmek için sponsorlarımızla görüştük"
Koç: Bize ceza verirlerse vebalini öderler

İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ni takip etmek isteyen ulusal ve uluslararası basın mensuplarına yönelik Ankara ve İstanbul'da "basın merkezi" kurulacak.
28.03.2024 12:38:00
Anadolu Ajansı
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Başkanlıktan yapılan açıklamaya göre, 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin Türkiye'nin yanı sıra uluslararası kamuoyunda da ilgiyle takip edilmesi bekleniyor.

Başkanlık tarafından kurulacak basın merkezleri ile ulusal ve uluslararası basın mensuplarının seçime ilişkin gelişmeleri sağlıklı ve hızlı şekilde takip etmelerine katkı sunulması amaçlanıyor.

Basın merkezleri gün boyunca, ulusal ve yerleşik uluslararası basın mensupları ile seçimleri izlemek üzere yurt dışından gelen uluslararası basın mensuplarının kullanımına açık olarak hizmet verecek.

Ankara ve İstanbul'da kurulacak basın merkezlerinde seçim sonuçlarına dair veriler, Anadolu Ajansı (AA) tarafından sağlanacak. Basın mensuplarına seçim sonuçlarını anlık takip etme imkanının yanı sıra teknik altyapı, simultane tercüme ve canlı yayın imkanı sunulacak.

Gün boyunca akademisyenler, kanaat önderleri, kamu kurum temsilcileri tarafından da ziyaret edilecek basın merkezlerinde, ulusal ve uluslararası basın mensupları konuklarla röportajlar yapabilecek.

Öte yandan, basın merkezlerinde, Türkiye'nin geçmişten bugüne çok partili siyasi hayatı, demokrasi ve seçim tecrübeleri, seçim kampanyalarına ilişkin fotoğraf ve görüntüleri içeren "Türkiye'nin Seçim Tarihi ve Demokrasi Tecrübesi" temalı sergi yer alacak.

Ankara'da Point Hotel'de, İstanbul'da The Marmara Taksim'de kurulacak basın merkezleri 31 Mart Pazar günü saat 14.00'ten itibaren basın mensuplarının hizmetine açık olacak. 

Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin dokuzuncu turunda da iki aday salt çoğunluğu sağlayamadı.
28.03.2024 11:15:00
İhlas Haber Ajansı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı
24 Mart 2020'de Yargıtay Başkanlığı görevine seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Yüksek Mahkeme'nin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da sandık kuruldu ve pazartesi saat 08.00 itibarıyla Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk 8 turunda hiçbir aday, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamadı.

Bugün gerçekleştirilen dokuzuncu tur da sonuçlandı.

Dokuzuncu turda adaylardan Mehmet Akarca 119, Ömer Kerkez ise 138 oy aldı.

Oylamada 11 oy boş, 68 oy ise geçersiz sayıldı. İki aday da salt çoğunluğu bu turda da sağlayamadı.

Oylama onuncu tur ile devam edecek.

BDDK, Seçil Erzan'ın telefonundaki yazışma ve tape kayıtlarını inceleyecek

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden yargılama dosyasına, BDDK tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen cevap yazısı eklendi.
28.03.2024 09:46:00 / Güncelleme: 28.03.2024 09:55:06
Anadolu Ajansı
BDDK, Seçil Erzan'ın telefonundaki yazışma ve tape kayıtlarını inceleyecek
BDDK, Seçil Erzan'ın telefonundaki yazışma ve tape kayıtlarını inceleyecek

Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen 2'si tutuklu 7 sanığın yargılandığı dolandırıcılık davasında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca (BDDK) savcılığa gönderilen yazıda, ortaya çıkan deliller doğrultusunda sanık Seçil Erzan'ın telefon kayıtlarında yeni bir inceleme yapılması gerektiği bildirildi.

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden yargılama dosyasına, BDDK tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen cevap yazısı eklendi.

Yazıda, dava aşamasında ortaya çıkan bilgi ve belgeler ile müştekilerin iddia ettikleri suçlamalar kapsamında yeni bir inceleme yapılmasının gerekli olduğu kaydedildi.

Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek

BDDK'nın, "Seçil Erzan'ın WhatsApp üzerinden, başta banka görevlileriyle yaptığı yazışmalarının ve varsa telefon tape kayıtlarının kurumumuzca yürütülen inceleme açısından oldukça kritik önem taşıyabileceği değerlendirilmiştir." ifadelerini kullandığı yazıda, Erzan'ın yazışma dökümünün kurumun görevlendirdiği ilgili kişilere gönderilmesi talep edildi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın, bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.

İddianamede, müşteki Çeviker'e para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak daha sonra Çeviker'in Erzan'a ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu anlatılıyor.

Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu, kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.

İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturup, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.

Seçil Erzan'ın 252 yıla kadar hapsi isteniyor

Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 69 yıldan 226 yıla kadar hapsi istenen ana iddianamenin ardından hazırlanan yeni iddianameyle Erzan hakkında istenen hapis cezası da yükseldi.

Erzan'ın, 77 yıldan 252 yıla kadar hapsinin talep edildiği iddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor. 

Bakan Işıkhan: "Kişi başı milli gelir tarihin en yüksek seviyesine geldi'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Kapaklı Belediyesi'nde iş insanlarıyla bir araya geldi. Işıkhan, kişi başı milli gelirde tarihin en yüksek seviyesine geldiklerini ifade etti.
27.03.2024 22:18:00
İhlas Haber Ajansı
Bakan Işıkhan: "Kişi başı milli gelir tarihin en yüksek seviyesine geldi'
Bakan Işıkhan: "Kişi başı milli gelir tarihin en yüksek seviyesine geldi'

Bakan Işıkhan, cadde üzerinde esnaf ve vatandaş ziyaretlerini tamamlamasının ardından Kapaklı Belediyesi'nde iş insanlarıyla 'Türkiye Yüzyılı'nda Çalışma Hayatı Buluşmaları' adlı toplantıya katıldı.

'Her alanda geliştirmeye devam edeceğiz'
Burada bir konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Neredeyse her gün bir başka ilimizde vatandaşlarımızla milletimizle bir araya gelmeye devam ediyoruz. Rabbim güç verdikçe de vatanımızın her karış toprağını adım adım gezmeye 81 il, 922 ilçemizin tamamını Türkiye Yüzyılı'na hazırlamaya devam edeceğiz. Tekirdağ, gerek tarımı, gerek sanayisi, endüstrisi, ticaretiyle hem ülkemiz hem de dünya için büyük önem taşıyan şehirlerimiz arasında yer alıyor. Binlerce yıldır, medeniyetlere ev sahipliği yapmış, üretimin alın terinin yurdu olmuş bir yer burası. Maşallah Tekirdağ'ın büyük bir potansiyel var, Tekirdağlılarda muazzam bir dinamizm var. Bu noktada sizlerin fikirleri ve önerileri bizler için, şehri yönetenler için yol gösterici olmalıdır. Bizler; devlet millet el ele yürümenin, ülkemizi ve milletimizi birlikte büyütmenin en güzel örneklerinden birisini Tekirdağ'da ortaya koyalım istiyoruz. Çalışma hayatından sosyal güvenliğe kadar inisiyatif aldığımız her konuda her daim sizlerle istişareyi, iletişimi, diyaloğu ön planda tutmaya devam edeceğiz. Birlik ve beraberlik ruhuyla, başta çalışma hayatı olmak üzere Türkiye'yi küresel anlamda hak ettiği konuma taşıyacak her alanda geliştirmeye devam edeceğiz. Biliyorsunuz 2023 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu. Dolar bazında milli gelir, Türkiye tarihinde ilk kez 1 trilyon doları aştı. Kişi başına Milli Gelir de, 13 bin 110 dolarla, tarihin en yüksek düzeyini gördü. Bu hafta 2023 yılı işgücü verileri açıklandı. 2023 yılında işsizlik oranı bir önceki yıla göre 1 puanlık azalışla yüzde 9,4 seviyesine geriledi. İşsiz sayısı 2023 yılında, bir önceki yıla göre 318 bin kişi azalarak 3 milyon 264 bin kişiye geriledi. Toplam işsizlik oranı ve genç işsizlik oranı son 10 yılın en düşük seviyesine geldi. Hem kadın, hem genç, hem de toplam istihdam oranı ve işgücüne katılım oranı son 21 yılın en yüksek düzeyine yükseldi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu yüzyılı; emeğin, üretimin, çalışmanın yüzyılı yapacağız inşallah. Bunu nasıl gerçekleştireceğiz' Tabi ki sizlerle' dedi.

"Bayram ikramiyelerini yüzde 50 artırdık'
Ramazan Bayramı'nda emeklilere ikramiye uygulamasının ilk kez AK Parti döneminde başlatıldığını ifade eden Işıkhan, "Biliyorsunuz muhalefetin aklına milletimiz seçimden seçime geliyor. Biz ise her daim imkanlarımız ölçüsünde, milletimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta, Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı emekli ve ölüm aylığı hak sahiplerine banka promosyonunu 2017'de biz başlattık. Önümüzde Ramazan Bayramı var. Bayramlarda emeklilerimize bayram ikramiyesi uygulamasını da biz başlattık. Bu yıl ikramiyeyi yüzde 50 artırdık. Emeklilerimize bu dönemde Banka Promosyon tutarlarını kamu bankalarında 2 katına çıkardık. Milletimiz pek fark edemeyebiliyor ancak vatandaşlarımızın dünyanın en ileri seviyesinde sağlık hizmeti almasının arkasında da önemli bir harcama var. AK Parti döneminde, SGK tarafından ödenen ilaç sayısını 3 katına çıkardık. Geçtiğimiz 1 yılda Sosyal Güvenlik Kurumumuz tarafından yapılan sağlık ve ilaç harcaması tam tamına 553 milyar lira oldu. Bu çok ciddi bir rakam. Emekli aylıklarına ödediğimiz tutarın yarısına yakınını ayrıca sağlık harcamaları ve sağlık hizmetleri için ödüyoruz. Bunun dışında yine SGK tarafından son 1 yılda 206 Milyar lira, teşvik ve destek ödemesi yaptık. Son 5 yılda yaşadığımız Pandemiyi, bölgemizdeki savaşları ve asrın felaketini dikkate alırsanız, vatandaşlarımızı asla mağdur etmeden hizmetlerimize kesintisiz devam edebildiğimizi, bu güçte bir devlet olduğumuzu görürsünüz. Şurası çok önemli; ülkemizin gücü büyük ölçüde yerel yönetimlerimizin gücünden geliyor. Kalkınma yerelden başlar hakikatine istinaden yerelde ne kadar güçlü olursak genel icraatlarimizin de o derece güçlü olacağına inanıyoruz. Çünkü şunu hepimiz çok iyi biliyoruz ki; gelişim, ilerleme ve kalkınma yerelden başlar' diye konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.