Öncelikle Türk milletinin 19 Mayıs'ın devamı olan 20 Mayıs Bağımsızlık ve Kuvayı Milli Bayramını kutluyorum. 20 Mayıs günü orada o coşkuya tanık olan biri olarak neler yazacağımı bilemiyorum. Orada o kadar güzel bir coşku vardı ki, bu anlatılamaz yaşanırdı. Yaşamaya da değerdi. Herkes bir yürek olmuş pürdikkat kendini mitinge vermişti. Yüz binlerce kişi yerinden ayrılmadan kimse kimseyi incitmeden çok güzel bir tablo çizmiştir. İnanın biz isterdik ki Türk milleti olarak çoluk çocuk medyasıyla lideriyle yönetimiyle herkes ama herkes orada olsun. Şu sloganı hepimiz birlikte söyleyelim: "Bu vatan bizimdir bizim kalacak". Bizim artık bölünmek için değil de birlik için çabalamamız lazım. Artık sesimizi duyurma zamanı geldi de çoktan geçti bile. Mitingin yeri Çağlayan'dı ama çağlayan Türkün yüreğiydi. Bu çarpıntıyı görmemek, duymamak için âmâ olmak gerekirdi diyeceğim ama biz ne yazık ki âmâdan daha beteriz. Orada gözü görmeyen biri vardı ve ısrarla bayrak istiyordu. Gözü görmese de kalbi ve yüreği görüyordu. Bir Türk çıkıyor İstanbul'un ortasında Türklüğünü haykırıyor yüz binlerce insan katılımda bulunuyor. Bayraklar dalga dalga; sen bunları nasıl görmezden geliyorsun? Göğsünü kabartacağın yerde bu görüntüden kaçıyorsun.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözünü dikkate alırsan sorunların üstesinden milletinle gelirsin. Bizim ithal bir insana ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum. Biz bir yürek olursak hiç bir sorunumuz kalmaz. Bizim sorunumuz bu zaten. 20 Mayıs'lara kulak verelim yeter. Çok üzülerek söylüyorum ne yazık ki bu vatanda yaşayıp Türk olup da kimliğini gizleyenler de vardır. Ben burada bazı medyaları millet adına, kendi adıma bir okur olarak şiddetle kınıyorum. Basit bir haberi en az yarım saat verirler günlerce yazarlar. Böyle bir coşkuyu birkaç dakikayla geçiştirdiler. Şu zamana kadar kendilerini Müslüman Türk olarak tanıtan medya grupları 20 Mayıs'ta neredeydi, verecek cevapları olduğunu sanmıyorum. O günden sonra okurlarının karşısına nasıl çıktılar, ne yazdılar bilmiyorum.
Biz böyle günlerde beraber olmazsak birilerinin ekmeğine yağ sürmüş olmaz mıyız. Ben bütün vatandaşları burada birliğe davet ediyorum. Bu mitingden, bu görüntüden gururlanmayanlar kimliklerini gözden geçirseler iyi olur. Artık kişisel çıkarları bırakıp görevimizi halk olarak, doğruluk-dürüstlük adına yapmamızın gerektiğini unutmayalım. Amerika'dan ithal edilen bir bakanın eşi Türkiye'ye gelmiş. Yeni evine çiçeklerle girmiş, bakan sokaklarda şortla gezmiş; bir bakanın ya da liderin kısaca birilerinin özel hayatı çok mu ilgilendiriyor bizi günlerce bunları izledik okuduk. Gösterin televizyonlarda 20 Mayıs bayramlarını da tek yürek olalım. Kanalın bir tanesi bu büyük mitingi ufak bir topluluk diye geçiştirdi. Neden kimliğimizden kaçıyoruz. Bu miting bir hata mıydı? Dünyaya bu coşkuyu duyuracağımız yerde birisi duyar diye korkuyoruz. Bu mitingde ne bir çatlak ses ne de bir kırıcı söz oldu. Yüz binlerce insan birlik olup benliğini haykırdı. Bu haykırıştan mahrum olanlara acıyarak bakıyoruz. Türk bayrakları gelincik bahçesi gibiydi. Bunları mı yazmaktan, göstermekten korktunuz. Türk Milleti olarak herkesi birliğe, beraberliğe, dostluğa çağırıyoruz. Benim amcam şehit, dedem gazi; bu vatan için her şey feda olsun. Biz kendi kimliğimize sahip çıkarsak, yüz binlerce bayrağı bir arada göstermekten korkmazsak, bölünmek için değil de birlik için çabalarsak, 20 Mayıs'ların arkasında olursak hiç sorunumuz kalmaz. Bayrağa saygı olsaydı 21 Mayıs'ta gazetelerin baş sayfası bayrak olurdu millet olarak bunu böyle beklerdik. Bayrağa saygılı olalım. Birbirimize sevgi duyalım, biz bir bütünüz, unutmayalım.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözünü dikkate alırsan sorunların üstesinden milletinle gelirsin. Bizim ithal bir insana ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum. Biz bir yürek olursak hiç bir sorunumuz kalmaz. Bizim sorunumuz bu zaten. 20 Mayıs'lara kulak verelim yeter. Çok üzülerek söylüyorum ne yazık ki bu vatanda yaşayıp Türk olup da kimliğini gizleyenler de vardır. Ben burada bazı medyaları millet adına, kendi adıma bir okur olarak şiddetle kınıyorum. Basit bir haberi en az yarım saat verirler günlerce yazarlar. Böyle bir coşkuyu birkaç dakikayla geçiştirdiler. Şu zamana kadar kendilerini Müslüman Türk olarak tanıtan medya grupları 20 Mayıs'ta neredeydi, verecek cevapları olduğunu sanmıyorum. O günden sonra okurlarının karşısına nasıl çıktılar, ne yazdılar bilmiyorum.
Biz böyle günlerde beraber olmazsak birilerinin ekmeğine yağ sürmüş olmaz mıyız. Ben bütün vatandaşları burada birliğe davet ediyorum. Bu mitingden, bu görüntüden gururlanmayanlar kimliklerini gözden geçirseler iyi olur. Artık kişisel çıkarları bırakıp görevimizi halk olarak, doğruluk-dürüstlük adına yapmamızın gerektiğini unutmayalım. Amerika'dan ithal edilen bir bakanın eşi Türkiye'ye gelmiş. Yeni evine çiçeklerle girmiş, bakan sokaklarda şortla gezmiş; bir bakanın ya da liderin kısaca birilerinin özel hayatı çok mu ilgilendiriyor bizi günlerce bunları izledik okuduk. Gösterin televizyonlarda 20 Mayıs bayramlarını da tek yürek olalım. Kanalın bir tanesi bu büyük mitingi ufak bir topluluk diye geçiştirdi. Neden kimliğimizden kaçıyoruz. Bu miting bir hata mıydı? Dünyaya bu coşkuyu duyuracağımız yerde birisi duyar diye korkuyoruz. Bu mitingde ne bir çatlak ses ne de bir kırıcı söz oldu. Yüz binlerce insan birlik olup benliğini haykırdı. Bu haykırıştan mahrum olanlara acıyarak bakıyoruz. Türk bayrakları gelincik bahçesi gibiydi. Bunları mı yazmaktan, göstermekten korktunuz. Türk Milleti olarak herkesi birliğe, beraberliğe, dostluğa çağırıyoruz. Benim amcam şehit, dedem gazi; bu vatan için her şey feda olsun. Biz kendi kimliğimize sahip çıkarsak, yüz binlerce bayrağı bir arada göstermekten korkmazsak, bölünmek için değil de birlik için çabalarsak, 20 Mayıs'ların arkasında olursak hiç sorunumuz kalmaz. Bayrağa saygı olsaydı 21 Mayıs'ta gazetelerin baş sayfası bayrak olurdu millet olarak bunu böyle beklerdik. Bayrağa saygılı olalım. Birbirimize sevgi duyalım, biz bir bütünüz, unutmayalım.