-Çocuklar kartopu attı, yüzüme geldi, bakar mısın?
-Kartopunun içine taş koymuşlar yaramazlar. Şimdi ilaç sürünce geçer. Ben büyüyünce hemşire olacağım.
-Ama canımı daha çok acıtıyorsun!
-İlk tedavimi sana yaptım, acemilik işte. Sen de pek korkak, nazlı çocuksun, dedikten sonra;
-Haydi şimdi gidiyoruz, dedi Pınar.
-Nereye?
-Dedemin köyüne. -Bu havada mı? Üstelik annemle babamın haberi yok.
-Her akşam kavga dinliyorum. Bu akşamki tartışmanın konusu karnelerimiz olacak besbelli. Cezalandırılmak istemiyorsan benimle gel, yoksa yalnız gideceğim.
Uzun süre güç bir yolculuktan sonra dedelerinin evine ulaşmıştı Pınar ile Bahar. Dedeleri onları hem sevinç hem de şaşkınlıkla karşıladı.
-Anneniz çok cesaretli doğrusu, sizi bu kış şartlarında göndermiş. Bahar:
-Annemin haberi yok, dedi.
-Demek izinsiz geldiniz?...
-Annemle babama size geldiğimizi söyleme dede. Bizi arasınlar, dedi Pınar.
-Öyle şey olmaz! Bir insan karşısındaki kişiyi üzerek ona acı çektirerek mutlu olabilir mi?..
-Siz de beni anlamıyorsunuz dedeciğim, diye yanıt verdi Pınar, çaresiz üzgün bir ifadeyle.
-Çok iyi anlıyorum Pınar. Son günlerde evinizde dirlik düzen kalmadı. Babanın işsiz kalışı önemli bir sorun oldu. Annen ise iş hayatının güçlükleriyle mücadele ederken size yeterince zaman ayıramıyor.
Bu kez Bahar, kaygı ve merakla sordu:
-Şimdi evimize mi döneceğiz?
-Ben şimdi ailenize telefon ederek durumu anlatacağım. Bir hafta benim konuğum olacaksınız. Bu sürede sohbet ederiz, gezeriz. Sonra sizinle birlikte gelip, anne ve babanızla sizinle ilgilenmeleri konusunda görüşeceğim, diye yanıt veren dede Pınar'a;
-İlköğretimin ilk yıllarında başarılı bir öğrenciydin. Bu yıl başarısızlığa uğramak ise seni çok üzmüş. Sanırım ailende yaşanan sorunlar nedeniyle kendini derslere vermemişsin, dedikten sonra şöyle anlatmaya başladı:
-Şimdi akıllı bir genç kız oldun artık. Ancak bugün öfkeyle yola çıkmışsın haber vermeden. Oysa hiç düşünmeden yalnızca duygularıyla hareket eden insanlar duygularının selinde sürüklenir. Duyguları sel sularına benzetirsek, akıl da onun üzerinde bir köprü gibidir. İşte çocuklar siz hep bu sağlam köprüden geçin. Elbette umut ve inancınızı da taşıyın köprüden geçerken. Bir de sabır ve azimle çalışırsanız üstesinden gelemeyeceğiniz engel, çözemeyeceğiniz sorun kalmaz.
Devamı yarın...
Cazibe Irmak