Ayşe ZIVALI
Çocuklarımıza yeterli eğitim verebiliyor muyuz?
Evet, çocuklarımıza ne kadar sahibiz? Onları doğru yetiştirdiğimize inanıyor muyuz?
Bilindiği gibi eğitim ailede başlar okulda devam eder. Şöyle bir tesbit duymuştum, hatalı olan bir insanın suç oranının %50'si aile %30 arkadaş ve çevre %20'si kendinden kaynaklanıyor. Çocuklarımızı yetiştirirken bu gerçeği hiç dikkate aldıkmı? Bize düşen görevin ne kadarını yapıyoruz.
Ekonomik çöküşün yaşandığı ülkemizde manevi çöküşü unutmamalıyız. Bu noktada işimiz çok zor. Takdire şayan ise, her zaman zoru başarmaktır.
Aile kurulduğu andan itibaren eşlerin artık 'ben' değil 'biz' demeleri çok önemlidir.
Bencillikten uzak, saygılı problemsiz bir ortamda yetişen çocuk, her zaman iyi bir insan adayıdır.
Dinimizin emri, örf ve adetlerimizle birleşip bir bütün olan aile yapımız vardı... Vardı, diyorum; çünkü bugünkü gençlik bunu yansıtmıyor. Sanki uzaktan kumandalı bir el, bizi, geçmişimizden ve kimliğimizden sıyırıyor.
Bu gidiş pek de hayra alamet değildir.
Her ne kadar aile kurmak kolay olmasa da onu dimdik ayakta tutmak ve ailenin meyveleri olan çocukları yetiştirmek çok daha fazla zor.
Hemen her fırsatta boşanmanın normal olduğuna yönelik haberler bizlere yansıtılmaya çalışıldı. Ve yapılan istatistikler, bunu başardıklarını gösteriyor. Ve ne yazık ki asıl çöküş başlıyor.
Çocuklarımıza yeterli eğitim verebiliyor muyuz?
Evet, çocuklarımıza ne kadar sahibiz? Onları doğru yetiştirdiğimize inanıyor muyuz?
Bilindiği gibi eğitim ailede başlar okulda devam eder. Şöyle bir tesbit duymuştum, hatalı olan bir insanın suç oranının %50'si aile %30 arkadaş ve çevre %20'si kendinden kaynaklanıyor. Çocuklarımızı yetiştirirken bu gerçeği hiç dikkate aldıkmı? Bize düşen görevin ne kadarını yapıyoruz.
Ekonomik çöküşün yaşandığı ülkemizde manevi çöküşü unutmamalıyız. Bu noktada işimiz çok zor. Takdire şayan ise, her zaman zoru başarmaktır.
Aile kurulduğu andan itibaren eşlerin artık 'ben' değil 'biz' demeleri çok önemlidir.
Bencillikten uzak, saygılı problemsiz bir ortamda yetişen çocuk, her zaman iyi bir insan adayıdır.
Dinimizin emri, örf ve adetlerimizle birleşip bir bütün olan aile yapımız vardı... Vardı, diyorum; çünkü bugünkü gençlik bunu yansıtmıyor. Sanki uzaktan kumandalı bir el, bizi, geçmişimizden ve kimliğimizden sıyırıyor.
Bu gidiş pek de hayra alamet değildir.
Her ne kadar aile kurmak kolay olmasa da onu dimdik ayakta tutmak ve ailenin meyveleri olan çocukları yetiştirmek çok daha fazla zor.
Hemen her fırsatta boşanmanın normal olduğuna yönelik haberler bizlere yansıtılmaya çalışıldı. Ve yapılan istatistikler, bunu başardıklarını gösteriyor. Ve ne yazık ki asıl çöküş başlıyor.