2002 yılının en gözde çalışmaları arasında Neville Trickett, Paolo Moschino ve Rabih El Hage gibi tasarımcılarla birlikte yer alan Zeynep Fadıllıoğlu, House and Garden ile Daily Telegraph gazetesinin ortaklaşa düzenlediği fuar alanında hazırladığı standda sergilediği, kadife üzerine altın işlemeli bindallı kumaşıyla bezenmiş yatak başı, yine Osmanlı çizgileri taşıyan saten yatak takımları, mermer hamam takımları, Osmanlı sedirlerini andıran kanepeleri, cam üzerine çalışılan duvar panoları, antika yastıklardan oluşturulmuş kapılar, Selçuklu eserlerinden esinlenerek hazırlanmış demir-döküm örgü perdeler ve yine cami kapılarında kullanılan perdelerden esinlenilerek hazırlanmış meşin-kumaş karışımı perdeleriyle büyük ilgi gördü. Fadıllıoğlu'nun hazırladığı yatak odasının tavanını süsleyen renkli camlar ve kristallerden oluşmuş dev avize de en ilgi çeken parçalardan birini oluşturdu.
Özel tasarım olarak nitelendirildi
Fadıllıoğlu'nun çalışmasını "özel tasarım" olarak sunma kararına varan House and Garden dergisi editörleri tasarımcının çalışmasını, "geometrik ve grafik desenleri, 2002'ye damgasını vuran klasik modelleri, patlıcan moru, pembe, turkuaz gibi güçlü renkleri, özgün duvar kağıtları, kumaşları, 'art-deco' tarzındaki objeleri, boncuk işlemeleri, kurdeleleri ve sedef kakmalarıyla, günün modasına antika detaylar katan çizgisiyle son derece farklı" olarak nitelendirdiler. Fadıllıoğlu, konuklarını bizzat gezdirip çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Fuarda böyle özel bir konumda yer almaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Fadıllıoğlu, 6.5 yıldır dekorasyon alanında hizmet verdiğini, bu süre içinde aralarında Londra, Berlin, Kuveyt gibi kentlerde bulunan bazı evlerin de yer aldığı 34 evin tasarımını üstlendiğini anlattı. Ev dekorasyonu sırasında kendi köklerinden esinlendiğini belirten Fadıllıoğlu, yarattığı mekanlarda Osmanlı'dan, Selçuklu'dan, İstanbul'dan ve Anadolu'nun diğer bazı kentlerindeki çeşitli hakim kültürlerden alıntılar yaptığını anlattı. İstanbul Boğaz'ında bir evde doğduğunu, ipek üreticisi bir ailenin kızı olduğunu hatırlatan Fadıllıoğlu, işinin, kendisinden yardım isteyen kişilere bir anlamda yeni bir yaşam tarzı oluşturmak olduğunu, bunu yaparken esin kaynağı oluşturan kültürlerin yanı sıra ev sahiplerinin beklenti ve zevklerini de dikkate aldığını ifade etti.
Kültürümüzü dünyaya tanıtmalıyız
Yakın zamanda Avrupa'da ilk "show room"unu açmayı planladığını, bunun için de Londra'yı seçtiğini belirten Fadıllıoğlu, "bir tek Kapalıçarşı'mız ya da camilerimiz Osmanlı kültürünü tanıtmaya yetmiyor. Bunun için bizim gibi o kültürden esinlenerek tasarım yapan kişilerin dünyaya açılması lazım. Kültürel zenginliklerimizi tırpanlamak yerine, onları dünyaya açmak gerektiğine inanıyorum" dedi.
Fadıllıoğlu'nun çalışmalarını sergilediği fuar, bugün sona eriyor.
Özel tasarım olarak nitelendirildi
Fadıllıoğlu'nun çalışmasını "özel tasarım" olarak sunma kararına varan House and Garden dergisi editörleri tasarımcının çalışmasını, "geometrik ve grafik desenleri, 2002'ye damgasını vuran klasik modelleri, patlıcan moru, pembe, turkuaz gibi güçlü renkleri, özgün duvar kağıtları, kumaşları, 'art-deco' tarzındaki objeleri, boncuk işlemeleri, kurdeleleri ve sedef kakmalarıyla, günün modasına antika detaylar katan çizgisiyle son derece farklı" olarak nitelendirdiler. Fadıllıoğlu, konuklarını bizzat gezdirip çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Fuarda böyle özel bir konumda yer almaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Fadıllıoğlu, 6.5 yıldır dekorasyon alanında hizmet verdiğini, bu süre içinde aralarında Londra, Berlin, Kuveyt gibi kentlerde bulunan bazı evlerin de yer aldığı 34 evin tasarımını üstlendiğini anlattı. Ev dekorasyonu sırasında kendi köklerinden esinlendiğini belirten Fadıllıoğlu, yarattığı mekanlarda Osmanlı'dan, Selçuklu'dan, İstanbul'dan ve Anadolu'nun diğer bazı kentlerindeki çeşitli hakim kültürlerden alıntılar yaptığını anlattı. İstanbul Boğaz'ında bir evde doğduğunu, ipek üreticisi bir ailenin kızı olduğunu hatırlatan Fadıllıoğlu, işinin, kendisinden yardım isteyen kişilere bir anlamda yeni bir yaşam tarzı oluşturmak olduğunu, bunu yaparken esin kaynağı oluşturan kültürlerin yanı sıra ev sahiplerinin beklenti ve zevklerini de dikkate aldığını ifade etti.
Kültürümüzü dünyaya tanıtmalıyız
Yakın zamanda Avrupa'da ilk "show room"unu açmayı planladığını, bunun için de Londra'yı seçtiğini belirten Fadıllıoğlu, "bir tek Kapalıçarşı'mız ya da camilerimiz Osmanlı kültürünü tanıtmaya yetmiyor. Bunun için bizim gibi o kültürden esinlenerek tasarım yapan kişilerin dünyaya açılması lazım. Kültürel zenginliklerimizi tırpanlamak yerine, onları dünyaya açmak gerektiğine inanıyorum" dedi.
Fadıllıoğlu'nun çalışmalarını sergilediği fuar, bugün sona eriyor.