Diyalogcuların karikatürü

Vahşet manzaraları, işgal ve katliam görüntüleri, insanlık dışı fiiller, hiçbir akıl ve vicdan sahibinin hazmedemeyeceği iğrenç işler ortalığı bastı. Ölçüsüzlük kol geziyor. Bu kara mizahlara paralel olarak, dünya, tam bir istismar tiyatrosuna dönüştü. Alemlere rahmet Hz. Muhammed'e hakaret eden neseb-i gayr-ı sahih Haçlı veletlerinin iğrençlikleri, az buçuk vicdan ve iman sahibi olan gönülleri kahrediyor. Lakin, ümmet-i Muhammed kisvesi altında "Allah katında yegane Hak din olan İslam'ın itikad esasları"ndan "Hz. Peygamber'e iman" kaydını düşüren, güya dünya barışı için Hz. İbrahim'i buluşma adresi olarak türeten "diyalogcu zavallılar"ın ahvali de, en az Haçlı veletlerinin karikatürleri kadar kahredici ve bayağı mahiyet arz ediyor. Margarinde "domuz yağı katkısı" veya tıraş fırçasında "domuz kılı" olup olmadığını teferruatına kadar araştırıp "güya takva ve verâ" zırhına bürünenler, "dünyanın selameti ve evrensel barış" için Alemlere rahmet Hz. Muhammed'i devre dışı bırakıp 72 buçuk milletin inançlarını "Hz. İbrahim"de buluşturabiliyorlar, Ehl-i Kitap ile amentüde ittifak edebiliyorlar. Bu ne perhiz ve lahana turşusu demeye vakit kalmıyor.Alemlere rahmet Hz. Muhammed'e (sav) alçakça hakaret eden neseb-i gayrı sahih Haçlı veletlerine kol-kanat geren bilumum papaz ve kiliselerle "dinlerarası diyalog" yaparak İslam medeniyetine Haçlı-AB tohumu ekenler, Hz. Peygambere hakaret eden Danimarkalı üç-beş soysuza karşı meydanlarda ve mevkutelerde nümayişler düzenleyerek Hz. Peygamberin ve Müslümanların safında yer tutmaya çalışıyorlar. Danimarka, Belçika, Hollanda, Almanya ve sair Avrupa ülkelerinde papazlarla ve hahamlarla "İbrahimî dinler" adresinde sarmaş dolaş olanlar, Hz. Peygambere hakaret eden Haçlı veletlerine karşıymış gibi pozisyon alıyorlar. Avrupa'da Cuma namazlarında Müslümanların mihrap ve minberine barış duası" için papaz ve hahamları dikerek "dinler arası diyalog tezgâhtarlığı yapanlar, Hz. Peygamber'e hakaret edenlere karşı protesto mitinglerinde "Muhammedî sayhalar" atıyorlar. "Haç-Hilal ve Siyon yıldızı"ndan mecmu' "İbrahimî dinler arması"nı tanıtım vizyonlarında "milli görüşlerinin flaması" olarak dalgalandıranlar, Türkiye'de, Mısır'da ve sair İslam coğrafyasında Hz. Peygamber'e hakaret edenlere karşı "politik protesto" mitinglerinde "Muhammedî sayhalar" atıyorlar. Bu ne perhiz ve lahana turşusu demeye vakit kalmıyor.Hz. Peygambere iman etmeyi "ebedi kurtuluşun şartı" olmaktan çıkartanlar, "aşağılık karikatürlere karşı nümayiş"lerde en ön saflarda görünüyorlar. Bu ne perhiz ve lahana turşusu demeye vakit kalmıyor.Amerika'nın, Vatikan'ın, Papa'nın veya Moon'un rahle-i tedrisinde kendilerine ezberlettirilen teolojiyi, "teolojik mikrop"ları halinde "çağdaş İslam", "İbrahimi dinler" veya "dünya barışı için diyalog" adı altında bu İslam coğrafyasına bulaştıranlar ve Hz. Peygambere inanmadan da cennetlik olunabileceğini güya ilim adına zırvalayanlar, "aşağılık karikatürlere karşı nümayiş"lerde en ön saflarda görünüyorlar. Bu ne perhiz ve lahana turşusu demeye vakit kalmıyor.Moon seanslarından geçtikten sonra "Kur'an, ebedî kurtuluşu tevhide bağlamıştır ve tevhidin üç şartını Allah'a iman, ahirete iman ve amel-i salih diye açıkça koymuştur. Tevhide imanda peygamber şartı yoktur. O kemal ifadesidir? Ehl-i Kitab'ın bir kısmı Allah'a, ahirete inanıp salih ameller işleyerek kurtuluşun asgari şartlarını yerine getirir ve kurtulur" (Kur'an'ın Temel Kavramları. 114-116) diyen Yaşar Nuri Öztürk, kafası karışık vaziyette diyalogcu nurcuların "İsevi Müslüman" kavramını okşayan "cennetlik muvahhid Nasara"dan dem vuruyor (Bkz. Kur'an'ın Temel Kavramları, s 396-397). Aynı Y. Nuri, güya bugün Kuvay-ı Milliyeci pozisyonunda "diyalogcu nurcular"a ekranlardan püskürüyor. Adama haksızlık yapmayalım, belki eski yanlışlarını "Kur'an'daki İslam, her şeyden önce benim hatalarımı tashih eden bir kitaptır" dediği eserinde tashih etmiştir, diye düşündüm; bir de ne göreyim? Y. Nuri, "eski kitaplarının hepsini çöpe atan yeni kitabı"nda da 72 buçuk milleti 3 madde ile cennete koyuveriyor. Buyurun, Y. Nuri'yi siz de tanıyın: "1. Allah'a iman, 2. Âhirete iman, 3. Barışa yönelik hizmetler sergilemek. Ayetlerin açık beyanlarına göre bu üç şartı taşıyanlar ister Müslüman, ister Yahudi, ister Hıristiyan, ister Sabi olsun ölüm sonrası kurtuluşu elde ederler. Kurtuluşun asgari veya yeterlilik şartları bunlardır. Bu ayetlerdeki ilahi vaadi 'bu sayılan dinlerin Müslüman olan mensupları' kaydına bağlamak Kur'an ayetlerini tahriftir?" (Bkz. Kur'an'daki İslam, s. 367-368).Diyalogcular da bu "amentü"yü yayıyorlar, Papa da bunları söylüyor, Cevşenli papaz Marotvich de, sair papazlar da?"Ebedi kurtuluş için gerekli olan iman esasları"ndan "Alemlere rahmet Hz. Muhammed'e iman etme şartı"nı çıkartan teolog Y. Nuri, diyalogcu nurcu Suat Yıldırım'a "Hz. İsa'da buluşalım" dediği için, "Mattalı Markoslu Kur'an meali ürettiği" için köpürüyor, ekranlarda boy gösteriyor. Diyalogcu nurcu Yıldırım'ın düştüğü hallere acıdığımız kadar Moon seanslarından geçmiş Y. Nuri'ye acımak yerine aldanır isek, işte o zaman vay milletin haline? Toplum, diyalogcu nurcuların İslam'a boyanmış Haçlı maskelerini fark ettiği gibi, Moon seanslarından geçmiş ve Moon'un Türkiye temsilcisi maskeli Muhammed Thomas'a akademik katkı sağlamış Y. Nuri'nin paradoksal ahvalini fark etmez ve onu "güya vatanı ve dini kurtaran Şaban" olarak görmeye başlar ise vay milletin haline. Ekranlardan "reyting atışması" yapan bu akademisyenler, Türkiye üzerindeki "dinler arası diyalog süreci"nin akademik ayakları. Bu ayaklar biri birine dolandı; gürültü ondan? Hz. Muhammed sevdasından filan değil. Bu gürültü, ancak ceviz kabuğunu doldurur.İslam'ın "ebedi kurtuluş esası olan amentü"sü üstüne dilediği gibi çiziktiren Moon veya Vatikan eksenli akademisyenlerimizin karikatürik atraksiyonlarına rağmen Danimarkalı karikatüristleri protesto edişlerini nereye koyacaksınız, ne ile izah edeceksiniz?Bu ne perhiz ve lahana turşusu demeye vakit kalmıyor."Haç-Hilal ve Siyon yıldızı" mecmu "milli görüş flama"lıların veya Vatikan-Moon eksenli diyalogcuların karikatür protestoları, "istismarın karikatürü" değil ise, nedir?Bu ne perhiz ve turşu?