Saklanması gereken bir çok şey vardır.Saklanması gereken şeyi saklamak insanı hazine sahibi kılar. Sır saklamak büyük iştir. Herkesin kârı değildir. Musibet anını sabırla gizlemek, hastalık anında Allah'a yalvarmak en büyük iştir. Bunlar saklı ve gizli yapılmalıdır. Saklı tutulması gerekenler arasında sadaka da vardır. En önemli şey de budur. Birine yapacağın iyilik olursa sağ elinle ver, fakat sol eline duyurma. Mümkün olduğu kadar bunu yapmaya çalış... Sonra, şeytanın ve dünyanın tuzaklarına kapılırsın.* * *Baştan sona kadar kötülüklerle dolu dünya denizine dalma. Ona her dalmak isteyen, az sonra boğuldu ve kayboldu. Buna çokları düştü. Ancak tekler kurtuldu. Bu kurtulan tekler, halk arasında özellikle seçilmiş olanlardır. Dünya denizi derindir. Herkesin ona yanaşması mukadderdir. Allah'ın kurtarmak istediği kimseler kendini saklar. Allah, kulları arasında dilediğini kurtarır. Dünyada pisliklere dalanların öbür âlemdeki yeri cehennemdir. Onların pisliklerini ancak ateş temizler. O ateşin üstünde bir köprü vardır. Cümle kullar onun üstünden geçerler. Pisler aşağı yuvarlanır, temizler de kurtulur. Kurtulanlar Allah'ın sevdiği ve seçtiği kimselerdir. Bunu haber veren şu âyetin mânasını iyi düşün:- "Sizden herkes cehenneme uğrayacak." (19/71) Yine dinle:- "Ey ateş, serin ve selamet ol." (21/69).İkinci hitap, dünyada İbrahim (a.s.) peygambere oldu. Öbür âlemde ise, cümle iman sahiplerine olacaktır.Şöyle rivayet edilir:- Kıyamet koptukta cehennem üzerine köprü kurulur. Herkesin geçmesi için ferman çıkar. O anda ateşe de şu ferman verilir:- "Ey ateş, serin ve selamet ol. Bu hali iman sahipleri için göster. Bana ibadet edenler geçsin. Beni arzulayanlar rahat yürüsün. Öbür âlemde benim için arzularını atanlar buradan gitsinler."Nemrud'un ateşinede bu hitap vaki idi. Alevler saçılırken gül gülistan oldu. Keza, cehennem ateşine erişen bu hitap da onu iman sahiplerine dokunmaz kılar.* * *Kendini bataklığa kaptırma. Allah'a güven ve O'nun yoluna gir. Onun yolunda devam ettikçe, seni dünya yutamaz. Kötülük selleri seni sürükleyemez. Çünkü ona, şu hitap gelir:- "Ey dünya denizi ve seli, şu adamı boğma. O Sevgili kuldur. O tarafımdan istenen zattır. Onu zatıma bırak."Bu hitabın eriştiği zat boğulmaz. Musa'yı (a.s.) deniz yuttu mu? Kavmi denizde boğuldu mu?.. Allah fazlını dilediğine verir. "Sevdiklerini hesapsız rızıklandırır." (2/212). Bütün hayır onun elindedir. Hal böyle olunca nasıl başkasına gidersin?.. O'nun yolunu nasıl bırakırsın?Sana verilen, O'nun eli ile gelir; alan yine O'nun kuvvet elidir.
Fethû'r-Rabbanî, Abdülkâdir Geylanî