logo
29 MART 2024

ELVEDA YA ŞEHR-İRAMAZAN

07.12.2001 00:00:00
Ramazan YazılarıRamazan'da O'nunla olabilmek

Dünden devam...

Bunun için samimiyetle ihlâsane bir niyyet ve gayret, arkasından kayıtsız şartsız bir teslimiyet, mahviyet ve hizmet duygusu yeterli olacak... Veya rahmet ayında, ilahi lütfuyla bu yollar O'na kadar aşılacak, O'nun eteğinden öteler seyredilecek...

O'nun dili ile önümüzdeki zorlukları görelim, Ramazan'ı tanıyalım:

"Allah büyük nasipleri, büyük zorlukların ardına gizler. En büyük nasip şüphesiz ki, Allah'ın cemali, yakınlığı ve rızasıdır. O halde bu yüce nasibe ermek için en zor ve en çetin engelleri aşmamız ve en sarp geçitleri geçmemiz gerekiyor... O'nun yolunda fedâ-i can etmemiz gerekiyor. Bu nasıl olur? Her hakikati en mükemmel şekliyle şahsında abideleştiren Yüce Peygamber'in tek ve şaşmaz ölçü olarak ortaya koyduğu prensip ve kararlarla... Allah Resûlü bir savaş dönüşünde "Küçük cihaddan büyük cihada gidiyoruz" deyince, arkadaşları "Nedir büyük cihad?" diye sorarlar. Peygamberimiz cevaben "Nefisle mücadeledir" buyururlar. Bu mücadelenin en yoğun olduğu ve hak yolcularının lehine kazanıldığı Allah'ın yardımının lütfunun en çok yağdığı, bereketlerinin ve feyizlerinin kaynadığı ve taştığı aydır Ramazan... Bu ayda tutulan oruç (...) elbetteki nefsin belini kırmada en müessir yol olacaktır. Bu vesile ile (...) nefsani hastalıklar sarsılacak, sökülecek ve yine, Yüce Peygamber'in sünneti gereğince, çokça namaz, çokça zikir, çokça dua, tefekkür ve tasadduk yoluyla da insanın ruhî inkişafı gerçekleşecek, böylece Allah'a kanat açan ruh, aşk ve vecd, Allah korkusu ve Allah sevgisiyle bezenmiş olacaktır."

Bizi, bu mübarek ayda, O'nu (İnsan-ı Kamil'i) böylesine vesile edinmeye sevk eden O'nun Hakk'a ve Allah Resûlüne olan yakınlığı, tutkusu ve muhabbetidir. Bu makamda bize himmeti ve duasının bereketi bizim için çok önemlidir. Vesilenin ne denli bir imkân olduğunu O'nun dilinden öğrenelim:

"Sahabe-i Kiram, sadece tavassut müessesesinin pîri olan Resûllullah'ın (sav) şahs-ı şahanelerini vesile ittihaz etmekle kalmamış; O'nun elbisesinden yırtılan parçayı, vücudundan ayrılan kılı ağzından çıkan tükürüğü, su içtiği kabı, içtiğinde arta kalan suyu... dahi irşad, hidayet ve kemâlat yolunda ilerlemeğe vasıta kabûl etmişlerdir."

Onlar gibi olabilme tutkusudur ki, bizi Allah Resûlüne varis ve "O, bir alemdir; o âlem'den de Hak görülür" diye taltif edilen Kamil İnsan'ı vesile edinmeye teşvik ediyor... Hele böyle bir rahmet denizinin Ramazan'ın eşiğinde ve içinde...

Şüphesiz O'nunla maddeten ve manen bu ayda beraber olmak erişilmez bir saadet ve imkân... Ancak O'nunla gerçek beraberlik, "gözü gözünde, alnı alnında, dizi dizinde, kalbi kalbinin üzerinde olarak" "O'nun gönül alemine" girebilmektir, yani "rabıta"dır. İşte bu "gönül diyaloğu", "mana koordinesi" kuruldu mu, istenilen elde edilir, herşey O'nunla paylanabilir. Rabbülalemin'den istenirken beraber istenir, "Allah, Allah" denirken beraber denir, menziller beraber aşılır, gidileceğe beraber gidilir. Tecellilere beraberce erilir...

İşte Mübarek Ramazan'da, Hak yolcuları olarak, Muhammedî nura uzanan yakınımızdaki ile, güçlü bir vesileyle (aramızdaki Kâmil İnsan'a) istiyor ve şairin ifadesiyle gönülden şu mısraları terennüm ediyoruz:

"Bende yeniden doğum; bir mürşidin soluğu elimden tutar benim, dorukların doruğu."Muhammed HEKİMGİL

Ramazan mevsiminde Camiler

Camiler, ibadet heyecanını, tane tane aşk tesbihine dizerek, Allah'ın huzurunda duruşun, O'na koşuş ve gidişin toplu haldeki resmi ve merasimidir.

Çocuk kalbine akseden cami resimleri, minareleri, ilahi bir nağme olarak "Allah-ü Ekber'i" okurlar.

Kubbeleri ibadetin kutsiyetini, şadırvanları nur damlalarını çağrıştırırlar.

Ramazan mevsiminde camilerimiz ayrı bir iklime bürünür. Kullar nasıl Ramazan'ın gelişiyle değişir ve renkten renge girerlerse ağaçlar da, taşlar da hilâlin doğuşundan neşelenir, mü'minlerin sevincine iştirak ederler.

Bu sebeple kalplerin melekî duyguları yaşadığı çocukluk bakışlarıyla camileri seyretmek ne de zevkli olur.

Yağmuru, tozu, dumanı, kar, tipi ve selinde cami yolları adımlara bereket sunarlar, gönüllere serinlik.

Çocukluğun minik adımlarını atarken hatırladığım köy camii...

Büyük kapının açılmasıyla bir anda cami içine doğan ışıklar, hemen ortada yanan varil büyüklüğünde silindir soba, geniş çaplı ağaç direkler, kilim, halı, mihrab ve rahleler.

İstanbul'un Beykoz semtine konduğumuz günlerde Ortaçeşme'de ufak bir cami vardı. Minaresi de cami gibi tek şerefeli bir kucak genişliğinde ve iki insan boyunda kısa kurşun kalemi andıran şekildeydi.

İstanbul'un büyük camilerinin çocukluk izlerini nasıl anlatayım. Eyüp Sultan, Fatih, Sultanahmet, Şehzadebaşı, Yeni Camii, Süleymaniye, Nuriosmaniye, Mahmutpaşa, Muratpaşa, Haseki Sultan... gibi camilerdeki hatıralarımın çocukluk hissiyatını nasıl aktarayım.

Beyazıt Camiinde Kur'an alimi, nur yüzlü hocaların hocası, Abdurrahman Gürses Hoca'nın sedaları, bakışları, konuşması talebelere olan gayreti; vakarı, Kur'an ahlâkı. Hitabeti, bugün bile hatırladığımda beni heyecanlandırır.

Yıllar sonra imam hatip mektebinde bir yarışmaya davet edilmişti Abdurrahman Hoca. Arkadaşımız Abdullah Tunç güzel sesiyle aşr-ı şerif okuyordu. Arap makamı üzre biraz zorlanarak okuduğunu farketmişti Kur'an ehli... Okuma bitince kulağına eğilerek şöyle demişti: "Rahat ol evladım. Kendini niye zorluyorsun? Tabii halinle oku."

Büyük camilere gidişimizde kuşluk vakitlerinde caminin kürsüsünde yaşlı güler yüzlü vaizleri hatırlıyorum. Hele Sultanahmet'te Gönenli Mehmet Efendiyi unutamazsınız. Bir gün sohbetinde "İbrahim'i (as) ateşe attılar" derken o kadar tebessüm ve şefkatle konuşuyordu ki adeta dersler ve hikmetler gönül kabınıza ipek yumuşaklığında akıyordu. Bugün bu mana erlerinin süslediği kürsülere çocukluk dünyaları hasret bırakılmasın.

Sürecek...

Fıkıh KöşesiZekatın farz olmasının şartları

Bir kimseye zekâtın farz olması için onda şu şartların bulunması gerekir:

1. Zekât verecek kimse, Müslüman, hür, akla sahip ve bulûğ çağına ermiş olmalıdır. Buna göre, Müslüman olmayanlar, köle ve cariyeler, mecnunlar ve çocuklar zekât vermekle yükümlü değillerdir. Gayri Müslimler zekât vermekle mükellef değillerdir. Öyle ki, (Allah korusun), bir Müslüman bir müddet hak dinden çıkıp ondan sonra tevbe ederek Allah'tan mağfiret dilese, dinden çıkış (irtidat) zamanında zekât vermek ona farz olmayacağı gibi, irtidadından daha önceki zamana ait zekât borçları da düşmüş olur. Çünkü zekâtın farziyetinde İslâm şart olduğu gibi, bekasında da şarttır.

Kölelerle cariyelere gelince, onlar aslen bir mala sahip olamayacakları için, zekât vermeye ehil değillerdir. Kendilerine ticaret için izin verilse de, yine hüküm aynıdır.

Mecnunlara gelince, bunlarda iki durum düşünülebilir. Birincisi, doğuştan beri mecnun (deli) bulunmaktır. Bunların bu durumu devam ettikçe, onlar zekâtla yükümlü olmazlar. Fakat bunlar bulûğ çağına erdikten sonra iyileşip düzelseler, sağlığa kavuşmalarından itibaren zekât vermekle mükellef olurlar. İkincisi, bulûğa erdikten sonra bir müddet mecnun olmaktır. Bu durumda bunların cinnetleri (delilikleri) bütün bir yıl devam ederse, bu yıl için zekât vermeleri onlara farz olmaz. Çünkü bu durumda onlardan yükümlülük düşmüş olur. Fakat bu yıl içinde bir iki gün gibi kısa bir zaman iyileşecek olsalar, zekât vermeleri onlara farz olur.

Baygınlık hali ise, zekât verme mükellefiyetine engel değildir.

Çocuklara gelince, bunlar akılları başlarında olarak bulûğa ermedikçe, zekât vermekle yükümlü olmazlar. Onun için bunların mallarından velileri zekât veremez. Bunların zekât vermeleri bulûğ çağına ermekle başlar.

Bir sene sonunda yerine getirilmesi gerekir.

2. Zekât verecek kimse, temel ihtiyaçlarından ve borçlarından başka nisab miktarı veya daha fazla bir mala sahip bulunmalıdır. Bu miktar malı bulunmayana zekât farz olmaz.

"Nisab", dinin bir şey için koymuş olduğu belli bir ölçü ve miktar demektir.

Şöyle ki: Zekât vermek için altının nisabı yirmi miskaldır. Gümüşün nisabı iki yüz dirhemdir. Koyun ile keçinin nisabı kırk koyun veya keçidir. Sığır ile mandanın nisabı otuz ve deveninki de otuz beştir.

Temel ihtiyaçlar: Bundan maksat, oturacak ev ile eve gerekli olan eşya, kışlık ve yazlık elbise, gerekli silâh ve aletler, kitaplar, binek hayvanı, hizmetçi, bir aylık -doğru kabul edilen başka bir görüşe göre, bir yıllık- nafaka demektir. Borç karşılığı olarak elde bulunan para da böyledir.

Sürecek...

Ömer Nasuhi Bilmen-Büyük İslam İlmihali

Gönül DostlarıMevlânâ Hâlid-i Bağdâdî

Bağdat'tayken Hâcı Mahmûd Efendi isminde, servet sahibi, kendisine bağlı bir talebesi vardı. Bu zât, Mevlâna Hâlid'in şerefli hânekâhlarına ve diğer yerlere kendi eliyle yüz bin kuruş harcayıp borçlanmıştı. Bir gün Mevlânâ Hâlid'in huzurlarına gidip; "Efendim, borcumun çokluğundan dışarı çıkmaya yüzüm kalmadı" deyince, Mevlânâ Hâlid Hazretleri buyurdular ki: "Bir ay sabret." O, bunun üzerine, "Aman efendim, sabra tâkatim kalmadı" diyerek iki kere tekrarladı. Bu tekrar çok yakınlığından ve samîmiyetindendi. Mevlânâ Hâlid de; "Mâdem ki öyle, kaldır şu hasırı istediğin kadar al" buyurdu. Mahmûd Efendi de hasırı kaldırdı ve altında bir altın gördü. Altını aldı, başka bir altın gördü ve böylece her aldığı altının yerine yeni bir altın gördü. Yüz bin kuruş tamamlanıncaya kadar bu işe devâm etti. Mahmûd Efendi bu kerâmeti görünce, Mevlânâ Hâlid'in ellerini öptü.

İsmâil bin Ali adlı zât anlatır: "Şam-ı Şerîfteyken bir gün, Mevlânâ Hâlid Hazretlerinin bulundukları yere gittim. Mukaddes iltifâtlarına nâil olunca, cezbe hâli gelip, bir nevî gösteriş yaptım. Gözlerimi açınca Mevlânâ Hâlid, Şeyh Muhammed Nâsih Hazretlerine şöyle buyurdu: "İsmâil'e söyle, hâl ile cezbe ortaya çıktığında onu tutmak gerekir. Niye izhâr eder de cezbesini tutmaz. Zîrâ zorla cezbe göstermek riyâdır. Rîyâ ise zinâdan daha büyük günahtır. Hâline tövbe etsin." Mevlânâ Hazretleri hâlimden kalbimi keşfetmişti.

Ramazan Sofrası

TOP KADAYIF

( 4 Kişilik)

Malzeme : 250 gr. tel kadayıf, 150 gr. margarin, 100 gr. çekilmiş ceviz, 100 gr. çekilmiş yeşil fıstık, 200 gr. hurma (çekirdeksiz),

Şurubu: 500 gr. şeker, 300 gr. su, 1/4ad. limon (birlikte kaynatılır).

Tarif: Yağın 3/2'si ile kadayıf yumuşatmak için karıştırılır. Fıstık ve cevizin yarısı ile hurma karıştırılıp macun yapılır. 12 parçaya bölünen kadayıfların içine macun konup, top haline getirilir. Kalan yağ, tepsinin içine sürülüp kadayıflar dizilir ve fırında pişirilir. Soğuyunca hazırlanan şurup sıcak olarak üzerine dökülür.

İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'

180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama

Mersin polisinin, bilinen alışveriş sitelerinin kopya linkini üreten, sahte hukuk bürolarından arama ve sazan sarmalı yöntemi ile dolandırıcılık yaparak 180 milyon lira haksız kazanç elde eden çeteyi çökertti, yakalanan şüphelilerden 20'si tutuklandı. 
29.03.2024 09:21:00 / Güncelleme: 29.03.2024 09:25:23
İhlas Haber Ajansı
180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama
180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama
Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, çeşitli yöntemlerle dolandırıcılık yapan şüphelilere yönelik çalışma gerçekleştirildi.

Polisin planlı çalışmasında Facebook Market Palace ve bilinen sitelerin sahte linkini üretmek sureti ile bungalov ev, elektrikli ev aletleri ilanları veren, sahte hukuk bürosundan uzlaştırmacı olarak arayarak para talep eden ve internet sitelerinden araç almak isteyen kişileri sazan sarmalı yöntemi ile organize bir şekilde dolandıran şüphelileri belirledi. Şüphelilerin bu yöntemle 180 milyon TL haksız kazanç elde ettiklerini tespit eden polis 4 gün öne Mersin merkezli 4 ilde eş zamanlı operasyon yaptı. Operasyonda aralarında suç örgütü liderinin de bulunduğu 36 şüpheli yakalandı. Şahısların ev, iş yeri ve araçlarında yapılan aramalarda ise 70 adet cep telefonu, 4 adet ruhsatsız silah, 1 adet para atma makinesi, farklı şahıslara ait 62 adet banka kartı ile 120 bin TL para ele geçirildi.

Gözaltına alınan 36 şüphelinin emniyette ifadeleri tamamlandı, adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkartılan şüphelilerden 20'si tutuklandı, 10'u ev hapsi alırken, 6'sı ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı.



Şüphelilerin paraları döviz ve altına çevirirken görüntüsü ortaya çıkmıştı

Polisin teknik takip çalışmasında şüphelilerin güven sağladıkları vatandaşlardan paraları aldıktan sonra döviz büroları ve sarraflara götürdükleri belirlenmişti. Nakit parayı altın ve dövize çevirdiği belirlenen şüphelilerin o anlara ait güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri de ortaya çıkmıştı.

Tutuklanan zanlıların ortaya çıkan görüntüsünde mağdurlardan dolandırıp nakit olarak getirdikleri yüklü miktardaki TL'yi altın ve dövize çevirdiği anlar yer almıştı.

Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde zincirleme trafik kazasında 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.
28.03.2024 22:45:00
Anadolu Ajansı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Siverek-Şanlıurfa kara yolunun 3'üncü kilometresi Siverek Devlet Hastanesi yakınlarında, Mehmet Karakayalı idaresindeki 34 SRM 01 plakalı otomobil, Kudbettin Kazancı yönetimindeki 07 GHV 87 plakalı hafif ticari araç ve Hamdullah Kınış'ın kullandığı 63 N 5314 plakalı motosiklet çarpıştı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye 112 Acil Servis, polis, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Kazada yaralanan 9 kişi Siverek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan İbrahim Erol, Hamdullah Kınış ile kimliği henüz belirlenemeyen 1 kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Kaza nedeniyle ulaşıma kapanan kara yolu, araçların kaldırılmasının ardından yeniden trafiğe açıldı.

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, sosyal medya platformu X hesabından, Siverek ilçesinde meydana gelen kazada 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 kişinin de yaralandığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:

"Kazaya trafik ve sağlık birimlerimiz tarafından en hızlı şekilde müdahale edilmiş, yaralılar hastaneye kaldırılmıştır. Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum." 

Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar

 
 
İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor. 
28.03.2024 17:58:00 / Güncelleme: 28.03.2024 18:06:02
AHMET TURAN YİĞİT
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar


İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor.


Siyonizm karşıtı örgüte baskı

Nitekim Almanya'da, siyonizm karşıtı "Orta Doğu'da Adil Barış İçin Yahudilerin Sesi - Jüdische Stimme für gerechten Frieden in Nahost" adlı Yahudi derneğin banka hesabı, üyelerin tam listesini ve adreslerini talep eden bankalar tarafından bloke edildi. Dernek, daha önce Berlin'de düzenlediği gösteride, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etmişti. Öte yandan Almanya'da vatandaşlığa geçişlerde yapılan testin, gelecekte İsrail, Holokost ve Yahudilikle ilgili soruları da içereceği bildirildi.

Bakanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yenilenmiş soru listesini önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, "Değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik" ifadesini kullandı. Faeser, antisemitizm, ırkçılık ve diğer insanları aşağılama biçimlerinin Alman vatandaşlığına geçişte engel teşkil ettiğini belirtti. Almanya'nın Holokost'tan dolayı İsrail'i ve Yahudileri koruma konusunda özel sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Faeser, "Bu sorumluluk bugünkü kimliğimizin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.