logo
19 NİSAN 2024

En büyük musibet O'na

11.01.2004 00:00:00
*Hendek günü, Medine uzun uzadıya çetin bir muhasaraya alınmıştı. Öyle ki, Müslümanların uyku ve rahatları kalmamıştı. Düşmanlar, gediklere hücum ve baskınlar yağdırıyordu. Müslümanlar, gafil avlanmamak için sağa sola gidip geliyorlardı. Bu hal epeyce devam ettiği için Müslümanlar bitkin bir hale gelmişlerdi. Kur'ân-ı Kerîm bu olaydan şöyle bahseder: "Onlar, o vakit hem üstünüzden, hem altınızdan size gelmişlerdi. O zaman gözler yılmış, yürekler gırtlaklara kadar dayanmıştı. Ve siz, Allah'a karşı türlü zanlarda bulundunuz. Mü'minler işte orada imtihana çekilmişler ve şiddetli bir sarsıntıyla sarsılmışlardı". Bu korkunç ortamda şimşek gibi çakan bir haber geliyordu: Kurayza kabilesi, ahdini bozup Müslümanlara karşı savaş ilan etmişti. Böylece Müslümanlar ölüm, çocukları da esir olma tehlikesine maruz kalmışlardı. Bir kumandanın böyle bir ortamda gösterdiği sabır ve tahammül, elbette çok yüksek bir sabırdır. Peygamber (sav) o sırada örtünüp yan üstü yattı; epeyce kaldı. Müslümanlar tehlikeli ortamın heyecanını geçirdikten sonra kalktı, morallerini takviye etmeye başladı ve şöyle dedi: "Allah'ın yardımıyla size fethi müjdeliyorum!"

Çok tehlikeli olan bu ortam, zerre kadar olsun yüce kumandanın asabını bozmadı. Bu, sabrın çok ötesinde bir sabırdır.

Peygamberin sabrının denendiği bir başka alanı; evlât, akraba ve ashabının ölüm sahnelerini izleyelim.

Resulullah'ın kalbi merhametli olduğu halde şekva etmeden ve usanç getirmeden ibretle nasıl sabrettiğini görelim. Bu sahnelerden birkaç misal:

* İbn Sa'd, Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Resulullah'ın huzurunda, İbrahim'in, ruhunu teslim ederken çırpındığını müşahede ettim. Bu sırada Resulullah'ın gözünden yaş aktı ve dedi ki: Göz, yaş akıtır, kalb de üzülür; fakat Rabbimizi memnun edecek sözden başka bir söz söylemeyiz. Allah'a yemin olsun ey İbrahim, senin için üzüntülüyüz."

Yine İbni Sa'd Mekhul'ün şöyle dediğini rivayet ediyor: "Resulullah (sav), Abdurrahman ibni Avf'a dayanarak içeriye girdi. İbrahim o sırada ruhunu teslim ediyordu. Resulullah'ın gözleri yaşardı. Bunun üzerine Abdurrahman: 'Ey Allah'ın Resulü! Bu, başkasının yapmasını men ettiğin şeydir. Müslümanlar, senin ağladığını görünce onlar da ağlayacaklardır'. Resulullah, gözyaşlarının akışı devam ederken şöyle diyordu: Bu şefkatten ileri gelmektedir; başkasına merhamet etmeyen kimseye merhamet edilmez. Biz, halkı bağırıp çağırmaktan ve insanda bulunmayan şeylerle onu methetmekten men ediyoruz."

* Şimdi, Peygamber sabrının denendiği hastalık, açlık ve fakirlik alanına geçiyoruz. Burada da O'nu, hiçbir kimsenin yetişemeyeceği, sabrın en yüksek zirvesinde göreceğiz:

Ahmed ve Taberani şöyle rivayet ediyorlar: Fatıma, bir parça arpa ekmeğini Peygambere verdi. Peygamber: "Bu nedir?" diye sorunca Fatıma; bir tane ekmek yaptım, bir parçasını sana vermeden kalbim rahat etmedi, diye cevap verdi. Peygamber (sav); "Üç günden beri baban yemek yemedi; bu yediği ilk yemektir", dedi.

*İbni Ebi'd-Dünya, İbni Buhayr'dan şöyle rivayet ediyor: "Bir gün, açlık Peygamberi çok etkiledi. Bunun üzerine karnına bir taş bağladı ve şöyle dedi: Bilin ki; dünyada nice tok ve nimetler içerisinde bulunan kimseler var ki, kendilerine çok değer verdikleri halde, kendilerini kıymetten düşürüyorlar. Hem bilin ki, nice kimseler vardır ki, nefsine değer vermediği halde kendine çok değer kazandırıyor".

Ebu Hureyre şöyle rivayet ediyor: "Peygamber'in yanına girdim baktım ki, oturarak namazını kılıyor. Bunun üzerine:

- Ey Allah'ın Resulü! Oturarak, namaz kıldığını görüyorum, hayırdır, dedim. Peygamber sav):

- Ey Ebu Hureyre! Karnım aç! dedi. Peygamberin bu sözünden çok etkilendiğim için ağladım. Peygamber (sav):

- Ağlama ey Ebu Hureyre! Kıyamet günü hesabın şiddeti, karnı aç olup mükâfatını Allah'tan umana isabet etmez".

* İbni Mace ve İbni Ebi'd-Dünya, Ebu Said'in Peygamberin yanına girdiğini rivayet ediyor ve şöyle diyor: Resulullah'ın ateşi yükselmişti. Üzerinde kadifeden bir giysi vardı. Elimi kadifenin üzerine koydum ve:

- Ateşin yüksek ya Resulellah! dedim.

- Biz böyleyiz, musibet bize ağır basar, mükâfatı da kat kat verilir, dedi.

- Sonra kime? dedi Ebu Said.

- Peygamberlere.

- Sonra kime?

- Alimlere.

- Sonra kime?

- Salihlere cevabını aldı.

* Beyhaki, Ebu Ubeyde b. Huzeyfe'den; o da halası Fatıma'dan şöyle rivayet etmiştir: Bel ağrısından dolayı ateşi yükselen Peygamber'in yanına gittik. Peygamber (sav) bir tulumun su ile doldurulmasını emretti. Tulumu bir ağaca astılar. Peygamber (sav) altına uzandı ve su üzerine damlamaya başladı. Bunun üzerine dedim ki:

- Ey Allah'ın Resulü! Şifa için dua etsen iyi olur. Peygamber (sav): "En büyük musibet peygamberlere, sonra onları takip edenlere, sonra onları takip edenlere, sonra onları takip edenlere gelir, çatar", dedi.

Bu misallerden anlaşılıyor ki, bütün sahalarda Peygamber'in sabrı denenmiş ve her defasında büyük bir metanetle dayanıklılık göstermiştir. Ve O, "sabredenin zafere ulaşacağı" konusunda ümmetine "en güzel örnek" olmuştur.
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'

Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki deprem Sivas'ta da hissedildi.
19.04.2024 01:27:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi
Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi
Akşam saat 18.11'de Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6'lık deprem sonrası vatandaşlar soluğu dışarıda aldı.

Depreme evinde ve iş yerinde yakalanan vatandaşlar yeni bir deprem korkusuyla kendilerini dışarıya attı.

Bazı vatandaşlar evlerinin önünde ateş yakarak soğuktan korunurken bazı vatandaşlar ise evlerinin önünde toplanarak çay içerek yemeklerini yedi.

Evlerinin önünde ailecek vakit geçiren vatandaşlar çocukların etkilenmemesi için piknik ortamı oluşturdu.

Depreme evinde yakalanan 70 yaşındaki Osman Erten, korku dolu anları anlattı.

Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!

 
 
Yenimesaj.com.tr'ye açıklamalarda bulunan İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, sanayide ara ve teknik eleman sorunu yaşandığına işaret ederek, "Bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar beyaz yakalı müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor" dedi.
18.04.2024 23:37:00
AHMET TURAN YİĞİT
 Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!
 Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!


İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, basınla düzenlediği sohbet toplantısında, istihdamda yaşanan sorunlara parantez açarak, önemli açıklamalarda bulundu. Eğitimde yeni bir planlamaya gidilmesi gerektiğine dikkat çeken Taycı, şunları söyledi: "Sektörümüzde ara eleman, teknik eleman ve hatta vasıfsız eleman bulma konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Üniversitelerin sayısının çok artması ve gençlerin niteliğine bakılmaksızın üniversite diploması almaları durumunda daha iyi iş imkânlarına sahip olacaklarına inanmaları bu süreci de olumsuz etkiliyor. Bu kadar diploması olan gencimize beyaz yaka olarak iş verebilmemiz söz konusu değil. Beyaz yaka çalışan bulma konusunda çok ciddi bir problem yok. Şu anda en önemli problemimiz mavi yakada. Artık öyle bir durum söz konusu ki bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor. Asgari ücret verilmiyor. Kendisini yetiştirmiş zanaatkâr arkadaşlarımızın eğitimleri olmasa bile, eğitimli hatta birkaç dil konuşan insanlardan daha fazla maaş alıyor. Buradaki sorunun çözülebilmesi için üniversiteler ile ciddi bir planlamaya gidilmesi lazım. Her şeyden önemlisi meslek liselerinin daha aktif bir hale getirilmesi lazım."

Kakaoda neler oluyor?

Son dönemde kakaonun tonunun 10 bin, kakao yağınınkinin ise 32 bin doları aştığına işaret eden Taycı, dünyadaki kakao üretiminin yüzde 65'lik bölümünün Batı Afrika sahillerinde gerçekleştiğini; geriye kalan bölümün ise Güney Amerika'da yetiştiği bilgisini verdi. Taycı, konuyla ilgili şunları söyledi: "Uzak Doğu'da da kısmi olarak Malezya'nın ve Endonezya'nın belirli bölümlerinde yetişiyor. Aşırı iklim olayları Batı Afrika'daki kakao ağaçlarını çok olumsuz etkiledi. Bundan dolayı rekoltede ciddi bir düşüş söz konusu. Bununla birlikte kakaoyu üreten çiftçiler, kakaodan çikolataya gelen zincir içinde en az kazanan insanlar. Kazançlarının çok düşük ve yetersiz olması sebebiyle zahmetli ağaçların bakımları, maliyeti ön planda tutularak uzun zamandan beri gerçekleştirilemiyor. 2020-2021 sezonunda dünyada 5 milyon 290 bin ton çekirdek üretimi gerçekleşmiş. 2022-2023 sezonunda 4 milyon 900 bin ton 2023-2024 sezonunda da 4 milyon 450 bin ton. Yani, baktığımız zaman 2021'den 2022'ye geçerken yüzde 7'lik bir küçülme olmuş. 2022'den 2023'e geçerken de yüzde 10'luk bir küçülme olmuş." Taycı, kakaolu ürünler sektörüne dünyada 10 civarında şirketin yön verdiğine işaret ederek, bu şirketlerin kakao üreticilerini desteklemeleri gerektiğini belirtti.

Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki deprem sonrası vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor.
18.04.2024 22:39:00 / Güncelleme: 18.04.2024 22:43:07
İhlas Haber Ajansı
Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor
Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor
Akşam saat 18.11'de Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6'lık deprem sonrası vatandaşlar soluğu dışarıda aldı.

Depreme evinde ve işyerinde yakalanan vatandaşlar yeni bir deprem korkusuyla kendilerini dışarıya attı.

Bazı vatandaşlar evlerinin önünde ateş yakarak soğuktan korunurken bazı vatandaşlar ise evlerinin önünde toplanarak çay içerek yemeklerini yedi.



Evlerinin önünde ailecek vakit geçiren vatandaşlar çocukların etkilenmemesi için piknik ortamı oluşturdu.

Depreme evinde yakalanan 70 yaşındaki Osman Erten, korku dolu anları anlattı.

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00
Ahmet Turan Yiğit
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.

Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.

Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.

Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.

Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.

Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?

Kaya Zeminler

Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.

Kılavuz Delme Zeminleri

Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.

Kompakt ve Sıkı Zeminler

Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.

Kumlu ve Kılıf Zeminler

Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.



logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.