logo
19 MART 2024

Fıkıh Köşesi

20.11.2001 00:00:00
0ruçlu için mekruh olan ve olmayan şeyler

Oruçlu olanın su ile ıslatılmış bir misvakı kullanması İmam Ebu Yusuf'a göre mekruhtur. Fakat diğer alimlere göre, sabahleyin yahut zevalden sonra yaş ve kuru misvak kullanmakta kerahet yoktur. (İmam Şafii'ye göre, zevalden sonra misvak kullanılması mekruhtur.)

Oruçlu kimsenin istincada (büyük abdest temizliğinde) ve abdest alırken ağzına, burnuna su verirken aşırı gitmesi, fazla su doldurup taşırması mekruhtur.

Oruçlunun bir özrü bulunmaksızın pişirilen yemeği yalnız ağzı ile tadması mekruhtur. Bir kocanın kötü huylu olması, karısı için bir özürdür; böyle bir kadın pişireceği yemeğin, yutmaksızın, tadına ve tuzuna bakabilir.

Oruçlu bir kimsenin satın alacağı bal ve yağ gibi şeylerin iyi olup olmadığını anlamak için yalnız ağzı ile onlardan tadmasında kerahet vardır. Bir görüşe göre, muhakkak satın alınması gerekiyorsa yahut aldanmaktan korkuluyorsa, boğaza kaçırmamak şartı ile tadına bakılmasında kerahet yoktur.

Oruçlu kimsenin önceden çiğnenmiş beyaz ve parçalanmaz bir sakızı çiğnemesi mekruhtur. Fakat yeni bir sakızı çiğnemek caiz değildir. Erkeklerin oruçlu olmadıkları zamanlarda da sakız çiğnemeleri hoş değildir. Bir özür sebebiyle çiğneyeceklerse, gizlice çiğnemeleri güzel görülmüştür.

Oruçlunun kan aldırması, orucunu koruyamayacak şekilde zayıf düşmesinden korkulursa mekruhtur; değilse mekruh olmaz. Bununla beraber uygun düşen, bunu güneş batışından sonraya bırakmaktır.

Ramazanda harareti azaltıp serinlemek için ağza ve burna su almak ve soğuk su ile yıkanmak, İmam Azam'a göre mekruhtur. Çünkü böyle bir hareket, ibadet için bir daralma göstermek demektir. Fakat İmam Ebu Yusuf'a göre, bunda kerahet yoktur. Çünkü böyle yapmakla ibadete yardım edilmiş ve doğal olan sıkıntı giderilmiş olur. Fetva da buna göredir.

Kendine güvenemeyen bir oruçlunun zevcesini öpmesi ve okşaması mekruhtur.

Oruçlu kimsenin zevcesi ile boyun boyuna sarılmaları kendine güvensin veya güvenmesin mekruhtur. Bu harekete aşırı yaklaşma denir.

Oruçlu kimsenin cünüp olarak sabahlaması veya gündüzün uyuyup ihtilam olması orucuna zarar vermez. Fakat mümkün olduğu halde geceleyin yıkanmamak mekruh değildir, denemez.

Oruçlu kimsenin gül ve misk gibi kokuları koklaması da mekruh değildir. Sürme çekmesi, bıyık yağı kullanması da mekruh değildir.

Ancak erkeklerin süs maksadı ile sürme çekmeleri ve bıyıklarına yağ sürmeleri mekruhtur.
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting

"Para sayma" soruşturmasında avukat Gökhan Taşkapan'ın ifadesi: Fazla para istenmesinin önüne Kaftancıoğlu geçti

CHP İstanbul İl Başkanlığında çekildiği öne sürülen para sayma görüntülerine ilişkin soruşturmada, avukat Gökhan Taşkapan'ın "beyan sahibi" sıfatıyla verdiği ifadeye ulaşıldı.
19.03.2024 08:05:00
Anadolu Ajansı
"Para sayma" soruşturmasında avukat Gökhan Taşkapan'ın ifadesi: Fazla para istenmesinin önüne Kaftancıoğlu geçti
"Para sayma" soruşturmasında avukat Gökhan Taşkapan'ın ifadesi: Fazla para istenmesinin önüne Kaftancıoğlu geçti

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, CHP İl Başkanlığında çekildiği iddia edilen ve sosyal medyada paylaşılan para sayma görüntüleriyle ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.

Soruşturma kapsamında avukat Gökhan Taşkapan'ın savcılıkta kendi rızasıyla "beyan sahibi" sıfatıyla verdiği ifadesine ulaşıldı.

Taşkapan ifadesinde, şu anda CHP İstanbul İl Binası olarak kullanılan yerin 2019'da müvekkili Ali Rıza Braka'ya ait olduğunu, bir emlakçı aracılığıyla CHP'nin kendilerine teklifte bulunduğunu söyledi.

Görüşmelerde son fiyat olarak CHP'ye 43 milyon lira bildirildiğini, ancak 41 milyon liraya anlaşıldığını ifade eden Taşkapan, aradaki 2 milyon lira farkın nasıl ortaya çıktığına ilişkin şunları kaydetti:

"CHP tarafı taşınmazları satın alırken Gül İnşaat sahibi Metin Gül'ün binanın alınmasına 2 milyon lira yardım etmesini istedi, bu nedenle birçok kez Metin Gül'ün de bulunduğu toplantılar gerçekleştirdik. Metin Gül bana, kendisinin Büyükçekmece ve Sarıyer'de çok fazla yatırımı olduğunu, CHP'den Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve dosyada ismi bulunan Fatih Keleş'in arada bulunan 2 milyon lirayı kendisinden istediklerini, bu parayı vermezse bu kişilerin yatırımlarını durduracaklarını söylediklerini, Fatih Keleş'in Ekrem İmamoğlu'na yakın olması nedeniyle bu durumdan korktuğunu ve mecburen parayı ödemek zorunda olduğunu söyledi. Bu nedenle bize, 'Bu 2 milyon liranın 1 milyon lirası sizden olsun, geri kalan 1 milyon lirayı da ben ayrıca size elden vereceğim.' dedi. 11 Aralık 2019'da tapu devrinin yapıldığı gün çalışanı aracılığıyla elden teslim etti. Biz de kendisi zor durumda kalmasın diye bedeli 41 milyon lira olarak güncelledik.''

Taşkapan, taşınmazın resmi alım bedelinin 24 milyon 360 bin lira olarak kararlaştırıldığını, kalan rakamı ise CHP'nin haricen ödemesinin istenmesi üzerine bu konuda mutabık kalındığını anlatarak, bu işlemler sırasında CHP yetkilisi olduğunu öğrendikleri bir kişinin kendilerinden 2 milyon lira istediğini, bu kişiyi de Canan Kaftancıoğlu'nun tanıdığını ve bilgi sahibi olduğunu düşündüğünü belirtti.

Durumu Kaftancıoğlu'na iletmesi üzerine fazla para alınmasının önüne geçildiğini kaydeden Taşkapan, 10 Aralık 2019'da CHP'li yöneticilerin ısrarı sonucu ödemenin kendi ofisinde yapıldığını anlattı.

"Satın alma sürecini Canan Kaftancıoğlu başlattı, Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz yönetti"

Taşkapan beyanlarında, satın alma sürecini Kaftancıoğlu'nun başlattığını ancak ilerleyen süreçte el çektirildiğini düşündüğünü ve sürecin devamını Fatih Keleş ile ismini basından öğrendiği Tuncay Yılmaz'ın yönettiğini söyledi.

Odadaki kamera kaydının gizli yapılmadığını, bu durumu oradaki yöneticilerin de bildiğini dile getiren Taşkapan, oradakilerden birinin, "Hatta bunların kaydı yapılırsa bir kaydının tarafımıza verilmesi ve ödemenin kayıt altına alınmış olması, ayrıca bunun başkana sunulması iyi olacaktır." demesi üzerine kamera kayıtlarının tamamının Tuncay Yılmaz'a verildiğini söyledi.

Taşkapan, ifadesini şöyle sürdürdü:

"İfadelerde Fatih Keleş'in tek parça halinde ve Tuncay Yılmaz ile birlikte para getirdiği belirtilmektedir. Halbuki Keleş öğlen 12.30 gibi, Yılmaz ise 14.30 gibi ofisime gelmiştir. Ve ofise çeşitli yerlerden farklı miktarlarda yaklaşık 3 saat boyunca para getirilmiştir. En son bilirkişi raporunda da Tuncay Yılmaz'ın elinde bulunan avro ve dolarlar kendisi tarafından bizzat getirilmiştir. Orada sayılan dolar ve avrolar liraya çevrilerek hesaplanmış ve toplamda 15 milyon 510 bin lira olarak satıcı Ali Rıza Braka'ya elden teslim edilmiştir. Ayrıca kapalı halde iki çanta daha getirildi ancak bu çantalar açılmadı. Bu nedenle içinde para olup olmadığını bilmiyorum."

Taşkapan, ofise gelen giden paraları Keleş'in not aldığını, bu sırada bir kişinin daha içinde 1 milyon lira olan çantayla geldiğini ifade ederek, "Bunun İBB'den gönderildiğini ve ihaleyi verecekleri kişinin ayarladığını söyledi. Gelen giden tüm para notları en son Tuncay Yılmaz'a teslim edildi." dedi.

Sarıyer Tapu Müdürlüğünde 11 Aralık 2019'da satış işlemleri için buluştuklarını, saat 12.00'den önce, Gül ile anlaştıkları gibi çalışanı aracılığıyla kayıt dışı olarak 1 milyon liranın Braka'ya elden teslim edildiğini, yine aynı gün Keleş tarafından 490 bin liranın da verildiğini aktaran Taşkapan, elden teslim edilen haricen paranın toplam 17 milyon lira olduğunu beyan etti.

Soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı sosyal medya hesaplarında, "Fatih Keleş'in CHP İstanbul İl Başkanlığında para destelerini sayarken çekilen görüntüleri ortaya çıktı." notuyla paylaşılan görüntülere ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla resen soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma kapsamında İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ve eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Can Poyraz'ın şüpheli olarak savcılıkça ifadesi alınmıştı.

Keleş, "Parayı avukatlık ofisinde CHP İstanbul il binasını satan Ali Rıza Braka teslim aldı." şeklinde ifade vermişti.

Soruşturma kapsamında, Braka ve İmamoğlu İnşaat Şirketi'nin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'ın da "şüpheli" olarak ifadesi alınmıştı.

Şüpheli Ali Rıza Braka'nın savcılıkta, "CHP adına süreci o tarihte İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu yürütüyordu. Kendisiyle 6 Kasım 2019'da Beyoğlu 3. Noterliğinde satış sözleşmesi imzaladık." şeklindeki ifadesiyle isminden söz ettiği Kaftancıoğlu'nun "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldığı öğrenilmişti. 

Erdoğan'dan yeni görevden alma ve atamalar

Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atamalar hakkındaki kararlar Resmi Gazete'de yayımlandı.
19.03.2024 07:28:00 / Güncelleme: 19.03.2024 07:39:52
İhlas Haber Ajansı
Erdoğan'dan yeni görevden alma ve atamalar
Erdoğan'dan yeni görevden alma ve atamalar
Resmi Gazete'de yayımlanan karar ile birlikte, Devlet Arşivleri Başkanlığında açık bulunan Başkan Yardımcılığına Murat Yıldız, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığında açık bulunan Başkan Yardımcılığında ise Abdülhamit Tüfekçioğlu atandı.

Milli Eğitim Bakanlığı Rize İl Milli Eğitim Müdürü Engin Emen görevden alınırken yerine ise Yusuf Tüfekçi getirildi.

Atamalar, 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3'üncü maddeleri gereğince gerçekleştirildi.

Sağlık Bakanlığında ise Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğüne Şali Yıldırım, Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğüne ise Rıza Uçan 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2, 3 ve 4'üncü maddeleri gereğince atandı.

Dışişleri Bakanı terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı

Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye'nin bölgesinde istikrarı hakim kılmak için elindeki tüm dış politika araçlarını koordineli şekilde kullanma konusunda kararlı olduğunu vurguladı
19.03.2024 01:58:00
AA
Dışişleri Bakanı terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı
Dışişleri Bakanı terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı bir televizyon programında dış politika gündemini değerlendirdi, soruları yanıtladı.

Irak'taki terörle mücadeleye değinen Fidan, "Bizim arzumuz Süleymaniye'deki arkadaşlarımızın yol yakınken hatalarından geri dönmesi, Türkiye'yle dostluklarını, tarihte olduğu gibi bugün de perçinlemeleri ve ortak geleceğe bizim beraber hareket etmemiz" ifadelerini kullandı.

Fidan, Erbil, Süleymaniye, Bağdat, Kerkük ve Musul'da "geleceği hep beraber" kuracaklarını, burada terör örgütlerine yer olmadığını belirterek, "Bunları artık bizim sistem dışına atmamız lazım. Bunlar kullanım ömrü tamamlanmış örgütler. Sözünü ettiğim şehirler, kültürler kadim kültürler ve daha önce bu türden tehditlerin üstesinden geldiler, inşallah bundan sonra da gelecekler" diye konuştu.

İleri tedbirlerin gündemde olup olmadığının sorulması üzerine Fidan, şöyle yanıt verdi:

"Siz benim düşmanıma destek verdiğiniz sürece ne yapmamı bekliyorsunuz? Bu konuda açığız. Bu düşmanın senden istifade etmesinin yolunu engellemek benim görevim. Ben bunu yapacağım. Bunu yaparken de sana hile tuzak kurmuyorum, yüzüne söylüyorum. Bundan vazgeç, çünkü bu senin lehine değil, kimsenin lehine değil. Süleymaniye'deki halk Türkiye'nin dostu olan bir halk. Terör örgütüyle işi olabilecek bir halk değil."

Bakan Fidan, "Süleymaniye'deki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) liderliği ve onu oluşturan ekibin PKK ile olan ilişkileri, samimiyeti bizim için bir problem olmanın ötesinde artık ulusal bir güvenlik tehdidi olmuştur" dedi.

Fidan, "Türkiye bölgesinde istikrarı hakim kılmak için elindeki tüm dış politika araçlarını koordineli bir şekilde kullanma konusunda kararlı" şeklinde konuştu.

Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 9. Yargı Paketi'ne ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Seçim sonrası Meclis'imizin takdirine taslak çalışmamızı sunacağız." dedi.
18.03.2024 21:11:00 / Güncelleme: 18.03.2024 21:16:44
Anadolu Ajansı
Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması
Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması

Ankara Hakimevi'nde basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Tunç, hukuk devletlerinde basının dördüncü kuvvet olduğunu, kamunun denetimi ve doğru bilgilendirmesi için basının önemli bir görevi ifa ettiğini vurguladı.

Basın kuruluşlarının başta 15 Temmuz darbe girişimi olmak üzere demokrasinin yanında durduğunu belirten Tunç, "Basının demokrasinin yaşatılması, hukuk devletinin güçlendirilmesi anlamında görevi yadsınamaz." dedi.

Tunç, adaletin tecellisinin hukuk devletinde mümkün olduğunu, bunun için de yargının tarafsız ve bağımsız olması gerektiğini ifade ederek, buna ilişkin mevzuat iyileştirilmesi anlamında çok önemli reformlara imza atıldığını anlattı.

Türkiye'nin 2009'dan itibaren planlı bir reform stratejisine girdiğini belirten Tunç, son Yargı Reformu Stratejisi Belgesi kapsamında da 8 yargı paketinin yasalaştığını anımsattı.

8. Yargı Paketi'nde önemli düzenlemelerin gerçekleştirildiğini belirten Tunç, şunları kaydetti:

"9. Yargı Paketi'mizin hazırlıkları devam ediyor. Meclis'in takvimi nedeniyle o pakette yer alamayan birçok husus var. Özellikle Ceza Muhakemesi Kanunu'yla ilgili, cezasızlık algısıyla ilgili bazı yasal düzenleme ihtiyaçları var. Bununla ilgili taslak çalışmalarımızı milletvekillerimizin takdirine sunacağız. Meclis açıldığında, seçim sonrası Meclis'imizin takdirine taslak çalışmamızı sunacağız."

"İnşallah Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında yeni anayasayı da bu ülkeye yapmak nasip olur"

Adalet Bakanı Tunç, Anayasa'da da reform niteliğinde değişiklikler yapıldığını, hak arama hürriyetine ilişkin önemli düzenlemeler getirildiğini belirtti.

Anayasa'da yapılan değişikliklerin darbeci, vesayetçi ruhu tam anlamıyla kaldırmadığını dile getiren Tunç, "Bu değişiklikler, yeknesaklığı bozdu. Bu bozukluk devletin kurumları, yargı kurumları arasında görüş farklılıklarına, bazı olaylarda farklı sonuçlara varmalarına neden olabiliyor. O nedenle yeknesaklığın ortadan kaldırılması hem darbeci ve vesayetçi ruhun tamamen terk edilmiş olması ve Anayasa'mızın darbeciler tarafından yazılmış olması bile yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunun açık göstergesidir." ifadelerini kullandı.

Herkesin "yeni bir anayasaya mutlaka ihtiyaç vardır" görüşünü paylaştığını aktaran Tunç, "O zaman milletimize olan bu borcumuz, parlamentoda bu uzlaşma ile inşallah gerçekleşir ve Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında yeni anayasayı da bu ülkeye yapmak nasip olur." dedi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.