logo
25 NİSAN 2024

Gevşek vahiy iddiası

07.10.2001 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın kalemindenDini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler

Oryantalist müsteşrikler İslam'ı ve İslamî hakikatleri zaafa uğratabilmek, vahiy müessesesini münakaşa konusu haline getirebilmek için, Kur'an'ın , Peygamberin bilinç altından fışkıran bir şiir, veya O'nun üstün dehasının bir yansıması olduğu iddiaları ortaya attılar. Burada maksat, vahyin ilahî değil, beşerî kaynaklı olduğu fikrini uyandırmaktır. Bu suretle Kur'an içerdiği hüküm ve hakikatlerle beraber eleştiriye tâbi tutulup zaafa uğratılabilir.

Vahiy Nedir?

Vahiy kelime olarak işaret etmek, elçi göndermek, bir sözü gizlice fısıldamak manasına gelmektedir.

Istılah olarak vahiy; Allah'ın insanlara olan tebligatını çeşitli yollarla peygamberlerine bildirmesidir.

Kur'an-ı Kerim'de yüce Allah peygamberlerin dışında da bazı varlıklara vahiy ettiğini beyan etmiştir. Bunların bir kısmı ilham-ı fıtrî olarak bilinir.

1. Allah arıya vahyetti. "Rabbın bal arısına şöyle vahyetmiştir. Dağlardan, ağaçlardan ve çardaklardan kendine evler edin. Sonra da her çeşit meyveden ye. Ve Rabbinin (sana ilham ettiği) yoluna boyun eğerek gir. Karınlarından, kendisinde insanlar için şifa bulunan muhtelif renklerde bal çıkar. Şüphe yok ki, bunda düşünen kimseler için mutlaka bir ibret vardır".

2. Hz. Musa'nın annesine vahyetti. "Musa'nın annesine "onu emzir, başına gelecekten korktuğun zaman onu denize at. Korkma ve üzülme. Onu sana mutlaka geri vereceğiz. Ve onu peygamberlerden kılacağız" diye vahyettik".

3. Hz. İsa'nın havarilerine vahyetti. "Hani havarilere Bana ve Rasulüme iman edin" diye vahyetmiştim. "İman ettik hakiki Müslümanlar olduğumuza sende şahit ol" demişlerdi.

4. Melaikeye vahyetti. "Hani Rabbin Meleklere şüphesiz ki Ben sizinle beraberim. Haydi iman edenlere sebat ilham edin" diye vahyediyordu.

5. Arza vahyetti. "Çünkü Rabbin kendisine (arza) (o şekilde) vahyetmiştir.

6. Semavata vahyetti: "Bu suretle onları yedi gök olmak üzere iki günde vücuda getirdi. Her gökte ona ait emri vahyetti.

Hz. Muhammed (sav)'e gelen vahiy nasıl vukû bulmuştur?

Vahiy nasıl vukû bulduğu konusunda Buhari'nin Sahih'inde Bed'ul Vahy kısmında ve diğer kaynaklarda Hz.Peygamber'e gelen vahiy genel olarak şu şekilde sınıflandırılmıştır:

1. Salih veya sâdık rüya yoluyla:

Bu çeşit rüya, görülen hadisenin sabahleyin aynen çıkması olarak tarif edilmiştir. Karışıklık olmayan bir rüyadır. Bu durum, uyanıklık halinde görülecek şeylere bir alıştırma, bir hazırlama safhasıdır. Bunu, Hz. Peygamber'in uyanık halde ses duyması, yolda yürürken taşların ve ağaçların kendisine selam vermeleri gibi hadiseler takip etmiştir.

Beyhaki, Hz. Peygamber'deki bu sâlih rüya döneminin 6 ay sürdüğünü ifade eder. İbni Hacer "40 yaşını tamamlayınca doğduğu ay olan Rebiülevvel ayında, peygamberlik vahiy ile başlamış olmalı, aynı yılın Ramazan ayında da uyanık haldeki vahiy olmalı" demektedir. Nitekim Hz. Peygamber de sâlih mümimin gördüğü rüyayı, vahyin 40 cüzünden bir cüz olarak beyan eder.

2. İlham yoluyla: Allah peygamberine uyanıkken dilediklerini ilgâ eder.

3. Cebrail'in insan sûretine girip hitap etmesi şeklinde, ki daha ziyade ashabdan Dihyetül Kelbi'nin suretinde geldiği rivayet edilir.

4. Mirac'da olduğu üzere doğrudan doğruya Allah'tan vahiy almak suretiyle gelmesi ki, bu tarz vahiyde melek aracı değildir.

5. Meleğin çıngırak sesine benzer bir sesle hitap etmesi suretiyle vahiy gelişi ki, Hz. Peygamber'e gelen en ağır vahyin bu olduğu beyan edilir.

6. Vahiy meleği Cebrail'in kendi suretiyle ilahi emirleri getirmesi.

Vahiy hâli ağır, dayanılması oldukça zor bir hâldir. Vahiy geldiği esnada Resulullah en soğuk günlerde bile buram buram terledi. Deve üzerinde bulunduğu bir sırada vahiy gelişi ile birlikte, deveye müthiş bir ağırlık çökmüş ve karnı yere değecek şekilde bacakları yay gibi kavis yapmıştır.

Zeyd b. Sabit de, bir defasında vahiy esnasında dizinin Resullullah'ın dizine değdiğini ve duyduğu ağırlık sebebiyle bacaklarının tamamen ezildiğini, öyle ki bir daha yürüyemeyeceğini zannettiğini, ancak vahyin sona ermesiyle beraber eski haline döndüğünü anlatır. Vahiy hadisesinin ağırlığı Kur'an'da şöyle ifade edilir: "Biz sana ağır bir söz var edeceğiz".

Vahiy geldiği sırada Hz. Peygamber üzerini örtüyor, normal uyanıklığa benzemeyen bir hâle giriyordu. Bu halde kalbine doğan vahiyler vahiy hâli geçtikten sonra, ezberlenmiş bir halde hafızasına olduğu gibi kaydediliyordu.

Resulullah (sav) savaş esnasında bile yanından ayırmadığı vahiy katiplerine gelen vahyi hemen imlâ ettiriyordu. Yazdırdığı vahyi ayrıca okutturuyor, kontrol ederek yanlış yazılmasına müsaade etmiyordu.

Hz. Peygamberin ilk sıralarda, gelen vahyi unutabilirim endişesiyle vahyin gelmesi esnasında tekrar etmeye yeltendiğini ancak ayet-i kerime ile, Efendimizin bu endişe ve telaşa kapılmasının gereksiz olduğu ifade edilmektedir: "Ey Habibim! Cebrail sana Kur'an'ı okurken, acele edip de dilini kıpırdatma. Onu bir araya toplayıp okutmak bize aittir. Cebrail'e okuttuğumuzda sen onun okuyuşunu takip et. Sonra onu açıklamak yine bize aittir".

İlk Vahiy Gelişi

Hz. Aişe (r. anha) anlatıyor: "Resulullah (as)'a vahiy olarak ilk başlayan şey uykuda gördüğü salih rüyalar idi. Rüyada her ne görürse, sabah aydınlığı gibi aynen gerçekleşiyordu. Tam bu dönemde kendisine yalnızlık sevdirilmişti. Hira mağarasına çekilip orada, ailesine dönmeksizin bir kaç gece tek başına kalıp ibadete dalmıştı. Bu maksatla yanına azık alıyor, azığı tükenince Hz. Hatice'ye dönüyor, yine aynı şekilde zık alıp tekrar gidiyordu. Bu hâl, kendisine Hira mağarasında Hak gelinceye kadar devam etti. Bir gün ona melek gelip:

"Oku!" dedi. "Ben okuma bilmiyorum!" cevabını verdi. Hz. Peygamber (as), hadiseyi şöyle anlatır: "Ben okuma bilmiyorum deyince melek beni tutup kucakladı, takatim kesilinceye kadar sıktı. Sonra bıraktı. Tekrar:

"Oku!" dedi. Ben tekrar: "Okuma bilmiyorum!" dedim. Beni ikinci defa kucaklayıp takatim kesilinceye kadar sıktı. Sonra tekrar bıraktı ve: "Oku!" dedi. Ben yine: "Okuma bilmiyorum!" dedim. Beni tekrar alıp, üçüncü sefer takatim kesilinceye kadar sıktı. Sonra bıraktı ve: "Yaratan Rabb'inin adıyla oku. O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabb'in nihayetsiz kerem sahibidir. Ki O, kalemle (yazı yazmayı) öğretendir. İnsana bilmediğini O öğretti" dedi".
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın

Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı

Yargıtay’ın bozma kararı sonrası tekrar görülen terör örgütü DEAŞ’ın Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te düzenlediği ve 101 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili 10’u tutuklu 26 sanığın yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı.
25.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.

Avukatlar, kovuşturmanın genişletilmesini ve terör saldırısından önce ihmali bulunan kamu görevlileri hakkındaki belgelerin mahkemece değerlendirilmesini talep etti.

Beyanların ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Erman Ekici'nin "anayasal düzeni ihlal" suçundan 1, "101 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 101 kez olmak üzere toplam 102 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Ekici'nin 379 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da 6 bin 822 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklar Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç için de "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu.

Söz alan sanık Ekici, savunmasını hazırlamak için süre talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 26 Haziran'a erteledi.

Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda

Türkiye İzcilik Federasyonu tarafından düzenlenen 57. Alay Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı kapsamında saçlarına kına yakılan ve asker çorbası içen 2 bin 500 izci, 57. Alay'ın 109 yıl önce yürüdüğü yolda atalarını andı.
25.04.2024 08:06:00 / Güncelleme: 25.04.2024 08:12:21
Anadolu Ajansı
Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda
Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda

Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda bulunan Eceabat ilçesi sınırlarındaki Kocadere Kamp Alanı'na 22 Nisan'da gelen izciler burada, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kızılay ve Kuveyt Türk destekleriyle kurdukları çadırlarda kaldı.

Gençlere kampta Çanakkale Savaşları ve 57. Alay'ın kahramanlıklarıyla ilgili tarihi bilgiler verildi.

Türkiye'nin 60 ilinden gelen 2 bin 500 izci ve izci lideri, 57. Alay'ın karargah olarak kullandığı alanda sabah ezanıyla birlikte uyanıp yürüyüş hazırlıklarına başladı.

Asker çorbası ve hamur kızartmalarını alıp kahvaltı yapan gençlerin saçlarına burada kına yakıldı.

Mehter eşliğinde Türk bayraklarıyla yola çıkan izciler ardından Conkbayırı'na ulaşıp yürüyüşü tamamlayacak.

Rota kapsamında 57. Alayın 109 yıl önce ilerlediği yollarda savaşın yaşandığı cephelerde ziyaret edilecek.

 "Dedeciğim ben geldim" diyerek yola çıkıyoruz"

Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanı Hasan Dinçer Subaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kampın bu yıl 21. kez düzenlendiğin söyledi.

Yürüyüşe 2 bin 500 izcinin katıldığını anlatan Subaşı, "57. Alay'ın ihtiyat birliği olarak karargah kurduğu noktada ve aynı bu şekilde 109 yıl önce yürüyüşe başladığı noktadayız. Sabah namazı saati silah sesleri ve ezan sesleri içinde izcilerimiz çadırlarından kalkıyorlar. Asker çorbası içip hamur kızartması yiyerek dedelerinin yürüdüğü yolda aynı şekilde Conkbayırı'na yürüyorlar. Büyük bir gururla 57. Alay topraklarında 57. Alay'ın izinde 'dedeciğim ben geldim' diyerek yola çıkıyoruz." ifadesini kullandı.

Subaşı, 57. Alay Milli Bilinç Kampı'na 60 ilden katılım sağlandığını aktararak "Yola çıkmadan önce sadece asker çorbası ve hamur kızartması yeme faaliyeti yapmıyoruz. Tüm izcilerimizin saçları aynı Kınalı Hasan gibi yola çıkmadan önce kınalanıyor, ellerinde Türk bayraklarıyla mehter eşliğinde yürüyüşümüzü gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.

Yürüyüşe İstanbul'dan katılan Ahsen Bera Ünal da kampta yer aldığı için çok mutlu olduğunu söyledi.

Manisa'dan gelen Sinem Tüm ise önemli bir atmosferi teneffüs ettiklerini dile getirdi.

Yağmur Kayatepe de kahraman 57. Alay'da görevli askerlerin yürüdüğü yoldan yürüyebilme fırsatı bulduğu için gururlu olduğunu kaydetti. 

Murat Seymen'e silahlı saldırı düzenleyen şahıs yakalandı

Trabzon'da Ali Osman Ulusoy Şirketler Grup Başkanı Murat Seymen'e silahlı saldırı düzenleyen şahıs Akçaabat ilçesinde yakalandı.
25.04.2024 07:19:00
İhlas Haber Ajansı
Murat Seymen'e silahlı saldırı düzenleyen şahıs yakalandı
Murat Seymen'e silahlı saldırı düzenleyen şahıs yakalandı
Olay, dün öğle saatlerinde İskenderpaşa Mahallesi Tiyatro Sokak'ta meydana geldi.

Alınan bilgiye göre, Ali Osman Ulusoy Şirketler Grup Başkanı Murat Seymen (46), Atatürk Alanı'ndaki iş yerine doğru yürüdüğü sırada yanına yaklaşan Y.C.K.'nın (23) silahlı saldırısına uğradı.

Seymen, dizine isabet eden mermiler nedeniyle kanlar içinde yerde kalırken, saldırgan koşarak olay yerinden kaçtı.

Seymen'in telefonla ihbarı üzerine sağlık ve polis ekipleri olay yerine geldi. Yaralı, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'ne kaldırıldı.

Murat Seymen'in hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenilirken, polis olay yerinden kaçarak uzaklaşan şüpheli Y.C.K.'yi (23) olayda kullandığı silahıyla birlikte bu akşam Akçaabat ilçesinde yakalayarak gözaltına aldı.

Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu

Çanakkale Kara Savaşları'nın 109. yıl dönümü anma törenleri çerçevesinde Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki Anzak Koyu'nda geleneksel 'Şafak Ayini' yapıldı.
25.04.2024 07:10:00 / Güncelleme: 25.04.2024 07:15:19
İhlas Haber Ajansı
Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu
Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu
Her yıl 24- 25 Nisan tarihleri aralığında atalarını anmak için gelen Avustralyalı ve Yeni Zelandalı binlerce kişinin uyku tulumlarıyla katıldığı 'Şafak Ayini'nde tören düzenlendi.



Sabaha karşı 05.30'da başlayan Şafak Ayini, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri ile Avustralya Savunma Kuvvetlerinin konuşmasıyla devam etti.

Daha sonra Shell Green Mezarlığı'nı anlatan bir video ile Şeref videosu izletildi.



Ardından Karanga (toplanma çağrısı) yapıldı.

Yeni Zelanda, Avustralya adına konuşmalar gerçekleştirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri adına Yarbay Fatih Kurtgöz , Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektubu hem Türkçe hem de İngilizce okudu.



Tören, Türkiye ve diğer devletlerin çelenk sunumuyla devam etti. Borozan çalınması ve saygı duruşunda bulunulurken, Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda Ulusal Marşları okundu. 

Atatürk'ün Anzak annelere mektubu

"Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır."

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.