Hz. Ali, Ebu Talib'den korktuğu halde, zaman zaman Rasûlü Ekrem'e geliyordu. İslâmiyet'ini gizli tuttu. Habbet'ul-Urenî şöyle anlatıyor: Hz. Ali'yi gördüm, minberde gülüyordu. Bu gülüşünden daha fazla güldüğünü görmemiştim. Öyle güldü ki azı dişleri bile göründü. Sonra şöyle buyurdu: "Ebu Talib'in sözünü hatırladım da ondan dolayı güldüm. Birgün ben, Rasûlullah ile beraber bulunuyordum ve Batnı Nahle denilen yerde namaz kılıyorduk ki, Ebu Talib bizim yanımıza vardı ve bize "Ey yeğenim! Ne yapıyorsunuz?" diye sordu. Rasûlü Ekrem onu İslâm'a davet etti. Ebu Talib "Sizin yaptığınızda bir zarar yok. Fakat benim mak'adım hiçbir zaman benden daha yüksekte olmayacaktır" dedi. Hz. Ali, babasının bu sözünü hatırladığı için gülmüştü. Sonra üç defa şöyle dedi: "Ya Rabbi! Ben şu ümmette peygamberin müstesna benden önce sana ibadet eden hiçbir kulun olduğunu bilmiyorum. Ben insanların namaz kılmasından önce namaz kıldım"