'İmam Ca'fer'i görmeseydim, imansız ölürdüm'
Tasavvuf erbabından Ebu Zeyd Bestamî ise şöyle diyor: "Doksan dokuz mükemmel üstada hizmet ettim. Ama Ca'fer-i Sâdık'ı görmeseydim, imansız ölürdüm"
13.03.2015 00:00:00
Amr b. Mikdam şöyle der: "Ca'fer b. Muhammed'e baktığımda onun peygamberler soyundan olduğunu anlıyordum." (Tahzibu't-Tahzib, İbn Hacer Askalanî, c. 2, s. 104; Keşfu'l Gumme, c. 2, s. 18; Siyer-u Alamu'n-Nubela, c. 6, s. 257).İmam'ın en büyük düşmanlarından Halife Mansur bile İmam hakkında şunları söylüyor: "Ca'fer b. Muhammed yüce Allah'ın, "Sonra Kitab'a kullarımız arasından seçtiklerimizi mirasçı kıldık" (Fatır, 32) şeklinde işaret ettiği kimselerdendi. O, Allah'ın seçtiklerinden, hayırlarda yarışanlardan biriydi." (Tarihu'l Yâkubî, c. 2, s. 383; Menakıb-u Ali b. Ebu Tâlib, c. 4, s. 142).İmam Zeynelabidin'in oğlu Zeyd, İmam Ca'fer hakkında şunları söyler: "Her zaman bizden biri olacak ve Allah onu kullarının içindeki hücceti olarak tayin edecektir. Zamanımızın hücceti de kardeşimin oğlu Ca'fer'dir. Ona tâbi olan sapmaz, ona uymayan da doğru yolu bulamaz." (el-Menakıb, İbn Şehraşub, c. 4, s. 299).Şeyh Abdurrahman Selebî, "Tabakatu'l Meşayih" adlı kitabında şöyle der:"İmam Ca'fer Sâdık bütün bilginlere üst gelmiştir. O, dinde yüce bir ilme, dünyada büyük bir zühde, nefsanî istekler karşısında mükemmel bir takvaya ve hikmette kâmil bir bilgiye sahipti." (Muhammedoğulları tarihinde Teşrih ve Muhakeme, s. 147).Tasavvuf erbabından Ebu Zeyd Bestamî ise şöyle diyor: "Doksan dokuz mükemmel üstada hizmet ettim. Ama Ca'fer-i Sâdık'ı görmeseydim, imansız ölürdüm." (a.g.e., s. 148).Meşhur tarihçi İbn Hallekan İmam hakkında şunları söylüyor:"O, on iki imamdan biri ve Resulûllah'ın Ehl-i Beyt'inin büyüklerindendir. Ve sözleri doğru olduğundan dolayı "Sâdık" lakabıyla meşhur olmuştur. Onun fazileti söylenemeyecek kadar çoktur." (Vefayat'ul A'yan, c. 8, s. 105).Yine meşhur tarihçilerden biri olan Yâkubî İmam Ca'fer hakkında şunları söyler: "O, Allah'ın dini konusunda halkın en üstünü ve en bilgilisiydi. O öyle birisiydi ki, ilim ehli ondan bir şey naklettiklerinde, "Âlim şöyle buyurmuştur" diyorlardı." (Tarih-i Yâkubî, c. 2, s. 381).el-Ezher Üniversitesi üstadlarından Ebu Zühre, "İmam Sâdık" adlı kitabının giriş bölümünde şöyle diyor: "O, ilim, şeref, dindarlık ve takvada Medine'nin büyüğü olan Zeynelabidin'in torunudur. İbn Şahabî, Zührî ve tabiinden birçoğu ona öğrencilik etmişlerdir. O, ilim deryasını yarıp safına ulaşan Muhammed Bâkır'ın oğludur. Allah, onda Hâşimî ve Muhammed'in Ehl-i Beyt'inden olması hesabıyla, hem zâtî, hem de izafî şerefi toplamıştır." (el-İmam Sâdık, Muhammed Ebu Zühre, s. 3)."... Ehl-i Sünnet âlimlerinden Cahiz hemen hemen İmam Ca'fer Sâdık'ın (a.s.) döneminde yaşamıştır. Belki de çocuk yaşlarında İmam Ca'fer Sâdık'ın (a.s.) hayatının son dönemlerini görmüştür veya İmam Ca'fer Sâdık (a.s.) ondan bir nesil önce yaşamıştır. Velhasıl, İmam Ca'fer Sâdık'ın (a.s.) dönemine yakın bir zamanda yaşamıştır. Cahiz'in İmam Ca'fer Sâdık (a.s.) hakkında kullandığı tâbir şudur: "Ca'fer b. Muhammed'in ilim ve fıkhı dünyayı doldurmuştur. Ebu Hanife ve Süfyan-i Sevri (o asrın büyük fakih ve tasavvufçusudurlar) onun öğrencilerindendir." (M. Mutahari, Ehl-i Beyt İmamlarının Siyasi Tutumları, s. 132).