logo
29 MART 2024

İNTİHARa karsı bilinçlenme ve korunma

27.01.2002 00:00:00
Dr. Murat Engin

Günümüzde tüm dünya ve ülkemizde intihar olayları artmaktadır. Medyanın bu konuya ilgisiyle birlikte artık bu konu eskisinden daha sık gündeme geliyor. Özellikle ergenlik dönemindeki gençlerin intihar olayları toplumumuzu derinden yaralıyor ve üzüyor. Ama medya genelde bu tip olayları "engellemekte neler yapılabilir" sorusunu cevaplamaktansa, konunun ilgi çeken taraflarına daha çok eğilmekte. Biz de bu alanda esas yapılması gerekenin toplumumuza bu konuda bir bilinç kazandırmak olduğunu düşünerek bu alandaki boşluğu doldurmak için bir yazı hazırladık.

Anne babalar çocuklarının, eşler veya yakın arkadaşlar birbirlerinin intihar düşüncelerini fark edebilirler. Adli olarak veya psikiyatrik açıdan değerlendirilen intihar vakalarının yarıdan fazlasında intihar girişiminde bulunanların olay öncesinde bir yakınlarına veya bir doktora bu konuda konuşmak için başvurdukları görülmüş. Ama bazen yakınlar veya doktor tarafından bu düşünce ihmal edilir, bazen de ne yapılacağı bilinemediğinden yardımcı olunamaz. Hatta kişiye bilinçli yaklaşılmazsa yardım etmek yerine zararda verilebilir. İntihar olayı gerçekleşirse, yakınlar önceden fark ettikleri bir şeye müdahale edememiş olmanın vicdan azabını duyarlar. Kaybedilen kişinin yakınlık derecesi bu sıkıntının düzeyini çok arttırabilir. İntihar ederek sorunlarına çözüm arayan kişi kendi dünya ve ahiretini karartmakla kalmaz, geride bıraktığı bir çok akraba ve dostunu da çok kötü etkiler.

Kaybedilen temiz ve körpe gençlerin, yaşamlarının en verimli çağındaki erişkinlerin ve toplumumuzun en tecrübeli kesimi olan yaşlılarımızın hepsi bizim için çok değerli olduğundan sıkıntıda ve zorda olduklarında hepsine yardım etmemiz gerekir. Yardım elini uzatabilmek için önce onları iyi anlamalı sonra da nasıl yardım edebileceğimizi bilmeliyiz. Bu yüzden tüm toplumumuzun intihar belirtilerini tanıyabilmesi ve fark edebilmesi gerekiyor. Ondan sonra yapılması gerekense müdahale etmek ve intihar düşüncesini yaşama isteğine çevirmek.

İNTİHAR DÜŞÜNCESİ ARAŞTIRILIRKEN ÖZELLİKLE KİMLERE DİKKAT ETMELİYİZ?

1. Psikiyatrik hastalığı olanlara; depresyon tanısı almış hastalar, alkol veya madde bağımlılığı olanlar, kişilik bozuklukları olanlar önemlidir. Özellikle de depresyonlu hastalar çok tehlikelidir çünkü intihar edenlerin %50-75'inde depresyon olduğu düşünülür. Depresyonlu hastaların ise %10-15 kadarı intihar eder.

2. Önceden süisit girişim öyküsü olanlara. Özellikle de planlanmış, sert bir yöntemle yapılmış intihar girişimleri olmuş ise bu kişilere çok dikkat etmelidir.

3. Erkeklere. Erkekler intiharı kadınlardan daha az deneselerde daha çok başarılı olduklarından intihar sonucu ölümler erkeklerde daha fazladır. Kadınlar intihar ederken daha yumuşak yöntemler seçerler. Ama hiçbir zaman bu tip girişimler hafife alınmamalıdır. Çünkü bu girişimlerle ölenlerin sayısı da az değildir.

4. 15-34 yaşları arası ve 65 yaşın üzeri intihar açısından en riskli yaşlardır. Bu yaşlardaki kişilerde intihar açısından daha temkinli olmak gereklidir. Gebelik, doğum sonrası dönem ve menapoz dönemi intihar riskinin fazla olduğu zamanlardandır.

5. Bekarlar. Sosyal desteğin ve sorumlulukların az olması kişilerin intihara yönelmesini arttırmaktadır. 15-34 yaşları arası ve 65 yaşın üzeri intihar açısından en riskli yaşlardır. Bu yaşlardaki kişilerde intihar açısından daha temkinli olmak gereklidir. Evli olanlarda oran düşükken boşanmış, dul ve evlenmemişlerde oran daha yüksektir. Erkeklerde evli olma koruyucu faktörlerden biridir.

6. İşsizler ve emekliler de intihar açısından dikkat edilmesi gereken kesimlerdir.

7. Kronik hastalığı veya geçmeyen şiddetli ağrıları olanlar bazen kendilerini tükenmiş hissedebilmekte, gelecekten ümitlerini keserek intiharı bir kurtuluş yolu olarak görebilmektedirler. Bu tip hastalara karşı daha duyarlı olmalı sorunlarıyla yakından ilgilenerek destek verilmelidir. Bu esnada yetersizliklerini yüzlerine vurmamaya çalışmalıdır. Var olan hastalığa uyum sağlama, hastalıkla mücadele edebilme ve durumu kabullenebilme yetileri geliştirilmelidir. Bu hastalar arasında fiziksel zayıflıkları olanlar daha tehlikelidir. Sık sık bu tip hastaların yakınlarıda kendilerini yorgun, bitkin ve çaresiz hissedebilmektedir. Yatalak, zihinsel özürlü gibi bakıma muhtaç hastalarla ilgilenenlerde bu durumdan dolayı.

Yarın: Depresyon ve belirtileri.
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'

Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Maxat Rakhishov'un İstanbul'da düzenlenen 'Mahzen-23' Operasyonuyla yakalandığını açıkladı.
29.03.2024 08:28:00
Haber Merkezi
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Bakan Yerlikaya X hesabından yaptığı paylaşımda Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen 'MAHZEN-23' Operasyonu sonucu İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan aranan Maxat Rakhishov'un yakalandığını duyurdu.

Kıskaç operasyonlarında 70 şüpheli yakalandı

Bakan Yerlikaya ayrıca, 20 ilde FETÖ'ye yönelik olarak son bir hafta içinde düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında 70 şüphelinin yakalandığını duyurdu.


"FETÖ'cülere göz açtırmayacağız. Aziz milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle operasyonlarımız kararlılıkla devam edecek" diyen Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı.

"Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı, TEM Daire Başkanlığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlükleri, TEM ve KOM Şube Müdürlüklerince yapılan çalışmalar sonucu; Aksaray, Bolu, Gaziantep, Sakarya, Muğla, Mersin, Manisa, İstanbul, Kayseri, Kars, Erzurum, İzmir, Elazığ, Adana, Uşak, Denizli, Sivas, Mardin, Edirne ve Bursa'da FETÖ'ye yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında şüphelilerin:
  • Örgütün sözde "Emniyet Mahrem Yapılanması" içerisinde faaliyette bulundukları,
  • Örgütün kripto haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı oldukları,
  • Ankesörlü telefonlarla iletişim kurdukları,
  • Örgütün "Gaybubet Evi" olarak adlandırdıkları hücre evlerinde barındıkları,
  • İfade ve teşhislerde adlarının geçtiği, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezası ile aranma kaydı bulunduğu tespit edildi.

Operasyonlar sonucu: Çok sayıda dijital materyale el konuldu."

Yerlikaya, operasyonlara katılan polisleri de tebrik etti.

YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nın yaptığı Ramazan ayı nedeniyle oy sayımı sırasında iftar saatinde kısa bir mola verilmesi talebinin reddedildiğini ve sayımın aralıksız yapılacağını açıkladı.
29.03.2024 07:40:00 / Güncelleme: 29.03.2024 07:42:27
İhlas Haber Ajansı
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nca Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilen yazıda, sandık kurullarınca saat 17.00 itibarıyla sayım ve döküm işlemlerine başlanacağı ancak Ramazan ayı içerisinde bulunulması nedeniyle sadece su ile orucun açılması durumunda sağlıklı bir oy sayımının yapılamayacağı, sandık kurulu görevlilerinin iftar saatinde kısa bir mola verip veremeyeceği konusu gündeme belirtildi.

Konuyu inceleyen ve kararını açıklayan YSK, Bahçe Seçim Kurulunun talebinin, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 'Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü' başlıklı 100'üncü maddesinin birinci fıkrasında, 'Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır' hükmü bulunduğu hatırlatıldı. YSK'nın Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerine Dair 138 Sayılı Genelgesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğuna dikkati çeken kurul, bu sebeple 'oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine' oy birliğiyle karar verildiği paylaşıldı.

Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde zincirleme trafik kazasında 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.
28.03.2024 22:45:00
Anadolu Ajansı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Siverek-Şanlıurfa kara yolunun 3'üncü kilometresi Siverek Devlet Hastanesi yakınlarında, Mehmet Karakayalı idaresindeki 34 SRM 01 plakalı otomobil, Kudbettin Kazancı yönetimindeki 07 GHV 87 plakalı hafif ticari araç ve Hamdullah Kınış'ın kullandığı 63 N 5314 plakalı motosiklet çarpıştı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye 112 Acil Servis, polis, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Kazada yaralanan 9 kişi Siverek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan İbrahim Erol, Hamdullah Kınış ile kimliği henüz belirlenemeyen 1 kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Kaza nedeniyle ulaşıma kapanan kara yolu, araçların kaldırılmasının ardından yeniden trafiğe açıldı.

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, sosyal medya platformu X hesabından, Siverek ilçesinde meydana gelen kazada 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 kişinin de yaralandığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:

"Kazaya trafik ve sağlık birimlerimiz tarafından en hızlı şekilde müdahale edilmiş, yaralılar hastaneye kaldırılmıştır. Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum." 

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.