İslam, değişik sahaları, dalları ve teferruatıyla eşsiz bir nizam, arızasız bir sistem oluşturur. Halik'teki eşsizlik, O'nda kendini gösterir. Bu anlamda İslam, sistemdir, nizamdır. Ancak özü ve yapısı icabı, hiçbir beşeri sistem ve nizama benzemez.Esasen beşeri telakki ve düzenlere sistem ve nizam denemez. Zira sistem, teknik bir ifade olup, ilim ve hesap ihtiva eder. Nizam ise, yine ilim, düzen ve mükemmellik ifadesidir. Beşeri telakki ve düzenler için sistem ve nizam ifadeleri birer yakıştırmadır. Hakikatte kul yapısıdırlar, kulun zaaf ve vehimleri, noksanlık ve yanlışları her sahada kendini gösterir.Hülasa, İslam itikadi, ahlaki, ameli... vs. kurumlarıyla bir bütündür. Çeşitli ihtisas sahaları ve müesseseleri bu bütünlüğü bozmak için değil, İslam'ı daha yakından tanımak, tanıtmak ve künhüne vakıf olmlak içindir.Belki izah zaruretinden kısımlara ayırabiliriz ama, gerçek şu ki, İslam bölünmez, parçalanmaz. İtikadi anlamda İslam'ın bir kısmına inanılıp, bir kısmından yüz çevirmek küfrü icap ettirir:"Nitekim o bölücülere (Kur'an-ı Kerim'i işlerine geldiği gibi bölenlere) (azap) indirmişizdir" (Hicr, 90)."Onlar, Kur'an'ı parça parça edenlerdir" (Hicr, 91)."Rabb'inin hakkı için, mutlaka onların hepsine yaptıklarından soracağız" (Hicr, 92-93).