Konuşmanın normal akışında "ses, hece, kelime tekrarı, sesi hiç çıkaramama" gibi kesintilerin meydana gelmesinin kekemeliğin belirtilerinden olduğunu anlatan Konrot, çocuktaki "sağa-sola ve ileri-geri sallanma, çeneyi geriye atma, gözlerde şiddetli kayma" gibi sorunların da ileri derece kronik kekemeliğin göstergeleri niteliği taşıdığını bildirdi. Konrot, ailelerin kekemeliği çeşitli olaylar karşısında çocuklarının yaşadığı şiddetli korkudan kaynaklanan psikolojik travmaya bağladıklarını belirterek, şöyle konuştu: "Kekemelik düşünülenin aksine psikolojik değil, genetik nedenlerden kaynaklanıyor. Beynin sağ ve sol yarı kürelerindeki çeşitli işlevlerin aksaması kekemeliğe neden oluyor. Ancak, konuşma sorunu çevresi tarafından fark edilen çocuğun, üzerinde hissettiği psikolojik baskı nedeniyle iyileşme süreci uzayabilir. Bu durum çocuğun üzerinde daha fazla ruhsal baskıya neden olabilir. Aileler çocuklarında konuşma sorunu saptadıklarında yaklaşık 6 ay kendi halinde düzelmesini beklemelidirler." Prof. Dr. Konrot, kekemelik rahatsızlığının nüfusun yüzde 1'inde görüldüğünü belirterek, pek çok çocuğun okul döneminde bu rahatsızlıktan kurtulduğunu bildirdi.