Kendi aleyhine çalışan gafil kullar
Hz. Ali (a.s.) buyurdu ki: "Hastalandığında ihlasla amel edip tevbe eder, iyileştiğindeyse taş yürekli, katı kalpli olup günaha döner. Daima kendi aleyhine çalışır, lehine çalışmaz. Amellerinin ona ne getireceğini ve onu nereye çekip götüreceğini ve ne za
23.12.2013 00:00:00
İmam Ali (a.s) bir hutbesinde şöyle buyurdu:"Bir şey istediğinde ısrar eder, amele gelince gevşek davranır. Sözde önderlik yapar, amelde herkesten geri kalır. Yapmadığı işin yararını umar, işlediği suçların cezasına aldırmaz. Dünyanın geçici nimetine doğru koşar, ahiretin baki kalan nimetlerini cahilliğinden terk eder. Ölümden korkar ama fırsatı yitirmesinden ürkmez. Başkasının az suçunu çok bulur, oysa kendisinde ondan fazlasını az sayar; başkaları için az bulduğu kulluğu kendisi sözkonusu olunca fazla görür; kendi suçundan az suç işleyenin akibetinden korkar fakat kendisi onun yaptığından daha az olan bir amele ümit bağlar. İnsanları yerip durur, kendisineyse dalkavuklukta bulunur. Afiyet bulup, gönlü razı olduğunda halkın emanetini verir, öfkelenip belaya uğradığında halkın emanetine hıyanet eder. Afiyet ve selamete kavuşunca tevbe ettiğini sanır, bela ve sıkıntıya düşünce cezaya uğradığını zanneder. Orucu erteler, uyumak için acele eder; geceyi namaz ve ibadetle geçirmez, gündüzü oruç tutmaz. Gece uykusuzluğuna katlanmadan sabah olmasını, açlık çekmeden de akşamın gelmesini bekler.Kendisinden aşağıda olandan Allah'a sığınır ama kendisinden üstün olandan Allah'a sığınmaz. Halk için kendisini zahmete atar ama Rabbi için kendisini zahmete düşürmez. Zenginlerle uykuya dalmak, onun için yoksullarla rüku etmekten (Allah'ı anmaktan) daha sevimli olur. Azlıktan sinirlenir, öfkelenir fakat çoklukta isyan eder. Kendi yararı için başkalarına zarar verir ve kendi zararına olduğunda başkalarının yararını istemez. Herkesin kendisine itaat etmesini ve emrinden çıkılmamasını sever. Almak ister, vermek istemez. Başkalarını doğru yola sevk etmekle uğraşır, kendisi ise azgınlaşır.Allah'a isyanda halktan korkar, halk hakkında Allah'tan korkmaz. Nimetlerinden dolayı Allah'a hamd etmez, nimetinin fazlalaşmasından dolayı O'na şükretmez; iyiliği emredip kötülükten alıkoymaz. Ömrü şüphede geçer. Hastaladığında ihlasla amel edip tevbe eder, iyileştiğindeyse taş yürekli, katı kalpli olup günaha döner. Daima kendi aleyhine çalışır, lehine çalışmaz. Amellerinin ona ne getireceğini ve onu nereye çekip götüreceğini ve ne zamana kadar böyle süreceğini bilmez. Allah'ım, bizi kendinden korkan kullarından eyle. Ey nasihat isteyen, söylediklerimi belle, tut ve koru, istersen geri dön git."