Hazret-i Aişe validemiz, "Resûlullah, hiçbir ayda, Şaban ayından daha fazla nafile oruç tutmazdı. Çok zaman Şabanın tamamını oruçla geçirirdi" buyurmuştur.
Kurtuluş gecesi
Bu gece hakkında Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Şabanın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: 'Affedilmek isteyen yok mu, günahlarını affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Derde müptelâ olan yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim.' Bu hâl, fecre (imsak vakti çıkana) kadar devam eder".
"Ramazandan sonra en faziletli oruç, Şaban ayında tutulan oruçtur".
"Şaban, öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gafildir. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini isterim".
"Bu gece göklerin kapıları açılır; melekler, müminlere müjde verir, ibadete teşvik ederler".
Şaban ayının 15. gecesi, rahmet-i ilâhî dünyayı kaplar; herkes affonulur. Ancak haksız yere Müslümanlara düşmanlık besleyen ve Allahü Teâlâya ortak koşan mağfiret olunmaz".
"Berat Gecesi'ni ganimet, fırsat biliniz! Çünkü belli bir gecedir. Kadir Gecesi çok büyük ise de, hangi gece olduğu belli değildir. Kıyamette pişman olmamak için Berat Gecesi'nde çok ibadet ediniz!"
"Cebrail aleyhisselâm geldi. "Kalk namaz kıl ve dua et! Bu gece Şabanın 15. gecesidir" dedi. Bu geceyi ihya edenleri Allahü Teâlâ affeder. Yalnız, (tövbe etmedikleri müddetçe) müşrikleri, büyücüleri, falcıları, cimrileri, bid'at ehlini, alkollü içki içenleri, faiz alıp verenleri ve zina edenleri affetmez".
"Bu gece, sıla-i rahmi (salih akrabaları ile olan münasebetlerini) kesen, büyüklenen ve ana babasına asi olanlar affa uğramaz".
Allahü Teâlâ, Berat Gecesi'nde, kin güdeni, kinini bırakıncaya kadar affetmez".
Dualar kabul olur
Cimrilik, kin gütmek, ana babaya isyan gibi günahları işleyen kâfir olmaz. İmanı düzgün ise, günahlarının cezasını çektikten sonra cennete girer. Sevapları günahlarından daha çok ise cehenneme girmeden cennete gider. Rahmet kapılarının açılıp, yapılan duaların kabul olacağı dört geceden biri Berat Gecesi'dir. Kıyamette pişman olmamak için, bu geceyi ganimet bilmeli, tövbe ve istiğfar etmeli, kaza namazı kılmalı, Kur'an-ı Kerim okumalıdır. Peygamber Efendimiz Berat Gecesi'nde, "Allahümmerzuknâ kalben takıyyen mineşşirki beriyyen lâ kâfiren ve şakiyyen" duasını çok okurdu.
Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, itikadı doğru olmak, haramlardan kaçıp günahlara tövbe etmek, farzları kusursuz yapmaya çalışmak gerekir. Hz. Aişe validemiz, "Ya Resûlallah, Allahü Teâlâ Seni, günah işlemekten muhafaza buyurduğu hâlde, niçin Berat Gecesi'nde çok ibadet ettin?" dediğinde, buyurdu ki: "Şükredici kul olmayayım mı? Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece yazılır. Bu gece, herkesin rızkı tertip olunur; herkesin amel ve işleri Allahü Teâlâya arz olunur".
Berat sözlükte; bir zorluktan kurtarmak ve beri olmak demektir. Allah Teâlâ bu gece af kapılarını açar; bu gecede mü'minler affa uğrarlar ve günahlarından tevbe ettikleri taktirde temizlenirler. Bu gecede, bir yıl içinde olacak bütün işler hükme bağlanıp, ifası için Cenab-ı Hak tarafından meleklere verilir.
Kur'anı Kerim'de Berat Gecesi
Kur'an-ı Kerim'de Berat gecesiyle ilgili görülen âyetler şunlardır:
"(Helâl, haram ve diğer hükümleri) açıkça bildiren bu Kitab'a yemin ederim ki, şüphesiz, Biz onu mübârek bir gecede indirdik. Gerçekten Biz sonuçta karşılaşılacak tehlikeleri haber vericileriz. O (öyle bir gecedir ki) her hikmetli iş, nezdimizden sadır olan bir emir ile o zaman ayrılır" (ed-Duhân, 44/2-6).
Alimlerin çoğunluğu bunun "Kadir" gecesi, İkrime ile bir grup bilgin de "Berat" gecesi olduğunu söylemişlerdir. Çoğunluk şu delillere dayanmıştır: Cenab-ı Hak, Kadir sûresinde, Kur'an'ı Kadir gecesinde, bu âyette ise mübârek bir gecede indirdiğini beyan etmiştir. Eğer bu iki geceden kastedilen tek bir gece olmasaydı, çelişki doğardı. Allah Teâlâ, içinde Kur'an indirilen ayın Ramazan ayı olduğunu başka bir âyette de bildirmiştir (el-Bakara, 2/185). Buna göre mübarek gecenin Şaban gecelerinden değil, ramazanın gecelerinden biri olması gerekir. Cenab-ı Hak, mübarek geceyi; "Onda her hikmetli iş ayrılır" diye nitelemiş, Kadir gecesi hakkında da; "Melekler ve Ruh'un bir emirden dolayı, Rablerinin izniyle. inmekte olduklarını" bildirmiştir (bk. el-Kadr, 97/4). Bu "emir", o yıldan gelecek yıla kadar olan amel, rızık, hayat, ölüm gibi Allah'ın kazasıdır. İbn Abbas (r.anh) şöyle der: "Cenab-ı Hakk'ın bütün kazaları Şa'ban'ın yarı gecesinde görevli meleklere teslim edilir". Bazılarına göre, Berat gecesinde, emirlerin Levh-ı Mahfuzdan alınmasına başlanır. Bu gecede gelecek yıla rastlayan aynı geceye kadar olan olaylar takdir edilir ve bu "kadir" gecesi bitirilir. Rızıklara ait olan takdirler Mikâil (â.s)'a; savaş; zelzele, yıldırım ve musîbetlere ait olanlar da Azrail (a.s)'a bildirilir. Diğer yandan, Berat gecesine ait beş haslet şunlardır: 1) Her önemli iş bu gecede ayırd edilir. 2) O gecedeki ibadetin fazileti büyüktür. 3) İlâhi rahmet yayılır. 4) Mağfiret gecesidir. 5) O gece, Rasûlüllah (s.a.s)'e şefaat hakkının tamamı verilmiştir. Çünkü, Hz. Muhammed (s.a.s), Şaban'ın onüçüncü gecesi ümmeti hakkında şefaat istemiş, bu şefaatin üçte biri verilmiş, ondördüncü gecesi yine istemiş, üçte biri daha verilmiş, onbeşinci gece yine talep etmiş, bu gece şefaatın tamamı ihsan edilmiştir. Bu şefaatten mahrum olanlar, devenin ürküp kaçtığı gibi Allah'tan kaçanlardır (bk. er-Râzî ve Ebussuud Efendi Tefsirleri, ed-Duhân Sûresi 3. ve 4. âyetlerin tefsiri; Hasan Basri Çantay, Kur'ân-ı Hakim ve Meâl-i Kerim, İstanbul 1959, III, 904, 905).
Beraat gecesi hakkında Allah elçisi şöyle buyurmuştur:
"Şaban ayının onbeşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünü (I5. günü) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ (Keyfiyeti bizce meçhul bir halde) dünyaya en yakın göğe inerek (o andan) fecir oluncaya kadar: Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir bela ile) mübtela olan yok mu, ona kurtuluş vereyim. Şöyle olan yok mu? Böyle olan yok mu? Buyurur (İbn Mâce, H. no: 1388).
Diğer bir hadiste de şöyle buyuruyor: "Şüphesiz Allah Teâlâ Şaban ayının onbeşinci gecesi dünyaya en yakın olan semaya (keyfiyyeti bizce meçhul bir şekilde) iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının kılları sayısından daha çok günahları (veya günah sahiplerini) bağışlar" (İbn Mâce, H. no: 1389).