logo
25 NİSAN 2024

Moon Topluluğu ve misyonerlik

24.09.2001 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın kalemindenDini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler

Türkiye'de diyalogun akademik ayağını oluşturmakla görevli kilise sekreteryası bu işlerin İslam'a sadakatle bağlı geleneksel Müslümanlarla olamayacağını gayet iyi bildiğinden, 'gevşek vahiy' inancını kabullenmiş, gerektiğinde Kur'an-ı Kerim'i sorgulayabilecek akademik çevrelerle çok yakın temas kurulmasının şart olduğunu düşünmektedir. R. Arnaldez normal bir Müslüman'a diyalogu kabul ettirmenin pratikte imkansız olduğunu söyledikten sonra İslamî esasları modern akılla silkelemeyi bir metot haline dönüştürmüş Vehhabî anlayışının ve Abduh'çu ekolün görüşlerinin gâlip gelmesi halinde, dinlerarası diyalogun oldukça kolaylaşacağını ifade etmektedir.101

1998-1999'da yapılan Abant Toplantılarında da her ne kadar tıkanma noktasındaki Türkiye'nin önünün açılması şeklindeki bir gaye çatısı konmuş ise de alınan kararlar İslam dininin aklî yorumlarla yeniden ele alınması ve diğer dinler karşısında yeni bir pozisyona sokulması şeklinde tezahür etmiştir. Toplantının organizatörlerinin, kararların ardından Kur'an'da mevcut olan Ehl-i Kitap ile ilgili ayetlerin tarihsel olduğu, dolayısıyla bugünkü Yahudi ve Hıristiyanları değil o dönemin insanlarını bağladığı, öte yandan devletin kutsal olup olmadığı şeklindeki tespitleri de dikkat çekicidir.

DİYALOGUN BİR AMACI DA KİLİSE KÜLTÜRÜNÜN NAKLİDİR

II. Vatikan Konsili, kilisenin misyoner faaliyetleriyle ilgili kararında Hıristiyan mesajının Hıristiyan olmayan diğer kültürlere sokulmasıyla ilgili görüşler ortaya koymaktadır. Buna göre yerel kiliseler milletlerin ve farklı din mensuplarının sahip olduğu ve Mesih'e miras olarak verilen bütün zenginlikleri tespit etmek ve elinde tutmak durumundadır. Çünkü bu zenginlikler Hıristiyan olmayan milletlere Tanrı tarafından ödünç verilmiştir. Ad Gentes'de Hıristiyan olmayan milletlerin sahip olduğu kültürel zenginliklerin kilise hayatına uygun hale getirilmesine işaret edilmektedir. Bir Hıristiyan'ın misyoner olarak Tanrı'nın çeşitli milletlere dağıttığı zenginliği öğrenmesi gerektiğinden bahsedilmektedir. Yerel kiliselere ait dinî enstitülerin diğer geleneklerde bulunan dindar, zâhidâne ve tefekküre dayalı hayat tarzının ne şekilde Tanrı tarafından bazı eski kültüre İncil'in vaazından önce tohumlar halinde saçılmış ve Hıristiyanların dinî hayatına uygun hale gelmiştir.

Aynı şekilde dinî enstitülerin misyon bölgelerinde Tanrı'nın sevgi ve haşmetinin Hıristiyan olmayanlar arasında delilleri olarak Hıristiyan olmayan cemaatlerin dinî geleneklerine uygun bir tarzda kurulmalarının gerekliliği vurgulanmıştır. Bu sebeple yerel kiliselerin evrensel kilisenin unsurlarını içinde bulundukları kültüre aşılamak durumunda oldukları ifade edilmiştir.

MOON TOPLULU?U ve MİSYONERLİK

Diyalog ve misyonerliğin yayılması sürecinde Moon Topluluğu'nun etkinliği göze çarpmaktadır. Diyalogda başı çeken bir diğer Hristiyan kuruluşu da Moon Topluluğu'dur.

Topluluğun lideri Rahip Moon, diyalog yoluyla Doğu dinlerini (Budizm ve İslam) Hıristiyanlıkla karıştırarak bir karışım oluşturmayı amaçlıyor.

ABD'de devletin resmî kayıtlarında yer alan üye, gelir ve amaçları bildirilmiş yaklaşık 200 kadar Birleşik Sıfatlı Kilise vardır. Bu kiliselerin bir kısmı kendilerini Mesih ve Mehdi ilan edenlerce kurulmuşlardır. Bunlar diğer Hıristiyan kiliselerince reddedilmiş olup adeta birer 'şirket kilise'dir. Bu Protestan şirket kiliseleri ilk defa 1893 yılında Şikago'da kendilerine 'Liberal Din Adamları Birliği' adını veren bir militan din adamları topluluğu tarafından gündeme getirildi. Amaç diğer din mensuplarıyla "diyalog" kurarak onlara "Hıristiyanlığın tek doğru ve tamam din" olduğunu her yola başvurarak kabul ettirmekti. Nitekim aynı din adamları yine 1893'de "Dünya Dinleri Parlamentosu"nu kurdular. Bu sözde parlamentonun aldığı çok gizli olan kararları Yahudi ve Müslümanlara çeşitli yollarla empoze etmeye başladılar. Empoze hareketi mesela Ortadoğu'da güya saf veya cahil fakat aynı zamanda da hırslı Müslüman din adamlarına bu Hıristiyan (Protestan) din adamlarının "siz Mehdi'siniz" telkini ile kendini gösterdi. Onların da kendilerini gerçekten Mehdi zannetmeleri şeklinde semeresini verdi. Sonuçta telkin sahiplerinin siyasî emellerine alet oldular.

Moon oluşumu da böyle bir şirket kiliseden ibaret olup, belirli amaçlara hizmet etmesi istenmiş bir kurumdur. Bir anlamda "dini siyasete alet eden bir ticarî holding" statüsündedir. Kendisinden istenilen görev ise "para" ile başlamaktadır.

Ellerindeki kara para ile İslam dünyasındaki ilahiyatçıları da etki altına alan Mooncular, tüm dinlere inandıklarını iddia ederler. Ancak Hıristiyanlığın sevgi dini olduğu iddiasıyla bütün bu dinlere üstün olduğunu ve diğer dinleri kendi çatısı altında birleştireceğini savunurlar.

Topluluğun lideri Rahip Moon, kendisinin son peygamber olduğunu iddia etmektedir.Bazı ilahiyatçıların ona biat ettiği, akademik çevrelerce bilinmektedir.

Moon Tarikatı ya da Birleşik Kilise mensupları sigara ve içki kullanmıyorlar. Tapınma ritüellerini her durumda oturarak hatta yatarak bile yapabiliyorlar. Bu topluluğun bir başka özelliği de toplu evlendirmeler şeklinde kendini gösteriyor. Rahip Moon 1997'de Washington'daki bir stadyumda 28 bin çiftin nikâhını kıydı. Çiftler bu tören için Moon'un Birleşik Kilisesi'ne 40'ar Dolar para verdiler.

Mooncular, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in herkes gibi bir insan olduğu, sözlerinin Kur'an-ı Kerim ile çeliştiği ve dolayısıyla Hz Muhammed'in sözlerinin inkâr edilebileceği gibi muharref fikirleri de yaymaktadırlar.

Moon Topluluğu'nun lideri Sun Myung Moon Kuzey Koreli bir köylü ailesinin çocuğu olup kendi birleşik kilisesini Güney Kore'nin başkenti Seul'de 1954'de kurdu. Kendisi ve eşini insanlığın gerçek ana-babası olarak tanımlıyor. Kendisi dolandırıcılıktan hapis yatmış bir hükümlüdür.
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı

Ekrem İmamoğlu'na 'siyasi yasak' istenen dava ertelendi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun siyasi yasak ve 3 yıldan 7 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı dava ertelendi.Bir sonraki duruşma 31 Mayıs'ta görülecek.
25.04.2024 19:47:00
Anadolu Ajansı
Ekrem İmamoğlu'na 'siyasi yasak' istenen dava ertelendi
Ekrem İmamoğlu'na 'siyasi yasak' istenen dava ertelendi
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde, şartları oluşmayan bir firmaya ihale verdiği iddiasına ilişkin "ihaleye fesat karıştırma" suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan 7 sanığın avukatları ile davaya müdahil olan İçişleri Bakanlığının avukatı katıldı. Duruşmayı CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile bazı partililer takip etti.

Hakim, sanık Ekrem İmamoğlu'nun celse arasında ifade verdiğini ve Sayıştay denetçileri tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun da dava dosyasına geldiğini belirtti.

İmamoğlu: Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum

İmamoğlu'nun celse arasında, "Orada görev yapan arkadaşlarımın görev dönemi boyunca hassas ve titiz davranışlarının şahidiyim. Bahsi geçen olaylara hakim olmam mümkün değildir ancak o dönem görev yapan arkadaşlarıma güvendiğimi beyan etmek isterim. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum. Herhangi bir talimatım olmamıştır. Beraatımı talep ederim." şeklinde ifade verdiği öğrenildi.

Duruşmada beyanda bulunan İçişleri Bakanlığı avukatı Ahmet Özten raporun kendilerine ulaşmadığını söyledi.

Sanıklardan bazılarının avukatı Mehmet Gencerler, dosyaya sundukları beyanlarını tekrar ettiklerini belirterek, davada mütalaa hazırlanması için dosyanın duruşma savcısına gönderilmesini istedi.

İmamoğlu'nun avukatı Nusret Yılmaz, bilirkişi heyetinin raporunda hukuka aykırılık olmadığına yönelik tespitlere katıldıklarını anlatarak, "Müvekkilin savunması ve bilirkişi raporu alınmıştır. Müvekkilin başkanlığı döneminde bazı ihalelerde usulsüzlük iddiası vardır. Bilirkişi raporuna dahi ihtiyaç duyulmaksızın adı geçen fiillerle bağı olmadığı sabittir. Müvekkilin beraatını talep ederiz." dedi.

İmamoğlu'nun diğer avukatı Kemal Polatda İçişleri Bakanlığının, İmamoğlu'nun görevi kötüye kullanma kapsamında görevinin gereğini yerine getirmediği iddiasıyla yaptığı suç duyurusunu Danıştay'ın kaldırdığını ifade ederek, Danıştay'ın kaldırdığı soruşturma neticesinde yeniden yargılama yapılmasının mümkün olmadığını savundu.

Duruşma savcısı ise bilirkişi raporunda sözleşmenin değişmezliği ilkesinin görmezden gelindiğini ve raporda 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'yla ilgili hiçbir değerlendirme yapmadan, belediye ve firmayla yapılan ek sözleşmeyi hukuki göstermeye yönelik tespitlerde bulunulduğunun değerlendirildiğini kaydetti.

Bilirkişi raporunda eksiklikler olduğunu bildiren savcı, "Bilirkişi raporunun Bilirkişilik Yönetmeliğine aykırı olarak mahkemenin yerine geçerek, yargılama yaparcasına sanıklar hakkında yorum yaptığı, bu haliyle raporun tarafsızlığından söz edilemeyeceğine" dair değerlendirmede bulunarak, yeni bir rapor alınmasını talep etti.

Duruşmada sanıkların avukatları, savcılığın itirazına katılmadığını belirterek, yeni rapor alınması talebinin reddini istedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme, İçişleri Bakanlığı avukatına bilirkişi raporunun gönderilmesi ve buna karşın beyanda bulunması için süre verilmesini kararlaştırdı.

Mahkeme, savcılığın bilirkişi raporuna itirazının, İçişleri Bakanlığı avukatının da gelecek celse rapora karşı beyanının alınmasının ardından değerlendirilmesine karar vererek, duruşmayı 31 Mayıs'a erteledi.

Duruşmanın ardından CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat adliye önünde açıklama yaptı.

İddianameden neyle suçlanıyorlar?

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, ihbar eden olarak İçişleri Bakanlığı, sanık olarak ise Ekrem İmamoğlu ile Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam yer alıyor.

İddianamede, 29 Aralık 2015'te "Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi" ihalesi sırasında, İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu, diğer sanıkların ise belediyede müdür ve personel olarak görev yaptıkları anlatılıyor.

Beylikdüzü Belediye Başkanlığınca yapılan söz konusu ihalede, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri değerlendirilen iddianamede, "Sanıklar, ihale alıcısı bir firma lehine ancak kamu zararına neden olacak şekilde, ihaleye katılma yeterliliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak ve teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı halde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye almak eylemlerinde bulunarak kamu kurumu statüsünü haiz Beylikdüzü Belediye Başkanlığının 250 bin 86 lira fazladan para ödemesine ve neticede 250 bin 86 lira tutarında kamu zararına neden olarak üzerlerine atılı 'ihaleye fesat karıştırma' suçunu işledikleri anlaşılmıştır." deniliyor.

İddianamede, sanıklar Ekrem İmamoğlu, Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam hakkında "ihaleye fesat karıştırma" suçundan üçer yıldan yedişer yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Irak yönetimi PKK'yı 'yasaklı örgüt' ilan etti, Türkiye 'terör örgütü' ilan edilmesini istiyor

Milli Savunma Bakanlığı(MSB), PKK terör örgütünün Irak tarafından 'yasaklı örgüt' ilan edilmesi yönünde alınan kararı memnuniyetle karşıladıklarını, bu yöndeki tasavvurun terör örgütü ilanına doğru evrilmesini beklediklerini açıkladı.
25.04.2024 12:23:00
İhlas Haber Ajansı
Irak yönetimi PKK'yı 'yasaklı örgüt' ilan etti, Türkiye 'terör örgütü' ilan edilmesini istiyor
Irak yönetimi PKK'yı 'yasaklı örgüt' ilan etti, Türkiye 'terör örgütü' ilan edilmesini istiyor
Milli Savunma Bakanlığı tarafından basın bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Bakanlıkta gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Millî Savunma Bakanlığı olarak düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Gazi Meclisin açılışının 104'üncü yıl dönümü kapsamında gerçekleşen etkinlikler hakkında bilgi verdi.


Aktürk, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in şehit ve gazilerin kıymetli çocukları ile 'Vatan Marşı'nı seslendiren TRT Çocuk Korosuyla Bakanlıkta bir araya geldiğini, komuta kademesi ile birlikte Ankara Ulus'taki Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisinde düzenlenen törene ve Meclis'teki özel oturum ile resepsiyona katıldığını hatırlattı. Aktürk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve TBMM açılışının 104'üncü yıl dönümü kapsamında 23 Deniz Kuvvetler tarafından 23 gemi ile 23 liman ziyareti gerçekleştirildiğini, Çanakkale'de SOLOTÜRK, Antalya'da Türk Yıldızları Akrobasi Timi gösterisinin yanı sıra Düzce'de 3 uçak ile muharip uçak geçişi yapıldığını belirtti. Aktürk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Gazi Meclisin açılışının 104'üncü yıl dönümünü bir kez daha kutladı. Aktürk, Çanakkale Kara Muharebeleri'nin 109'uncu yıl dönümünde Ebedî Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Çanakkale'yi geçilmez kılan kahramanlar ile tüm şehit ve gazileri rahmet, minnet ve saygıyla anarken Çanakkale Kara Muharebeleri'nin yıl dönümü ve 57'nci Alay Vefa Yürüyüşü Etkinliği kapsamında, 24-25 Nisan'da SOLOTÜRK tarafından Çanakkale'de (Şehitler Abidesi) gösteri uçuşları icra edildiğini vurguladı.

Terörle mücadele harekâtı

Türk Silahlı Kuvvetlerinin, terörle mücadelesini; sahanın gerekliliğine uygun, alışılmadık ve öngörülemez düzeyde, artan bir etki ve yoğun bir baskıyla sürdürdüğünün altını çizen Aktürk, 'Bu kapsamda Irak ve Suriye'nin kuzeyi dâhil; Son bir haftada 54, 1 Ocak 2024'ten bugüne kadar ise 360'ı Irak'ın, 442'si Suriye'nin kuzeyinde olmak üzere 802 terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Kararlı operasyonlarımız sonucu Irak'ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 2 PKK'lı terörist daha 21 Nisan'da Habur'daki Hudut Karakolumuza teslim olmuştur' ifadelerini kullandı.

Hudut güvenliği

Aktürk, birliklerin imkân ve kabiliyetlerinin sürekli olarak geliştirildiği, dünya standartlarında ve teknoloji yoğunluklu sistemlerle korunan hudutlarda son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 6'sı terör örgütü mensubu olmak üzere 284 şahıs yakalanmış, 2 bin 291 şahıs ise hududu geçemeden engellendiğini böylelikle, 01 Ocak'tan bugüne kadar hudutlardan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 2 bin 769'a, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 48 bin 596'ya yükseldiğini açıkladı.
Aktürk, Milli Savunma Bakanı Güler'in 22 Nisan'da Sayın Cumhurbaşkanımızın Irak ziyaretine refakat ettiğini, 24 Nisan'da Vietnam Savunma Sanayi Başkanı'nı kabul ettiğini, aynı gün Avustralya Savunma Bakanı ile Gelibolu/Çanakkale'de savunma ve güvenlik konularının ele alındığı bir görüşme yaptığını belirtti.

Aktürk, Milli Savunma Bakanı Güler'in dün ve bugün de resmî ziyaret kapsamında bulunduğu Romanya'da mevkidaşıyla ikili ve askerî ilişkiler başta olmak üzere NATO ve bölgesel güvenlik konularında görüşmeler gerçekleştireceğini ifade etti.

Aktürk, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak'ın 18-19 Nisan'da Pakistan'a resmî ziyaret gerçekleştirdiğini ikili ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirerek Savunma Bakanı tarafından kabul edildiğini ve iki ülke ilişkileri ile silahlı kuvvetler arasındaki iş birliğine sağladığı katkılardan dolayı Pakistan Cumhurbaşkanı tarafından kendisine 'Pakistan İmtiyaz Nişanı' tevdi edildiğini vurguladı.

Bölgesel ve küresel barış ve istikrara katkılar, ikili ilişkiler

Türk Silahlı Kuvvetler; ikili ilişkiler ve uluslararası misyonlar çerçevesinde birçok coğrafyada başarıyla görev yapmakta; bölgesel ve küresel barış ve istikrara önemli katkılar sunduğunu ifade eden Aktürk, 'Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleştirilen Irak ziyaretinde; 'Askerî Eğitim İş Birliği Mutabakat Muhtırası' ve 'Askerî Sağlık Alanında Eğitim ve İş Birliği Protokolü' imzalanmıştır. Anlaşmaların imzalanmasıyla askerî eğitim iş birliği faaliyet alanlarının genişleyeceğini ve askerî ilişkilerimizin daha ileri seviyeye taşınacağını değerlendiriyoruz. Ayrıca, ziyaret esnasında akdedilen 'Stratejik Çerçeve Hakkında Mutabakat Zaptı' ile ülkelerimizin, kalıcı hâle gelecek iş birliği vesilesiyle terörle mücadele konusunda daha sağlam zeminde ilerlemesini amaçlıyoruz. PKK terör örgütünün Irak tarafından 'yasaklı örgüt' ilan edilmesi yönünde alınan kararı memnuniyetle karşılıyor, bu yöndeki tasavvurun 'terör örgütü' ilanına doğru evrilmesini bekliyoruz' ifadelerini kullandı.

Türkiye ile Yunanistan heyetleri arasında Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı

22 Nisan'da Atina'da gerçekleştirildiğini ifade eden Aktürk, 'Olumlu bir havada geçen toplantıda; 2024 yılı boyunca daha önce mutabık kalınan Güven Artırıcı Önlemler ile 2025 yılı uygulama planında yer alacak faaliyetler ele alınmış, bir sonraki toplantının Türkiye'de icra edilmesi konusunda karara varılmıştır' dedi.

İsrail'in Gazze'ye yönelik başlattığı saldırılar karşısında Türkiye'nin önceliğinin saldırıların durdurulması ve bölgesel barış adına kalıcı ateşkesin bir an önce tesis edilmesi olduğunun vurgulayan Aktürk, 'Masum Filistinlilerin özellikle çocukların öldürülmesinin ve yerlerinden edilmesinin hiçbir bahanesi olamaz. Hem bölge ülkeleri hem de uluslararası toplum yaşanan bu vahşet karşısında seslerini yükseltmeli, bu haksızlık ve hukuksuzluğun tüm dünyaya da yansıyabileceğini unutmamalıdır' şeklinde konuştu.

Aktürk, sözde Ermeni soykırımı olarak çarpıtılan olaylarda Ermeniler tarafından katledilen savunmasız ve masum Türkleri bir kez daha rahmetle andıklarının altını çizdi.

Eğitim-tatbikat faaliyetleri / uluslararası görevler

Türk Silahlı Kuvvetlerinin, hâlihazırda yürüttüğü tüm operasyonları ve görevleri ile eş zamanlı olarak eğitim ve tatbikat faaliyetlerini de aralıksız sürdürdüğünü aktaran Aktürk, 'Bu kapsamda; Fransa'da Mayın Harekâtına yönelik düzenlenen OLIVES NOIRES-2024 ile Romanya ev sahipliğinde Batı Karadeniz'de Temel Deniz Harekâtına yönelik icra edilen SEA SHIELD-2024 tatbikatlarına katılım sağlanmıştır. Birleşik Arap Emirlikleri'nde DESERT FLAG-9/2024, Estonya'da LOCKED SHİELDS (Kilitli Kalkan) -24, Cezayir'de Tehlike Altındaki Yolcu Gemisine Yardım-2024, Aksaz/Muğla'da KURTARAN-2024 tatbikatları ile, Millî Anadolu Kartalı Eğitimi icra edilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin planlı en büyük tatbikatlarından olan EFES-2024'ün Bilgisayar Destekli Komuta Yeri Safhası bugün (25 Nisan) başlamış olup 08 Mayıs'a kadar devam edecektir. Söz konusu tatbikatın Fiilî Atışlı Safhası ise 09-30 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecektir. Şu ana kadar 49 ülkeden bin 567 personelin katılacağı bildirilen tatbikat son yılların en geniş katılımlı EFES tatbikatı olacaktır. 26 Nisan-10 Mayıs tarihleri arasında NATO'nun Artırılmış Teyakkuz Faaliyetleri kapsamında Arnavutluk'ta NEPTUNE STRIKE 24.1 faaliyeti ile 29 Nisan-10 Mayıs tarihleri arasında ise Mayın Harekâtına yönelik eğitimler kapsamında İspanya'da SPANISH MINEX-2024 tatbikatları icra edilecektir. NEPTUNE STRIKE faaliyetinin 26-30 Nisan arasındaki bölümüne TCG Anadolu'nun liderliğinde Anadolu Görev Grubu ile ilk defa katılım sağlanacaktır. İspanya Deniz Kuvvetlerine ait BLAS DE LEZO gemisi İzmir'e, JUAN CARLOS gemisi İstanbul'a, Bangladeş Deniz Kuvvetlerine ait SANGRAM gemisi Mersin'e, Almanya Deniz Kuvvetlerine ait GROMITZ gemisi de Aksaz'a liman ziyareti gerçekleştirmiştir' şeklinde konuştu.

Aktürk, Türkiye-Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 100'üncü, ERTUĞRUL fırkateyninin Japonya seyrinin 134'üncü yıl dönümü kapsamında, 20 ülke 24 liman ziyareti gerçekleştirecek olan TCG KINALIADA korvetinin, Cidde ve Cibuti'nin ardından 23 Nisan'da Mogadişu/Somali'ye ulaştığını belirtti.

Somali'de liman ziyareti yapan TCG KINALIADA korvetinin, Somali Cumhurbaşkanı tarafından ziyaret edildiğini bildiren Aktürk, Gemimizi bizzat ziyaret ederek onurlandıran Somali Cumhurbaşkanı, konuşmasında iki ülke arasındaki dostluk, kardeşlik ve stratejik ortaklığa vurgu yapmıştır. Bu vesileyle Somali'de güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik eğitim, danışmanlık ve destek faaliyetlerimizin artarak devam edeceğini bir kez daha vurguluyoruz. KINALIADA korvetimiz bugün bir sonraki liman olan Maldivler'e doğru seyre başlayacak ve Japonya'ya intikaline devam edecektir' açıklamalarında bulundu.

Aktürk, NATO Müşterek Hava ve Deniz Komutanlıkları iş birliği kapsamında; Muharebe Görev Kuvveti tarafından 22 Nisan'da Doğu Akdeniz'de icra edilen Hava Savunma Eğitimine 4 adet F-16 uçağımız ile katılım sağlandığını dile getirdi.

Aktürk, Yarın Çanakkale 18 Mart Üniversitesinde SOLOTÜRK pilotlarının, 27 Nisan'da ise Yeşilköy/İstanbul'da bulunan Hava Kuvvetleri Müzesinde Türk Yıldızlarının söyleşi ve imza etkinlikleri yapılacağını söz konusu etkinliklere tüm halkın davetli olduğunu söyledi.

Savunma Sanayi, envantere giren yeni silah sistemleri

Aktürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan, liderliğinde geliştirilen yerli, millî ve modern teknolojiyi haiz savunma sanayisi ürünleri ile Türk Silahlı Kuvvetlerimizin etkinlik ve caydırıcılığı daha da arttırdığını kaydetti. Aktürk, Kara Kuvvetleri Komutanlığınca muhtelif miktarda Taşınabilir Elektronik Taarruz Sisteminin (MİLKAR) muayene ve kabul faaliyeti tamamlandığını açıkladı.

Öğrenci ve personel temini faaliyetleri

Personel ve askerî öğrenci alım/temin faaliyetlerinin de planlandığı şekilde devam ettiğini belirten Aktürk, '03 Nisan'da başlayan '2024 Yılı Millî Savunma Üniversitesi Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksekokulları Askerî Öğrenci Aday Tercih İşlemleri' 10 Mayıs'a kadar, 24 Nisan'da başlayan '2024 yılı Millî Savunma Bakanlığına Açıktan İşçi Temini' başvuruları ise 29 Nisan'a kadar devam edecektir. Sonuç olarak dünyanın en güçlü ordularından biri olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, asil milletimizin sevgisi ve güveninden aldığı ilhamla üstlenmiş olduğu tüm görevleri başarıyla yerine getirmeye, başta yakın coğrafyamız olmak üzere küresel güvenlik, barış ve istikrarın tesisine yönelik faaliyetlerine artan bir gayretle devam edecektir' şeklinde konuştu.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı
25.04.2024 10:48:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.



Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı. Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.


Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı

Yargıtay’ın bozma kararı sonrası tekrar görülen terör örgütü DEAŞ’ın Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te düzenlediği ve 101 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili 10’u tutuklu 26 sanığın yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı.
25.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.

Avukatlar, kovuşturmanın genişletilmesini ve terör saldırısından önce ihmali bulunan kamu görevlileri hakkındaki belgelerin mahkemece değerlendirilmesini talep etti.

Beyanların ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Erman Ekici'nin "anayasal düzeni ihlal" suçundan 1, "101 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 101 kez olmak üzere toplam 102 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Ekici'nin 379 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da 6 bin 822 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklar Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç için de "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu.

Söz alan sanık Ekici, savunmasını hazırlamak için süre talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 26 Haziran'a erteledi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.