logo
19 NİSAN 2024

Mute'de kararlılık vardı

17.02.2004 00:00:00
İstişarede şöyle bir fikir gelişmişti: "Tedbir alınsa, durum Resûlullah'a haber verilse, geri dönülse"... Fakat imandaki kararlılık, itaatteki teslimiyet, bu görüşü geçersiz kıldı. Çünkü mü'minin hesabı, Allah rızasına dönük ve ahirete yöneliktir, zahirî ve nefsanî ölçülere göre değil.

Savaşa başlamadan önce İslâm'ın tebliğ edilmesinin emredilmesi, İslâm'a göre savaştan maksadın 'tebliğ' olduğu ve savaşa son çare olarak başvurulduğunu gösterir. Savaştaki bu mantık, İslâm'ın dışında hiçbir görüş ya da düşüncede gösterilemez.

Nihayet mukadder son başlıyor; yeni bir iman-küfür kavgası kızışıyordu. Allah Resûlü'nün tayin ettiği iman eri üç komutan ard arda şehid oluyordu. Heybet, hikmet ve ibret dolu bir manzara... Bu şerefli mücadelede dikkat çeken bir husus, Abdullah b. Revaha'nın durumudur. O büyük insan, bir an gaflete düşüyor, savaş meydanında ailesini ve Medine'deki hurma bahçesini düşünüyordu. Onun masivaya olan bir anlık yönelişi, harp meydanında tereddütüne ve geri adım atmasına sebep oluyordu. Fakat bu kritik anda, derhal kendi kendini ikaz ederek toparlıyor; Allah'ın vaadini hatırlayarak düşman üzerine atılıyor ve şehadet mertebesine ulaşıyordu. Ancak onun bir anlık tereddütü, daha önce şehid olan kardeşleri Zeyd ve Cafer'den cennette biraz ayrı kalmasına sebep oluyordu. Cennete doğru yavaş yavaş ilerleyebiliyordu.

Abdullah b. Revaha, savaş meydanındaki tereddütünü izale ettikten sonra şöyle demişti: "Şahid olun arkadaşlar! Medine'deki bütün mallarımı Beytü'l-Mal'e bırakıyorum". Daha sonra kendi kendine şöyle söylenmişti: "Ey nefs! Sen cennete kavuşmak istemiyorsun. Ben ise, savaşa savaşa oraya varacağım". Bu olayda en önemli ders şudur: İnsan, Hakk'a hizmet yolunda dünyaya, rahata kısaca mâsivaya meylederek samimi olduğu halde tehlikeye düşebilir. Kişi bu konuda çok hassas olmalı; her an, içindeki nefis denen şer güce aldanabileceğini unutmamalıdır.

Üç komutanın şehadetinden sonra Halid b. Velid'in komutan olarak seçilmesi, mübarek bir tevafuk olmuştur. Halid b. Velid; İslâm ordusunun sağını sola, solunu sağa, arkasını öne, önünü arkaya alarak düşmana amansız taarruzlarda bulunmuş; harplerde taktiğin ve hilenin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Nitekim, bir hadis-i şerifte: "Harp hiledir", buyurulmuştur. Rivayet edildiğine göre; Hz. Halid'in elinde o gün beşten fazla kılıç parçalanmıştır. Cesaretle düşmanın üzerine atılmanın ne kadar caydırıcı olduğu, düşmanın kalbine korku düşmesinde cesaret ve kahramanlığın ne kadar büyük önem taşıdığı buradan anlaşılmaktadır.

Bu savaşta Hz. Cafer; 'Tayyar', Hz. Halid de 'Seyfullah' ünvanını kazanmıştır. Buradan, her makam ve nimetin bir çile ve fedakârlık sonucu kazanıldığını anlıyoruz.

Resûlullah'ın Mûte Savaşı'nda şehidlere ağlaması, mü'minlere olan şefkat, merhamet ve sevgisinin bir ifadesidir. Sebeb-i hilkat olan Peygamber Efendimizin, bütün mahlûkata karşı derin bir merhameti ve hassasiyeti vardı. Mûte'de şehid düşen komutan Hz. Cafer'in oğlu diyor ki: "Resûlullah (sav) Efendimiz, kardeşimle benim başımızı okşarken, ben onun yüzüne bakıyordum; gözlerinden süzülen yaşlar sakalından damlıyordu". Resûlü Ekrem bir yandan ağlıyor, bir yandan da ağlaşan şehid ailelerini teselli ediyordu. Peygamberimizin şehidleri cennetle müjdelemesi, şehid aileleri için en büyük teselli oldu. Hiç biri şekvacı olmadı. Hz. Cafer'in efradının hep bir ağızdan: "Anamız, babamız ve her şeyimiz sana feda olsun, ya Resûlellah!", diye bağrışmaları, teslimiyet ve fedakârlık konusunda göz yaşartan bir olaydır.

Resûlullah'ın şehidlere ağlaması ölenlerin arkasından feryad ü figan etmeden ağlamanın caiz olduğunu ispat eder. Bu çeşit ağlama, sadece merhamet ve muhabbetin izharıdır. Kadere itiraz anlamına asla gelmez. İslâm'da yasak olan, takdire itiraz mahiyetindeki dövünmek ve çırpınmadır. Hatta yalansız, şeytanî ve nefsanî mahiyet taşımayan 'ağıt' bile caizdir. Nitekim Hz. Ömer, Resûlü Ekrem'in âhirete irtihalinde ağlayarak konuşmuş, Resûlü Ekrem'in güzel hasletlerini ve çektiği çileleri vurgulamıştır.

Bu özellikleri ile Mûte Savaşı, iman-küfür kavgasının şaheseri olarak tarihe geçmiş, pekçok ders ve hikmetle mü'minlerin gönlüne yerleşmiştir.

Sonuç itibariyle Mûte Savaşı'nda; sayı olarak küçük bir topluluk, kendisinden 60-70 kat fazla bir kuvveti durdurmuş, dağıtmış ve geri çekilmeye zorlamış; Hıristiyan Romalılara, İslâm'ın ve Müslümanların gücünü ve kararlılığını göstermiş ve caydırıcı olmuştur. Burada; düşmana korku vermenin ve caydırıcı olmanın ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim; daha sonra gerçekleşen Tebük Seferi, bunun müşahhas ispatı olmuştur.

Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'

Yozgat'ta 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki depremin ardından Yozgat'ın Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluşurken vatandaşlar geceyi evlerinin bahçelerinde geçiriyor
19.04.2024 00:24:00
İHA
Yozgat'ta 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu
Yozgat'ta 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde saat 18.11 sıralarında meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki sarsıntı, Yozgat merkez ve ilçelerinde de hissedildi. Özellikle Kadışehri ilçesinde ve köylerinde hissedilen deprem nedeniyle vatandaşlar büyük panik yaşadı. Özellikle Kadışehri ilçesine bağlı Gümüşsu, Elmalı Çiftliği, Halı köy ve Yeltenli köylerinde deprem nedeniyle evlerde ve ahırlarda hasar oluştu. Evleri zarar gören vatandaşlar geceyi evlerinin bahçelerinde geçirirken jandarma ekipleri de artçı sarsıntıların devam ettiğini ve vatandaşların geceyi evlerinde geçirmemeleri konusunda uyardı.

Sokaklara çıkan vatandaşlar, evlerinin bahçelerinde ve uygun arazilerde ateş yakarak ısınmaya çalışırken geceyi dışarıda geçireceklerini ifade ettiler.

Öte yandan Yozgat Valiliğince sarsıntıdan etkilenen Aydıncık, Kadışehri ve Çekerek ilçelerinde eğitim ve öğretime bir gün süre ile ara verildiği duyuruldu.

Geceyi sokakta geçiren vatandaşlardan Nazlı Doğan, "Önce bir gürültü geldi. Daha sonra sallanmaya başladı. Çocuklarımı yanıma aldım ama dışarı çıkamadım. Ayaklarımın bağı çözüldü. Sonra küçük oğlumu alıp dışarı çıkabildim. Şok oldum, çok şiddetliydi. Evimiz küçük bir hasar aldı, ahırımızda hasar var, hayvanlarımız dışarıda." dedi.

Hacı Ahmet Gün de deprem dolayısıyla evlerinde hasar olduğunu söyleyerek, 'Tavanlar kırıldı. Deprem olduğunda ben balkondaydım. Sallantı başladı. Tavanlar düşmeye başladı." şeklinde konuştu.

Deprem sonrası heyelan yolu kapattı

Tokat'ın Sulusaray ilçesi ile Buğdaylı köyü yolunda yaşanan deprem sonrası heyelan meydana geldi.
18.04.2024 23:58:00 / Güncelleme: 19.04.2024 00:01:12
İhlas Haber Ajansı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Heyelan yolu kısmen araç ulaşımına kapattı. İhlas Haber Ajansı muhabirleri gerçekleşen heyelanı kayıt altına alırken artçı bir deprem yaşandı.

Artçı depremle birlikte yeniden yamaçtan kayalar düştü.



Muhabirler bu anları anbean kaydetti.

Tokat'ta 20 saatte 46 sarsıntı oldu

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde son 20 saat içerisinde en büyüğü 5.6 büyüklükte 46 sarsıntı meydana geldi.
18.04.2024 23:27:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat'ta 20 saatte 46 sarsıntı oldu
Tokat'ta 20 saatte 46 sarsıntı oldu
Tokat'ın Sulusaray ilçesi dün gece saat 01.06'da meydana gelen 4.7 büyüklükteki depremin ardından 46 kez sallandı.

Tokat'ta 20 saat içerisinde meydana gelen en büyük deprem ise 18.11'de gerçekleşen 5.6 büyüklükteki deprem oldu.

Yaşanan 46 sarsıntının 5'i 4 büyüklüğün üzerinde gerçekleşti.

Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi

Eyüpsultan'da yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlunun karıştığı kaza sonucu Oğuz Murat Aci'nın hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada anne ile oğlu havalimanına götürdüğü iddia edilen çalışanın tahliyesine karar verildi.
18.04.2024 23:27:00
İhlas Haber Ajansı
Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi
Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi
Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'de yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C.'nin karıştığı trafik kazası sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybetmesine ve anne oğulun ABD'ye kaçmasına ilişkin soruşturma sürüyor.

Anne ile oğulu havalimanına götüren çalışana tahliye

Soruşturma çerçevesinde baba Bülent Cihantimur'un şirketinde reklam-pazarlama bölümünde çalışan ve olay günü şüpheli Eylem Tok ile suça sürüklenen çocuk T.C.'yi havalimanına götürdüğü iddiasıyla tutuklanan şüpheli Ayşe Ceren S., İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'nce tahliye edildi.

Olayın geçmişi

Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'de iddiaya göre yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C., saat 23.50 sıralarında 34 EEG 06 plakalı araçla seyir halindeyken yol kenarında arıza nedeniyle park halinde bulunan 3 adet ATV tipi araca çarpmış, kaza sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybederken orada bulunan diğer kişiler yaralanmıştı. Kazanın ardından polis ekiplerinden önce olay yerine gelen anne Eylem Tok, oğlu T.C.'yi olay yerinden kaçırmış, ekiplerce yapılan incelemeler sonucunda anne ile oğlunun ertesi gün saat 03.50 sıralarında havalimanından Mısır'a çıkış yaptıkları tespit edilmişti.

Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde ise aynı gün şüpheli Eylem Tok hakkında 'suçluyu kayırma' suçundan, şüpheli T.C. hakkında 'bir kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak' suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılırken, kırmızı bülten çıkarılması da talep edilmişti. Soruşturma çerçevesinde daha sonra şüphelilerin ABD'ye kaçtıkları ortaya çıkmıştı ve iade talebinde bulunulduğu da öğrenilmişti. Ayrıca baba Bülent Cihantimur'a 'yurt dışına çıkış yasağı' ve 'imza atma' şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmıştı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.