Duanın kabul edilmesi için gereken şartlardan bir kısmı şöyle:
1- Haram lokmadan sakınılmalıdır
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
"Haramdan sakının! Midesine haram lokma girenin kırk gün duası kabul olmaz.)"
Sa'd bin Ebi Vakkas hazretleri dedi ki: Ya Resulallah, dua buyur da, Allah-ü teâlâ, benim her duamı kabul etsin. Cevabında buyurdu ki: "Duanızın kabul olması için helâl lokma yiyiniz! Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri haramdır. Sonra ellerini kaldırıp dua ederler. Böyle dua nasıl kabul olunur?" Yine buyurdu ki: "Duanın kabul olması için iki şey gerekir. Duayı ihlâs ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helâldan olmalıdır. Müminin odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı dua kabul olmaz."
2- İtikat düzgün olmalıdır
Sapıkların duaları kabul olmaz. Hadis-i şerifte, "Bid'at ehlinin duası ve ibadetleri kabul olmaz" buyuruldu. Âyet-i kerimenin, duanın tesir edebilmesi için, okuyan ve okunan kimsenin buna inanması ve okuyanın itikadının düzgün olması, Allah rızası için okuması, kul hakkından sakınması, haram yememesi ve karşılığında ücret istememesi şarttır.
3- Uyanık kalble ve kabul edileceğine inanarak dua edilmelidir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Allah-ü teâlâya, kabul edileceğine tam inanarak dua ediniz! Biliniz ki, Allah-ü teâlâ gafil bir kalb ile yapılan duayı kabul etmez."
4- Dualarım niçin kabul olmuyor denmemelidir
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Allah-ü teâlâ, duanızı kabul eder. Dua ettim, halâ duam kabul olmadı diye acele etmeyiniz! Allah'tan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz." İstenilen şeyin olmaması, duanın kabul olmadığını göstermez. Onun için duaya devam edilmelidir! Duanın kabulünün gecikmesinin başka sebepleri de vardır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Mümin dua edince, Allah-ü teâlâ, Cebrail'e, "Ben onu seviyorum, isteğini hemen yerine getirme!" Facir, (günahkâr) dua edince de "Ben onun sesini sevmiyorum. İsteğini hemen yerine getir" buyurur." Şu halde, duanın kabulünün gecikmesi zararlı değildir.
5- Bela gelmeden önce çok dua edilmelidir
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Sıkıntılı iken duasının kabul edilmesini isteyen, rahatlık zamanında çok dua etsin."
Ebu İshak hazretlerinden dua istediler. Dua etti. Duasının kabul edildiğini gören bir talebesi, "Efendim, bu duayı bana da öğretin, ihtiyaç halinde ben de edeyim" dedi. Buyurdu ki: "Duamın kabul edilmesinin sebebi, otuz yıldır kıldığım namazlar, ettiğim dualar ve haram lokmadan sakınmamdır."
6- Duaya hamd ve salevatla başlanmalıdır
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Ey namaz kılan, acele ettin. Namaz kıldıktan sonra dua ederken önce Allah-ü teâlâya layık olduğu şekilde hamd et, sonra bana salevat getir, sonra dua et."
7- Yalvararak dua edilmelidir
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Gafil olan kalb ile yapılan dua makbul değildir."
Hz. Davud zamanında kuraklık oldu. Halk dua etmek için aralarından üç âlimi seçtiler. Âlimlerden biri şöyle dua etti: "Ya Rabbi, Kitabında kendimize zulmedenleri affetmemizi bildirdin. İşte biz, nefslerimize zulmettik. Senden af diliyoruz. Bizi affet!" İkinci âlimin duası da şöyle: "Ya Rabbi, Kitabında köleleri, azat etmemizi bildirdin. İşte biz kul olarak huzurundayız. Bizleri azat eyle!" Üçüncü âlim de şöyle dua etti: "Ya Rabbi, Kitabında, kapımıza gelen saili kovmamamızı, yüz çevirmememizi bildirdin. İşte biz de sail olarak huzurundayız. Senden rahmet istiyoruz. Bizi boş çevirme!" Duaları kabul olarak rahmet yağdı.
8- Sebeplere yapışmadan istemek kuru bir temennidir
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir."
9- Günah işlemeyen dil ile dua edilmelidir
Peygamber Efendimiz, "Allah-ü teâlâya günah işlemeyen dil ile dua edin" buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı sual edilince, "Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir" buyurdu.
10- İsm-i azam ve esma-i hüsna ile dua edilmelidir.
Dua dinin direğidir
Gafletle dua etmektense hiç dua etmemek gibi bir seçim yapılmamalıdır. Gaflet içinde olduğunu söyleyerek, duayı bırakmak doğru değildir. Kalbine geldiği gibi dua etmek, ezberlediği duayı okumaktan daha iyidir. Dua dinin direğidir. "Allah-ü teâlâ indinde duadan daha şerefli bir şey yoktur", "Düşmandan kurtulmak, bol rızka kavuşmak için dua edin! Çünkü dua, müminin silahıdır" hadis-i şerifleri duanın önemini açıkça bildirmektedir. Allah-ü teâlâdan bir şey istememek ise çok kötüdür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Allah-ü teâlâ, kendisinden bir şey istemeyene, dua etmeyene gadap eder." Başka bir hadis-i şerifte, "Dua ibadettir" buyuruldu. İbadeti terk etmek ise hiç uygun değildir. Kur'an-ı Kerim'de mealen buyuruluyor ki: "Bana dua edin kabul edeyim. Bana halis kalb ile dua ederseniz kabul ederim. Bana ibadet etmek istemeyenleri, zelil ve hakir eder, Cehenneme atarım" (Mümin 60).