Bir atasözü ile başlayalım dedik, gerçi bu konuda söylenmiş çok atasözü vardır. "Kazanına ne koyarsan çömçene o çıkar", "Laf ile peynir gemisi yürümez". Meclis tatilini fırsat bilen AKP lideri sayın Erdoğan vekillerine, "tatilde denize değil seçim bölgelerine gidin" talimatı verdi. Talimat gereği bölgelerine giden vekiller hiç de memnun kalamayacakları manzaralarla karşılaşmaktadırlar. Kimisi basına yansıyor, kimisi yansımıyor ama manzaranın pek de hoş olmadığını bilmek için kahin falan olmaya gerek yoktur.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve fedakar kadrosu, aylardır yaptıkları çalışmalarla; köylünün, çiftçinin halinin içler acısı olduğunu yaptığı basın açıklamalarıyla dile getirdiler. AKP ise liderinden tutun vekiline teşkilat yetkililerine kadar sanki "başlarını kuma gömmüş" misali davranmaya devam etmekteydiler.Vekiller bölgelerine zorunlu olarak gönderilince halkın tepkisi ile karşılaştılar. "Soğuk duş etkisi yapan" bu hal, herhalde vekillere bu ziyaretleri yarıda kesip "istirahatgahları" olan meclise dönmelerini sağlayacaktır.Bölge ziyaretlerinde vatandaşın tepki krizleri yaşanmaktadır. Bu krizlerden biri de, AKP Antalya Milletvekili Osman Akman ve ekibi tarafından yaşandı. "Bir tarafta seçmen, bir tarafta milletvekili... Biri verdiği oya, diğeri seçmene gittiğine pişman."AKP Antalya Milletvekili Osman Akman ve AKP Serik İlçe Başkanı Hasan Yıldırım, Antalya'nın Serik İlçesi'ne bağlı beldelerde, vatandaşın "Ne yüzle buraya geliyorsurnuz" tepkisiyle karşılaştı.Karadayı Beldesi'nde ise vatandaşların, "Biz pamuk primlerini alamıyoruz. Hatta geçen yıl pamuk ekenler bile primleri alamadı. Buraya gelirken yollarımızın ne durumda olduğunu gördünüz" şeklinde şikayetlerle karşılaşan milletvekili Osman Akman'ın morali bozuldu.Ne yapsın vekilim, onun elinde bir şey yok ki? Belki millete verdiği sözü yerine getirememenin sıkıntısını arada bir yaşıyordur ama patronlarının talimatlarıyla AB uyum yasaları, anayasa değişiklikleri, toprak satışları, İMF talimatlarını yerine getirmek adına yapılan çalışmalardan v.s bir türlü fırsat bulup da milletinin derdiyle ilgilenecek zaman bulamıyordur.Hem bu kadar yoğun devlet meselleri ile ilgilenilirken milletin hali ne ki! Her zamanki gibi seçime kadar "ne halin varsa gör", seçim zamanı böyük böyük vaatler, yalanlar dolanlar. Sonra saf Anadolu insanı acaba bu sefer doğru mu söylediler diye yine aldanmaya devam edegeldi.Bugüne kadar böyleydi fakat bundan sonra böyle olmayacağına eminim. Çünkü Bağımsız Türkiye"nin gerçek sahipleri siyaset sahnesindedirler. Köylüsü, kentlisi, çiftçisi, esnafı onları bağırlarına basmaya devam ediyorlar. Köylüsü, çiftçisi, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in Milli Ekonomi Modeli'ndeki çözüm yollarını duyunca; gerçekten moral bulmaktadırlar. Seçim sandığının önlerine konacağı günü beklemektedirler. "Ateş düştüğü yeri yakmıştır", çiftçi-esnaf kan ağlarken ilahi adalet mutlaka tecelli edecek "mazlumun ahı indirir şahı" düsturu mutlaka gerçekleşecektir.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024