logo
25 NİSAN 2024

Nükleer enerji treni kaçıyor

18.06.2003 00:00:00
İstanbul Üniversitesi Matematik ve Fizik bölümünden mezun oldu. 4,5 yılda iki fakülteyi bitirdi. Londra Üniversitesinde Nükleer Mühendislik üzerine master yaptı. Belçika'da, nükleer üzerine bir firmada çalıştı. Sonra Türkiye'ye dönüp Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'na (TAEK) girdi. Askerliği döneminde Kuleli Askeri Lisesi'nde iki yıl Fizik hocalığı yaptı. Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde deneysel fizik üzerine 18 yıl araştırma yaptı. Amerika'da öğretim görevlisi oldu. Chicago'da, Notre Dam Üniversitesi'nde Nükleer Fizik dersleri verdi (1970). 1969 yılında bitirdiği doktorasında Amerika'nın ölçü hatasını buldu. Bu ona Amerika kapısını açtı. 1976'da BM Atom Enerjisi Ajansına girdi. 22 yıl orada çalıştı. Arjantin, Brezilya, Tayvan, Japonya'da nükleer santralleri kontrol etti. Uzakdoğu ve Güney Amerika'daki bu santrallerin teftişlerini yaptı. ABD'nin Irak'ı istila için gerekçe göstererek dünyayı kandırdığı kitle imha silahları konusunda Irak'ta araştırma yapan BM denetçilerinin başkanı Hans Blix'in, "General Director"lüğünde yıllarca çalıştı. Türkiye'nin deneysel nükleer fizik alanında sayılı bilim adamlarından Prof. Dr. Çetin Ertek ile, enerjiyi, nükleer enerjiyi, nükleer enerjinin yeni bir hammaddesi özelliği taşıdığı belirlenen ve ülkemizin dünyada 2. büyük rezerve sahip bulunduğu toryumu, doğalgazda gittikçe dışa bağımlı hale getirilişimizin sakıncalarını konuştuk.

p Hocam, Türkiye'de maden potansiyelimizden bahsettiğimiz zaman bazıları bunu çok abarttığımızı söylüyor. Dünyanın en büyük bor rezervi elimizde. Dünyanın en zengin kömür kaynaklarına sahibiz. Linyitte dünya 3.sü, 4.süyüz. Altında dünya 3.sü, 4.süyüz. Şimdi de toryum konusu gündeme geldi. Uranyumdan nükleer enerji elde etme konusuna toryum da eklendi. Toryum birdenbire nereden çıktı? Gerçekten abartılıyor mu?

Prof. Dr. Çetin Ertek-Toryum, hep oradaydı. Fakat Türkiye, kendine dönmeye çalışıyor. Kendi kaynaklarına dönmeye çalışıyor. Bir türlü dönemiyor. Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi'ne 1965 yılında bir örnek getirdiler. "Gizli" dediler. "Siz bunun tenörünü bulun" dediler. Çok yüksek tenörde çıktı. Gizli olduğu için şimdi söylemeyeyim, şu anda söylenenlerden çok yüksek tenörde çıktı. Hayretler içinde kaldık.

Toryum bizim şansımızp Ne kadar toryum rezervine sahibiz. Belli mi?

Ertek- Şu anda 380 bin toryum rezervi var. Bu çok büyük bir rakam. Bu konuda dünya ikincisiyiz. Brezilya 606 bin tonla bizim önümüzde. Hindistan'da 319 bin ton, Avustralya'da 300 bin ton, ABD'de 137 bin ton var. p Toryum, önemli bir maden mi? Önemli ise neden bu kadar önemli?

Ertek- Biliyorsunuz, biz, 2020 yılında, % 80 doğalgaza bağımlı bir ülke olacağız. Bu gidişat durmazsa, doğalgazın fiyatı üç misline çıkarsa ne olur, biliyor musunuz? Bunu, petrolde yaşamadık mı? "Bugünden itibaren fiyatı üç katıdır" denilirse benim üreticim ne yapacak? Nasıl rekabet edecek? Benim topraklarımda 380 bin ton yatıyorsa ve ben onun üzerinde hiç çalışmamışsam, üretmemişsem halim ne olur? Toryumla, prensipte basit bir şekilde enerji elde etmek mümkün. "Hocam çok basitleştirdin" diyorlar. Her şeyin detayı vardır. En güzel bir sistemin bile detayı vardır.Dünyada, Çernobil'den hareketle nükleer santrallerin tehlikeli olduğundan, dünyanın bu santrallerden vazgeçmekte olduğundan bahsediliyor. Siz ise toryumla beraber bu işe devam edelim, diyorsunuz.

Ertek- Ama şunu unutmayın ki toryumun avantajı var, dezavantajı yok. Uranyumlu sistemler transuranit elemanlar dediğimiz bir şey, bir zehir üretiyor. Tabii uranyumun içerisine nötron girerse plütonyum oluyor. Plütonyum, aslında fevkalade zehirli bir malzeme. Sonuçta bunlar baş belası oluyor. Çevrecilerin atık dedikleri şey. Toryumlu reaktörler, Prof. Dr. Engin Arık'ın söylediği şekilde yapılırsa, aynı zamanda bu zehirli atıkları yok etme fabrikası da oluyor. Hem enerji elde ediyorsunuz. Hem de tehlikeli malzeme üretmiyorsunuz. Onları orada yakıyorsunuz.

Nükleer santrallerin çevre için tehlikeli olduğu söyleniyor.

Ertek- Kirlilik sıralaması kömür, sonra sırasıyla petrol, doğalgaz, hidrolik, rüzgâr, güneş, jeotermal ve nükleer şeklindedir. Nükleer santraller en az çevre kirliliği yaratan santrallerdir. Fransa, nükleer enerjiye geçtikten sonra Fransa'da güneşli hava yüzdesi arttı.

Fransa'yı Fransa yapan nükleer enerjidir

Nükleer santrallerin durumu ne peki? Devam ediyorlar mı, kapatıyorlar mı?

Ertek- BM'in senede dört kere çıkardığı bir bülten var. Bu bültene göre şu anda 384 tane atom reaktörü çalışır vaziyette. Dünya elektriğinin % 17'sini üretiyor. Finlandiya yeni bir atom reaktörü yapmaya başladı. Atık merkezini de kendi ülkesinde yapma kararı aldı. Bütün Avrupa'nın atığını alacak. Bu ne demek biliyor musunuz? Uranyum atıklarından enerji elde edilecek. İlerisi için lazım olan hidrojen enerjisini siz atıktan elde edebiliyorsunuz. Nükleer enerji 34 ülkede var. Japonya elektrik üretiminin % 65-70'ini nükleer santrallerden elde ediyor. Fransa, % 80'ini üretiyor. Peki Almanya niye kapattı? Almanya'da değişik iki olay oldu. Bir tanesi, Almanya, Doğu Almanya ile birleşti. Çernobil tipi, tehlikeli 8 veya 12 reaktör birdenbire sınırları içine girdi. Adam tedbir aldı. Sonra, Fransa ile birleşti. Tek bir ülke oluyor. Fransa bunu çok ucuza, kilowatsaatini 1,4 cente getiriyorsa, işte bedava enerji. Fransa'yı Fransa yapan nükleer enerjidir. Ben, Türkiye'de sırasında kilowatsaatine 16-19 cente veriyorum. 20 kat daha fazla veriyorum. Nükleer enerji, Türkiye için sonsuz enerji kaynağıdır. Doğalgaza hiç bağlı olmayacağız. Petrole bağlı olmayacağız. Nükleer yolunu tutacağız. Gençleri de yetiştireceğiz. Daha artık pahalılık olmayacak. Ülke kurtulacak.

Peki gençleri yetiştirebiliyor muyuz?

Ertek- Üniversitelerimiz bu konuda çok çok zayıf durumda. Şu anda üniversitelerimizi tek tek dolaşın. "Toryum nedir? Uranyum nedir? Füzyon nedir?" diye sorun. Bu konuları bilen o kadar az ki. Sabancı Üniversitesi atomun a'sını bilmiyor. Bilkent'te kimse yok. Bugün Türkiye'de 82 değil 250 üniversite olması ve bu 250 üniversitede kendi yer altı kaynaklarımıza dayalı olarak enerji sorunumuzu çözecek bilim adamları yetiştirilmesi lazımdır. Ama bu alanda yetişmiş bilim adamlarımız, mühendislerimiz bile bankalarda çalışıyorlar. Son olarak İ.T.Ü.'deki Nükleer Enerji Enstitüsü'nü de dağıttılar. İsmini de Enerji Enstitüsü yaptılar. İsim değişikliğine karşı değilim. Enerji diye çeviren çok oldu. Ama sen nükleeri muhafaza edeceksin. Dört ana bilim dalı vardı. Bire indirdiler. Bu olmuyor. Sen dördü de muhafaza et. Enerjiye rüzgarı kat, güneşi kat. Biz güneş ve rüzgara karşı değiliz. Ama olmuyor. Senin her sene enerji üretimini % 10 arttırman lazım. Rüzgarla bunu arttıramıyorsun. Bu bir yana sevindirici gelişmeler de var. Atom Enerjisi Kurumu'nun başında Mehmet Tomak bey fevkalade ciddi olarak çalışıyor. Şu andaki Enerji Bakanımızın toryum üzerine doktorası varmış. Öyle bir şey ki toryum üzerine doktora yapan bir enerji bakanımız var.

O zaman toryum üzerinde ağırlıklı olarak durması lazım değil mi?

Ertek- Durduğunu tahmin ediyorum. Çünkü, Cuma günü Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi'ndeydim. Müdürü, "kurum başkanım her hafta benden rapor istiyor" dedi. Sırf toryum konusunda...

Nükleer silah yapmanın yolu ve bedeli

Siz Uluslararası Atom Enerji Ajansında da çalıştınız. Kaç yıl çalıştınız?

Ertek- 22 yıl.

Şu andaki başkanı tanıyor musunuz?

Ertek- El Baradey'i de tanıyorum, Hans Blix'i de. Blix, benim 15 sene patronumdu. İki senede bir kontratlarımı imzalayan adamdı. Japonya hakkındaki raporlarıma ben paraf koyuyordum, o, imza atıyordu.

Nükleer silah yapılıp yapılmadığını da teftiş ettiniz. Türkiye, nükleer silah yapabilir mi?

Ertek- Bu öyle bir meseledir ki NPT diye anlaşmalar imzalamışsınız. "Ben nükleer malzemeleri bomba için kullanmayacağım" antlaşması bu. 1982'de bunu Meclis'ten de geçirmişsiniz. Gizli veya açık yaptığınız anda sizi ertesi gün Irak gibi bombalarlar. p Peki İsrail yapmadı mı? Amerika yapmadı mı?

Ertek- İsrail imza atmadı. Amerika, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere, zaten bu işi kontrol eden kuruluşun daimi üyeleri. Sistem nasıl işliyor? 1957 yıllarında ABD Başkanı Eisenhower ile Rus Kruşçev biraraya geldiler. "Biz yaptık. Hakimi biziz. Kontrolü de biz yaparız. Atom Enerjisi Ajansını kuruyoruz" dediler. p Pakistan ve Hindistan da nükleer silah yaptı.

Ertek- Ama onlar da imza atmadılar. Bu işe niyetliyseniz imza atmayacaksınız. Niyetli değilseniz, imza atmışsanız uyacaksınız. O zaman ne doğuyor biliyor musunuz? BM adına bombalama hakkı doğuyor. Önce bu iş bombalama değildi. Hemen Güvenlik Konseyi toplanırdı. Ambargo koyarlardı. p Kuzey Kore de "Ben de yaptım. Delikanlı isen gel bombala" diyor. O da anlaşmaya imza atmayan ülkelerden mi?

Ertek- Kuzey Kore, çok enteresan işler yaptı. Önce imza attı, uydu. Sonra "çıkıyorum" dedi. Çünkü Amerika ona kazık attı. "Senin derdin reaktör mü? Ben sana temin edeceğim" dedi. BM'de çalıştığım için yandaki odada Kuzey Kore'li, Amerikalı, Rus arkadaşım vardı. "Mr. Kim ne yaptınız?" diye soruyorum. "Vermediler" diyor. Bir sene sonra yine soruyorum. "Vermedi" diyor. Neticede Amerika bunları oyaladı. Bunlar da kendilerine göre hesabı olan insanlar. Bir milyonluk teçhizatlı ordusu var. Yetişmiş, kabiliyetli ve Güney Kore ile her an birleşmek isteyen bir ülke. İkisi de çok birleşmek istiyorlar. Amerika mani oluyor. 1989'da bir gün "imzayı çektim" dedi. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nda ortalık karıştı.

Türkiye'nin bu anlaşmalardan imzasını çekip nükleer silah yapmasına onay verir misiniz? Böyle bir projeyi destekler misiniz?

Ertek- Ben hayatımı sulhçu amaçlarla atom enerjisine verdim. Buna inanarak BM'de çalıştım. Son durumdan çok üzgünüm. BM'in çanına ot tıkandı. Blix, şu anda, BM'e verdiği emekler bakımından kim bilir neler hissediyor. Böyle bir şeye kat'iyetle karşıyım. Yapan şeytanlığını yapmış. Depolamış. Tamam depolasın. Biliyor musunuz o depolar da kendisine baş belası oluyor. Hidrojenin her an patlama tehlikesi var. Ama ben diyorum ki, Türkiye, sonsuz enerjiye kendini attığı zaman "defolun gidin doğalgazcılar, defolun gidin petrolcüler" diyecek. Milli gelirimiz 35 bin dolara çıktığı zaman bunu diyecek. Peki buna rağmen derdiniz ne? "O zaman beş büyüklerin içine gireriz" denilebilir. Zaten 35 bin dolar gelirle girdiniz demektir. Bir de enerjide bağımsızlığı sağlarsanız iş tamamdır. Sulhçu gayelerle bu işler olmalı. Bombayı yapsan bile ikinci gün hemen haber alıyorlar. Atom Enerjisi Kurumunda bile, "burada konuşuyoruz. Ben buradan çıkmadan haber alıyorlar" deniliyor. Hiç bir şeyi gizleyemezsiniz. Anında tespit ederler.
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği

Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor
24.04.2024 15:30:00
Fahri Fatih Özcan
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, dolandırıcılık yöntemleri de evrim geçiriyor. Uzmanlar, 2024 yılında özellikle dikkat edilmesi gereken yeni dolandırıcılık senaryolarına ve bu tehditlere karşı alınması gereken önlemlere dair uyarılarda bulunuyor.


Yeni dolandırıcılık yöntemleri


1. Büyükanne ve Büyükbaba Dolandırıcılığı: Dolandırıcılar, kişisel ilişkileri hedef alarak ve değer verdikleri biri gibi davranarak insanların duygularıyla oynamakta. Teknolojinin yardımıyla ses kayıtlarını taklit ederek yaşlı bireyleri acil durumda olan bir aile üyesiymiş gibi kandırabilir.

2. Yapay Zeka ile Deepfake Dolandırıcılığı: Yapay zeka araçları, dolandırıcıların gerçeğe çok yakın sahte görüntüler ve videolar oluşturmasına olanak tanıyor. Bu yöntemle, kullanıcılar sahte kişilikler veya olaylarla kandırılabiliyor.

3. Spear Phishing ve Tapjacking: E-posta veya sosyal medya hesaplarını hedef alan bu saldırılar, kullanıcıları istenmeyen tıklamalar yapmaya veya zararlı web sitelerine yönlendirmeye çalışıyor.

4. Quishing: Sahte QR kodlar kullanarak kullanıcıları zararlı web sitelerine yönlendirme yöntemi. Bu kodlar, gerçek gibi görünen ancak kötü amaçlı yazılımlar içeren sitelere bağlantı sağlayabilir.


Uzmanların önerileri


FINRA Yatırımcı Eğitim Vakfı'na göre, insanlar belirli bir dolandırıcılık yöntemi hakkında bilgi sahibi olduklarında, onunla etkileşime girme olasılıkları yüzde 80 daha düşük.

Uzmanlar, özellikle internet üzerinden yapılan işlemlerde dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Kullanıcıların, tanımadıkları kişilerden gelen taleplere karşı tetikte olmaları ve kişisel bilgilerini paylaşmamaları önem taşıyor.

Uzmanlar ayrıca dolandırıcılık meydana geldiğinde bunu resmi makamlara bildirmenin önemini vurguluyor.

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor. Tüketicilerin, kendilerini korumak için sürekli olarak güncel bilgilerle donanmış olmaları ve şüpheli durumlarda resmi makamlara başvurmaları gerekiyor.

Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?

Meteoroloji, doğanın diliyle konuşur ve bu dili anlamak için renkli uyarı kodlarından yararlanır. Türkiye'de Meteoroloji Genel Müdürlüğü, hava durumu tahminlerinde ve uyarılarda dört farklı renk kodu kullanır: yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı. Her bir renk, doğanın bize gönderdiği mesajların şiddetini ve önemini ifade eder
24.04.2024 13:05:00 / Güncelleme: 24.04.2024 13:08:29
Ahmet Haydar Tarhanlı
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Yeşil (Tehlike Yok): Yeşil kod, hava durumunun sakin olduğunu ve herhangi bir tehlike beklemediğimizi gösterir. Bu renk, günlük yaşantımızı etkileyecek meteorolojik bir hadisenin olmadığını belirtir ve huzurlu bir gün geçirebileceğimizin işaretidir.

Sarı (Az Tehlikeli): Sarı kod, dikkatli olmamız gerektiğini söyler. Hava durumu olağanın dışında olmasa da, bazı faaliyetler için potansiyel riskler taşıyabilir. Bu uyarı, özellikle açık havada yapılacak etkinliklerde daha tedbirli olmamız gerektiğini hatırlatır.

Turuncu (Tehlikeli): Turuncu kod, tehlikenin arttığını ve olası hasarlar için hazırlıklı olmamız gerektiğini bildirir. Bu renk, nadiren gerçekleşen ve can veya mal kaybına yol açabilecek meteorolojik olayların beklendiğini ifade eder.

Kırmızı (Çok Tehlikeli): Kırmızı kod, en ciddi uyarıdır ve çok tehlikeli durumları simgeler. Bu renk, hayatı tehdit edebilecek, geniş alanlarda büyük hasarlara neden olabilecek son derece kuvvetli meteorolojik hadiselerin beklendiğini gösterir. Kırmızı kod gördüğümüzde, güncel meteorolojik koşulları sıkça takip etmeli ve gerekli tüm önlemleri almalıyız.

Bu renk kodları, doğanın bize sunduğu ipuçlarını çözmemize ve kendimizi olası tehlikelere karşı korumamıza yardımcı olur. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün bu renkli uyarı sistemi, "Haberdar olun, hazırlıksız yakalanmayın" sloganıyla bizlere doğru bilgiyi zamanında sunar ve güvenliğimizi sağlamak için önemli bir araçtır.

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 21. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı

24.04.2024 12:27:00 / Güncelleme: 24.04.2024 12:31:28
AA
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla doldu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay üyeleri 25 Mart Pazartesi sandık başına gitti.

Seçimin ilk 20 turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 21. tur oylaması yapıldı.

Oylama sonucu Mehmet Akarca 100, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez 96, 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk ise 112 oy aldı. Seçime katılım 324 olarak kayıtlara geçerken, 2 boş oy kullanıldı, 14 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 22. tur oylamayla devam edilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor. 

Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı

Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'nda önceki gün sabah meydana gelen aksaklık 50 saati aşkın süredir giderilemezken, sabah mesaisine gitmek isteyen vatandaşlar yoğunlukla karşılaştı.
24.04.2024 09:42:00 / Güncelleme: 24.04.2024 09:47:47
Anadolu Ajansı
Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı
Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı

M5 Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'nda önceki gün saat 06.00 itibarıyla başlayan aksaklık sürüyor.

Metro İstanbul'un önce "teknik arıza" olarak açıkladığı, sonrasında "zorunlu bakım çalışması" şeklinde nitelendirdiği, dün ise "işletme saatleri dışında eğitim amaçlı kullanılan yolcusuz iki trenin teması"ndan kaynaklandığını bildirdiği problem nedeniyle seferler Altunizade İstasyonu'nda aktarmalı olarak sürdürülüyor.

Altunize'de durağından metro hattına geçen vatandaşlara turnikelerden geçtikleri sırada "Gideceğiniz yönün tam tersine gidin" uyarısı yapılıyor.

Hattın bulunduğu kata inildiğinde ise yön tabelaların önünde bekleyen görevliler megafonla duyurular yaparak vatandaşları gidecekleri tarafa yönlendiriyor.

Duraktaki süreli ekran tabelaları çalışmazken vatandaşlar arasında megafonla dolaşan bir görevli seferlerin 15 dakika aralıklarla yapıldığı bilgisini veriyor.

Sefer aralıklarının uzamasıyla birlikte duraktaki yoğunluk artıyor, bazı vatandaşlar işe geç kalmaktan endişe duyduklarını yüksek sesle dile getiriyor.

Metroyu bekleyen bir vatandaş "Açıklama yapan yok mu' Bu metroları kapatın o zaman. Böyle saçma bir şey olur mu' İnsan haklarına aykırı değil mi bu' Evimize, işimize gidemiyoruz. Hani her şey güzel olacaktı bu nasıl vaziyet' Yazıklar olsun." diye tepki gösterirken, etrafındaki diğer vatandaşlar da destek verdi.

Aksaklık, duraktaki merkezi sistemden "zorunlu bakım çalışması" şeklinde duyurulurken, arıza öncesi Üsküdar'dan Samandıra yönüne yoğun saatlerde 4 dakika aralıklarla düzenlenen tren seferlerinin 15 dakikada bir yapılması nedeniyle neredeyse tamamı dolan durakta hareket edecek alan kalmıyor.

Metroyu beklemek istemeyenler vatandaşlara 6 numaralı çıkıştan kalkan ücretsiz İETT otobüslerine binerek Üsküdar yönüne gidebilecekleri bildiriliyor.

Otobüs durağında ise önünde "görevli" yazan otobüsler belirli aralıklarla Üsküdar'a ring atıyor. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.